Добірка наукової літератури з теми "Kanta kabi"

Оформте джерело за APA, MLA, Chicago, Harvard та іншими стилями

Оберіть тип джерела:

Ознайомтеся зі списками актуальних статей, книг, дисертацій, тез та інших наукових джерел на тему "Kanta kabi".

Біля кожної праці в переліку літератури доступна кнопка «Додати до бібліографії». Скористайтеся нею – і ми автоматично оформимо бібліографічне посилання на обрану працю в потрібному вам стилі цитування: APA, MLA, «Гарвард», «Чикаго», «Ванкувер» тощо.

Також ви можете завантажити повний текст наукової публікації у форматі «.pdf» та прочитати онлайн анотацію до роботи, якщо відповідні параметри наявні в метаданих.

Статті в журналах з теми "Kanta kabi"

1

Dangulbi, Aliyu Rabi’u. "Tarbiya a Falsafar Al’ada." Tasambo Journal of Language, Literature, and Culture 2, no. 02 (June 15, 2023): 214–18. http://dx.doi.org/10.36349/tjllc.2023.v02i02.026.

Повний текст джерела
Анотація:
Al’ummar Hausawa sun daɗe suna gudanar da harkokin rayuwarsu kamar yadda al’adarsu ta tanada. Kowace al’umma haka ake sa ran takasance tana alfahari da al’adunta. Tarbiya tana daga cikin daɗaɗɗiyar al’adar Hausawa wadda ta yi tasirin gaske a zukatansu. Bahaushe mutum ne mai zurfin tunani, wanda yake tsayawa ya ƙirƙiro wa kansa abin da zai amfane shi a tsawon rayuwarsa a duniya. Don haka sai ya samar wa kansa hanyoyin tarbiyantar da ‘ya’yansa a al’adance kafi zuwan addinin musulunci a ƙasar Hausa. Hanyoyinsun haɗa da tatsuniyoyi da labaran hikima da hikayoyi da camfe-camfe da sauransu. Wannan hikima ta taimaka wajen hana yara aikata wani abu da ya saɓa wa al’adar mutanen da ake Magana a kansu. Ta yi ƙoƙarin kawar da miyagun al’adu waɗanda suka saɓa wa koyarwar al’adun Hausawa. Ta kyautata zamantakewa da biyayya ga iyaye da shugabanni da barin wasu miyagun ɗabi’u da al’ada ta kyamata, kafi zuwan addinin musulunci a ƙasar Hausa. Haka kuma addinin musulunci ya taka rawa wajen gyara halaye da ɗabi’u na rashin tarbiya da al’adar Hausawa ta yi hani da aikatasu. Kamar rashin biyayya ga iyaye da rashin girmama manya da shugabanni da sata da zina da sauran halaye marasa kyau. Dalilin haka ya sa wannan takarda za ta yi tsokaci a kan tasirin da addinin musulunci ya yi wajen kyautata kyawawan ɗabi’u da halaye na gari da al’adar Hausawa ta horas kuma aka tarbiyantu da su. Haka kuma mu dubi yadda baƙin al’adu suka gurɓata tarbiyar ‘ya’yan Hausawa musamman a kan shaye-shayen muyagun ƙwayoyi da sauran abubuwa na rashin ɗa’a.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Bose, Aparna Lanjewar. "Towards a Comparative poetics of Buddha, Kabir and Guru Nanak: From A Secular Democratic perspective." Revista Científica Arbitrada de la Fundación MenteClara 4, no. 2 (October 17, 2019): 19–44. http://dx.doi.org/10.32351/rca.v4.2.85.

Повний текст джерела
Анотація:
Este artículo muestra los valores seculares democráticos desarrollados hace 2500 años por el Buda y más tarde durante la tradición santa en la India, alrededor de los siglos XIV y XV, por Kabir y Guru Nanak incluso antes de que se legalizaran y consagraran en la constitución india. Ninguna otra nación o comunidad en el mundo tiene una filosofía tan completa de liberación holística como la de la India. Y que en una idiosincrasia como la de la India, que es multilingüe, multirreligiosa y multicultural, pudiera haber una potencial carencia de estudios religiosos interdisciplinarios o departamentos de religiones comparadas es en sí mismo la mayor paradoja de nuestro tiempo. Además, este documento explora el potencial emancipador y revolucionario de las creencias filosóficas y cosmovisiones igualitarias que los hicieron populares en todos los sectores de la sociedad. Se sabe que los tres eligieron vivir como personas comunes y usaron el lenguaje popular y el dialecto que se hablaba en ese momento. Los tres cuestionaron la eficacia del Karma Kanda (rituales védicos) y su enfoque hegemónico. Sus orientaciones ideológicas provocan un debate científico y un debate democrático abierto sobre la verdadera naturaleza de las cosas. La racionalidad, la igualdad, la fraternidad y la ideología liberal predicada por ellos se encuentran en oposición binaria a la irracionalidad, la desigualdad y la ortodoxia prevalecientes. El razonamiento y los logros más importantes, extraídos de las tres filosofías, es la libertad psicológica que eleva a los descalificados y despreciados, debido a cuestiones de casta, clase, género y la apertura de nuevas perspectivas de investigación e indagación que podrían proteger a los débiles contra la embestida de los fuertes y poderosos. Las enseñanzas de Buda, Kabir y Nanak van más allá de la comunidad, la religión, el idioma, la cultura y la nación para proporcionar una panacea universal y un paradigma de esperanza.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

Naya, Tomonori, and Kiyohide Mizuno. "A re-examination of stratigraphy and age of the Lower Pleistocene Bushi Formation in the Kaji Hills, western Kanto Plain, central Japan." Journal of the Geological Society of Japan 126, no. 4 (April 15, 2020): 183–204. http://dx.doi.org/10.5575/geosoc.2020.0005.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
4

Özdöl Kutlu, Serap. "Erbaba'dan İçi Buğday Dolu Minyatür Bir Çömlek ve Çatalhöyük Kanıtları Bağlamında, Neolitik Dönemde Boğa Sembolizmi ve Ritüel." Belleten 82, no. 293 (April 1, 2018): 1–30. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2018.1.

Повний текст джерела
Анотація:
Erbaba'da, içi karbonlaşmış buğday kalıntıları ile dolu minyatür bir çömlek ele geçmiştir. Bu çömlekçik, Neolitik dönemin tipik pişirme kaplarından mineral içerikli, kanca tutamaklı ve şişkin gövdeli çömleklerin, pişirme kabı olamayacak kadar küçük bir formunu oluşturmaktadır. Söz konusu küçük çömleği işlevsel ve sembolik açılardan değerlendiren bu çalışma, Erbaba'daki ve Çatalhöyük'teki kanıtlardan yola çıkarak, MÖ yak. 6600 yıllarından itibaren görülen bu pişirme kaplarının boğa başlarını (bukranyum) simgelediğini ve hayvan biçimli ritüel kapları olan ritonların öncülleri sayılabileceğini öne sürmektedir. Çatalhöyük'ün erken tabakalarında ritüelistik sistem büyük oranda, yabani erkek sığırın toplu halde avlanması ve açık alanlarda tüketilmesi, sonra kalıntıların evlerin içine yerleştirilip, sergilenmesi ve birer "rölik" gibi yeni nesillere aktarılması üzerine kurulmuştur. Orta tabakalardan sonra sosyal organizasyonda görülen değişim, evlerin artan ekonomik bağımsızlığı ve evcil sığırın da günlük hayata girmesi ile birlikte ritüel anlayışının değiştiği, eskinin nadir ve tahrik gücü yüksek, coşkulu ritüellerinden (imgesel), daha sık ve kolay, ev-merkezli ve coşku oranı düşük ritüellere (dogmatik) bir geçiş olduğu anlaşılmıştır. Bu gelişmelere bağlı olarak boğa sembolizmi ev içi sabit uygulamalardan çanak çömlek gibi hareketli nesneler üzerine taşınmaya başlamıştır. Böylece erken tabakalarda ev dışında yapılan yabani boğa ziyafetlerinin yerini, kazılarda çok az sayıda bulunan özel çömlekler içinde pişirilen yemeklerle yapılan "ev içi kutlamaları" almış olabilir. İçlerinde kemikli etlerin pişirildiği tespit edilen bu kaplarda, büyük olasılıkla buğdayın da eşlik ettiği bir tür günümüzdeki "özel gün" yemeği "keşkek"i andıran Prehistorik bir şölen yemeği yapılmış olabilir. Bu yeni uygulama, belirli sosyal gruplar ya da tüm aileler tarafından, belirli günlerde ya da günlük kutlamalar şeklinde gerçekleştirilmiş olabilir. Belki de bu tür bir kutlama, bu dönemle birlikte Çatalhöyüklüler'in sofrasına girmeye başlayan, bir bakıma "ev içine alınmış evcil boğanın temsili kurban edilmesi" idi. Kabın kendisi, yerleşmenin başından sonuna kadar en güçlü sembollerden biri olan boğayı andırıyor ve içinde boğa eti pişiyordu -kuşkusuz diğer hayvanların eti de pişmiştir. Varsıl Çatalhöyük'e göre oldukça küçük boyutlu Erbaba ve çevresindeki yerleşmelerde bu türde uygulamalarla ilgili herhangi bir bilgi kaynağımız olmasa da, tarif edildiği gibi olası bir şölen anı, Çatalhöyük dahil tüm bu yerleşmelerde yiyeceğin ve hayatta kalmanın kutsandığı ve kutsallığın tüm insanlara geçtiği bir ritüelin bir parçası olarak düşünülebilir. Bu çalışma, sonuç olarak içlerinde Erbaba'nın da yer aldığı Geç Neolitik yerleşmelerin tümünde seramikler üzerinde rastladığımız boğa sembolizminin, Çatalhöyük'teki gibi dogmatik bir hale gelmiş yaygın bir sembolü ve daha çok evlerin içinde uygulanan "ev-merkezli" bir ritüel anlayışını temsil ediyor olabileceğini öne sürmektedir. Bu olası ritüel, aynı zamanda Neolitik toplumların sosyal sistemlerini sürdüren ideolojik ve birleştirici bir işlev de görmüş olmalıdır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
5

DURMUŞ, Seyhun. "Boeing ve Airbus uçaklarının kütle, boyut ve motor özellikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi." Bitlis Eren Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, May 20, 2022. http://dx.doi.org/10.17798/bitlisfen.1036634.

Повний текст джерела
Анотація:
Çalışmada, yolcu hava taşımacılığı pazarında ikili olan farklı Boeing ve Airbus uçak modellerinin kütle, boyut ve motor özelliklerinin analiz edilmesi ve bu uçakların kavramsal tasarım özellikleri ile bu özellikler arasındaki korelasyonların deşifre edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, 36 Boeing ve 20 Airbus uçağının üretim yılı, kütlesi, büyüklüğü ve motor özellikleri verileri toplandı. Gövde uzunluğu, kabin genişliği, kanat açıklığı ve kanat alanı, gövde ve kanadın boyut özellikleri olarak ele alınmıştır. Uçağın kütle özelliklerinin karşılaştırılması açısından operasyonel boş kütle, motor kütlesi ve maksimum kalkış kütlesi incelenmiştir. Ticari jetlerin aerodinamik tasarım, yani bu uçak modellerinin eşleştirme tablosundaki konumlarının belirlenmesi açısından önemli olması nedeniyle itme ağırlığı ve kanat yükleme özellikleri ayrıca incelenmiştir. Çalışma sonucunda ticari yolcu jetlerinin kavramsal tasarımında kullanılmak üzere dağılım tablolarından elde edilen güç korelasyonları ve doğrusal korelasyonlar ortaya çıkarılmıştır. Airbus ve Boeing uçaklarında incelik oranları, kanat açıklığı/gövde uzunluğu oranları arttıkça lineer şekilde azalmıştır. Benzer şekilde MTOW arttıkça operasyonel boş ağırlık/MTOW oranı da azalma eğiliminde olmaktadır. Hem motor kütlesi hem de motorların toplam itkisi MTOW ile doğrusal bir şekilde artma eğilimi göstermiştir. Mevcut çalışmada kütle boyut ve motor ilişkileri hakkında elde edilen doğrusal ve üssel korelasyonlar ticari uçakların konsept tasarım aşamasına katkı sağlayacaktır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Дисертації з теми "Kanta kabi"

1

Rudra, Taraknath. "Kanta kabir jiban o kabyakriti কান্ত কবির জীবন ও কাব্যকৃতি". Thesis, Calcutta University, 2002. http://hdl.handle.net/123456789/2124.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Butkus, Rokas. "Kai kurių Lietuvos upių moliuskų bendrijų sandaros kaita upės kontinuume." Master's thesis, Lithuanian Academic Libraries Network (LABT), 2014. http://vddb.library.lt/obj/LT-eLABa-0001:E.02~2011~D_20140627_171719-15866.

Повний текст джерела
Анотація:
Pagrindinis šio darbo tikslas buvo ištirti hidromorfologinių upės savybių ir invasinės rūšies, Dreissena polymorpha poveikį vandens moliuskų bendrijų struktūrai. Pasirinktos penkios tyrimų upės: Babrungas, Lakaja, Peršokšna, Verknė ir Žeimena. Taipogi atliktas laboratorinis eksperimentas, įvertinti dreisenos apaugimo poveikį Unio pictorum somatiniam augimui. Tyrimo metu, iš viso rasta 31 vandens moliuskų rūšis. Didžiausia rūšinė įvairovė nustatyta šaltavandenėjeVerknės upėje (22 rūšys), o mažiausia, 7 rūšys – šiltavandenėje Lakajos upėje. Pirmą kartą Lietuvos gėluosiuose vandenyse, Vilkokšnio ežere ir Verknės upėje aptikta Potamopyrgus antipodarum rūšis. Buvo tikrinta hipotezė, kad didžiausias dreisenų gausumas yra upės ištakose, o upės kontinuume jis mažėja. Ryškiausias dreisenų poveikis vietinėms vandens moliuskų bendrijoms nustatytas ties ištakomis, kur šios invazinės rūšies gausumas ir biomasė didžiausi. Šis poveikis gradientiškai mažėja nuo ištakų link žiočių. Be to, buvo tikrintas hidromorfologinių upės savybių, tokių kaip gruntas, srovės greitis, poveikis moliuskų gausumui, biomasei ir bioįvairovei. Nustatyta, kad substratas, srovės greitis ir pati upė turi reikšmingos įtakos moliuskų gausumui ir biomasei. Bioįvairovę reikšmingai įtakojo tik grunto tipas. Taip pat, tikrinta hipotezė, kad nedidelis dreisenų apaugimas neturi reikšmingo poveikio Unio pictorum individų somatiniam augimui. Nenustatyta reikšmingų skirtumų tarp eksperimentinių grupių sausosios biomasės... [toliau žr. visą tekstą]
The main objective of this work was to investigate the effect of hydromorphological features of the rivers and invasive species to the molluscs community structure. The selected rivers were: Babrungas, Lakaja, Peršokšna, Verknė and Žeimena. In these rivers mollusc abundance, biomass, biodiversity and dominance were examined. What is more, the laboratory experiment was made to check the influence of infestation of Dreissena polymorpha on Unio pictorum mussel somatic growth. Durind the study, 31 species of freshwater molluscs were found in 5 examined rivers. The bigest species richness was found in a coldwater river Verknė (22 species) and the lowest – in warmwater river Lakaja (7 species). First time in a freshwaters of Lithuania, invasive species Potamopyrgus antipodarum was found in a lake Vilkokšnis and Verknė river. The hypothesis, that dreissena is most abundant near the outfall and decreases in the continuum of the rivers was tested. The most significant effect of Dreissena polymorpha to the mollusc communities was found to be near the outfall of the rivers, where its abundance and biomass are biggest. This effect declines, because zebra mussel abundance and biomass decreases in the continuum of the river. What is more, the effect of hydromorphological features, such as substrate and current speed, of the rivers to mollusc abundance, biomass and biodiversity was studied. Substrate, current speed and river were found to have significant effect to the abundance and biomass... [to full text]
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

Adžgauskas, Donatas. "Kai kurių širdies ir kraujagyslių sistemos rodiklių kaita atliekant statinius ir dinaminius fizinius krūvius." Bachelor's thesis, Lithuanian Academic Libraries Network (LABT), 2013. http://vddb.laba.lt/obj/LT-eLABa-0001:E.02~2013~D_20130910_154407-30504.

Повний текст джерела
Анотація:
Temos aktualumas: Sportinėje praktikoje taikomi įvairaus intensyvumo statiniai ir dinaminiai fiziniai pratimai. Statinė ir dinaminė ištvermė yra kaip darbingumo rodiklis, priklausantis nuo maksimalių tiriamojo pastangų. Statinė ir dinaminė raumenų ištvermė fiziniuose krūviuose 50 proc. arba 75 proc. MVJ yra savarankiški fiziologiniai funkciniai mėginiai, rodantys judėjimo aparato funkcines galimybes. Svarbu žinoti skirtingo intensyvumo 50 proc. MVJ ir 75 proc. MVJ, ir rėžimo fizinių krūvių poveikį funkcinei raumenų būsenai, širdies ir kraujagyslių sistemos veiklai. Tikslas: Įvertinti ištvermės sporto šakų sportininkų, kai kurių ŠKS parametrų ir arterinės kraujotakos kaitą blauzdos raumenyse atliekant 50 proc. ir 75 proc. MVJ statinius ir dinaminius fizinius krūvius. Uždaviniai: 1. Nustatyti statinių ir dinaminių fizinių krūvių 50 proc. ir 75 proc. MVJ poveikį pėdos lenkiamųjų raumenų darbingumui. 2. Nustatyti statinių ir dinaminių fizinių krūvių 50 proc. ir 75 proc. MVJ iki visiško nuovargio poveikį arterinės kraujotakos kaitai blauzdos raumenyse. 3. Nustatyti statinių ir dinaminių fizinių krūvių 50 proc. ir 75 proc. MVJ iki visiško nuovargio poveikį AKS ir ŠSD kaitai. Hipotezė: Ištvermės sporto šakų sportininkams daugiau priimtinas funkcinis mėginys 75 proc. MVJ tiek statiniam, tiek dinaminiam fiziniam darbingumui įvertinti negu 50 proc. MVJ. Tyrimo metodai: Dinamometrija, ergometrija, veninė okliuzinė pletizmografija, arterinio kraujo spaudimo matavimas, pulsometrija... [toliau žr. visą tekstą]
Research background and hypothesis. In sport activity different intensity static and dynamic exercises are used. Static and dynamic endurance is an activity rate dependent on maximum voluntary contraction. Static and dynamic muscles endurance in sport activity 50 per cent or 75 per cent MVC are a physiological functional test, which shows locomotor functional abilities. It is important to know different intensity 50 per cent and 75 per cent MVC physical activities influence functional muscular and cardiovascular systems. Hypothesis: endurance sports athletes accept more functional test of 75 perc ent MVC both static and dynamic physical activity nor 50 per cent. Research aim. Analyze endurance athletes some of the heart vascular systems parameters and arterial blood flow changes of the intensity in the calf muscle in different intensities 50 per cent and 75 per cent MVC static and dynamic exercises. Objectives of the study. 1. Identifying static and dynamic physical loads 50 and 75 per cent. MVC influence of foot flexion muscles working capacity. 2. Identifying static and dynamic physical loads 50 and 75 per cent. MVC until exhaustion, arterial blood flow changes of the calf muscles. 3. Identifying static and dynamic physical loads 50 and 75 per cent MVC until exhaustion blood preassure and heart rate changes. Research methods. Dynamometry, ergometry, venous occlusive plethysmography, arterial blood preassure measurement, pulsometry, statistical analysis. Research... [to full text]
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
4

Gregor, Kai [Verfasser], and Christian [Akademischer Betreuer] Illies. "Freiheit – Reflexion – Erfüllung : Der Begriff der Glückswürdigkeit bei Kant und Fichte und seine Folgen für unser Bild vom Menschen / Kai Gregor ; Betreuer: Christian Illies." Bamberg : University of Bamberg Press, 2017. http://d-nb.info/1163604097/34.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Книги з теми "Kanta kabi"

1

Namiki, Sōsuke. Kaba no Kanja Fujito-Gassen. Tōkyō-to Machida-shi: Tamagawa Daigaku Shuppanbu, 2013.

Знайти повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Thirumalamma. Kanda Akshara Kali. Navakarnataka Prakaashana, 2011.

Знайти повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

Tōdaisei ga kaita yasashii kabu no kyōkasho. Tōkyō: Indekkusu Komyunikēshonzu, 2004.

Знайти повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Частини книг з теми "Kanta kabi"

1

Schmalzriedt, Egidius, and Heinz-Günther Nesselrath. "Longos: Poimenika kata Daphnin kai Chloēn." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL), 1–2. Stuttgart: J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_15116-1.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Harder, Ruth Elisabeth. "Prodromos, Theodōros: Ta kata Rhodanthēn kai Dosiklea." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL), 1–2. Stuttgart: J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_15257-1.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

Schmalzriedt, Egidius, and Heinz-Günther Nesselrath. "Achilleus Tatios: Ta kata Leukippēn kai Kleitophōnta." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL), 1–2. Stuttgart: J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_7588-1.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
4

Harder, Ruth Elisabeth. "Eugeneianos, Nikētas: Ta kata Drosillan kai Chariklea." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL), 1–2. Stuttgart: J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_7814-1.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
5

Schönauer, Sonja. "Kallimachos und Chrysorrhoē (To kata Kallimachon kai Chrysorrhoēn erōtikon diēgēma)." In Kindlers Literatur Lexikon (KLL), 1–2. Stuttgart: J.B. Metzler, 2020. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-476-05728-0_7832-1.

Повний текст джерела
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
6

Ceylan, Mehmet Murat. "Palm Yağı ve Sağlık." In Sağlık Bilimleri Alanında Uluslararası Araştırmalar-III. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub129.c616.

Повний текст джерела
Анотація:
Palm yağı tüketimi ve bunun insanlarda serum lipit seviyeleri ve kardiyovasküler hastalık üzerindeki etkileri hala tartışma konusudur. Bu çalışma, Palm yağının serum lipit profili ve kardiyovasküler hastalık üzerindeki etkisinin kanıta dayalı değerlendirmelerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, gelecekteki araştırmalar için bir yön önermektedir. Palm yağı ve bileşenlerinin serum lipit profili ve kardiyovasküler hastalık üzerindeki ilişkisine ilişkin yayınlanmış hayvan ve insan deneyleri de ilgili bilgiler araştırılmış, bunlar gözden geçirilerek mevcut kanıtlar tartışılmıştır. Literatürdeki bilgilerin çoğu, Palm yağı tüketimini caydırmak amacıyla tüketicileri ve gıda şirketlerini hedef göstermektedir. Palm yağının yenilebilir bir yağ olarak kullanılmasına karşı ana argüman, doymuş bir yağ asidi olan palmitik asit içermesi ve ekstrapolasyon yoluyla yüksek kolesterol ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol seviyelerine yol açmasıdır. Bununla birlikte, hem hayvanlarda hem de insanlarda Palm yağı tüketiminin serum kolesterol düzeylerini yükseltmediğini ve Palm yağının aterojenik olmadığını açıkça gösteren birçok bilimsel çalışma da mevcuttur. Palmitik asit dışında Palm yağı, sırasıyla tekli doymamış ve çoklu doymamış olan oleik ve linoleik asitlerden oluşmaktadır. Palm yağı ayrıca güçlü antioksidanlar olan A ve E vitaminlerinden oluşmaktadır. Palm yağının kalbi ve kan damarlarını plaklardan ve iskemik yaralanmalardan koruduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak diyet yağı olarak tüketilen Palm yağı, kardiyovasküler hastalık riskini artırmamaktadır. Tekli veya çoklu doymamış yağ asitleri açısından zengin diğer yağlarla değiştirilmesi çok az ya da hiçbir ek fayda sağlamamaktadır.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
7

Thomas, Rosalind. "Written in Stone? Liberty, Equality, Orality and the Codification of Law1." In Greek Law in its Political Setting, 9–32. Oxford University PressOxford, 1996. http://dx.doi.org/10.1093/oso/9780198140856.003.0002.

Повний текст джерела
Анотація:
Abstract In late fifth and fourth century Athens it was a platitude that written law brought justice for all alike, and thus that it was the basis for the democracy. As a character in Euripides’ Suppliants says (433 f.), ‘when the laws have been written down both the weak and the rich have equal justice’. Gorgias also saw written law as the guardian of justice (Diels and Kranz 1951-2: 82,fr. IIa, § 30 (Palamedes)). This close relation between justice, democracy, and written law was apparently confirmed still earlier by Solon’s codification of the laws in writing. As he says himself in one poem, ‘I wrote down laws alike for rich and poor, fitting straight justice to each’ (frag. 36W = Aristotle, Constitution of the Athenians 12. 4). Aristotle criticized the Spartan ephors because they determined cases by their own judgement and not by written law (kata grammata kai tous nomous): there is an implicit comparison with the rule of law at Athens (Politics 1270b28-31). The Cretan leaders receive the same criticism a little later (Politics 1272a36-9): ‘their arbitrary power of acting on their own judgement and dispensing with written law is dangerous’.
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.

Тези доповідей конференцій з теми "Kanta kabi"

1

Siahaan, Fanny, and Regina Tyas Awangsari Nastiti. "Potensi Penerapan Urban Waterfront Concept pada Redevelopment Pelabuhan Penumpang Kali Adem di Jakarta, Indonesia." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.c051.

Повний текст джерела
Анотація:
Pelabuhan penumpang Kali Adem merupakan alternatif utama (terdekat) ke kepulauan Seribu. Dimana hal ini sesuai dengan keberadaan Kepulauan Seribu, sebagai salah satu destinasi wisata Jakarta. Namun kondisi pelabuhan Kali Adem, sangatlah memprihatinkan, karena terkesan kumuh, tidak teratur, tidak nyaman, serta kurang tersedianya beberapa sarana/prasarana fisik/fasilitas, yang layak. Dengan semua kondisi permasalahan diatas, maka diperlukan penataan kembali (redevelopment) pelabuhan ini, dengan menerapkan konsep urban waterfront. Permasalahan dalam penelitian ini adalah bagaimana potensi penerapan urban waterfront pada redevelopment pelabuhan terminal Kali Adem. Sedangkan tujuan penelitian untuk mendeskripsikan potensi penerapan urban waterfront pada redevelopment pelabuhan terminal Kali Adem. Penelitian menggunakan metode qualitative content Analyze, yang bertujuan untuk menganalisis dan memahami teks secara mendalam, serta berusaha menguraikan secara objektif, sistematik dan kualitatif. Pada penelitian ini, ditemukan potensi penerapan urban waterfront pada redevelopment pelabuhan terminal Kali Adem, di Jakarta. Kata-kunci : penerapan, urban waterfont, terminal penumpang Kali Adem
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
2

Atidhira, Dhanendra Pandya, and Dini Rosmalia. "Penataan Kawasan Pendukung Wisata Budaya Keraton Kasepuhan Cirebon." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.d001.

Повний текст джерела
Анотація:
Keraton Kasepuhan merupakan salah satu Keraton di Kota Cirebon yang bersejarah dan kaya akan nilai kebudayaan. Salah satu kekayaan budaya yang masih ada, yaitu Keraton Kasepuhan sebagai bentuk hasil akulturasi budaya sejak abad ke 16 hingga saat ini di wilayah Cirebon. Dengan demikian, keraton ini menjadi salah satu obyek wisata yang banyak diminati wisatawan yang berkunjung ke Kota Cirebon. Namun, menariknya Keraton Kasepuhan tidak diimbangin dengan kondisi pemukiman sekitarnya yang masih belum tertata sebagai bagian dari mendukung wisata keraton, khususnya sebagai Kawasan wisata budaya yang ramah pejalan kaki. Dengan demikian, perlu dilakukan penataan ulang Kawasan sekitar Keraton Kasepuhan, maka dari itu paper bertujuan memberi gambaran penataan ulang Kawasan dalam rangka peningkatan daya tarik pariwisata Kota Cirebon agar sesuai standar kawasan pendukung wisata. Kata-kunci: penataan, wisata budaya, keraton kasepuhan, ramah pejalan kaki
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
3

Fauzan, Helga, and Dwi Siswi Hariyani. "Peran Sosial Budaya sebagai Elemen Pendukung dalam Proses Desain." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.d019.

Повний текст джерела
Анотація:
Proyek Peremajaan Kantor Administrasi Pertamina Balongan merupakan salah satu kantor cabang PT. Pertamina yang berlokasi di Kabupaten Indramayu, Jawa Barat yang sudah berdiri sejak tahun 1994. Dengan mengangkat isu kenyamanan bagi penggunanya, bangunan ini diharapkan dapat lebih menyesuaikan dengan penggunanya dimana dapat lebih nyaman. Konsep dari peremajaan bangunan ini mengangkat sosial budaya setempat yang mana lokasi dari bangunan ini berada dekat dengan Laut Jawa, sehingga elemen ombak diaplikasikan sebagai elemen pendukung pada refacade kali ini. Harapannya dari peremajaan atau pembaruan fasad ini dapat menciptakan wajah baru yang ikonik dari bangunan tersebut. Kata-kunci: sosial budaya, kenyamanan, pembaruan
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
4

Ridwansyah, Muhammad, and Issa Samichat Ismail Tafridj. "Penyesuaian Metode Desain Arsitektur Pada Dunia Praktisi Studi Objek: Rumah Ciawi." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.d023.

Повний текст джерела
Анотація:
Pada hakikatnya semua ilmu yang kita pelajari berguna dan mempunyai fungsi masing-masing. Baik dalam dunia akademik maupun pada dunia praktisi. Namun sering kali terdapat beberapa keadaan yang membuat perbedaan dalam dunia praktisi dan dunia akademik menjadi sebuah polemik tersendiri khususnya pada bidang arsitektur. Polemik ini yang terus berulang menjadi sebuah pertanyaan apakah ilmu metode desain yang dipelajari pada dunia akademik tidak terpakai ketika dihadapkan pada dunia praktisi. Untuk itu perlunya ada pembuktian apakah ilmu dalam akademik tidak terpakai ataukah terdapat penyesuain dan seperti apa penyesuain tersebut dalam dunia praktisi sendiri. Kata-kunci: metode desain, dunia praktisi, dunia akademik, penyesuain, polemik
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
5

Putri, Witri Novyani, and Khalid Abdul Mannan. "Pengelolaan Limbah Konstruksi untuk Menerapkan Konsep Green Building." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.h001.

Повний текст джерела
Анотація:
Sering kali dalam proses perancangan diminta untuk memikirkan bangunan yang ramah lingkungan. Perancangan bangunan ramah lingkungan (green building) terfokus pada material yang akan diterapkan pada bangunan saja. Sementara itu, sisa-sisa material dari konstruksi terpikirkan pada akhir pembangunan, yang pada akhirnya sisa material tersebut menjadi limbah yang menganggu pemandangan dan visulaitas pada site. Objek penilitian adalah pembangunan Gedung X. Tujuan dari penelitian ini adalah untuk mengetahui cara pengelolaan limbah konstruksi dalam menerapkan konsep green building. Penelitian diawali dengan dilaksanakannya program kerja profesi (internship) penulis pada Perusahaan yang memiliki fokus pada green building. Penelitian ini menggunakan metode observasi pada Gedung X dalam menangani limbah konstruksi mereka. Kata-kunci : pengelolaan limbah, limbah konstruksi, green building
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
6

Utami, Aghni Angi, and Dwi Siswi Hariyani. "Hubungan Karakter Milenial dengan Persepsi Visual Desain Fasad Rumah untuk Generasi Milenial di Graha Raya." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.g001.

Повний текст джерела
Анотація:
Graha Raya merupakan salah satu permukiman yang dikelola oleh PT. Jaya Real Property, Tbk. Pada project kali ini mendesain fasad rumah untuk kavling-kavling sudut yang belum berhasil terjual. Desain rumah yang sudah ada tampak depannya tidak lagi sesuai dengan tren rumah sekarang, Maka dari itu perlu mempertimbangkan aspek visual dan fungsional pada desain fasad terbaru untuk rumah sudut. Pada kavling-kavling rumah sudut yang masih kosong akan dibangun sebuah rumah dengan satu denah yang sama untuk 2 cluster namun dengan fasad yang berbeda dari cluster rumah yang sudah ada. Kavling sudut ini akan dibangun rumah dengan gaya fasad terbaru yang mempertimbangkan karakteristik, minat, dan persepsi visual estetika menurut generasi millennial. Rumah sudut baru dirilis dengan nama Ciara yang mengusung desain casual untuk generasi milenial yang suka dengan desain simple namun trendy. Kata-kunci : fasad, persepsi, visual, rumah, millenial
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
7

Rachma, Salsabila Nur, Fikri Al Faroby, and M. Farid Abiyyu Hanafi. "Zaha Hadid dan Neo-Futurism: Kritik Kotor pada Al Janoub Stadium." In Temu Ilmiah IPLBI 2021. Ikatan Peneliti Lingkungan Binaan Indonesia, 2021. http://dx.doi.org/10.32315/ti.9.i041.

Повний текст джерела
Анотація:
Zaha Hadid, seorang arsitek dengan ciri khasnya yang kontroversial membuatnya sangat fenomenal di dunia arsitektur, arsitek Wanita pertama yang mendapatkan penghargaan “Laureate of the Pritzker Architecture Prize” yang membuat dirinya hadir sebagai Starchitect. Ditambah dengan personanya yang sangat kontroversial membuat dirinya serta karyanya yang bergaya seputar Neo Futurism semakin terkenal. Hingga kemudian sebuah proyek di Qatar pada persiapan untuk 2022 FIFA World Cup dalam pembangunan sebuah stadion di kota Doha. Ciri khas dirinya yang kontroversial membuat kasus ini semakin kontroversial akan tuduhan masyarakat serta para kritikus ramai membicarakan hal ini. Pada kasus kali ini proyek pembangunan yang diampu oleh Sang Starchitect, Zaha Hadid, tertuduh akan eksploitasi tenaga kerja manusia (buruh) yang mencapai angka kematian hingga 1000 pekerja dan hasil desainnya yang ‘sangat’ mirip dengan organ kewanitaan hingga menimbulkan banyak kritik yang masuk terhadap pembangunan dari stadion ini baik kritik yang masuk dari masyarakat dan para kritikus. Kata-kunci : neo futurism, kontroversial, kritik, stadium, zaha hadid
Стилі APA, Harvard, Vancouver, ISO та ін.
Ми пропонуємо знижки на всі преміум-плани для авторів, чиї праці увійшли до тематичних добірок літератури. Зв'яжіться з нами, щоб отримати унікальний промокод!

До бібліографії