Добірка наукової літератури з теми "Piyade Alayı"

Оформте джерело за APA, MLA, Chicago, Harvard та іншими стилями

Оберіть тип джерела:

Ознайомтеся зі списками актуальних статей, книг, дисертацій, тез та інших наукових джерел на тему "Piyade Alayı".

Біля кожної праці в переліку літератури доступна кнопка «Додати до бібліографії». Скористайтеся нею – і ми автоматично оформимо бібліографічне посилання на обрану працю в потрібному вам стилі цитування: APA, MLA, «Гарвард», «Чикаго», «Ванкувер» тощо.

Також ви можете завантажити повний текст наукової публікації у форматі «.pdf» та прочитати онлайн анотацію до роботи, якщо відповідні параметри наявні в метаданих.

Статті в журналах з теми "Piyade Alayı"

1

BULUT, Fatin Ş., and Serkan CURA. "Türkiye’de Mali Alanı Kısıtlayan Faktörlerin Belirlenmesi ve İncelenmesi." Fiscaoeconomia 7, no. 1 (January 25, 2023): 568–605. http://dx.doi.org/10.25295/fsecon.1135686.

Повний текст джерела
Анотація:
Mali alan, ana akım iktisadi düşüncenin kriz yıllarında, uluslararası kuruluşların metinlerinde değinilmeye başlanmış olan türeti bir kavramdır. İlk kullanıldığı 2005 yılından bugüne uluslararası kuruluşların metinlerinde sıkça değinilen mali alan kavramı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için bir politika önerisi olarak sunulmuştur. Petrol krizi sonrasındaki müdahalesizlik yıllarının ardından yaşanan iktisadi krizlerin getirdiği uluslararası kuruluşlara güven bunalımı, mali alan kavramının Post Washington Konsensüsü ekseninde literatüre girmesinde etkili olmuştur. Mali alanın tanımı ve kullanımı konusunda henüz netlik mevcut değildir. Ana akım iktisadın düşüncelerine uygun bir biçimde borç sürdürülebilirliğini önceleyen kullanımları olduğu gibi, heterodoks iktisadın ülkelerin bağımsız politika alanı oluşturabilme yetisine vurgu yapan tanım ve kullanımları da mevcuttur. Türkiye ekonomisi, 1980’den sonraki dönüşüm yıllarında uluslararası kuruluşların yakın gözetim ve denetimi altında olmuştur. Bu çalışmada, Devlet Borçlarının Sürdürülebilirliği, Devlet Bütçesi, Ödemeler Dengesi ve Piyasa Algısı olarak kategorize edilen göstergeler ışığında, 1990- -2020 dönemi için Türkiye ekonomisinde mali alan kısıtlılığı incelenmiştir. 90’lı yılların kamu krizleri 2000’li yıllarda özel sektöre devredilmiş, bu durum Türkiye’nin kamu kesimi göstergelerinde göreli bir rahatlamayla neticelenmiştir. Türkiye kamu kesimi genel dengesi konusunda iyileşme yaşasa da sürekli olarak var olan risklerin toplumsallaşması riskiyle karşı karşıya olduğundan, elde ettiği mali alanı, mali alanın oluşturulma amaçları için kullanamamaktadır. Sözü edilen risklerin iki ana kaynağı bulunmaktadır. Bunlar, hazine tarafından tanınan borç üstlenim garantileri ve özel sektör dış borçluluğudur.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Başalan, Furkan, Zehra Seçkin Gökbudak, and Yavuz Selim Kaleli. "Piyano Eğitiminde Öğrenme ve Öğretme Yaklaşımlarıyla Hazırlanan Ulusal Tezler Üzerine Bir İçerik Analizi Çalışması." Bilim, Eğitim, Sanat ve Teknoloji Dergisi (BEST Dergi) 5, no. 2 (August 7, 2021): 160–67. http://dx.doi.org/10.46328/bestdergi.65.

Повний текст джерела
Анотація:
Eğitim bilimleri alanını yeni arayışlar ile eğitimin daha etkili ve istendik sonuçlara ulaşılabilmesi için sürekli yeni denemeler yapılarak yeni yöntemler ve modeller ortaya koymaktadır. Bu yönden bakıldığında bir eğitim bilimleri alanı olarak müzik eğitimi için de gelişme ve ilerleme için bilimsel araştırmalar vazgeçilmezdir. Bu araştırma, öğrenme ve öğretme yaklaşımlarını piyano eğitimi içerisinde ilişkilendirmiş araştırmaları sistematik olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmış, doküman incelemesi yoluyla elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Bu çalışmada, yurtiçi literatür taraması yapılmış, YÖK tez merkezinden ulaşılabilen kaynaklar çalışma kapsamına alınmıştır. Çalışmanın iç geçerliği ve güvenirliğini arttırmak için literatür taraması tekrarlanmıştır. Tablo haline getirilen 15 adet tez çalışması, belirlenen kapsam dâhilinde tekrar gözden geçirilmiş ve kendi içinde anlamlı bir bütün oluşturan bölümler kodlanarak isimlendirilmiştir. Araştırma sonunda, problem durumuna yönelik olarak ilk ulusal tezin 2006 yılında hazırlandığı, büyük ölçüde doktora seviyesinde öğrenme ve öğretim yaklaşımlarını konu alan tezlerin olduğu, en çok nicel ve karma yöntemli araştırmaların tercih edildiği ve yaklaşım türü olarak en fazla öğrenme stillerine yönelik piyano eğitimi tezlerinin hazırlandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

ÇAKMAK, Orhan. "Progress, Jadid and Religion: A Mental Analysis of the Muslim-Turk's Assent to the State." Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD) 23, no. 2 (December 31, 2023): 132–55. http://dx.doi.org/10.30627/cuilah.1364012.

Повний текст джерела
Анотація:
Sosyo-ekonomik gelişmişlik kavramına ilişkin analizlerde insan faktörü, başat rol olmaya devam etmektedir. Günümüzde gelişmişliğin başat faktörü olan bireyin zihniyet anlayışı, birçok bilim dalının ortak çalışma alanı haline gelmiştir. Bu kapsamda dini anlayışın ve ahlaki değerlerin terakkiye giden yoldaki menfi ve müspet etkileri bu çalışmada, doğu-batı mukayesesi şeklinde ele alınmıştır. Çalışmada binli yılların başında zihniyet dünyamızın köreltilmesi ve devlet-piyasa sarkacı açısından iktisadi refah yüklenicisinin devlet olması tercihine dini anlayış saikleri ile zorlanmanın bedelinin, terakki ve cedit açısından analizi ve zihniyet çözümlemesi yapılmıştır. Tarih, sosyoloji, teoloji ve iktisat ilminin bileşkesi olan bu çalışma, interdisipliner bir analiz içermektedir. Çalışmada; devlet ile beraber dini anlayışın, ilmiye sınıfı ve devlet yöneticilerinin ortak çıkarına hizmet eden bir bakış açısıyla ele alınmasının, Müslüman-Türk’ün kamusal teşneliğine dini-ahlaki ve kültürel zemin olduğu izah edilmiştir. Tarihsel süreç iktisat ve din sosyolojisi (Weber-Ülgener) ile incelemeye tabi tutularak zihniyet çözümlemesi yapılmış ve günümüzdeki durum ile mukayese edilerek çözüm önerileri sunulmuştur. Çalışmada dönemsellik ihmal edilmiş olup terakki ve cedit konusu, İnsani Gelişme Endeksi verilerine ve doğu-batı ayracı ise sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi üzerine inşa edilmiştir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
4

ÇIRAK, Ezgi. "AN EVALUATION OF THE CURRENT REGULATIONS IN TURKISH AND GERMAN LEGAL SYSTEMS REGARDING CRIMINAL LIABILITY FOR THE DISCLOSURE OF TRADE SECRETS." Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi 8, no. 1 (June 30, 2022): 179–206. http://dx.doi.org/10.55027/tfm.1053471.

Повний текст джерела
Анотація:
Ticari sır, bir ticarî işletme veya şirketin faaliyet alanı ile ilgili olarak bağımsız ve ekonomik bir değeri olan veya sır sahibine rekabette avantaj sağlayan ve piyasada ilgili işletmeye başarı getiren, sınırlı bir çevre tarafından bilinen ve sahibinin alenileşmesini istemediği her türlü üretim, iş, pazarlama gibi hususlardaki bilgi, belge ve verilerdir. Ticari sırrın hukuka aykırı olarak ifşası, sır sahibine iktisadi açıdan zarar vereceği gibi serbest piyasa ekonomisinin istikrarını ve güvenini de zedeleyecektir. Ticari sırların ifşasının önlenmesi ve buna yönelik eylemlerin caydırıcılığının sağlanması için ceza hukukunun himayesi gerekli görülmektedir. Bu bağlamda hem Türk hukukunda hem de Alman hukukunda cezai düzenlemeler yer almaktadır. Ticari sırrın ve serbest piyasa ekonomisinin korunmasına yönelik olarak Türk Ticaret Kanunu (TTK) 62/1-a maddesinin atfıyla TTK madde 55/1-b-3 ve TTK madde 55/1-d bentlerinde yer alan fiiller, ticari sırların ifşasına ilişkin olarak TTK madde 62/1-a’daki haksız rekabet suçunun seçimlik hareketleri arasında düzenlenmiştir. Ayrıca TTK madde 62/1-c’de ticari sırların ele geçirilmesi suçu yer almaktadır. Bunun yanında korunan hukuki değer farklı olsa da suçun konusu bakımından benzer bir düzenleme Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 239. maddesinde ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu yer almaktadır. Bu düzenlemeler birbirinden suça konu olan sırrın hukuka uygun ya da hukuka aykırı olarak elde edilip edilmediğine göre, sırrı bizzat ifşa etme ya da ifşaya yöneltme hareketine göre ayrılmaktadır. Ayrıca iki farklı kanunda yer alan bu düzenlemeler, suçun konusu bakımından benzer olduklarından somut olaya uygulanabilirlikleri ayrıca değerlendirilmelidir. Alman Haksız Rekabet Kanunu’nun (UWG) §17 ise iş ve işletme sırlarının ifşası suçunu düzenlemekteydi. Ancak Avrupa Birliği’nin 2016/943 sayılı Direktifi’ne uyum çalışmaları sonucunda UWG’de yer alan cezai yaptırımlar mülga edilip Ticari Sırların Korunması Kanunu’nun (GeschGehG) § 23 yeniden düzenlenmiş ancak suçun kapsamına giren haller GeschGehG’de yer alan diğer maddelere atıf yapılmak suretiyle düzenlenmiştir. Bunun yanında Alman Ceza Kanunun (StGB) § 203’te özel sırların ihlali suçu da ayrıca düzenlenmektedir. Ticari sırrın ifşasına yönelik suçlar her iki ülkenin mevzuatında da dağınık bir şekilde ele alınıp, eksik norm yöntemi ile düzenlenmiştir. Bu durum somut olaya hangi suç tipinin ya da suçun hangi seçimlik hareketinin uygulanması gerektiği konusunda problemlere neden olmaktadır. Bu bakımdan çalışmada ilgili suç tiplerinin ele alınış biçimleri, uygulama alanlarının sınırları ve ayrımları ele alınacaktır. Her bir suç tipinin unsurlarına ayrılarak incelenmesi daha detaylı bir çalışma gerektirdiğinden, bu çalışmada konuya ilişkin suç tiplerinin genel hatlarıyla ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
5

Suiçmez, Yusuf. "Hz. Muhammed Dönemi Vergi Nitelikli Mali Uygulamalarının Vergi Hukukunun Genel İlkeleri Açısından Değerlendirmesi." Journal of The Near East University Islamic Research Center 10, no. 1 (June 30, 2024): 285–321. http://dx.doi.org/10.32955/neu.istem.2024.10.1.12.

Повний текст джерела
Анотація:
Peygamberlerin dini misyonları yanısıra dünyevi mesleklerde de öne çıkan bazı becerileri bulunmaktadır. Hz. Muhammed’in mesleki becerileri içerisinde öne çıkan mesleği ticaret olmuştur. Bu özelliği sebebiyle Kuran ve Sünnet’te yer alan mali düzenlemeler ayrı bir önem taşımaktadır. Kuran-ı Kerim’de genel olarak belirtilen ticaret ve vergilerle ilgili uygulamaların Hz. Muhammed’in sünnetinde açıklığa kavuşmuş olması, konunun hadis ilmi çerçevesinde de incelenmesini gerekli kılmıştır. Hz. Muhammed’in ticaret alanında öne çıkan önemli düzenlemelerinden birisi vergi uygulamalarında olmuştur. Bu uygulamaların tümü, dinin temel amaçlarından birisi olan adaleti sağlamaktı. Bu yüzden bu çalışmamızda vergi adaletini sağlamayı amaçlayan hem dinin hem de hukukun genel ilkeleri ışığında Hz. Muhammed dönemi vergi nitelikli olay ve rivayetleri incelemeyi amaçladık. İnsanlık siyaset ve ekonomi tarihindeki en önemli olaylardan birisi de şüphesiz vergi ‎uygulamalarının ortaya çıkışıdır. Vergi uygulamasının ortaya çıkış sebebi ile ilgili farklı ‎görüşler ileri sürülmüş olsa da vergi uygulamalarına neden olan olayın tek bir olay ile ‎açıklanmaya çalışılması insanlık deneyim tecrübelerine uygun değildir. Özellikle devlet ‎düzenlerinin ortaya çıkması ile vergi uygulamaları farklı bir boyut kazanmıştır. Devlet adına alınan vergilerin ‎toplumların meşru menfaatleri ve de adalet duygusu ‎ile çatışmasının ortaya çıkması vergi ‎uygulamalarının sorgulanmasına neden oldu. Zamanla vergilendirme yetkisinin devlet erkini elinde bulunduranlara ait olduğu anlayışı gelişmiş buna karşı olarak da verginin bizatihi kendisinin hukuka aykırı olduğu dolayısıyla da meşru bir ‎‎zemininin bulunmadığı iddia edilmiştir. Bu sorgulamalar doğal olarak vergilerin ‎meşruiyetini sağlayan sebep ve denetimini sağlayan ilkelerin keşfi ile sonuçlanmıştır.‎ Dönem koşulları ve ekonomik sistemlerdeki farklılıklar bu ilkelerin sayısı ve niteliği konularında tartışmalara sebep olmasına rağmen din ve ahlak ilkeleri ile de uyumlu olan vergi hukukunun anayasası olarak da ‎nitelenen bazı ilkeler konusunda bir uzlaşı sağlanabilmiştir. Bu uzlaşı devlet iradesini elinde bulunduranların sebep olduğu haksız uygulamalar ile vergi ‎hukukunu bu gerekçe ile bir bütün olarak reddeden anlayışlar arasındaki dengeyi kurmuştur.‎ Çalışmamızda bu dengeyi korumayı amaçlayan vergi hukukuna ait genel altı ilkeyi esas aldık. Bu ilkeler şunlardır: Hukuk devleti ilkesi, eşitlik ve adalet ilkesi, kanunilik ilkesi, etkinlik (iktisadilik) ilkesi, orantılık ve ölçülülük ilkesi, belirlilik ve açıklık ilkesi, kamu yararının gözetilmesi ilkesi. Bu ilkeler doğrultusunda Hz. Muhammed dönemi vergi uygulamalarını incelerken dini ve örfi nitelikli olan vergileri birbirinden ayırarak kavramsal bazı sorunları da aydınlatmaya çalıştık. Bunu yaparken kavramların ve de çalışmamızda esas aldığımız genel vergi ilkelerinin tarihsel süreç içerisinde uğradıkları değişimleri de dikkate alarak Hz. Muhammed dönemi vergi uygulamalarını değerlendirdik. Çalışmamız özellikle hukuk, ticaret, tarih, siyer ve de hadis alanı ile yakından ilişkili olduğu için çalışmamızda, çalışmamızın sınırlılıkları ölçüsünde kaynak sınırlamasına gitmeden interdisipliner bir yaklaşımı esas aldık. Hz. Muhammed’in peygamber olmasının bir sonucu olarak ticaret ile ilgili yaşam tecrübelerinin etkisi geçmişte olduğu gibi günümüz ticaret hukukunun bazı ilke ve uygulamalarında etkisini göstermektedir. Hz. Muhammed’in özellikle haksız vergi uygulamalarına karşı takındığı tavır ve serbest piyasa ekonomisinin bazı temel ilkelerini başarı ile uygulaması, zamanla bu uygulamaların Avrupa Birliği dahil birçok ülke ekonomisi için ilham kaynağı olduğu kanaatindeyiz. Nitekim gümrük vergilerinin kaldırılması, serbest piyasa koşullarının oluşturulması, kamu yararının korunması ve vergi adaletinin sağlanması gibi sürdürülebilir bir ekonomik sistemin olmazsa olmazlarının Hz. Muhammed döneminin mali uygulamalarının genel çerçevesini oluşturmuştur. Zaman içerisinde Hz. Muhammed dönemindeki uygulamalara aykırı bazı uygulamalar ortaya çıkmış olsa da Kuran ve Sünnet’teki ticaret ahlaki ile ilgili hüküm ve ilkeler bu tür uygulamaların yaygınlaşmasını engellemiştir. Hz. Muhammed dönemi uygulamaları ile bu ilkeler arasındaki uyumu analiz ederken istikra ve karşılaştırma metotlarından yararlandık.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
6

Karataş, Murat. "Birinci Dünya Savaşı’nda 19’uncu Piyade Tümeni Kumandanı Mustafa Kemal (Atatürk) ve Tekirdağ’da Yarçeşme Barakaları." Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, April 15, 2024, 1–34. http://dx.doi.org/10.33419/aamd.1480035.

Повний текст джерела
Анотація:
Osmanlı Devleti’nin son büyük savaşı olan Birinci Dünya Savaşı’nda görev almak üzere Sofya’da ataşemiliterlik vazifesini yürütmekte iken Başkumandanlık Vekâletine başvuran Mustafa Kemal (Atatürk), Yarbay rütbesinde olarak 19’uncu Piyade Tümeni Kumandanlığına atanmıştır. Sofya’dan İstanbul’a gelen Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk), atanmış olduğu 19’uncu Piyade Tümen Kumandanlığını yürütmek için 1915 yılının şubat ayında Tekirdağ’a gelmiştir. Tekirdağ’da kaldığı 2-24 Şubat 1915 tarihleri arasında 19’uncu Piyade Tümeninin kuruluşu ile meşgul olmuştur. Bu süreçte subay ve er eksiği ile teçhizat ve silah eksiğini gidermeye gayret etmiş; askerlerin tatbikat ve talimleri ile meşgul olmuştur. 22 gün kaldığı Tekirdağ’dan 24 Şubat 1915 tarihinde hareket ederek karargâh subayları ve 57’nci Piyade Alayı ile birlikte 25 Şubat 1915 tarihinde Eceabat’a ulaşmıştır. Bu makalede, Yarbay Mustafa Kemal’in (Atatürk) 1915 yılında Tekirdağ’da geçirmiş olduğu 22 günlük süre içerisinde 19’uncu Piyade Tümeninin kuruluşu için yaptığı faaliyetleri ele alınmakta; 19’uncu Piyade Tümeninin toplanma yeri ve karargâh mekânı olan Yarçeşme Barakaları incelenmektedir. 19’uncu Piyade Tümeninin asker ve teçhizat eksikliklerinin nasıl giderildiği, Mustafa Kemal’in (Atatürk) kumandanlık inisiyatifi ile Çanakkale Savaşları sırasındaki kahramanlığı ile şöhrete kavuşacak olan 57’nci Piyade Alayını nasıl yeniden oluşturduğu, Çanakkale Savaşları’na katılmak için karargâhı ve 57’inci Piyade Alayı ile birlikte Mustafa Kemal’in Tekirdağ’dan nasıl yola çıktığı ve 19’uncu Piyade Tümeninin karargâhı olan Yarçeşme Barakalarının günümüzde nerede olduğu tarihsel verilerle değerlendirilmektedir. Bu bakımdan bahsedilen zaman zarfında Mustafa Kemal’e (Atatürk), 19’uncu Piyade Tümeni’ne, 57’nci Piyade Alayına, Tekirdağ’a ve Yarçeşme’ye dair yanlış ya da eksik bilinen kimi hususların, yeni ortaya çıkan askerî ve resmî verilerin değerlendirilmesi ile giderilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Mustafa Kemal’in (Atatürk) biyografisine, Türk askerî tarihine ve Tekirdağ yerel tarihine katkı sunmak hedeflenmektedir. Bu makalede, Mustafa Kemal’in (Atatürk) Tekirdağ’da geçirdiği süre zarfındaki askerî müdahalelerinin hem kendisi açısından hem de Türk tarihi açısından önemli olduğu, bu müdahalelerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önsözü olarak bilinen Çanakkale Zaferine giden yolda stratejik ilk adım olarak değerlendirilebileceği önerilmektedir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
7

ALTINTAŞ, Ahmet. "Sandıklı Müfrezesi ve Faaliyetleri Sandıklı." Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, April 27, 2023, 41–53. http://dx.doi.org/10.21563/sutad.1378234.

Повний текст джерела
Анотація:
İzmir’in işgali sonrasında Anadolu’nun her yerinde işgallere karşı bir farkındalık oluşmuş çareler aranmaya başlanmıştı. Afyonkarahisar’a bağlı Sandıklı ilçesi de Yunan işgaline karşı en çok tepki gösterilen yerleşim merkezlerinden birisiydi. İşgalin ardından Sandıklı Kuva-yı Milliye Teşkilatı oluşturulmuş Sandıklılılar ellerinden gelen her türlü yardımı yapmışlardı. Sandıklı Kuva-yı Milliye Teşkilatı’nın Yunan işgali karşısındaki faaliyetlerinden birisi de bir piyade ve süvari müfrezesi teşkil etmek olmuştu. İlerleyen dönemde bu teşkilatlar daha sonra Sandıklı Müfrezesi’ne dönüştürülmüştü. Sandıklı Müfrezesi, İkinci İnönü Savaşı’ndan önce bölge askerlik şubeleri tarafından kurgulaması yapılmış daha sonra Afyonkarahisar Askerlik Şubesi’nce 20 Mayıs 1921 tarihinde yeniden teşkilatlandırılmıştı. Sandıklı Müfrezesi, üç taburlu bir piyade alayı, üç bölüklü bir süvari alayı, iki toplu bir dağ bataryasından meydana gelmişti. Sandıklı Müfrezesi daha sonra düzenli orduya katılarak Milli Mücadele’deki faaliyetlerini İzmir’in alınışına kadar devam ettirmiştir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
8

"On Yedinci ve On Sekizinci Yüzyıllarda Avrupa ve Türk Harp Sahalarında Piyade Muharebe Alanı Taktikleri: Avusturya Ordusunun Farklı Koşullara Verdiği Karşılıklar." Harp Tarihi Dergisi, December 12, 2023. http://dx.doi.org/10.61348/htde.1328291.

Повний текст джерела
Анотація:
Bu makale, Avusturya ordusunda Türklere karşı verilen savaşların etkisiyle yaşanan gelişmeler odağında 17. ve 18. yüzyıllarda askerî taktiklerde yaşanan değişimlere genel bir bakış sunmayı amaçlamaktadır. Makale sınırlarının gereği olarak, genelleştirmelere ve hatta kimi yerlerde basitleştirmeye başvurulacak; yalnızca piyade sınıfının muharebe alanındaki taktikleri ele alınırken, topçu ve süvari sınıflarının taktiklerine çok sınırlı biçimde değinilecektir. Bunun yanı sıra, “küçük savaşlar” tartışması ile lojistik sorunları da ele alınmayacaktır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
9

GENÇTÜRK, Yetkin Kaan. "İŞLEM TEMELLİ PİYASA DOLANDIRICILIĞI (MANİPÜLASYON) SUÇU İLE PİYASA BOZUCU EYLEM KABAHATİ İLİŞKİSİ." Adalet Dergisi, April 19, 2023, 285–304. http://dx.doi.org/10.57083/adaletdergisi.1285758.

Повний текст джерела
Анотація:
Çalışma kapsamında 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlenen işlem temelli piyasa dolandırıcılığı (manipülasyon) suçu ile piyasa bozucu eylem kabahatinin ortak fiillerle işlenebiliyor olması sonucunda, hangi şartlarda suçun hangi şartlarda ise kabahatin işlenmiş sayılacağı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespitin yapılma ihtiyacı ise konu hakkındaki literatür ve içtihat taramasında iki ceza normundan hangisinin uygulama alanı bulacağı konusunda isabetli bir tespit yapılmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte idarenin ikincil düzenlemelerinde de her iki ceza normunun adeta iç içe yorumlandığı görülmüştür ki; suçun kovuşturulabilmesinin idare tarafından bu yönde hazırlanacak olumlu bir rapora bağlı kılındığı kovuşturma şartının kabul edilmesinin doğrudan sonucu, cezalandırmada idare tarafından isabetsiz saptamalar yapılabilme tehlikesidir. Bu sebeple de gerek kovuşturma şartının Anayasa’ya aykırılığı tartışması üzerinde durulmuş gerekse de suç ve cezanın kanuniliği ilkesi ışığında, idarenin çalışma konusu ceza normları hakkında yaptığı yorum değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda ise her iki ceza normunun netice unsuru bakımından farklılık arz ettiği tespit edilmiş olup bu husus kısaca; menfaat elde edilmiş ise suçun, menfaat elde edil(e)memiş ise kabahatin işlenmiş olacağı şeklinde ifade edilebilir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
10

PALA, Amaç. "Web of Science Veri Tabanına Dayalı Piyano Üzerine Yapılan Makalelerin Bibliyometrik Değerlendirmesi." İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, December 26, 2023. http://dx.doi.org/10.22252/ijca.1390974.

Повний текст джерела
Анотація:
Müzik bilimleri içerisinde önemli bir yere sahip olan piyano alanına ilişkin Web of Science [WoS] veri tabanında yayınlanan makalelerin literatür incelemesi yapılmıştır. WoS’da ilgili alanda nitelikli bir araştırmanın nasıl ortaya koyulabileceği problemi çerçevesinde güncel çalışmaların üretilmesi, araştırmalar arasında sürdürülebilir bağın kurulması yönünden araştırmacılara zihin haritası sunmak önemlidir. Piyano alanında yayınlanan makalelerin niteliklerinin belirlenmesi, yapılacak olan çalışmalara etkin olarak yön verilmesi ve araştırmacılara rehberlik edilmesi amaçlanmıştır. Problem ve alt problemler doğrultusunda istatistiksel verilere ulaşmak amacıyla nicel bir araştırma yöntemi olan bibliyometri kullanılmıştır. Müzik konusunda bütün araştırma alanlarında 13979 kayıt, müzik/müzik araştırmaları kategorisinde 10903 yayın ve piyano alanında 2067 makale ortaya çıkmıştır. Piyano alanına ilişkin ülkelerin ortak yazarlık işbirliği incelendiğinde az sayıda coğrafi komşuluğa dayalı uluslararası işbirlikleri bulunmuştur (Avusturya-Belçika). Zaman serisi tahmin modeline göre 2022 yılında 42 (Güven Aralığı: GA % = 19-64) makale, 2026 yılında ise 41 (CI % = 16-66) makalenin yayınlanacağı tahmin edilmiştir. Trend konuları belirlemek için yapılan analize göre en çok kullanılan anahtar kelimeler sırasıyla piyano, piyano pedagojisi, müzik eğitimi, piyano performansı, performans ve müzik analizidir. Bu bulgular ışığında literatürün aksine ülkelerin ortak yazarlık işbirliğinde coğrafi komşuluğa dayalı uluslararası işbirliklerinin makale üretiminde etkili olmadığı; önümüzdeki beş yıllık süreçte piyano konusundaki makale sayısının yatay bir eğilim göstereceği; çalışılan konu alanı ile belirlenen anahtar kelimelerin birbiriyle doğrudan ilişkili olduğu sonuçlarına varılmıştır. Bu makale, müzik alanında çalışan bilim adamları ve öğrencileri için piyanonun küresel çıktısı hakkında yararlı bir kaynak olabilir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Книги з теми "Piyade Alayı"

1

Çanakkale muharebelerinde 57. Piyade Alayı. Bağcılar, İstanbul: Bağcılar Belediyesi, 2015.

Знайти повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Частини книг з теми "Piyade Alayı"

1

Canbaz, Muhammet Fatih, and Mustafa Canbaz. "Davranışsal Finansta Önemli Yatırımcı Önyargıları ve Eğilimleri." In Finansal Piyasaların Evrimi IV. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub395.c1720.

Повний текст джерела
Анотація:
Davranışsal finans, geleneksel finans teorilerinin insanların her zaman rasyonel kararlar aldığı varsayımını reddederek, duygusal, psikolojik ve sosyal faktörlerin yatırım kararlarına etkisini inceleyen finans alanı olarak tanımlanabilir. Davranışsal finans, geleneksel finans literatürü içerisinde çoğunlukla görmezden gelinen bir konudur. Geleneksel finans belirli teoriler ve standart öğretiler üzerinde dururken davranışsal finans piyasa pratiklerini ve yatırımcı eğilimlerini incelemektedir. Geleneksel finans literatüründe finansal karar verici olan insanın davranışlarından veya eğilimlerinden pek bahsedilmez. İnsan, geleneksel iktisat teorisinde belirli bir forma sıkıştırılır ve rasyonel bir makine gibi karar vermesi beklenir. İnsan davranışlarında sıkça rastlanan irrasyonel sapmalar dikkate alınmaz. Davranışsal Finans klasik iktisadi ve finansal öğretilerin aksine insan davranışlarına ve psikolojisine odaklanarak yatırım kararlarındaki sapmaları ele almaktadır. Bireyler, finansal kararlarında klasik iktisadi öğretilerde ifade edilen fayda maksimizasyonunu aramakla birlikte tatmin olma/haz duyma gibi duygusal nedenlerle de kararlar alabilmektedir. Davranışsal finansın en temel eleştirilerinden biri geleneksel teori ve tanımlamaların insan dürtüleri ve eğilimlerini açıklamakta yetersiz kalmasıdır. Davranışsal finans bu eğilimleri, Bilişsel Önyargılar, Duygusal Önyargılar ve Sosyal Önyargılar olarak üç ana başlıkta incelemektedir. Bu bölümde öncelikle Davranışsal finansın ana hatları incelenerek geleneksel finansa karşı öne sürdüğü bazı eleştirilere değinilecektir. Ardından davranışsal finansta önemli yatırımcı önyargıları üzerinde durularak piyasada gerçekleşen finansal kararların Davranışsal finans çerçevesinde anlaşılmasına katkı sağlanacaktır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Demir, Özlem. "Bir Esnek İstihdam Biçimi Olarak Geçici İş İlişkisi." In Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler- V. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub401.c1759.

Повний текст джерела
Анотація:
Emek arzı ve emek talebinin buluştuğu ücret düzeyinin, çalışma koşullarının şekillendiği bir organizasyon bütünü olarak ifade edilen işgücü piyasası, küreselleşmenin yarattığı sonuçlarından etkilenmiştir. Özellikle 1980’den sonra yaşanan neoliberalizm olarak adlandırılan ekonomik ve siyasi paradigma değişikliği, artan işsizlik sorunu ve rekabet koşullarının değişmesi işgücü piyasası için de farklı piyasa taleplerine cevap verebilecek dönüşümleri kaçınılmaz kılmıştır. Klasik istihdam ilişkisinin yerini giderek artan bir biçimde a-tipik istihdam olarak da nitelendirilen esnek çalışma biçimleri almıştır. İstihdamda esnekliğin getirilmesi ile işgücü piyasasında yeni fırsat ve tehditler de ortaya çıkmıştır. Esneklik çalışma yaşamında işlerin niteliğini, istihdam türlerini ve çalışma sürelerinde farklılaşmayı getirmiştir. Esneklik; üretimde esneklik, yönetimde esneklik ve esnek istihdam (esnek çalışma) olarak işgücü piyasasında farklı şekillerde detaylanmaktadır. Bu çalışmada konu, esnek istihdam çerçevesinde sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda esnek istihdam uygulamalarından bir olan “geçişi iş ilişkisi” Türk İş Hukuku mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Geçici iş ilişkisi, esasen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7. maddesinde düzenlemiştir. İlgili maddeye göre işveren, işçisinin yazılı onayını almak koşulu ile başka bir işverene geçici olarak devredebilmektedir. Ancak yapılan bir değişiklikle geçici iş ilişkisinin kapsamı genişletilmiş olup, geçici iş ilişkisi iki şekilde uygulama alanı bulmuştur. Birincisi “meslek edinilmemiş geçici iş ilişkisi”dir. İkinci ise, “meslek edinilmiş geçici iş ilişkisi” olarak ifade edilmiştir. Bu kapsamda geçici iş ilişkisi, Özel İstihdam Büroları aracılığı ile yapılmaktadır. Çalışmada geçici iş ilişkisinin her iki uygulama alanına yer verilmiş olup meslek edinilmiş geçici iş ilişkisi detaylandırılarak işgücü piyasası açısından etkileri değerlendirilmiştir.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
Ми пропонуємо знижки на всі преміум-плани для авторів, чиї праці увійшли до тематичних добірок літератури. Зв'яжіться з нами, щоб отримати унікальний промокод!

До бібліографії