Literatura científica selecionada sobre o tema "Gemi inşa"

Crie uma referência precisa em APA, MLA, Chicago, Harvard, e outros estilos

Selecione um tipo de fonte:

Consulte a lista de atuais artigos, livros, teses, anais de congressos e outras fontes científicas relevantes para o tema "Gemi inşa".

Ao lado de cada fonte na lista de referências, há um botão "Adicionar à bibliografia". Clique e geraremos automaticamente a citação bibliográfica do trabalho escolhido no estilo de citação de que você precisa: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

Você também pode baixar o texto completo da publicação científica em formato .pdf e ler o resumo do trabalho online se estiver presente nos metadados.

Artigos de revistas sobre o assunto "Gemi inşa"

1

İRAK, GÜLAY, e METİN SABAN. "SÜRECE DAYALI FAALİYET TABANLI MALİYETLEME YÖNTEMİ İLE GENEL ÜRETİM GİDERLERİNİN ÜRÜNLERE DAĞITIMI: GEMİ İNŞA PROJELERİNDE BİR UYGULAMA". Business & Management Studies: An International Journal 6, n.º 3 (29 de novembro de 2018): 604–18. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v6i3.327.

Texto completo da fonte
Resumo:
Günümüzde genel ekonomik durumdaki istikrarsızlık ile artan rekabet ortamı gibi dışsal faktörler işletmelerin kalite, maliyet ve zaman hedeflerini aynı anda ve en etkin şekilde gerçekleştirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu rekabet ortamında faaliyet gösteren tersane işletmeleri ise beklenilen kaliteden ödün vermeden gemi inşa maliyetlerini en doğru şekilde hesaplayıp, siparişlerini zamanında teslim ederek varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır. Gemi inşa maliyetlerinin hesaplanmasında doğru maliyet bilgisine ulaşabilmek için modern maliyet hesaplama yöntemleri kullanılabilmektedir. Bu yöntemlerden biri olan Sürece Dayalı Faaliyet Tabanlı Maliyetleme yöntemi, geleneksel Faaliyet Tabanlı Maliyetleme (FTM) yöntemine bir alternatif olarak geliştirilen ve FTM sisteminde meydana gelen problemleri çözme konusunda başarılı olan yeni bir yaklaşımdır. Bu çalışmanın amacı, gemi inşa proje maliyetlerinin hesaplanmasında Genel Üretim Giderlerinin ürünlere dağıtımında Sürece Dayalı FTM yönteminin uygulanabilirliğini araştırmaktır. Bu kapsamda çalışmada, daha önce FTM yöntemi ile hesaplanmış olan gemi inşa proje maliyetleri, Sürece Dayalı FTM yöntemi ile yeniden hesaplanarak her iki yöntemde Genel Üretim Giderlerinin ürünlere dağıtım sonuçlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Sürece Dayalı FTM yönteminin uygulanması ile atıl kapasite maliyetlerinin gemi inşa proje maliyetlerine dahil edilmeyerek daha doğru ve gerçekçi maliyetlerin hesaplanabileceği ortaya konulmuştur.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

ŞİMŞEK, Fatma. "Taşra Tersanelerinde Gemi Yapımı ve Mütesellimlerin Gemi İnşa Faaliyetleri (XVIII. Yüzyıl)". Mediterranean Journal of Humanities 9, n.º 2 (31 de dezembro de 2019): 456–73. http://dx.doi.org/10.13114/mjh.2019.502.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Yılmaz, Mevlüt, e Süleyman İlhan. "GEMİ İNŞA SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARININ GÜVENCESİZ /GEÇİCİ ÇALIŞMAYA BAKIŞLARI". Hak İş Uluslararası Emek ve Toplum Dergisi 7, n.º 18 (31 de agosto de 2018): 2. http://dx.doi.org/10.31199/hakisderg.443755.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

Şi̇mşek, Fatma. "19. Yüzyılın İkinci Yarısında Cezayir-i Bahr-i Sefid Vilayetinde Kaçak Gemi Yapımı". Belleten 83, n.º 296 (1 de abril de 2019): 201–28. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2019.201.

Texto completo da fonte
Resumo:
Osmanlı Devleti, askeri ve güvenlik gibi gerekçelerle özellikle Akdeniz'in kıyı ve adalarındaki Rum nüfusun tecrübesinden yararlanarak bölgede bazı yeni tersaneler inşa etti veya var olanları geliştirdi. Bunu yaparken devletin iyi işleyen organizasyonu; uzmanlaşmış çeşitli iş kollarının ve farklı malzemelerin teminini ayrıca tüm bunların belirli merkezlerde toplanmasını mümkün kıldı. Dönemin önemli denizci devletlerinde olduğu gibi bir taraftan devletin sıkı denetimi altında ana bir tersane (İstanbul'daki Tersane-i Amire), diğer tarafta kıyı ve adalara yayılmış ve devlet denetiminin kısmen zayıf olduğu küçük ölçekli tersaneler ile Osmanlı Devleti, donanma ve denizcilik faaliyetlerini yürütmekteydi. İhtiyaç durumunda donanma-i hümayun için yapılacak gemilere gerekli marangoz ve burgucular Sakız, İstanköy, Rodos, Kaşot ve Meyis gibi adalardan sağlanmaktaydı. Ancak Yunan bağımsızlık savaşı sonrasında idari kontrolün zayıfl amasıyla birlikte bu gemicilik merkezleri, Osmanlı devleti için riskli bir durum arz etmeye başlamıştı. Çünkü Osmanlı egemenliğindeki ada ve kıyı bölgelerinden hem ham madde hem de insan gücü, başta Syros adası olmak üzere Akdeniz'de Yunan gemi yapım merkezlerine kayarak Yunan gemiciliğinin gelişimine önemli katkılarda bulunmaktaydı. Yaşanan bu sorunun diğer yönleri ise Osmanlı egemenliğindeki adaların güvenliklerinin sağlanması, adalar ve anakara arasında kaçakcılık faaliyetlerinin önlenmesi, kaçak gemi yapımından dolayı miri ormanların zarar görmesinin önüne geçilmesi ve tabii ki vergi kayıplarının engellenmesi idi. Bu nedenlerle merkezi otorite tarafından bir takım tedbirler alınmaya ve düzenlemeler yapılmaya çalışıldı. Çalışma esasen Osmanlı Devleti'nin asla onaylamadığı önemli Yunan gemi inşa merkezlerine (bu merkezlerin büyük bir kısmı yine Yunan egemenliğinde olan adalardı) yönelik yasal olmayan bu ticaret üzerinde şekillenmiştir. Bununla birlikte kaçak gemi yapımının nedenleri ve sonuçları dönemin değişen siyasi-ticari ve teknoloji çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Buna karşın Osmanlı Devleti'nin kaçak inşa faaliyetlerini engellemek adına yaptığı düzenlemelere ve aldığı tedbirlere değinilerek bu tedbirlerin-düzenlemelerin adaların iktisadi ve sosyal yapılarını ne şekilde etkiledikleri üzerinde durulacaktır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

ÜNAL, Oytun. "GEMİ İNŞA SEKTÖRÜNÜN TÜRK DENİZ TİCARETİNİN ETKİNLİK VE VERİMLİLİĞİNİN ARTTIRILMASINA ETKİSİ". Journal of Academic Social Sciences 117, n.º 117 (2021): 173–90. http://dx.doi.org/10.29228/asos.50605.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
6

GÖKÇE, Evren. "1095-1 NUMARALI ŞER’İYYE SİCİLİNE GÖRE XIX. YÜZYILIN BAŞLARINDA KEMER-EDREMİD KAZASININ İDARİ YAPISI". Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, n.º 47 (31 de dezembro de 2023): 48–64. http://dx.doi.org/10.61904/sbe.1293851.

Texto completo da fonte
Resumo:
Batı Anadolu bölgesindeki Edremit körfezinde yer alan ve günümüzde Burhaniye ismini taşıyan Kemer- Edremid, Karesi sancağına bağlı kazalardan birisidir. Sancağın diğer kazaları gibi devlet tarafından yapılan resmi talepleri karşılayan Kemer-Edremid bu doğrultuda zeytinyağı ve palamut gibi ürünleri İstanbul’a göndermektedir. Bunların yanı sıra kaza donanma bünyesinde inşa edilecek gemiler için kereste hazırlamakta, uzman personel ve kalifiye eleman tedarik etmektedir. Kazada aynı zamanda bir gemi inşa tezgahı bulunmaktadır. XIX. yüzyılın ilk yarısı içindeki yıllarda kayıt edilen 1095-1 no’lu Burhaniye Şer’îye Sicili yönetim, ekonomi, askerlik, denizcilik ve diğer konularla ilgili belgelere sahiptir. Günümüzde Osmanlı şehirlerinin içinde bulunduğu durum çeşitli araştırmalara konu olmaktadır. Bu çalışmada söz konusu sicildeki belgelerden hareketle XIX. yüzyılın başlarında bir Osmanlı kıyı kasabası olan Kemer-Edremid’in idari yapısı ele alınmıştır.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
7

Duramaz, Selim. "Gemi İnşa Sanayi’nin Gelişiminde Eximbank Kredileri: Çin ve Türkiye’ye Yönelik Bir Karşılaştırma". Maliye Finans Yazıları 1, n.º 109 (1 de abril de 2018): 145–64. http://dx.doi.org/10.33203/mfy.380856.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
8

TATAR, Veysel. "GEMİ İNŞA SEKTÖRÜNDE ERGONOMİK RİSK ANALİZ YÖNTEMLERİNİN UYGULAMASI VE YÖNTEM SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI". Journal of Academic Social Sciences 92, n.º 92 (1 de janeiro de 2019): 308–23. http://dx.doi.org/10.16992/asos.14983.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
9

Nam, Dilek, e Selçuk Nam. "İş Kazalarının Önlenmesinde Güvenli Davranışın Rolü: Gemi İnşa Sanayi Üzerine Bir Durum Çalışması". International Journal of Innovative Approaches in Social Sciences 5, n.º 1 (6 de setembro de 2021): 1–14. http://dx.doi.org/10.29329/ijiasos.2021.368.1.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
10

SEKBAN, Dursun Murat. "EŞ KANALLI AÇISAL PRESLEME (EKAP) UYGULANAN GEMİ İNŞA ÇELİĞİNİN İÇYAPI VE MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ". Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi 8, n.º 1 (20 de março de 2020): 240–51. http://dx.doi.org/10.21923/jesd.570536.

Texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Livros sobre o assunto "Gemi inşa"

1

Odası, Deniz Ticaret, ed. Endaze: "Türkiye'nin gemi yapan adamları". İstanbul: Deniz Ticaret Odası, 2010.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

Caudharī, Sonā. Gema ina gema: Strī khilāṛiyoṃ ke sātha "khela" kī antara kathā. Dillī: Sāhitya Upakrama, 2016.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Denizcilik ve gemi inşa sektörü: Araştrıma-inceleme. Mersin: Mersin Deniz Ticaret Odası Yayınları, 2013.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

Gemi İnşa Sanayii Özel İhtisas Komisyonu raporu. Ankara: DPT, 2007.

Encontre o texto completo da fonte
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Capítulos de livros sobre o assunto "Gemi inşa"

1

Algaç, Şeyda. "Konya Doğanhisar Deştiğin Ulu Camii ve Ka-lem İşi Bezemeleri". In Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar-IX. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub240.c1025.

Texto completo da fonte
Resumo:
Deştiğin, Konya’nın Doğanhisar ilçesine on beş km. uzaklıkta bir yerleşim birimidir. Deştiğin’in merkezinde bulunan Ulu Camii, moloz taş ve ahşap hatıllarla inşa edilmiş, kareye yakın planlı, girişi ve son cemaat yeri doğuda bulunan, kuzey güney doğrultusunda, üç nefli bir yapıdır. Sade mimarisine karşın kırmızı, mavi, yeşil ve sarı renklerle boyanmış zengin kalem işi bezemelere sahiptir. Yapım yılı bilinmeyen yapının kalem işleri 1287 (M. 1870/71) tarihlidir. Son cemaat yerinin güney duvarında ve harim duvarlarında bulunan bezemeler geçirdikleri onarımlarda niteliklerini kaybetseler de yapıyı değerli kılarlar. Duvar yüzeyleri yatay olarak dörde bölünmüş, yukarıda kalan üç birimlik bölüm bezeme alanı olarak kullanılmıştır. Kıvrık dallar üzerine yerleştirilmiş bitkisel bezemeler, meyveli- meyvesiz ağaçlar, caminin içinde neşeli ve canlı bir bahçe yaratırlar. Nakışların arasına, “yelkenli gemi”, “tek kubbeli dört minareli cami”, “tac-ı şerif”, “teber”, “mızrak”, “topuz” gibi tekke sembolleri, “çark-ı felek”, “yılan”, “Âlem-i Lâhût”, kırmızı meyveli ağaç”, “ay-yıldız”, “tekli ve üçlü kandil”, “saat”, “peşkir” motifleri yerleştirilmiştir. Duvarlarda tüm camilerde görülebilecek bir yazı programı kullanılmış, güney duvarına iki adet simetrik düzenlenmiş, “Ali” ismi yazılmıştır. Çalışmada bezeme elemanları tanımlanmış, kullanılan tekke sembolleri de göz önüne alınarak motiflerin yüklenmiş olabilecekleri anlamlar araştırılmıştır. Bezemeleri yapan kalem işi usta ya da ustaların mensup olabileceği tasavvuf ekolleri irdelenmiş, bezemelere kaynaklık eden görsel kaynaklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Kalem işi bezemelerin benzerleri Deştiğin kasabasının yirmi km. uzağındaki Hüyük ilçesinin Çavuş köyü camiinde bulunur. Gezici derviş ustaların eserleri olan bu yapılar 19. yüzyılın ikinci yarısında Konya’nın Göller bölgesinin kırsal alanındaki sanatsal faaliyetlerle ilgili önemli veriler sağlarlar.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
2

"Gender, Reception, and the Postmodern". In Alfred Hitchccocks’ Psycho, editado por Robert Kolker, 163–204. Oxford University PressNew York, NY, 2004. http://dx.doi.org/10.1093/oso/9780195169195.003.0009.

Texto completo da fonte
Resumo:
Abstract T inda Williams has been writing on a variety of gender issues for many Lyears. One of her essays, “ When the Woman Looks,” focuses on gender in horror film and points out quite convincingly the ways in which the geme equates the woman with the monster-as does Psycho. In the following essay, Williams thinks about gender in Psycho but encapsulates it in a larger context of the critical and popular reception of the film and places it in a still larger context of postmodernism. She attempts to take seriously Hitchcock’s insistence that Psycho is a funny, or at least “ fun” film and does this without denying its seriousness. In the course of her essay, she manages a survey of methodologies used throughout the history of film studies, as well as the history of post-Psycho films that have been deeply influenced by it.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
3

Eryılmaz Ballı, Funda, e Özgür Önen. "Eğitim Kurumlarında Etik Karar Verme Modelleri ve Karar Verme Sürecini Etkileyen Faktörler". In Eğitimde Etik Konular, 9–19. İstanbul Üniversitesi–Cerrahpaşa Yayınevi, 2023. http://dx.doi.org/10.5152/4202.

Texto completo da fonte
Resumo:
Günlük hayatta etik açıdan sorgulanabilir davranışlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Eğitim örgütleri diğer örgütlerden amaç, yapı ve çıktıları açısından farklılaştığından yaşanan etik normların ihlali geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin etik açıdan sorgula- nabilir durumlarla karşılaştıklarında nasıl davrandıklarını ve karar vericilerin tercihlerini etkileyen faktörleri anlamak büyük önem taşımaktadır. Bu derleme çalışmasında ampirik ve teorik liter- atürdeki bulgu ve öneriler dikkate alınarak eğitim örgütlerinde etik kararların nasıl inşa edildiğinin anlaşılması amaçlanmaktadır. Eğitim kurumlarında bireylerin etik olarak sorgulanabilir bir sorun- la karşılaştığında nasıl karar verdiğini açıklamayı amaçlayan bu araştırma eleştirel bir derleme çalışmasıdır. Günümüzde genel kabul gören etik karar verme modelleri ve konuya ilişkin ampirik araştırmaların detaylı şekilde incelendiği bu araştırmanın verileri doküman analizi yoluyla elde edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle etik karar verme modelleri kavramsal olarak incelenmiş ardın- dan Türkiye’deki eğitim kurumlarında etik karar vermeyi etkileyen faktörler ile ilgili gerçekleştir- ilmiş olan çalışmalar ve sonuçları incelenmiştir. Eğitim kurumlarında gerçekleştirilen çok sınırlı sayıdaki çalışmadan elde edilen sonuçlar diğer örgütsel ortamlarda gerçekleştirilen çalışmaların bulguları ile karşılaştırılmıştır. Daha iyi bir etik karar verme modelini ortaya koymak için önceki etik karar verme modelleri de tartışılmıştır. Mevcut modellerde ön planda tutulan faktörler ve ampirik çalışmaların bulguları değerlendirilerek, etik karar verme yaşantılarını artırmak için ihtiyaç duyu- lan etmenler belirlenmiştir. Etik karar verme süreci ve bu sürecin okullardaki yansımaları bireysel özellikler, örgütsel faktörler ve soruna bağlı faktörler açısından incelenmiş ve sonuçlara paralel olarak alanyazın ve uygulamaya yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
4

Sözen, Edibe. "Toplumsal Hareketlerin Sosyal Medya İle Dönüşümü". In Bilişim Teknolojileri ve İletişim: Birey ve Toplum Güvenliği, 35–40. Turkish Academy of Sciences, 2020. http://dx.doi.org/10.53478/tuba.2020.007.

Texto completo da fonte
Resumo:
"Başta İnternet olmak üzere, mobil teknolojilerdeki hızlı değişimler, toplumsal hareketleri de her yönüyle etkiledi ve dönüştürdü. Kendine has yeni bir kültürel ortama sahip olan Internet, beraberinde yeni toplumsal ilişki biçimlerini ve hatta yeni toplumsal kimlikleri ortaya çıkardı; birçok STK ve baskı grubu hiç olmadığı kadar aktif bir konuma geldi. İnsanlık, bu denli birbirine yaklaşan ‘kültürlerarası iletişim’ ortamını tarihsel süreçte belki de ilk kez bu denli yoğun bir şekilde tecrübe etmeye başladı. Sosyal medya alanları, kimsenin bigâne kalamayacağı gündem/ler/i belirleyen, ülke yönetimlerine müdahale eden, siyasi ve sivil kararları etkileyen en önemli güç halini aldı. Son yıllarda, giderek artış gösteren ve görünür hale gelen toplumsal hareketlerin neşet ettiği yerler, sosyal medya alanları ve mobil uygulamalardır. ‘Örgütlenme’, ‘kamuoyu oluşturma’, ‘iç haberleşme’, ‘enformasyon edinme’, ‘sempatizan bulma’, ‘baskı grupları oluşturma’, ‘etki sağlama’ gibi amaçların sağlanmasında yine sosyal medya alanları, yeni toplumsal hareketlerin en güçlü mecrasıdır. İnsanlar, bu alanlar sayesinde, artık sokağa çıkmadan da toplumsal hareketlerin katılımcısı haline gelirken; “durdukları yerden dijital eylemlerin destekçisi” oldular. Sosyal medyanın toplumsal olayların, toplum yararına kullanılmasına ve bir toplumun kaderini değiştirmesine belki de en güzel örnek, ülkemizde yaşanan 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi idi. 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün organize ettiği hain darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşları sokaklara davet ettiği sosyal medya mesajı ‘darbeye karşı direniş’te çok önemli bir rol oynamıştı. 2013 yılında, İstanbul, Taksim Gezi parkında başlayan ve ülke geneline yayılan eylemlerin ana mecrası, yine sosyal medyalar olmuştu. Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde ortaya çıkan ‘özgürlükçü-demokratik’ söylemlerin, ilerleyen günlerde değişen katılımcı profilinin de etkisiyle daha ‘radikal’ söylemlere yöneldiği görüldü. Eylemciler sosyal medya üzerinden örgütlenirken, eylemlere bizzat katılmayanlar da eylemlerin birer parçası olmuştu. Dünyanın önde gelen medya organlarında, demokrasiye en büyük tehdidin sosyal medyalar olduğu tartışılmaktadır. Gerekçe ise sosyal medyaların toplumsal hareketleri tetikleyen en büyük güç haline gelmesidir. Sosyal medya alanları, yeni toplumsal örgütlenme alanlarıdır; toplumsal hareketlerin de hem en görünür hem de e görünmez yönleri bu alanlarda inşa edilmektedir. Görünmez yönü ile sosyal medyadaki örgütlenmeler için başlıca sorunlar finansal desteklerinin bilinmezliği, yalan haberlerin çok hızlı bir şekilde sürece dahil olması, manipülasyonlara açık olunması, doğru haber-yalan haber ayırt edilemezliği ve anonim hesapların kontrol edilemezliğidir."
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
5

Önalan, Gökhan Oruç. "Osmanlı Ekonomisi'nde Çerçeve Problem ve Zihniyet". In Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar- V. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub168.c760.

Texto completo da fonte
Resumo:
Tarih bir taraftan geçmiş dönemlerdeki zaman dizinsel olaylar bütününü ifade ederken diğer taraftan öznesini insan ve toplumların oluşturduğu bu olayları neden ve sonuç ilişkisi çerçevesinde açıklamaya çalışan bir bilimdir. İnsanların üretim-bölüşüm ve harcama ilişkilerinin pratikteki karşılığı ekonomi olarak adlandırılırken, iktisat bilimi bu maddî temellerin işleyişinden kaynaklanan sorunları çözmeye odaklanır. Bu doğrultuda, insanların iktisadî istekleri ile bu istekleri karşılamaya yarayan kaynaklar arasında dengeli bir karşılık bulmaya çalışır. İktisat tarihi ise tarih ve iktisat biliminin kesişim kümesinde yer alır ve geçmiş dönemlerdeki iktisadî faaliyetler ile bu faaliyetler üzerine inşa edilen kurumları uzun dönemli bir bakış açısı takınarak inceler. Burada uzun dönemli bakış açısının önemi, siyasî olayların kısa dönemli karakterine karşılık, iktisadî değişim ve eğilimlerin seyre oturabilmesinin uzun dönemde mümkün olmasında saklıdır. Ortak noktaların çokluğuna rağmen iktisat tarihi, tarihin zaman diziliminde iktisat biliminin karakteristiği çerçevesinde varlık bulan meseleleri incelediği için tarih biliminin değil iktisat biliminin bir alanıdır. Genel bir yaklaşımla dünya ekonomisinin tarihi yazılabileceği gibi coğrafya vb. gibi belirli alt kırılımlar gözetilerek öznel iktisat tarihleri de kaleme alınabilir. Osmanlı – Türkiye iktisat tarihi çalışmak da bu türdendir. Özellikle doğrusal yaklaşımcı iktisadî gelişme teorilerinin geçerliliğinin zedelenmesi Osmanlı - Türkiye iktisat tarihi çalışmalarının önemi daha da belirgin bir hâle getirmiştir. Türkiye iktisat tarihi araştırmalarının başlangıç noktası Anadolu Selçuklu Devleti (1075) dönemine kadar geri götürülebilir. Böylece Türkiye iktisat tarihi çalışmaları Osmanlı öncesi dönem, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemi şeklinde üç ana kırılımda vurgulanabilir. Bu geniş zaman aralığında ağırlık Osmanlı dönemine ait olduğu için Osmanlı iktisat tarihine ayrı bir parantez açmak önemlidir. Osmanlı iktisat tarihi sahası hakkında çalışma yapmak, Osmanlı iktisadî sistemini anlamak ve bu sistemin çevresinde işleyen iktisadî pratiklerin karşı karşıya kaldığı problemleri ve bu problemleri ortadan kaldırmak adına gerçekleştirilen değişim ve dönüşümleri neden – sonuç ilişkisi bağlamında açıklayabilmekle mümkündür. Bu çalışmanın amacı birinci adıma yöneliktir. Çalışma, Osmanlı toplumunun maddî temellerine bütüncül bir bakış açısı ile yaklaşarak Osmanlı iktisadî sisteminin anahatlarını çerçeve, problem ve zihniyet meselesi bağlamında ortaya koymayı amaçlar. Bu amaç doğrultusunda maddî olarak temellendirilebilen tarihî olayların yorumlanmasında iktisat biliminin analiz araçlarından yararlanılırken tümdengelim akıl yürütme faaliyeti, erişilen bulgular yorumlanarak genel sonuçlara varılırken ise tümevarım akıl yürütme faaliyeti benimsenmiştir.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.

Trabalhos de conferências sobre o assunto "Gemi inşa"

1

ALTINTAŞ, Ahmet. "YENİ BELGELER IŞIĞINDA CUMHURİYETİN İLK DÖNEMİNDE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ (1929-1932)". In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.03.

Texto completo da fonte
Resumo:
Bu çalışmanın amacı, Dışişleri Bakanlığı Arşivinde 2009-2013 yılları arasında yaptığım görev çerçevesinde, dikkatimi çeken ABD belgeleri ışığında, 1929-1932 dönemini Türk-ABD ilişkilerini diplomasi tarihi açısından değerlendirmek, bu dönemdeki ikili ilişkiler ve sorunlara ışık tutmaya çalışmaktır. Türk-ABD ilişkileri araştırmaları genellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme, Soğuk Savaş’ta iki ülkenin yakın iş birliği üzerine odaklanmıştır. Bu çalışma, açılan Dışişleri belgeleri, konu ile ilgili diğer çalışmalar ve anılar üzerine inşa edilmiştir. Türk-ABD ilişkilerini değerlendirmek için tarihi arka planı ihmal etmemek gerekir. Bilindiği üzere, ABD ile, 6 Ağustos 1923’te Lozan’da imzalanan Genel Anlaşmayı ABD Senatosu’nun 18 Ocak 1927’de onaylamaması üzerine, diplomatik ilişkiler, 17 Şubat 1927’de teati edilen Modus Vivendi ile kurulmuştur. Bunun üzerine, Türkiye, Vaşington’a Ahmet Muhtar Bey’i, ABD de Ankara’ya Joseph Grew’u Büyükelçi olarak atamışlardır. İki seçkin diplomat iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi amacıyla çaba sarfederken, iki ülke karar vericileri de ikili ilişkilerin gelişmesini desteklemişler ve teşvik etmişlerdir. 1927- 1928 dönemi ikili ilişkilerin kuruluşu şeklinde tanımlanabilir. 1929- 1932 dönemi ise ilişkilerin sağlamlaştırılmasına yönelik çalışmaların yapıldığı ve bu ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulmasıdır. Nitekim bu dönemde, Briand-Kellog Paktı’na 19 Ocak 1929’da katılınmış, 1 Ekim 1929’da iki ülke arasında Ticaret ve Denizcilik Anlaşması, 28 Ekim 1931’de de Yerleşme ve İkamet Andlaşması imzalanmıştır. Bu dönemde, ABD’nin tazminat taleplerinin çözümü için adımlar atılmış, Suçluların İadesi ile ilgili Anlaşma konusu ele alınmıştır. Böylelikle, bu dönemde ikili ilişkilerin hukuki temelleri oluşturulmuştur. Bu dönemde, askeri, kültürel, ticari ilişkileri geliştirmek için adımlar atılmış, gemi ziyaretleri, öğrenci değişimi sağlanmıştır. Türkiye, ABD’den teknik personel, mühendis temin ederek büyük projeler gerçekleştirmek istemiş, eski Maliye Bakanı Saraçoğlu Şükrü Bey’in ABD’yi ziyareti bu dönemde meydana gelmiştir. 1929-1932 dönemi Türk-ABD ilişkilerinin sağlamlaştırılmasını sağlayarak ve genellikle Soğuk Savaş döneminde ikili ilişkilerin stratejik ortaklık haline gelmesinde katkısı bulunan bir dönem olmuştur.
Estilos ABNT, Harvard, Vancouver, APA, etc.
Oferecemos descontos em todos os planos premium para autores cujas obras estão incluídas em seleções literárias temáticas. Contate-nos para obter um código promocional único!

Vá para a bibliografia