Literatura científica selecionada sobre o tema "Tiyatro"

Crie uma referência precisa em APA, MLA, Chicago, Harvard, e outros estilos

Selecione um tipo de fonte:

Consulte a lista de atuais artigos, livros, teses, anais de congressos e outras fontes científicas relevantes para o tema "Tiyatro".

Ao lado de cada fonte na lista de referências, há um botão "Adicionar à bibliografia". Clique e geraremos automaticamente a citação bibliográfica do trabalho escolhido no estilo de citação de que você precisa: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

Você também pode baixar o texto completo da publicação científica em formato .pdf e ler o resumo do trabalho online se estiver presente nos metadados.

Artigos de revistas sobre o assunto "Tiyatro"

1

Erdenk, Sibel, e Melike Durak Aras. "Anlatının tiyatral olması". JOURNAL OF ARTS 7, n.º 2 (5 de maio de 2024): 95–106. http://dx.doi.org/10.31566/arts.2387.

Texto completo da fonte
Resumo:
Tiyatro, özellikle Batı’da, (anlatı) diegetik bakış açısından ziyade (canlandırma) mimetik açıdan ele alınagelmiş, diegesis Aristoteles’in Poetika’sından itibaren tiyatro sanatının sınırları dışında bırakılmıştır. 20. yüzyıldan günümüze dek uzanan süreçte, özellikle sahne – seyir yeri, oyuncu – seyirci ilişkisinde canlı bir deneyimi yakalamaya yönelik arayışların bir kısmı tiyatroda anlatı meselesi üzerine odaklanmaya başlamıştır. Brecht’in öykü anlatma hattını yeniden açtığı anlatı’yı dahil eden epik tiyatro kuramı ve devamında Lehmann’ın postdramatik kavramsallaştırmasıyla da tekrar sahneye çağrılan anlatının, tiyatro tarihindeki dönemsel dönüşümü hem tiyatroyu hem de performansı klasik tanımlarının dışına çıkarmıştır. Tiyatroda anlatının karakteristiğini belirleyen temel olgu, onun yeni çağın tarihsel-toplumsal koşullarıyla kurduğu ilişkinin ötesinde bir yerde, dramatik yapının estetik üstünlüğünü yok etmesi ve alternatifini kurmasında yatmaktadır. Bu çalışma, ‘anlatı’nın Antik, Epik ve Postdramatik dönem olmak üzere önemli dönüm noktalarındaki seyrini, anlatısal stratejilerle örneklemeyi amaçlamaktadır. Yöntem: Bu çalışmada anlatının dramatik tiyatro uygulamalarında kullanımına yönelik teoriden pratiğe aktarımını derecelendirme biçimi yöntemsel olarak esas alınmıştır. Sonuç: Yaşamı bir deneyim olarak tanımlayan çağımız sanatının, anlatıyı tekrar merkeze yerleştirdiği görülmektedir. Bu deneyimin tiyatronun uygulama alanında anlatı hikayeleri olarak popüler bir eğilim göstermesinin yanısıra yeni bir söz, seyirciyle kurulmak istenen yeni bir temasın arayışında olunmasından kaynaklandığı görülmektedir.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

TOPÇU, Hayrunisa. "Romandan Tiyatroya: Yaprak Dökümü, Eski Şarkı". Erdem, n.º 63 (1 de agosto de 2012): 223–46. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2012.63.223.

Texto completo da fonte
Resumo:
Reşat Nuri Güntekin, Türk edebiyatının en üretken yazarlarından biridir. Özellikle roman ve tiyatro türünde birçok eseri vardır. Tiyatro konusunda dekordan oyun yazarına kadar her alanda kafa yormuş ve bu konuda birçok makale yazmıştır. Yaprak Dökümü ve Eski Hastalık isimli romanları, kendisi tarafından tiyatro oyunu haline getirilmiştir. Yaprak Dökümü, roman olarak 1930'da yayınlanmış, 1943-1944 yıllarında sahnelenmiştir. Eski Hastalık, roman olarak 1938'de yayınlanmış, 1951'de ise Eski Şarkı adıyla tiyatro oyunu olarak sahnelenmiştir. Bir romanın tiyatro eserine dönüştürülmesi sırasında özellikle teknik açıdan birtakım değişiklikler yapmak gerekir. Romandan Tiyatroya: Yaprak Dökümü, Eski Şarkı adlı yazıda bu değişimler olay örgüsü, kişiler, zaman, mekan kavramları açısından değerlendirilmiş, romandan tiyatroya aktarılan eserler için kuramsal bir zemin oluşturulmaya çalışılmıştır. Ardından, adı geçen romanlarla tiyatro oyunlarının karşılaştırılması yapılarak aralarındaki farklar belirlenmiş ve dönüştürme işlemi sırasında kullanılan yöntemlerin ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Sonuçta, eserler arasındaki farkların neden kaynaklandığı, eserlere etkilerinin neler olduğu tartışılmıştır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Özerden, Kerim Emre, e Ziyad Guliyev. "Tiyatral Anlatının Sinemasal Anlatıya Dönüşümü: Ferhan Şensoy'un "Çok Tuhaf Soruşturma" Tiyatro Oyunu ve "Pardon" Sinema Filminin İncelenmesi". RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, n.º 30 (21 de outubro de 2022): 516–28. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1192625.

Texto completo da fonte
Resumo:
Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden biri olan yönetmen, oyuncu, yazar, tiyatro kurucusu kimliğiyle önemli çalışmaları bulunan sanatçı Ferhan Şensoy’un ‘Çok Tuhaf Soruşturma’ tiyatro oyunu ve bu oyundan sinemaya uyarlanan ‘Pardon’ sinema filmi incelenmektedir. Araştırmada tiyatral ve sinemasal anlatı farklılıkları, ifade biçimlerinin değişmesi ile öykünün dönüşümü merkezi konumdadır. Araştırmanın kapsamında, anlatıların yapısal özellikleri, iki yapı arasındaki farklılıkların incelenmesi ile ele alınmıştır. Tiyatro oyununun beyaz perdeye uyarlanmasıyla hikâye yapısının kazanmış olduğu yeni olanaklar incelenmiştir.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

ÇINAR, Cem. "Çağdaş Dramaturji ve Sinema İlişkisine Karşılaştırmalı Bir Bakış". Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi 7, n.º 13 (31 de dezembro de 2022): 414–31. http://dx.doi.org/10.55004/tykhe.1195215.

Texto completo da fonte
Resumo:
Dramaturji, bir analiz ve uygulama alanı olarak tiyatro sanatının tarihsel yürüyüşü içinde ortaya çıkmış, gelişmiş bir disiplindir. Dramaturjinin ayrı bir disiplin olarak adının konması ve ayrışması Lessing’in Die Hamburgische Dramaturgie (1769) adlı çalışmasıyla mümkün olmuştur. 19 ve 20. yüzyılda, özellikle Alman tiyatro kuramcılarının çalışmalarıyla gelişen dramaturji, bu dönemde yetkinlik kazanmış ve bir disiplin olarak kabul görmeye başlamıştır. Dramaturjinin sinemayla birlikte anılmaya başlaması ise sessiz sinema döneminin kapanmasıyla mümkün olmuştur. Söz/diyalog, görsel-işitsel sinematografik imgenin temel bileşeni olmuş, böylece dramatik metin tasarımı, yazımı ve uygulaması sinema sanatını belirlemeye başlamıştır. Sinema bu aşamada, dramatik yapı, dramaturjik metin analizi ve uygulaması gibi kavram ve metotları tiyatrodan ödünç alarak kendi alanına uyarlama yoluna girmiştir. Ancak, tiyatro ve sinema sanatlarının ontolojik farklılıkları sebebiyle, tiyatrodaki dramaturji uygulamalarıyla ilgili terim, nosyon, metot ve uygulamaların sinemaya entegre edilmesi bakımından birtakım sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu makale, dramaturjiyi yetkin, ayrı bir disiplin olarak ele alarak, tiyatro ve sinemayla ilişkisine odaklanmıştır. İlgili kavramların etimolojik analizinden kalkarak tarihsel literatüre ve kuramsal yaklaşımlara dayalı betimleyici bir yöntemle, sinema ve tiyatroda kuram ve uygulamadaki paralellikleri ve farklılıkları anlamaya çalışmıştır. Böylece, dramaturji nosyonunun ve uygulama alanlarının, tiyatroda olduğu gibi sinemada da daha açık ve belirgin bir anlama kavuşması yönündeki çalışmalara katkı sunmayı amaçlamıştır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

Şentürk Tatar, Gamze. "Tiyatroda Kokunun İzinden". Journal of Literature and Humanities, n.º 72 (12 de junho de 2024): 36–48. http://dx.doi.org/10.55590/literatureandhumanities.1432019.

Texto completo da fonte
Resumo:
Tiyatro görsel, işitsel ve bedensel ögeleri bir araya getiren, seyirci ile oyun arasında güçlü bir bağ kurabilen bir sanattır. Bu sinestetik sanat, seyirci ile oyun arasında bir bağlantı kurarak, tüm duyuları içeren estetik bir dil kullanır. Koku, ses ve görüntü gibi duyuların birleşimi, seyirciye eşsiz bir deneyim sunar. İzleyici, oyunları bütünleşik bir bedensel deneyim olarak yaşar ve bu sayede aktif bir katılım sağlanır. Tiyatroda, koku genellikle göz ardı edilen bir duyu olarak ortaya çıkar. Ancak son yıllarda tiyatroda yapılan deneysel, yenilikçi ve avangart çalışmalar, sahnede koku kullanımına yeni olanaklar sunmuştur. Tiyatroda koku kullanımı aslında Antik döneme kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu çalışma, tiyatroda koku duyusunun tarihini, kökenini ve kullanımını incelemeyi amaçlar. Aynı zamanda, kokunun tiyatro deneyimini nasıl etkilediğini ve nasıl temel bir unsur haline geldiğinin izini Antik dönemden erken modern döneme değin sürer.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
6

ŞEN AKDEMİR, Fatma. "Çetin Altan’ın Yedinci Köpek ile Henrik Ibsen’in Bir Halk Düşmanı adlı piyeslerinin karşılaştırılması". RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, n.º 30 (21 de outubro de 2022): 609–18. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1193046.

Texto completo da fonte
Resumo:
Henrik Ibsen (1828-1906), ünü yalnız Norveç’le sınırlı kalmamış, tüm dünyaya yayılmış önde gelen tiyatro yazarlarından biridir. Peer Gynt, Hedda Gabler, Yaban Ördeği, Nora, Yapı Ustası Solness; Ibsen’in tüm dünyaya mâl olmuş piyesleri arasında yer almaktadır. Modern dramın öncülerinden addedilen Ibsen, aynı zamanda gerçekçilik akımının da dünya tiyatrosundaki önemli temsilcilerinden sayılmaktadır. Tanzimat’la beraber batılılaşmanın devletin resmî politikası haline gelmesiyle, batı tarzı bir tiyatro yaratma yolunda, batının seçkin tiyatro eserleri Türkçeye aktarılmaya başlamıştır. Bu anlayış doğrultusunda, Ibsen’in de piyeslerinin Türkçeye kazandırılmasına ve sahnelenmesine gayret edilmiştir. Bu durum doğal olarak Türk tiyatro yazarlarının Ibsen’den etkilenmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu yazarlardan biri de Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden Çetin Altan’dır. Çetin Altan (1927-2015) roman, şiir, deneme, polisiye gibi birçok edebî türde eser vermiş, edebiyat dünyasında adını, ilk olarak piyesleriyle duyurmuştur. Toplam on bir piyes yazan Altan’ın hemen hemen bütün oyunları sahnelenme imkânı bulmuştur. Tıpkı gazete yazılarında olduğu gibi oyunlarında da genel olarak toplumsal sorunları irdeleyen Altan, farkındalık yaratma yolunda tiyatroyu etkili bir araç olarak değerlendirmiştir. Altan’ın yine böyle bir saikle yazdığı Yedinci Köpek (1964) adlı oyununun, Henrik Ibsen’in Bir Halk Düşmanı (1882) adlı piyesinden izler taşıdığı görülmektedir. Nitekim Altan’ın ve Ibsen’in anılan oyunları karşılaştırıldığında, her iki eser arasında konu, başkişilerin özellikleri ve yaşam serüvenleri gibi açılardan önemli benzerlikler bulunduğuna tanıklık edilmektedir. Bu çalışmada, anılan iki oyun arasındaki benzerlikler tespit edilmeye çalışılacaktır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
7

KARAAHMET, Süleyman. "Bir Tiyatro İnşa Eden Kadın: Yıldız Kenter". Tykhe Sanat ve Tasarım Dergisi 8, n.º 15 (31 de dezembro de 2023): 195–206. http://dx.doi.org/10.55004/tykhe.1297810.

Texto completo da fonte
Resumo:
Özel tiyatrolar öteden beri mekân sıkıntılarıyla gündeme gelmiştir. Var olan salonların çoğunlukla ödenekli kurumlara ait olması, özel sahnelerin yüksek kira bedelleri ve prova için ayrıca bir mekâna ihtiyaç duyulması özel tiyatroların başlıca sıkıntıları arasındadır. Kendi salonlarına sahip tiyatrolar ise yüksek maliyetlerle baş etmek durumundadır. Yıllarca salon sıkıntısı yaşamış tiyatro topluluklarından bir tanesi de Kenter Tiyatrosu’dur. Kenter Tiyatrosu, kurulduğu günden itibaren hep göz önünde olmuş bir tiyatrodur. Son zamanlarda ise Yıldız Kenter’in vefatı sonrasında Kenter Tiyatrosu’nun binasına ne olacağı tartışma konusu olmuştur. Binanın inşa sürecinde yaşanılan zorlukların ve Yıldız Kenter’in bu zorlukları aşmak için verdiği bir tiyatro var etme mücadelesinin tüm ayrıntılarıyla incelenmesi, özel tiyatroların üretim süreçlerinin salon ihtiyaçları bağlamıyla ilişkilendirilerek değerlendirilmesi bakımından önemli görünmektedir.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
8

Töre, Enver. "OSMANLI'DA TİYATRO". Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi 01, n.º 01 (1 de janeiro de 1999): 205–14. http://dx.doi.org/10.24058/tki.16.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
9

Topçu, Hayrunisa. "Romandan Tiyatroya: Değirmen - Sarıpınar 1914 / From Novel to Theatre: Degirmen - Saripinar 1914". Journal of History Culture and Art Research 6, n.º 4 (1 de outubro de 2017): 960. http://dx.doi.org/10.7596/taksad.v6i4.1046.

Texto completo da fonte
Resumo:
<p><strong>Abstract</strong></p><p>Reşat Nuri Güntekin is one of the prolific author of Turkish Literature. He owns a lot of literary works within novel and theatre play genres. He cogitated about all components of theatre from decor, till play writer and he wrote many articles. His study on this field was continued by other authors in the following years. Turgut Özakman is a writer who, like Reşat Nuri, has been thought over play writing and studied on theoretical part of theater. The novel named <em>Değirmen </em>which was published in 1944 by Reşat Nuri, was adapted to theater by the name of <em>Sarıpınar 1914</em> by Turgut Özakman. The play was first staged by Ankara Sanat Tiyatrosu on 16 February 1968.</p><p>With the increasing interdisciplinary studies in recent years, the concept of adaptation has attracted the attention of researchers from almost every field. Therefore, the studies adapted from novel to theater have been discussed again with a new point of view. In this article named<em> Romandan Tiyatroya: Değirmen / Sarıpınar 1914,</em> Reşat Nuri’s novel <em>Değirmen</em> and Turgut Özakman’s theatre play <em>Sarıpınar 1914</em> will be evaluated in the framework of the “adaptation theory”. It will be discussed the differences between the novel and theatre play and also reasons of the differences with the comparative evaluations made on the concept of plot, character, time and place.</p><p> </p><p><strong>Öz</strong></p><p>Reşat Nuri Güntekin, Türk edebiyatının en üretken yazarlarından biridir. Özellikle roman ve tiyatro türünde birçok eseri vardır. Tiyatro konusunda dekordan oyun yazarlığına kadar her alanda kafa yormuş ve bu konuda birçok makale yazmıştır. Onun bu alanda yürüttüğü çalışmalar sonraki yıllarda başka yazarlar tarafından da devam ettirilmiştir. Turgut Özakman da tıpkı Reşat Nuri gibi oyun yazarlığı ile meşgul olmuş ve tiyatronun kuramsal kısmı üzerinde çalışmış bir yazardır. Reşat Nuri’nin 1944’te yayımlanan<em> Değirmen </em>isimli romanı, Turgut Özakman tarafından<em> Sarıpınar 1914</em> adıyla tiyatroya uyarlanmıştır. Oyun ilk kez 16 Şubat 1968 tarihinde Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenmiştir.<em> </em></p><p>Son yıllarda disiplinler arası çalışmaların artmasıyla birlikte uyarlama kavramı neredeyse her alandan araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Dolayısıyla romandan tiyatroya aktarılan eserler de yeni bir bakış açısıyla tekrar ele alınmaya başlanmıştır. <em>Romandan Tiyatroya: Değirmen / Sarıpınar 1914 </em>adlı makalede Reşat Nuri Güntekin’in <em>Değirmen </em>isimli romanı ve Turgut Özakman’ın <em>Sarıpınar 1914</em> adlı tiyatro oyunu, “uyarlama kuramı” çerçevesinde değerlendirilecektir. Özellikle olay örgüsü, kişiler, zaman, mekân kavramları üzerinden yapılacak karşılaştırmalı değerlendirmelerle, iki eser arasındaki farklılıkların nedenleri ve bu farklılıkların uyarlanan eser üzerindeki etkileri tartışılacaktır. </p>
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
10

GÜRANİ ARSLAN, Nur. "Mesneviden Tiyatroya: Hüsn ü Aşk'tan Yararlanan Iki Tiyatro Oyunu". Journal of Turkish Studies 10, Volume 10 Issue 12 (1 de janeiro de 2015): 473. http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.8412.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Teses / dissertações sobre o assunto "Tiyatro"

1

Orun, Gonca. "Acoustical Analysis And Taxonomy Of Performance Halls In Early Republican Period In Ankara: Resim Heykel Muzesi, Kucuk Tiyatro And Opera". Master's thesis, METU, 2011. http://etd.lib.metu.edu.tr/upload/12613872/index.pdf.

Texto completo da fonte
Resumo:
Comprehensive studies are required to understand the design of the performance halls in Turkish Early Republican Period. Acoustics, a significant parameter in performance hall design, has been chosen to contribute the studies. Three pioneers of the period, Resim Heykel Museum, Kü
ç
ü
k Theatre and Opera Halls, are chosen as cases. The acoustical qualities of performance halls of Turkish Early Republican period in Ankara is studied in parallel to the acoustical design of performance halls in Europe which may reveal similarities in case halls. Detailed 3-D models of the halls for acoustical simulations based on the original design data have been prepared and results are to be compared with acoustically recognized halls in the world.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

Mongwaketse, Tiyapo Carnio. "Iron and zinc bioaccessibility from African leafy vegetables : implications for nutrition / Tiyapo Carnio Mongwaketse". Thesis, 2014. http://hdl.handle.net/10394/15434.

Texto completo da fonte
Resumo:
Objectives: The aim of this study was to assess the bioaccessibility of iron and zinc in African leafy vegetables (ALV) and maize porridge composite dishes using an in vitro dialysability assay and to estimate the antinutrient content in ALV and maize porridge composite dishes. Methods: ALV leaves were collected, cooked and mixed with either cooked fortified or unfortified maize porridge to simulate the way it is usually consumed. Mineral and antinutrient levels were determined using standard methods and the bioaccessibility of iron and zinc was determined using an in vitro dialysability assay. Findings: The findings of the present study indicated that ALV dishes contain a reasonable amount of iron and zinc, but combining the ALV dishes with unfortified maize porridge resulted in dilution and hence a lower iron content. The amaranth-pumpkin dish contained most iron (24 mg/100 g). ALV dishes in the study had zinc contents ranging from 2.6 to 3.2 mg/100 g, with amaranth mixed with spider plant having the highest zinc content. Regarding antinutrients, the amaranth-cowpea dish had the highest phytate content of 2078 mg/100 g dry weight. ALV dishes also contained tannins and phenolic compounds. Iron percentage bioaccessibility was high in an amaranth-spider plant dish (25%), while other dishes had lower iron bioaccessibility of less than 11%. The percentage bioaccessibility of zinc in ALV dishes ranged from 7 to 8%. The amaranth-spider plant dish had higher zinc bioaccessibility when composited with fortified maize meal (13%). The percentage zinc bioaccessibility is negatively associated with phytate:zinc and phyate-calcium:zinc molar ratios. Conclusions: ALV and maize meal composite dishes have a high iron and zinc content, though they also have a high antinutrient content that has some inhibitory effects. Despite the inhibiting factors, the amount of bioaccessible iron and zinc from ALV and maize porridge composite dishes could play a significant role in planning food security strategies. However, there is a need to understand the possible effects of consuming them in different combinations with other foods.
MSc (Nutrition), North-West University, Potchefstroom Campus, 2015
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Tuan, Yu-Hsuan, e 段又瑄. "The Three Stage Process of Siku Quanshu Zongmu Tiyao: A Comparative Study of the Division of Collections". Thesis, 2008. http://ndltd.ncl.edu.tw/handle/12637552686120769018.

Texto completo da fonte
Resumo:
碩士
國立臺灣大學
圖書資訊學研究所
96
Siku Quanshu Zongmu(《四庫全書總目》) has been the most well-known annotated bibliography in China since the late 18th century. It is highly valued by scholars and is considered as a research guide for students and scholars who study Chinese classics. Zongmu is comprised of annotations (tiyao,提要). The completion of each annotation is basically a three-stage process. First, a scholar is assigned to write the first draft annotation (so called fenzuan gao,分纂稿) for a book. Then, the draft is revised or re-written to become an introductory annotation (so called geshu tiyao,閣書提要). At last, all the introductory annotations are further revised or modified and put together to form the Zongmu tiyaoes. Due to the three-stage process, researchers have found that the contents of these three kinds of annotations are not exactly the same. Also, some comparative studies have been conducted to explore the differences among these annotations. It is the goal of this study to further examine the differences and changes of these three annotations during the transformation process. The researcher first collects book samples whose draft annotations, introductory annotations, and Zongmu tiyaoes are simultaneously extant. This sample is consisted of 368 books. Because the researcher intends to focus on books belonging to the literature division, the sample is reduced to 153 books. Among the 153 books, the three annotations of each book are thoroughly and explicitly analyzed and compared. The comparison is mainly focused on the following four aspects: (1) the recording format of title and volume, (2) matters related to the book’s author and its publishing condition, (3) matters about the contents of the book, and (4) the critique or value judgment of the book.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Livros sobre o assunto "Tiyatro"

1

Özen, Uğur Ozan. Mustafakemalpaşa'da tiyatro (Tiyatro tarihi). Bursa: Patikalar Dergisi Yayınları, 2015.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

Demirdağ, Refika Altıkulaç. Tiyatroda seyirci fikri ve Tanzimat tiyatrosu: (padişahlardan halka tiyatro seyircisi olmak). Adana: Karahan Kitabevi, 2016.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Sevinçli, Efdal. İzmir'de tiyatro. Alsancak, İzmir: Ege Yayıncılık, 1994.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

Cemal, Ahmet. Aradığımız tiyatro: Tiyatro-sanat ve düşünce üzerine yazılar. Gümüşsuyu, İstanbul: MitosBoyut Yayınları, 1998.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

1977-, Tayfur Müberra Bağcı, ed. Ataç'ın tiyatro yazıları. Sultanahmet, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2010.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
6

Toros, Misak. Tiyatro ömür boyu. İstanbul: Paros Yayıncılık, 2014.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
7

Nizami, Çubuk. Hierapolis tiyatro kabartmaları. Denizli: Pamukkale Üniversitesi, 2002.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
8

And, Metin. Türk tiyatro tarihi. Cağaloğlu, İstanbul: İletişim Yayınları, 1992.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
9

Nişancık, İrfan Özdilek. Adapazarı tiyatro tarihi. Adapazarı?]: Adapazarı Büyükşehir Belediyesi, 2007.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
10

Akı, Niyazi. Türk tiyatro edebiyatı tarihi. Çemberlitaş, İstanbul: Dergâh Yayınları, 1989.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Capítulos de livros sobre o assunto "Tiyatro"

1

Talay, Shabo. "THE NEO-ARAMAIC DIALECTS OF THE TIYARI ASSYRIANS IN SYRIA: WITH SPECIAL ATTENTION TO THEIR PHONOLOGICAL CHARACTERISTICS". In Neo-Aramaic Dialect Studies, editado por Eleanor Coghill, Roberta Borghero, Samuel Ethan Fox, Yona Sabar, Olga Kapeliuk, Eran Cohen, Steve Fassberg, Hezy Mutzafi, Shabo Talay e Werner Arnold, 39–64. Piscataway, NJ, USA: Gorgias Press, 2008. http://dx.doi.org/10.31826/9781463211615-004.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

Güler, Aziz Tamer. "Simmel’in Çatışma Düşüncesinden, Gündelik Yaşamdan, Tiyatro ve Sinemadaki Çatışan Karaktere: Joker". In Dijital Medya Çalışmaları. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub259.c1178.

Texto completo da fonte
Resumo:
Simmel sosyoloji disiplininin önemli düşünürlerinden biridir ve özellikle mikro alanda yaptığı çalışmalar önemlidir. Simmel kent yaşamına odaklanırken, insanların kent yaşamında nasıl ilişki kurduklarına da odaklanır. İnsanların bir kişiyken, iki kişiyken, üç kişiyken davranışlarının nasıl değiştiğine dair fikirlere sahiptir. Bu fikirler günümüzde de farklı düşünürlerce doğrulanmaktadır. Ayrıca bu çalışmada konu edinilen çatışma kavramı da Simmel’in çalıştığı konulardandır. Simmel çatışmaya kültür üstünden ve daha doğrusu nesnel kültür ve öznel kültür üstünden bakar. Bu sosyolojinin temel dikotomilerinden olan nesne özne ayrımıyla örtüşmektedir. Bu konunun seçilme nedeni “çatışma” kavramının gündelik yaşamda, sinema ve tiyatrodaki farklı yansımalarıdır. Simmel çatışmanın kültürün trajedisine neden olduğunu ve bireysel zihnin yıprandığını öne sürerken, iletişim bilimlerinde hem olumlu hem olumsuz etkisinden söz etmek mümkündür. Gündelik yaşamda ve iletişimde çoğunlukla çatışmanın yıpratıcı yanı öne çıkarken tiyatroda çatışma bir dramatik yapıyı sağlamlaştırmaya yaramaktadır. Sinema ise çatışma ile insanın duygularını harekete geçirip bazen insan algısını açar bazen de yapıbozuma uğratır. Çatışmasız yaşam -sıkıcı görünse de- insanda hoş bir etki yaratabilir ancak çatışmasız tiyatro ve sinema -hangi tarzda ve hangi dönemin ürünü olursa olsun- düşünülemez. Sinema Tarihi’nin önemli çatışmacı karakterlerinden biri hem kendi dünyasındaki iç çatışmayla hem de adeta dünyaya meydan okuyan, savaş açan yapısıyla Joker karakteridir. Bir anti- kahraman sayılmasına karşın seyircinin rahatlıkla özdeşleşebileceği bir karakterdir ve dünyada çeşitli aktörler tarafından canlandırılmış, hepsi de ses getirmişlerdir. Bunda şüphesiz çatışmayla beslenen bir karakter olmasının anti- kahraman olmasının etkisi büyüktür. Ayrıca modern sonrası sanat ve sinema kaybedenlere, ezilenlere, küçük insanlara daha çok odaklanmaktadır. Çalışma, Simmel, Lefebvre, Horkheimer gibi düşünürlerin söylediklerinden, tiyatroya ve sinemaya giden bir yol takip edecektir.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

UÇUŞ GÜLDALI, Şükran, e Bayram TAY. "Tiyatro Metinleri ile Sosyal Bilgiler Öğretimi". In Sosyal Bilgilerde Sözlü ve Yazılı Edebiyat İncelemeleri, 365–92. Pegem Akademi Yayıncılık, 2016. http://dx.doi.org/10.14527/9786053183785.16.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

"Türkiye’de Politik Tiyatro: Depolitizasyondan Siyasal Amaçlı Bir Tiyatro’ya". In GÜZEL SANATLARDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. DUVAR PUBLISHING, 2023. http://dx.doi.org/10.59287/gsgy.923.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

"Kasım Devriminin Yarattığı Siyasal Zeminde Politik Tiyatro ve Erwin Piscator". In GÜZEL SANATLARDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. DUVAR PUBLISHING, 2023. http://dx.doi.org/10.59287/gsgy.924.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
6

Güçlü, Eda. "Sanat, sinema, müzik, tiyatro, spor, eğlence, fotoğraf, moda; Kültürel politikalar ve şehir; kültür başkenti ve dünya kenti olarak İstanbul; kentsel imajın inşası; müze kent; Müzeler, müzecilik". In İstanbul Bİblİyografyası, 127–45. Institut français d’études anatoliennes, 2014. http://dx.doi.org/10.4000/books.ifeagd.808.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
7

Kanık Uysal, Pınar. "Okuma Tiyatrosu: Ne, Niçin ve Nasıl?" In Türkçe Eğitimine Adanan Bir Ömür Dr. Asiye Duman’a Armağan, 681–96. Ankara Pegem Akademi Yayıncılık, 2020. http://dx.doi.org/10.14527/9786257228800.38.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
8

CANLI, Mustafa, e Adnan ALTUN. "Geleneksel Türk Tiyatrosu Türleri ile Sosyal Bilgiler Öğretimi". In Sosyal Bilgilerde Sözlü ve Yazılı Edebiyat İncelemeleri, 393–416. Pegem Akademi Yayıncılık, 2016. http://dx.doi.org/10.14527/9786053183785.17.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
9

"CHAP. VII. ASHEETHA. A NESTORIAN HOUSE. THE MASSACRE. — ZAWEETHA. — NESTORIAN PRIESTS. MURGHI. - LIZAN.—SCENE OF THE MASSACRE. A TIYARI BRIDGE. — R AOL A. — THE HOUSE OF THE MELEK. TIYARI WOMEN. THE DISTRICT OF TKHOMA. ALARM OF THE INHABITANTS.— CHURCH SERVICE. TKHOMA GOWAIA. A KURDISH CHIEF. — PASS INTO BAZ. ERGUB. RETURN TO TKHOMA. BE-ALATHA. ROADS OF TIYARI. — CHONBA. MURDER OF MELEK ISMAIL RETURN TO ASHEETHA KASHA AURAHAM A COPPER MINE. CHALLEK OURMELI. — A SUBASHI. A KURDISH SAINT. — MALTHAYIAH. SCULPTURES. ALKOSH. — TOMB OF THE PROPHET NAHUM. RABBAN HORMUZD. - TELKEF AND ITS CHRISTIAN INHABITANTS. RETURN TO MOSUL. — SECOND MASSACRE IN THE NESTORIAN MOUNTAINS.— CAPTURE AND EXILE OF BEDER KHAN BEY". In Nineveh and Its Remains, 173–239. Piscataway, NJ, USA: Gorgias Press, 2004. http://dx.doi.org/10.31826/9781463209902-011.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
10

"CHAP. VI. DEPARTURE FOR THE TIYARI MOUNTAINS.—KHORSABAD.— SHEIKH ADI. — A KURDISH ENCAMPMENT. A CHALDÆAN VILLAGE. CONVERTS TO ROMAN CATHOLICISM. AMADIYAH.—A TURKISH GOVERNOR ALBANIAN IRREGULARS. AN ALBANIAN CHIEF. THE VALLEY OF BERWARI. — CHALDÆAN VILLAGES. — A KURDISH BEY ASHEETHA". In Nineveh and Its Remains, 147–72. Piscataway, NJ, USA: Gorgias Press, 2004. http://dx.doi.org/10.31826/9781463209902-010.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Trabalhos de conferências sobre o assunto "Tiyatro"

1

"Oyuncunun Sanatında Saklı Detaylar: Tiyatro Antropolojisi Sözlüğü". In 3rd International Conference on Scientific and Academic Research ICSAR 2023. All Sciences Academy, 2023. http://dx.doi.org/10.59287/as-proceedings.864.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

ASLAN, Yavuz. "MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA ERZURUM’DA HALKI BİLİNÇLENDİRME VE BİLGİLENDİRME FAALİYETLERİNDE ÖNEMLİ BİR TİYATRO: İBRET YERİ". In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.87.

Texto completo da fonte
Resumo:
Erzurum Milli Mücadele tarihimizde oldukça önemli bir yer ve öneme sahiptir. I. Dünya Savaşı yıllarında yaşanılan iki yıllık Rus işgali ve akabinde Ermeni çetelerinin katliamlarının acıları henüz taze iken Osmanlı Devleti’nin imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesi ile ülkenin dört bir yanı işgal edilmeye başlanmıştır. Erzurum’un da her an işgal edilebileceği ve Erzurum dâhil Doğu illerinin Ermenilere verileceği endişesi halkın heyecan ve tepkisini artırmıştır. İşgal acısı ve tehlikesini çok yakından bilen Erzurum ahalisi ülkenin işgaline sessiz kalmamış ve yurdun herhangi bölgesinin işgalini Erzurum’un işgali gibi telakki ederek Milli Mücadele’ye aktif olarak her türlü maddi ve manevi desteği vermiştir. Erzurum halkının milli mücadelede çok aktif ve vatan meselesinde ön planda olmasında 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa ve Hoca Raif, Süleyman Necati, Cevat, Sıtkı ve Mithat Beyler gibi Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin önde gelen simalarının önemli etkisi vardır. Hiç şüphesiz bu dönemde Erzurum’da çıkan Albayrak gazetesi de bu amaç uğrunda en büyük katkıyı sunmuştur. Erzurum halkının milli mücadele döneminde ülke meseleleri konusunda bilgilenme ve bilinçlenmesinde “Tiyatro” da aktif olarak kullanılmıştır. Özellikle 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın yardım ve yönlendirmesi ile tiyatro çalışmalarına hız verilmiş ve Ocak 1920’de “İbret Yeri” adıyla Millet Bahçesi’nde bulunan gazino tiyatro haline getirilmiştir. Burada ilk olarak “Erzurum’da “Ermeni Faciaları” isimli drama sahnelenmiş, daha sonraları Antep, Maraş mücadeleleri ve İstanbul işgal felaketini konu alan piyesler sahneye konularak Erzurum halkının milli duygularına tercüman olunmuştur. Özellikle Maraş halkına yönelik Fransız ve Ermeni tecavüz ve katliamları büyük tepki uyandırmış ve hazırlanan 7 perdelik “Maraş Cinayetleri” adlı piyesle konu Erzurum ahalisine anlatılmaya çalışılmıştır. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ve burada yapılan katliamlarla ilgili olarak “İzmir Faciaları (Cinayetleri)” adlı piyesle perdesini açmaya başlamıştır. Açıkça görüleceği gibi Milli Mücadele’nin en karanlık döneminde ülkenin dört bir yanı işgal edilirken Erzurum halkı bir taraftan yaptığı miting ve çekmiş olduğu telgraflarla işgalleri protesto ederken diğer taraftan Kazım Karabekir Paşa’nın öncülüğü ve desteğiyle Türk halkının yaşamış olduğu felaketler tiyatro vasıtasıyla ahaliye anlatılarak, onların bilgilenmesi ve bilinçlendirilmesi için çaba gösterilmiş, tepki ve heyecanlarının canlı ve sürekli olması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu bildiride, İbret Yeri adı ile perdelerini açarak Erzurum ahalisinin ülkede yaşanan işgal ve katliam olaylarını öğrenmesine ve bilinçlenmesine hizmet eden tiyatro ve onun faaliyetlerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Mohammed Husseyin HASSAN, Hazim, e Ali Husseyin HASSAN. "NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN BİR ADAM YARATMAK BAŞLIKLI TİYATRO ESERİNDE VAHDET-İ VÜCÛD İNANCI". In I V . I N T E R N A T I O N A L C O N G R E S S O F L A N G U A G E A N D L I T E R A T U R E. Rimar Academy, 2022. http://dx.doi.org/10.47832/lan.con4-9.

Texto completo da fonte
Resumo:
Necip Fazıl KISAKÜREK, 20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli şair ve fikir insanlarındandır. 26 Mayıs 1904'te Türkiye'nin en büyük kenti olan İstanbul'da dünyaya gelen şair, 25 Mayıs 1983'te yine memleketi İstanbul'da vefat etmiştir. 78 yıllık ömrüne çok sayıda önemli eser sığdıran şair, edebiyatın pek çok dalında eserler vermiştir. Üstad namıyla anılan Necip Fazıl KISAKÜREK, şair kimliği ile ön plana çıkmaktadır. Çağdaş Türk edebiyatının en önemli simalarından biri olan Necip Fazıl KISAKÜREK, ilmi ve fikri hususlarda pek çok çalışması ve eseri vardır. Mezarı, memleketi İstanbul'da Eyüp Sultan Mezarlığı’ndadır. Bir Adam Yaratmak isimli eser, Necip Fazıl KISAKÜREK'in 1937 senesinde yayınladığı ve aynı yıl şehir tiyatrolarında gösterime giren, üç perdeden oluşan ve oldukça önemli bir tiyatro eseridir. Ana karakterleri Hüsrev Bey, Ulviye Hanım, Selma Hanım, Mansur Bey, Nevzat Bey, Şeref Bey, Zeynep Hanım, Turgut Bey, Osman Bey ve Hükümet Doktoru'dur. Trajik bir eser olan Bir Adam Yaratmak, bir tiyatro yazarı olan Hüsrev Bey'in manevi boşlukta geçirdiği sancılı ve buhranlı dönemini konu edinir. İçeriğinde pek çok tasavvufi unsuru da barındıran eser, vahdet-i vücud inancı üzerinde durur. Vahdet-i vücud, tasavvufî bir kavramdır. Alemde her ne var ise, Hakk'a bağlıdır. Tanrı'nın her zerreyi kapladığı inancıdır. Nitekim varlık aleminde, Tanrı'nın olmadığı bir yer veya şey söylemek, Tanrı'ya noksanlık izafe etmek manasına geleceğinden, düşünülemez. O halde her varlık, vahdete yani Allah'ın birliğine bağlı ve azizdir. O halde bu alemde her ne varsa haktır, hakikattir. Çalışmaya bu kapsamlı özet ile başlanılarak ardından 20. yüzyıl Türk edebiyatının yetiştirmiş olduğu en önemli simalarından biri olan Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK'in yaşamı, edebi yönü ve yapıtları hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra Bir Adam Yaratmak eserinin içeriği ve özeti açıklandıktan sonra, vahdet-i vücud terkibi hakkında bilgiler sunulacaktır. Son olarak da Necip Fazıl KISAKÜREK'in Bir Adam Yaratmak isimli tiyatro eserinde vahdet-i vücûd inancı incelenecektir
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

Köksal, Selma. "“BAHAR İSYANCIDIR” ADLI 2013 YAPIMI UZUN METRAJ SİNEMA FİLMİNİN MEKANLARI AÇISINDAN TOPLUMSAL BELLEK”". In 3. Uluslararası Sinema Sempozyumu. Near East University, 2023. http://dx.doi.org/10.32955/neuilamer2023-11-0305.ch01.

Texto completo da fonte
Resumo:
“Bahar İsyancıdır”, özgün senaryosunu tek başıma yazdığım ve 2012 yılında çekimlerini yönetmen olarak tamamladığım, zorunlu nedenlerle filmin yapımcılığını da üstlendiğim, aynı zamanda filmin başrollerinden “Rüya” karakterini canlandırdığım 97 dakikalık sinema filmim.“Bahar İsyancıdır” filmimin çekimleri Mart ve Nisan 2012 tarihleri arasında gerçekleşti. Hatta filmin gereksinmesi olan 1 Mayıs görüntüleri için 2012 yılı 1 Mayıs’ını görüntü yönetmeni ve sesçi arkadaşlarla birlikte bir gün olarak çektik ve filmin hikayesinde geçen 1990 yılların sonları ve 2000’li yılların başlangıcını imleyen zaman dilimine uyarladık. 1 Mayıs 2012 Taksim’de gerçekleşen son 1 Mayıs kutlamasıydı.“Bahar İsyancıdır” filminin öyküsü; 90’lı yıllardan başlayarak 2010’lu yıllara kadar süren bir zaman diliminde, bağımsız bir tiyatro topluluğunun ve onu oluşturan bireylerin özgün hikayelerinden oluşmakta idi. Kahramanlarımızın sıkışmışlıkları ve çatışmalarının arka planında sürekli değişen, dönüşen ve özellikle gençliğin sıkıştığı bir Türkiye panoraması çizilmeye çalışıldı. “Bahar İsyancıdır” ana mekanı istanbul ve o dönemlerde tiyatro, sinema, dans, müzik gibi sanatlara ev sahipliği yapan İstanbul’un özellikle beyoğlu, Taksim Meydanı, İstiklal caddesi, Tarlabaşı, Sıraselviler gibi semtleri, mahalleri, caddeleri ile Sirkeci, Karaköy gibi semtleri idi. Filmin kaydettiği mekanların nerdeyse tamamı, 2013 gezi olayları sonrası tamamıyla sanatın merkezi olma durumundan çıkartılmış, soylulaşma projeleri ile turist konaklama, yeme içme, alışveriş alanlarına dönüştürülmüştür. “Bahar isyancıdır” 2. Uluslararası Kashmir (Hindistan) film festivali’nden en iyi 2. Uluslararası film ödülü almıştır. 1. Olan film ile “bahar isyancıdır” filminin bütçesi arasında nerdeyse 100 kat fark vardır.Bu bildiri çalışmasında, “Bahar İsyancıdır” filminin ana mekanları, dönüşen değişen yeni halleri ile görsel çözümleme ve göstergebilim teknikleri kullanılarak karşılaştırmalı olarak irdelenecek, toplumsal belleğe akademik yöntemlerle katkı sağlamak hedeflenecektir. “Bahar İsyancıdır” adlı 2013 yapımı uzun metraj sinema filminin mekanları açısından toplumsal bellek” başlıklı bildirimde, sinema sanatının sinematografi makinesinin icadından başlayarak, günümüze değin yapılan tüm filmlerde, “sinema ve gerçeklik” ilişkisi bağlamında, sinema sanatının gerçek zaman ve mekân görüntülerini alıcıya alabilme ve bu görselleri tüm zamanlara sunabilme gücüne tanıklık etmekteyiz. Lumiere kardeşlerin çekimlerini gerçekleştirdiği ilk filmlerden bu yana, sinema sanatının mekanla ilişkisinin kopmaz bir bütünlük içinde olduğunu görmekteyiz. Mekânda ve zamanda heykeltıraşlık yapabilen sinema sanatı için, gerçek mekanlar, şehirler, şehirlerin adeta yaşayan kimlikleri, her daim sinema sanatının asal ekseni olmakta, sinema bu asal eksende yaratısını gerçekleştirebilmektedir. Bu durum, sinema ve kadrajına aldığı her bir görüntüde bize bir bellek çalışmasını, bellek hatırlatmasını, bellek, zihin değerlendirmesini de sunmaktadır. “Bahar İsyancıdır” adlı 2013 yapımı uzun metraj sinema filminin mekanları açısından toplumsal bellek başlıklı bildirimde; İstanbul şehrini ve İstanbul’un 2012 ile 2023 yılları arasındaki büyük değişimini , “bahar isyancıdır” adlı 2012 yılında çekimlerini gerçekleştirdiğim sinema filmimin İstanbul ve İstanbul’un semtleri, sokakları, meydanları, caddeleri üzerinden, gerçek görüntüleri ile 2023 yılında fotoğrafladığım şimdiki zaman görüntülerini karşılaştırmalı olarak izleyici ve sonrada okuyuculara sunulacaktır. 11 yıllık zaman dilimindeki büyük değişimin tekabül ettiği kavramlar üzerine öncelikle benim yaptığım araştırmayı sunup, izleyici ve okuyuculara bu kavramların açtığı sorunsallar üzerine düşünmeye davet edeceğim. Çalışmam; öncelikle benim yaptığım görsel çözümlemelerle başlayıp, izleyici, dinleyici ve okuyucu zihninde devam etmesini arzuladığım, açık sonlu bir çalışma olacaktır. Göstergebilimin “ belirti”, “ikon”, “simge” “mitonomi”, kavramları üzerinden yapılan bir metadoloji yöntemini kullanılacaktır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

GÖKGÖZ, Turgay. "MODERN ARAP EDEBİYATINDA SANSÜR OLGUSUNA GENEL BİR BAKIŞ". In 2. IJHER-International Congress of Humanities and Educational Research. Rimar Academy, 2021. http://dx.doi.org/10.47832/ijhercongress2-9.

Texto completo da fonte
Resumo:
Sansür kitapların, gazetelerin, dergilerin, süreli yayınların, radyo ve televizyonun, filmin veya sinemanın, internetin, ifade özgürlüğünün ve her türlü yayının devlete bağlı olan bir denetim mekanizmasının izni ile yayımlanması veya yayımlanmaması veya kullanıma açık olma durumudur. Milattan önceden itibaren tarih boyunca sansür olgusu her zaman insanoğlunun gündeminde olan bir durumdur. Sansür üzerinden denetim mekanizması devlete veya topluma dair sakıncalı gördüğü şeyler üzerinde tahakküm kurar. Burada da hem toplumun hem de devletin faydasını gözetir. Sansür medya sahasında olduğu gibi edebiyat sahasında da kendisini gösterebilir. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden en geri kalmış ülkelerine kadar sansür her zaman varlığını göstermiştir. Ancak ağır sansürün uygulandığı ülkelere bakıldığında bu ülkelerin insan hakları açısından çok da ileri de olmayan ülkeler olduğu görülür. Edebiyat bağlamında sansür bir yayının, kitabın, derginin, tiyatro veya sinema gibi kültürel unsurları kapsamaktadır. Arap edebiyatında ise sansür olgusu daha çok roman sahasında kendisini hissettirir. Bu bağlamda en önemli edebiyatçıların romanları yasaklanmış ve romanlar yeri geldiğinde diğer Arap ülkelerinde yayımlanmak durumunda kalınmıştır. Konu “yasak” olunca ilgili eserler ister istemez insanların ilgisini çekmiş ve ilk kez adı duyulan kimi yazarların eserleri satış rekorları kırmış ve oldukça ilgi görmüştür. Ayrıca Necîb Mahfûz, Sunullâh İbrâhîm, Muhammed Şukrî, Abdurrahman Munîf, Haydar Haydar ve Leyla Ba‘lebekkî gibi roman sahasında Arap edebiyatında iz bırakmış önemli isimlerin çalışmalarında da sansüre rastlanır. Bu çalışmada Arap ülkelerinde sansürün etkisine ve sansüre uğramış edebi çalışmalara dair genel bir bilgi vermek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Sansür, Arap Edebiyatı, Roman.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
6

GOLKARIAN, Ghadir. "EDEBİ ETKİLEŞİM VE KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYATIN ULUSLARARASI UZLAŞMADAKİ ROLÜ". In International Research Congress of Language and Literature of Language and Literature. Rmar Academy, 2021. http://dx.doi.org/10.47832/languagecongress978-605-065876-2.

Texto completo da fonte
Resumo:
Edebiyat, bilgi edinme, bilgi ve beceri öğrenme ve kişinin kendisi, başkaları ve varoluş fenomeni hakkında farkındalık kazanmak için değerli bir kaynaktır. Eğitim biçimi, ulusların birçok edebi tarihinde en eleştirel ve ilkel edebi türdür. Klasik Osmanlı edebiyatında derin kökleri olan Fars veya Arap edebiyatı başta olmak üzere farklı ülkeler arasındaki edebiyat ilişkisini incelemek, karşılaştırmalı edebiyat dallarını anlamanın farklı yönlerinden biri olarak kabul edilebilir. Türk edebiyatı ile Fars ve Arap edebiyatı arasında uzun süredir devam eden etkileşimin dünyadaki diğer edebiyat türlerinden daha önemli olduğunu söylemek abartlı olmaz. Çünkü İslam kültürü, şeriat, fıkıh ve ideoloji, MS 8. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar Türk edebiyatını etkilediği gibi Ahmed Yasavi'nin ruhani liderliği ve tasavvuf edebiyatının gelişimi altında, Orta Asya'da yaşayan Türkler İslam'ın kurallarını, ilkelerini ve içtihatlarını edinerek Farsça ve Arap edebiyatını öğrenmeye ihtiyaç duydular. Farsça ve Arapça kökenli edebiyatın aynı eğilim ve kullanımı, Türkçe kelime hazinesini olumlu yönden etkilediği ve zenginleştirdiği gibi Türkçeyi pratik hale getirmesini de sağlamıştır. Bu makale, edebiyatın geçmişteki işlevlerini ve çağdaş dönem edebiyatının tarihsel çözümlemesini göstermeyi, eğitim literatürünü işlevsel bir bakış açısıyla incelemeyi ve edebi eğitimin özelliklerini edebiyat yoluyla sıralayarak günümüzde bu tür edebiyatın genişlediğini göstermeyi amaçlamaktadır. İçerik, yapı ve türlerle ilgili terimlerden ziyade kültür ve sanat olgusu olarak edebiyatın edebi eserlerin toplanmasındaki yerini belirlemektedir. Ayrıca, makalenin kritik sorularını analitik çalışma kapsamında cevaplamaya çalışmaktadır. Edebiyatın birey ve toplum üzerindeki etkisi ve eğitim literatürünün etkileri nelerdir ve toplumların ihtiyaçları ne olabilir? Bu çalışma, literatürün farklı işlevleri olduğunu göstermektedir. Bugün, çocuk edebiyatı, popüler edebiyat, çevrimiçi edebiyat ve romanlar, kısa öyküler, minimalist hikayeler, tiyatro senaryoları, oyunlar, bloglar ve hatta şarkılar gibi edebi türler dahil olmak üzere diğer türlerde eğitimsel ve işlevsel edebiyat etkileri görülebilir. Bu dönemdeki farklılık ile ahlaki, politik, sosyal, hukuki vb. kavramlar özellikle hikâyede izleyiciye örtük olarak aşılanmakta ve ima edilmektedir. Kavram öğretimi dolaylı olarak durumları ve karakterleri gösterir. Konu itibariyle, edebiyatın eğitimsel ve işlevselliğini anlatırken karşılaştırmalı edebiyatın niteliği ve etkisi de bu makalede tanımlayıcı-analitik bir yöntemle dikkate alınmıştır
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
7

N.K, Icha, Henggar P e Chendy A.P.S. "An Error Analysis of Tiyao (Abstract) of Students’ Final Project Reports at Department of Mandarin Unsoed". In Proceedings of First International Conference on Culture, Education, Linguistics and Literature, CELL 2019, 5-6 August, Purwokerto, Central Java, Indonesia. EAI, 2019. http://dx.doi.org/10.4108/eai.5-8-2019.2289785.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
Oferecemos descontos em todos os planos premium para autores cujas obras estão incluídas em seleções literárias temáticas. Contate-nos para obter um código promocional único!

Vá para a bibliografia