Artykuły w czasopismach na temat „Tüccarlar”

Kliknij ten link, aby zobaczyć inne rodzaje publikacji na ten temat: Tüccarlar.

Utwórz poprawne odniesienie w stylach APA, MLA, Chicago, Harvard i wielu innych

Wybierz rodzaj źródła:

Sprawdź 50 najlepszych artykułów w czasopismach naukowych na temat „Tüccarlar”.

Przycisk „Dodaj do bibliografii” jest dostępny obok każdej pracy w bibliografii. Użyj go – a my automatycznie utworzymy odniesienie bibliograficzne do wybranej pracy w stylu cytowania, którego potrzebujesz: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver itp.

Możesz również pobrać pełny tekst publikacji naukowej w formacie „.pdf” i przeczytać adnotację do pracy online, jeśli odpowiednie parametry są dostępne w metadanych.

Przeglądaj artykuły w czasopismach z różnych dziedzin i twórz odpowiednie bibliografie.

1

Keleş, Erdoğan. "Avrupa Tüccarlarının Hukukî ve Ticarî Durumlarına Dair Bazı Tespitler (1835-1868)". Belleten 79, nr 284 (1.04.2015): 199–292. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2015.199.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Osmanlı Devleti'nde ticarî faaliyetler eskiden beri gayrimüslimlerin tekelinde kalmış ve yabancı dil bilmeleri sayesinde ticarette hep söz sahibi olmuşlardır. Buna karşılık sermaye birikimi olmayan ve dil bilmeyen müslüman tüccar ise dış ticarette etkin olamamıştır. Özellikle kapitülasyonlarla yabancı tüccarlara Osmanlı ülkesinde ticaret yapma izni verilmiş olmasına rağmen, bu tüccarlar da bazı engellerle karşılaşmışlardır. Bu engellerin en başta geleni ise yabancı tüccarların yerel Osmanlı dillerini ve ticari usullerini bilmemeleriydi. Bunun sonucu olarak yabancı tüccarlar genellikle Rumlardan oluşan aracılara bağımlı hale gelmişlerdi. Bu durum zaman içerisinde Osmanlı ticari hayatında yabancı tüccarların yanında beratlı tüccar sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu. III. Selim tahta çıktıktan sonra yabancı ve beratlı tüccar sınıfının tekelini kırmak ve yerli tüccar sınıfı yaratmak için gayrimüslim Osmanlı tebaasından Avrupa Tüccarı sınıfını teşkil etti. Bu sayede 19. yüzyılın ortalarına kadar ticaret usullerini ve yabancı dil bilen gayrimüslim tebaanın gayretleri sayesinde yabancı tüccarların ticaret alanındaki tekellerinin kırıldığı görüldü. Ancak, 1838 Osmanlı-İngiliz ticaret anlaşması sonrası bu etkinliklerini tekrar kaybettiler. Biz bu çalışmamızda 19. yüzyıl ortalarında Avrupa Tüccarı sınıfının sahip olduğu hak ve imtiyazları ile ticarî faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunların neler olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
2

Şahi̇n, H. Ali. "Asurlu Tüccarların M.Ö. 2. Bin Yılın İlk Çeyreğinde Anadolu'da Faiz Uygulaması". Belleten 69, nr 255 (1.08.2005): 425–66. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2005.425.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Asur Ticaret Kolonileri Çağı adı verilen dönem (M.Ö. 1975-1725) Anadolu'da tarihin başladığı zaman olup, bu devre ismini veren Asurlu tüccarlar Anadolu'ya gelerek yerleşmiş oldukları şehirlerde iki asır boyunca Anadolu halkıyla birlikte yaşamışlardır. Asurlu tüccarlar Anadolu'ya çivi yazısını da getirmişler ve böylece Anadolu tarihi devirlere girmiştir. Bu dönemle ilgili bilgilerimizin büyük kısmı, Kayseri'nin 20 km. kuzeyinde bulunan Kültepe eski Kanis/karum şehri harabelerinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan çivi yazılı belgelerden gelmektedir. Bu belgeler, tüccarların mektupları, mahkeme zabıtları ve borç verdiklerinde yazdırmış oldukları senetlerden oluşmaktadır. Senetlere baktığımızda sırasıyla; borç miktarı, borçlu, alacak'', tarihleme, vade tespiti kaydedilerek ödenmemesi halinde ilave edilecek faiz belirtilmektedir. Sonra o yılda limum olan şahsın adı zikredilmekte ve en son şahitlerin ismi geçmektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
3

Aydın, Nafiz. "Ev Satışıyla İlgili Bir Kültepe Tableti ile Etüdlük Tabletlerde Geçen Yer Adları ve Karum Nahria". Belleten 58, nr 221 (1.04.1994): 29–38. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1994.29.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
1947'lerden bugüne kadar geçen zaman içerisinde Kültepe'de T. Özgüç başkanlığında yapılan kazılarda yaklaşık 15.000 kadar eski Asurca tablet ele geçmiştir. Yazılı vesikalardan edindiğimiz bilgilere göre, yalnız ticaret yapmak amacıyla gelen ve Anadolu içlerine kadar yayılan Asurlu tüccarlar Karum ve Wabartum gibi zamanına göre çok iyi işleyen idari teşkilatlara sahiptiler. Bugüne kadar neşredilen tabletlerde geçen Karum ve Wabartum'ların yerleri Kaniş'in dışında henüz tesbit edilemediğinden, Asurlu tüccarların Anadolu'daki yayılış sahasını kesin olarak göstermemiz bugün için mümkün değildir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
4

Çeçen, Salih. "Kaniš Kārum'unun Diğer Kārum ve Wabartumlar'a "Kù.an" (amutum) İle İlgili Önemli Talimatları". Belleten 61, nr 231 (1.08.1997): 219–32. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1997.219.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Anadolu'nun yazılı tarihe girmesini sağlayan, Asur Ticaret Kolonileri Devri adı ile anılan, yaklaşık 200 yıllık sürede, Asurlu tüccarlar ile Anadolulu iktidarlar arasında ticaretin düzenli yapılması, hukuk ve güvenliğin sağlanması, sarayın bazı ticari malzemeleri ilk satın alma hakkına sahip olduğu ve kârumların kanûnî haklarının saklı tutulup korunmalarım temin hususunda anlaşmalar yapıldığı bilinmektedir. Bu anlaşma şartlarından birisi de, yukarıda bahsettiğim gibi yerli sarayların bazı özel mallar üzerinde ticari tekele sahip olduğu ve tüccarların bu tür malların ticaretini yapamayacağı hakkında olandır. Adı geçen ticari mallar "amutum, asi''um, husarum ve birtum'dur.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
5

Nemlioğlu Koca, Yasemin. "19. Yüzyılda Trabzon Limanı: Seferler, Tüccarlar, Mallar". Karadeniz Arastirmalari Merkezi 13, nr 49 (1.01.2016): 157. http://dx.doi.org/10.12787/karam974.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
6

Özcan, Altay Tayfun. "XV. ve XVI. Yüzyıllarda Karadeniz'in Kuzeyinde Doğu Mallarına Dair". Belleten 75, nr 274 (1.12.2011): 719–44. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2011.719.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
XVI. yüzyılda Akdeniz ticareti yeni keşiflerden ötürü zayıfladı. Özellikle yüzyılın ortalarında Avrupalı tüccarlar eski yollara nazaran yeni yolları kullanınayı tercih ettiler. Bundan ötürü Akdeniz devletleri, bu arada doğu bölgeleri, tedricen ticari etki ve güçlerini kaybettiler. Fakat bunun aksine kuzey ülkeleri, özellikle de Rusya, zaman içinde Doğuyla olan ticaretini artırdı. Pek çok doğu malı kervan ve deniz yollarıyla kuzey ülkelerine taşındı. Doğu kentleri pek çok malda tekel güçtü. Bundan ötürü kuzey bölgeleri doğuya mahkum durumdaydılar. Fakat zaman içinde bazı kuzey ülkeleri bu ticaretten önemli gelirler elde etmeye başladılar. Özellikle de Rusya bunda çok başarılıydı. Rusya, İngiltere ve diğer ülkelere doğu mallarını XVI. yüzyılın ortalarında satmaya başlamıştı. Rus tüccarlar ve doğal olarak da Moskova Büyük Knezliği bu ticaretten ötürü ekonomik durumlarını güçlendirdiler· Yine de bu kazanç Doğu'nun kazancından daha yüksek değildi. Bundan daha önemlisi bu ilişkiler, Akdeniz'deki ticaretin yeni durumu nedeniyle doğu kentleri için adeta taze kandı.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
7

KALAN, EKREM. "GEÇ ORTAÇAĞ’DA İPEK YOLUNDA DİPLOMAT VE AJAN OLARAK TÜCCARLAR". Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi 5, nr 12 (15.11.2017): 91–96. http://dx.doi.org/10.33692/avrasyad.510567.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
8

KAYA, Aybüke, i Veysi ACIBUCA. "Carrot production and the role of women in Hatay province". Mustafa Kemal Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi 28, nr 2 (14.10.2022): 245–55. http://dx.doi.org/10.37908/mkutbd.1168137.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Bu çalışmanın amacı, Hatay ili havuç üretimini değerlendirmek; üreticilerin ve bu alanda çalışan kadınların sorunlarını inceleyerek sektörel ilerlemeye yönelik çözüm önerileri geliştirmektir. Araştırmanın ana materyalini Hatay ili havuç üretiminde yer alan üreticiler, tüccarlar ve kadın işçiler oluşturmaktadır. Araştırmada üretici ve tüccarlarla derinlemesine görüşme yapılmış olup, kadın işgücüne yönelik 2020/21 havuç üretim sezonu için anket çalışması yürütülmüştür. Anket çalışması ile elde edilen veriler SPSS paket programı ile değerlendirilmiştir. Verilerin güvenilirliği Cronbach’s Alpha katsayısı ile test edilerek yorumlanmıştır. Türkiye’de tarımda istihdam edilen yaklaşık 4.5 milyon kişinin, %40’ı kadındır. Havuç üretiminde de kadın işgücü yoğun olarak kullanılmaktadır. Dereceleme ve paketleme işinde çalışan kadınlara 0.05 ₺/kg işgücü ücreti ödendiği, hem iş hem ev sorumluluğunun yıpratıcı olduğu ve kadınların ciddi ölçüde sırt ağrısı yaşadıkları belirlenmiştir. Bu faaliyetlerde rol oynayan kadınların günlük ₺50-60 arasında (yaklaşık $8) gelire sahip olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, kırsal alanlarda kadınların kayıt dışı aile işçisi olarak çalıştığı, sosyal faaliyetlerde bulunamaması kadınlar üzerinde olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Hatay ilinde oluşturulacak havuç işleme ve paketleme tesisinin desteklenmesi ile bölgede kurulabilecek bir tesisin gerekliliğine dikkat çekilmelidir. Bu konuda yürütülecek olan faaliyetler sürdürülebilirlik ve kalkınma açısından da önem arz etmektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
9

KURUL, Erkan. "H. PARKINS - C. SMITH, Ticaret, Tüccarlar ve Antik Kent. Çev.: Ömür Harmanşah". Mediterranean Journal of Humanities 3, nr 2 (27.12.2013): 375. http://dx.doi.org/10.13114/mjh/201322497.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
10

Azap, Eralp Yaşar. "Osmanlı Döneminde Açılan İran Okulları ve İranlıların Eğitimi (1883-1912)". Belleten 87, nr 310 (1.12.2023): 985–1019. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2023.985.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Osmanlı ve İran arasında XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gelişen iyi ilişkilerle beraber diplomatik temsilciliklerin açılması, iki devletin birçok açıdan birbiriyle yakınlaşmasına zemin hazırladı. Bu durumu değerlendiren İranlı tüccarların İstanbul başta olmak üzere Osmanlı Devleti’nin vilayetlerinde giriştiği ticari faaliyetler ve İstanbul’da yaşayan İranlı aydınların yayın faaliyetleri, Osmanlı’da yaşayan İranlı sayısının da artmasına yol açtı. Aileleriyle Osmanlı topraklarına göç eden ve nüfusları artan İranlı tüccarlar ile aydınlar, çocuklarını eğitim alabilecekleri okullara gönderme ihtiyacı duydular. Bu zümre, büyük oranda kendi imkânları ve İran’ın desteğiyle 1883 ve 1912 yılında İstanbul, 1885 yılında Trabzon, 1909 yılında Kazımiye ve 1912 yılında Kerbela’da devletin izniyle yabancı okul statüsünde okullar açtı. Ayrıca açılış yılı net olarak tespit edilemese de İzmir’de de bir İran okulunun faaliyet yürüttüğü bilinmekteydi. Zikredilen okullardan mezun olan İranlılar, Osmanlı Devleti içerisinde eğitimlerine üst kademelerde devam edebilecekleri bir İran okulu olmaması dolayısıyla devlete ait okullara başvurarak orta, lise ve yüksekokul seviyesinde de eğitim aldılar. Bu duruma daha sonra, Osmanlı topraklarında yaşamayan ancak Osmanlı’da eğitim almak isteyen İranlılar da eklendi. Eğitimlerini tamamlayan İranlılar daha sonra, Osmanlı Devleti’nin çeşitli kurumlarında mesleklerine göre istihdam edildi. Bir kısmı da ülkelerine dönerek orada çalışma imkânı elde etti. Çalışmanın amacı, XIX. ve XX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde İranlıların açtığı okulları, bu okulların idari yapılarını, eğitim faaliyetlerini ve Osmanlı okullarında okuyan İranlıların hangi okullarda eğitim gördüklerini ortaya koymaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
11

KARABALIK, Kamuran. "İran’da Tütün İmtiyazının İngilizlere Verilmesi Meselesi ve İranlı Kadınlar (1890- 1892)". JOURNAL OF HISTORY AND FUTURE 9, nr 4 (29.12.2023): 715–29. http://dx.doi.org/10.21551/jhf.1391233.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
İran’da 8 Mart 1890 tarihinde tütün işletme imtiyazı İngilizlere verildi. Tütün, İran halkı için hem bir geçim kaynağıydı hem de partilerde, kutlamalarda ve seyahatlerde yaygın olarak tüketilmekteydi. Bu sebeple tütün işletme imtiyazının İngilizlere verilmesi İran halkı arasında büyük protestolara sebep oldu. Protestolara katılanlar arasında din adamları, esnaflar ve tüccarlar dışında İranlı kadınlar da vardı. İranlı kadınlar, erkeklerle birlikte Şiraz, Tebriz, Tahran ve Meşhed’deki protestolarda ön sıralarda yer aldılar. Protestocular, bu sırada Nasıreddin Şah’a telgraf göndererek imtiyazın iptal edilmesini istediler. Bu tepkiler neticesinde Nasıreddin Şah, Ocak 1892’de tütün imtiyazını iptal etmek zorunda kaldı. Bu çalışmanın amacı, tütün imtiyazının İngilizlere verilmesi sürecini ve bu sırada İranlı kadınların üstelendiği rolü kaynaklar ışığında incelemektir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
12

Sever, Hüseyin. "Yeni Belgelerin Işığında Koloni Çağında (M.Ö. 1970-1750) Yerli Halk ile Asurlu Tüccarlar Arasındaki İlişkiler". Belleten 59, nr 224 (1.04.1995): 1–16. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1995.1.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ilişkilere ilk işaret olabilecek Sumerce, Akadca bilgiler mevcut olup, bu konuda Adap Kralı Lugal-Annemundu ve Uruk Kralı Lugal-zaggesi, Amanos dağları ile yukarı memleketten bahsetmektedirler.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
13

ERDÖNMEZ, Celâl. "Şer‘iyye Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın İlk Yarısındaki Osmanlı-Rusya İlişkilerinin Kıbrıs’a Yansıması: Konsoloslar, Tüccarlar ve Ticaret". Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi 1, nr 47 (22.08.2019): 139–64. http://dx.doi.org/10.35237/sufesosbil.560726.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
14

MUSUL, Gizem. "A. N. ÖZDAL, Ortaçağ Ekonomisi ve Müslüman Tüccarlar (X-XIV. Yüzyıllar). İstanbul 2016. Selenge Yayınları, 584 sayfa. ISBN: 9786054944095". LIBRI Kitap Tanitimi, Elestiri ve Ceviri Dergisi, nr 4 (25.01.2018): 13–17. http://dx.doi.org/10.20480/lbr.2018004.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
15

Özkutlu, Seyit. "Orta Çağ’da Papalık Yasakları ve Müslüman Doğu: Latin Noter Kayıtları Işığında Doğu-Batı Ticareti (1162-1350)". Belleten 83, nr 297 (1.08.2019): 485–518. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2019.485.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Orta Çağ'da Müslüman Doğu ve Hıristiyan Batı arasındaki siyasi dinamikler akademik merakın yaygın bir konusu olmuş olsa da Latinler ve Müslümanlar arasındaki ticari ilişkiler bugüne kadar pek az tarihçi tarafından incelenmiştir. Batılı tarihçiler arasında, XII. yüzyıldan itibaren Avrupa devletlerinin Yakın Doğu ticaretini kontrol ettiğine dair yanlış bir kanı vardır. Bunun başlıca sebebi, tarihçilerin DoğuBatı ticaretini 'Avrupa merkezci' bir yaklaşım ile incelemeleridir. Bu dönemde, Latinler ve Müslümanlar arasındaki ticari ilişkiler konusunun ihmal edilen bir alt başlığı ise Papalığın Müslüman Doğu'ya uygulamak istediği ekonomik yasaklardır. Batılı tarihçiler arasında Papalığın Müslüman Doğu'ya uygulamak istediği ticari ambargoların başarılı olduğu konusunda yaygın bir görüş hâkimdir. Bu alanda yapılmış sınırlı sayıdaki çalışmalar ilişkilerin genellikle diplomatik ve ideolojik yönünü incelerken, söz konusu dönemdeki ticaret hacmi ve Müslüman tüccarların ticari faaliyetleri hakkında bilgi vermemektedir. Bu çalışma, bu tarz 'Avrupa merkezci' bir yaklaşımı reddetmekle birlikte, Papalık tarafından ilan edilen ticari yasakların ne derece etkili olduğunu ve Doğu-Batı arasındaki ticaret hacmini Latin noter kayıtları üzerinden incelemektedir. Bununla birlikte, çalışma Latin tüccarların Müslüman topraklarındaki ticari faaliyetleri ve Müslüman tüccarlarla olan sosyo-ekonomik etkileşimlerini de detaylı bir şekilde incelemektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
16

ÖZKAVRUK ADANIR, Elvan. "AVRUPA RESMİNDE STATÜ SEMBOLÜ OLARAK TÜRK HALILARI: LONDRA ULUSAL GALERİ ÖRNEĞİ". Arış, nr 20 (1.12.2022): 30–43. http://dx.doi.org/10.32704/akmbaris.2022.160.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Türk halıları Batı dünyasında yüzyıllar boyunca önemli bir yere sahip olmuştur. Türk halılarının Kuzey ve Batı Avrupa’ya ihracatıyla ilgili ilk bilgiler XI. yüzyıla ait olsa da bu halıların Avrupa ülkelerine yayılması ve bu toplumlar üstündeki etkisi konusunda kesin ve net bilgilerin 1453 yılından sonraki tarih- lere rastladığı söylenebilir. Türk halılarının Avrupa’ya girişinde Venedikli tüccarlar büyük rol oynamıştır. Orta Çağ’da İngiltere’de halıların özel günlerde kiliselerde altarın önüne serildiği bilinmektedir. XVII. yüzyılın ortalarına kadar İngiliz saraylarında, aristokrat evlerinde ve diğer konutlarda zeminler taş, ahşap, karo ya da topraktır. Zeminler saman, çeşitli bitkiler veya çimen yayılarak örtülmüş, üzerlerine yer yaygısı serme gibi bir gelenekleri olmamıştır. XV. yüzyılda Türk halılarını satın almaya sadece kraliyet ailelerinin ve aristokrat ailelerin gücü yetmiştir. Bu yüzyılda halılar, diğer Doğu mallarından ve bazı sanat eserlerinden çok daha yüksek fiyata satılmıştır. Türk halıları Avrupa saraylarında, kiliselerde ve aristokrat evlerinde bir statü simgesi olarak teşhir edilmiştir. Türk ve Doğu halılarının Avrupa resim sanatına ait örneklerde de resmedildiği görülmektedir. Halı- lar ilk önceleri dini konulu resimlerde daha sonra varlıklı kişilerin portrelerinde resmedilmiştir. Bu çalış- mada Londra Ulusal Galeri’de XV-XVII. yüzyıllar arasında tarihlendirilmiş bir grup tablo incelenmiştir. Tabloların ortak özelliği o dönemlerde Avrupa için Türk halılarının ne kadar değerli ve önemli olduğunu vurgulayan örnekler olmasıdır. Seçilen eserler Carlo Crivelli, Master of Saint Giles, David Ghirlandaio, Quinten Massys, Genç Hans Holbein ve Lorenzo Lotto tarafından yapılmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
17

Altan, ÇETİN. "Memluklar Devrinde Karimi Tüccarları". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi 22, nr 35 (2004): 1. http://dx.doi.org/10.1501/tarar_0000000186.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
18

TÜRKHAN, M. Sait. "LAZKİYE LİMANI’NDA İNGİLİZ KONSOLOSLARI VE TÜCCARLARI 1700-1772". Cihannüma: Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi 7, nr 2 (27.12.2021): 229–51. http://dx.doi.org/10.30517/cihannuma.1040312.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
19

YAŞAYANLAR, İsmail. "OSMANLI BURSA’SINDA ECZANELER, ECZACILAR VE ECZA TÜCCARLARI (1861-1919)". Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi 28, Cilt: 28 Sayı: 28 (1.06.2015): 113. http://dx.doi.org/10.21550/sosbilder.269524.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
20

ÜLGEN, Pınar, i Murat ÇAYLI. "Ortaçağ Avrupa Ekonomisinin Mimarları Olan Tüccarlara Genel Bir Bakış". History Studies International Journal of History 9, nr 5 (15.12.2017): 167–79. http://dx.doi.org/10.9737/hist.2017.566.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
21

Nurgül, YILDIRIM. "Kültepe tabletlerinde geçen Asurlu tüccarlara ait altından kült eşyaları". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 53, nr 2 (2013): 327–43. http://dx.doi.org/10.1501/dtcfder_0000001355.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
22

KOKDAŞ, İrfan. "17. Yüzyılda İzmir’e Ermeni Göçü: Acem Tüccarları ve Hemşehrilik Ağları". Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (HÜTAD), nr 34 (19.05.2021): 227–53. http://dx.doi.org/10.20427/turkiyat.811647.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
23

Ziya Köse, Metin. "MÜSLÜMAN ESİRLER, HRİSTİYAN ARACILAR: GALATA DA AVRUPALI FİDYE TÜCCARLARI (1600-1700)". Turk Kulturu lncelemeleri Dergisi 01, nr 38 (1.06.2018): 75–106. http://dx.doi.org/10.24058/tki.2020.359.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
24

KARS, Rümeysa. "XVIII. YÜZYILIN İLK YARISINDA KONYA'YA GELEN TÜCCARLARIN TİCARÎ FAALİYETLERİ". Social Sciences Studies Journal 4, nr 13 (1.01.2018): 310–16. http://dx.doi.org/10.26449/sssj.340.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
25

Dinçer, Kübra. "Feshane Fabrikasında Yabancı Ve Gayrimüslim Tüccarların Faaliyetleri (1857-1875)". Social Sciences Studies Journal 101, nr 101 (2022): 2818–30. http://dx.doi.org/10.29228/sssj.64081.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
26

IŞIKTAŞ, Erkan. "ERZURUM GÜMRÜK DEFTERLERİNE GÖRE SİİRTLİ TÜCCARLARIN FAALİYETLERİ (1825-1826)". Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 20, nr 3 (19.10.2020): 727–39. http://dx.doi.org/10.11616/basbed.v20i56819.686879.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
27

Murat, ÇAYIR. "Kültepe’den Yerli Bir Tüccara Ait Beş Tablet". Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri 7, nr 1 (2004): 45–57. http://dx.doi.org/10.1501/archv_0000000111.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
28

ÇEÇEN, SALİH, GÜRKAN GÖKÇEK i KORAY TOPTAŞ. "1949 YILI (Kt. b/k) KÜLTEPE KAZISINDAN ASURLU TÜCCARLARA AİT BİR GRUP TABLET". History Studies International Journal of History 13, nr 13 (20.08.2021): 1079–105. http://dx.doi.org/10.9737/hist.2021.1026.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
29

ŞAHİN, HASAN ALİ. "ANADOLU’DA BULUNAN ASURLU TÜCCARLARIN HUKUKİ DAVALARI VE KANİŠ KOLONİ MAHKEMESİ". Cappadocia Journal of History and Social Sciences 19, nr 19 (2022): 44–65. http://dx.doi.org/10.29228/cahij.66238.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
30

KARS, Rümeysa. "AYNTAB DA TÜCCARLARIN TEREKELERİNDEKİ GELİR DAĞILIMLARI VE SERVET BİRİKİMLERİ (1700-1750)". Journal of International Social Research 11, nr 60 (20.12.2018): 355–61. http://dx.doi.org/10.17719/jisr.2018.2789.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
31

Murat, BASKICI. "Osmanlı Piyasasında Ticaret: Yabancı Tüccarların Dikkat Etmesi Gereken Hususlar (1870-1920)". Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 64, nr 1 (2009): 39–55. http://dx.doi.org/10.1501/sbfder_0000002087.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
32

Güneş, İbrahim. "Orta Çağ’da Müslüman Tüccarların Çin ile Yaptıkları Deniz Ticaretinde Kullandıkları Güzergâhlar". Türkiyat Mecmuası / Journal of Turkology 33, nr 2 (29.12.2023): 571–96. http://dx.doi.org/10.26650/iuturkiyat.1288557.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
33

Şahi̇n, Hasan Ali. "Wahšušana Krallığı". Belleten 72, nr 265 (1.12.2008): 685–706. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2008.685.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Wahšušana krallığı hakkındaki bilgilerimiz Kültepe metinlerine dayanmaktadır. Kültepe'de, 1925 yılından itibaren ortaya çıkan binlerce tablet sayesinde hem Anadolu'daki beyliklerin hem de Eski Asur Kent Devleti'nin siyasi, sosyal ve ekonomik tarihini öğrenme imkanımız bulunmaktadır. Koloniler Çağı (M.Ö. 1975-1725)'nda yaşamış olan şehir beyliklerinin birbirleriyle olan münasebetleri, Asurlu tüccarların yerleştiği şehirler ve bunların yerlilerle ilişkileri hakkında bilgi edinmekteyiz.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
34

PARLAZ, Selim. "Ceneviz Konsolos Mektuplarına Göre 1660-1680 Arasında Hollandalı Tüccarların Osmanlı Limanlarındaki Faaliyetleri". Tarih İncelemeleri Dergisi 35, nr 2 (30.12.2020): 679–700. http://dx.doi.org/10.18513/egetid.849770.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
35

Günbattı, Cahit. "Kültepe'de Bulunmuş İki Antlaşma Metni". Belleten 69, nr 256 (1.12.2005): 759–80. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2005.759.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Kültepe-Kanis karumunda ortaya çıkarılan ve büyük bir kısmı Asurlu tüccarların ticari faaliyetlerini ihtiva eden belgeler arasında, seyrek de olsa, son derece önemli tarihi, idari ve hukuki belgeler de bulunmaktadır.Başta Akadlı Sargon'la ilgili tablet (Kt.j/k 97) olmak üzere, arka arkaya tespit edilen limu listeleri, Mama kralı Anum-Hirbi'nin Kanis kralı Warsama'ya gönderdiği mektup (Kt.g/t 35) ile Harsamna kralı Hurmeli'ye hitaben yazılmış diğer bir mektup (Kt.01/k 217) ve burada işlediğimiz iki antlaşma metni ilk akla gelen örneklerdir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
36

Hossain, Md Foysul, Md Mosiur Rahman, Nguyễn Phạm Đan Trường, Koushik Chakroborty i Bhaskar Chandra Majumdar. "Fish availability, market conditions, and livelihood status of traders in a dry fish market in northern Bangladesh". Ege Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 41, nr 2 (15.06.2024): 115–25. http://dx.doi.org/10.12714/egejfas.41.2.05.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
This study was conducted in a dry fish market (Saidpur City dry fish market) in northern Bangladesh from January 2023 to June 2023 to evaluate the marketing status, price variation of available dry fish species, and livelihood status of dry fish traders. A mixed-methods approach was used in this research, utilizing both qualitative interviews and quantitative surveys. Findings revealed that there were 17 different types of dry fish along with 5 types of semi-fermented and salted fish products in the market. The average price of dry fish in the market ranged from 3.67 to 4.59 USD/kg. Surma was the most expensive fish available in the Saidpur city dry fish market (4.59-9.17 USD/kg) while Baspata was the cheapest. The livelihood status of dry fish traders was found to be closely linked to market conditions. Their income levels varied significantly depending on the location and size of the market. It was found that 48% of the traders earned 1.83 to 4.59 USD/day, ¬ while 44% of retailers earned 4.59 to 9.17 USD per day. Only 8% of the traders had a daily income above 9.17 USD. In the present study, it was observed that 62% of retailers did not take any loans, while others borrowed from banks and non-governmental organizations (NGOs). About 58.33% of retailers did not have any alternative source of income and more than 50% of dry fish traders could not pass the primary level of education. This study identified both opportunities and challenges for the dry fish market. The major constraints faced by dry fish traders were a lack of credit facilities followed by high transportation costs and inadequate storage facilities.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
37

Aykurt, Ayşegül. "İzmir Bölgesi Orta Tunç Çağı Seramiği". Belleten 74, nr 269 (1.04.2010): 1–70. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2010.1.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Anadolu M.Ö. 2. binin başında Assurlu tüccarlarla birlikte yazıyı kullanmaya başlayarak yazılı tarihe geçmiştir. Orta Anadolu'da Assur Ticaret Kolonileri Çağı olarak, diğer bölgelerde ise Orta Tunç Çağı olarak tanımlanan bu dönemde, Anadolu'da şehir devletleri kurulmuştur. Bu dönemde yazıyı kullanmayan Batı Anadolu Bölgesi'nin siyasi yapısı ile ilgili bilgilerimiz henüz olmamakla birlikte, arkeolojik kazı ve araştırmalarda ortaya çıkarılan gerek mimari, gerekse seramik, maden ve diğer buluntular, bölgede çok gelişmiş bir kültürün yaşandığını ortaya koymuştur. Batı Anadolu'da özellikle son yıllarda İzmir'de yoğunlaşan kazılar, Batı Anadolu Orta Tunç Çağı kültürünün tanımlanmasında önemli rol oynamıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
38

MUSUL, Gizem. "J. Le GOFF, Ortaçağ Tüccarları ve Bankerleri. Ankara 2018. Doğu Batı Yayınları, 152 sayfa. Çev. O. Adanır. ISBN: 9786052133248". LIBRI Kitap Tanitimi, Elestiri ve Ceviri Dergisi, nr 4 (16.11.2018): 315–18. http://dx.doi.org/10.20480/lbr.2018033.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
39

Gürel, Ziya. "Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk V". Belleten 49, nr 195 (1.12.1985): 579–92. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1985.579.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
"Ankara İtilâfnamesi", yurt çapındaki öneminden ayrı olarak; yurt dışından ve yurdumuzun öteki köşelerinden gereksindiği malzemeleri Mersin Limanı yolu ile getirtmeyi sağlamış olması bakımından Demiryolu işletmeciliğimiz için, ayrıca bir önem taşımakta idi. Adana, Tarsus ve Mersin canlı piyasaları ile doğrudan bağlantı kuran Demiryolları İdaresi, buralarda tüccar ve fabrikatörler elinde, işletme için en büyük önemi taşıyan, satışa arzedilmiş maden kömürleri bulmuştur. Nitekim Genel Müdürlükten Nafıa Vekâletine gönderilen 7.1.1338 (1922) tarihli bir telgraf, Mersin'de bir tüccarda bulunan 250 ton "tuğla halindeki" maden kömürünün satın alınarak bir kısmının getirtilip kullanılmasına başlanıldığını bildirmektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
40

Günbattı, Cahit. "Ev Satışı İle İlgili Beş Kültepe Tableti ve Bunlardan Çıkan Bazı Sonuçlar". Belleten 53, nr 206 (1.04.1989): 51–60. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1989.51.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Birtakım kredi işlemleri ile, kumaş ve çeşitli madenlerin ticareti gibi konular dışındaki meselelere oldukça seyrek temas edilmesi Kapadokya tabletlerinin bilinen özelliğini teşkil eder. Bu tabletler arasında taşınmaz mal alım - satımına dâir olmak üzere çok az sayıda ev satış mukavelesi bulunmaktadır. Bugüne kadar bahçe ve tarlaların alım-satım veya kiralanması hakkında hiç bir kayda rastlanmaması şaşırtıcıdır. Bu durum, zamana göre liberal diyebileceğimiz bir ekonomik anlayışın hâkim olduğu Koloni devrinde Anadolu'da özel mülkiyetin sınırlı tutulduğu şeklinde herhalde değerlendirilmemelidir. Bahsedilen konuda belge yokluğu, bu tabletlerde daha çok Asurlu tüccarların ticaret anlayışlarına yönelik hususların ele alınmış olması ile açıklanabilir. Biz bu çalışmamızda, ele aldığımız tabletlerde yazılanların ışığında, bazı yorumlarla konuya bir ölçüde açıklık kazandırmağa çalışacağız.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
41

Tepekaya, Muzaffer. "Selanik Vilayeti Almanya ve Fransa Kon­soloslarının Öldürülmesi Olayı (6 Mayıs 1876)". Belleten 77, nr 280 (1.12.2013): 1031–70. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2013.1031.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
6 Mayıs 1876 tarihinde Osmanlı Devleti'nin Selanik Vilayeti Almanya ve Fransa Konsoloslarının öldürülmesi olayı, Alman, İngiliz ve Osmanlı kaynakları ışığında ele alınmıştır. Selanik'in Avrethisar kazasından bir Bulgar kızının, anlaştığı bir Müslüman genç ile evlenebilmek için İslamiyet'i seçmek istemesi üzerine Bulgarlar ve Rumların engellemesi ile karşılaştı. Çıkan tartışmalar üzerine cereyan eden olaylar sonucunda Selanik'teki Alman konsolosu Eric Abbot ile Fransız Konsolosu Jules Moulin öldü­rüldü. Yabancı devletlerin İstanbul'daki elçileri hadiseyi haber alır almaz Rusya elçisi İğnatiyef'in başkanlığında bir toplantı yaptılar. "Mensup oldukları devletlere hadiseyi yazıp, donanma istemeye, karaya asker çıkarıp Selanik ve havalisini işgal ettirme­ye" karar verdiler. Derhal muhtelif devletlerin gemileri de, Selanik limanına geldi­ler. Bunun üzerine hemen harekete geçen Babıali, Selanik Valsi Refet Paşa'yı gö­revden aldı. Hadisede ismi geçen 54 kişi tutuklandı, elebaşları addedilen 6 kişi der­hal idam edildi ve maktul konsolosların mensup oldukları devletlere teessür ve tazi­yelerle birlikte toplam 900.000 Frank konsolosların ailelerine tazminat ödendi. Böy­lece, Osmanlı Devleti'nin Selanik Vilayeti Almanya ve Fransa Konsoloslarının öl­dürülmesi olayı, Avrupa Devletleri'nin Selanik'e asker çıkarmasına gerek kalmadan çözüldü. Bu olayı, Bulgarlar ve Rumlar çıkarttıkları halde onlara hiç dokunulmadı. Al­manya ve Fransa konsoloslarının feci ölümlerine sebebiyet verenler cezasız kaldı. Olay bütün elçi ve konsoloslar ile yabancı tüccarları korkuya, dolayısıyla devletleri Osmanlı Devleti aleyhine sevk etti.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
42

Demi̇ryürek, Mehmet, i Hakan Yazar. "Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Kıbrıs’ta İngiltere Konsolosluğu (1700-1800)". Belleten 81, nr 290 (1.04.2017): 89–134. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2017.89.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Avrupalı bir devletin tüccarlarının Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde serbestçe ticaret yapabilmesi için Osmanlı devletinin söz konusu Avrupalı devlete ahidname-i hümayun vermiş olması gerekliydi. Ahidname-i hümayun sayesinde dost devletler İstanbul'da elçi bulundurabilir, Osmanlı ticaret merkezlerinde konsolosluk kurabilir ve ahidname sahibi devletin tüccar ve tebası kendi bayrakları altında serbestçe ticaret yapabilirdi. Bir başka deyişle yabancı elçiler, konsoloslar, tüccar ve teba kapitülasyon şemsiyesi altında faaliyet gösterirdi. Bu çalışmanın temel amacı XVIII. yüzyılda Kıbrıs'ta görev yapan İngiliz konsoloslarını tespit ederek; bu yüzyılda konsolosların görev anlayışında yaşanan değişimi, Kıbrıs konsolosluğunun Halep'e bağlılığını, Kıbrıs İngiliz konsoloslarının diğer devletler adına yaptığı konsolos vekilliğini, Kıbrıs İngiliz konsolosların gelir kaynakları ile güvenliklerini ve XVIII. yüzyılda Kıbrıs'ta, kapitülasyon koruması altında faaliyet gösteren İngiliz tüccarların durumunu incelemektir. Çalışmada konuyla ilgili Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan defter ve belge koleksiyonları kullanılarak konu aydınlatılacak ve bu tür çalışmalarda Doğu Akdeniz'e ve Yakın Doğu'ya hâkim olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan intikal eden kaynakların önemi vurgulanacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
43

Demi̇ryürek, Mehmet. "İngiltere Tercümanları ve 1758 Tercüman Reformu". Belleten 80, nr 288 (1.08.2016): 439–82. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2016.439.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Ticaret uluslararası ilişkilerin en eski ve en önemli konularından biridir. Avrupalı bir devletin tüccarlarının Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde serbestçe ticaret yapabilmesi için Osmanlı devletinin söz konusu Avrupalı devlete ahidname-i hümayun vermiş olması ya da bu tüccarların ahidname sahibi bir devletin bayrağı altında hareket etmesi gerekliydi. Ahidname sahibi devletler İstanbul'da büyükelçilik, önemli Osmanlı liman kentlerinde de konsolosluklar açabiliyorlardı. Hem elçiler hem de konsoloslar çalışmalarını yürütebilmek için Osmanlı gayrimüslimlerinden tercüman tayin ediyorlardı. Ticaret veya vergi muafiyeti gibi amaçlarla tercümanlara tanınan imtiyazlardan yararlanmak isteyen ancak yabancı dil bilmeyen kişiler de tercüman olarak atanmaya ve tercüman beratı satın almaya başladılar. Böylece "dragoman", "fahrî dragoman" kavramları ortaya çıktı. Bu durumu engellemek isteyen Osmanlı yöneticileri tercümanlar konusunda reform girişimlerinde bulundular. Bu çalışmanın amacı öncelikle "dragoman" ve "fahrî dragoman" kavramlarını İngiltere himayesinde faaliyet gösteren tercümanlar temelinde ele almak ve 1758 yılında yapılan tercüman reformunun İngiltere elçilik ve konsolosluk tercümanlarını nasıl etkilediğini Osmanlı bakış açısıyla incelemektir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
44

Süme, Mehmet. "Osmanlı Vergi Uygulamalarına Bir Örnek: Oktruva Resmi". Belleten 80, nr 288 (1.08.2016): 531–46. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2016.531.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Oktruva, şehirlere ticaret amacıyla getirilen her türlü eşyadan alınan vergi için kullanılan bir tabirdir. Menşei itibarıyla Avrupa ülkelerinde oktruva denilen bu vergiye Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında bac daha sonra ise duhuliye adı verilmiştir. Bacresminin uygulamaya konulması devletin kuruluşu ile başlar. İlk Osmanlı kroniklerinden olan Aşıkpaşazade ve Mehmet Neşri tarihlerinde verilen bilgilere göre Osman Gazi'nin ilk tahsil ettiği vergi bac yani oktruva resmidir. Bu resm Osmanlı Devleti'nde belediye teşkilatı kuruluncaya değin ticarete konu olan belde yöneticileri tarafından tahsil edildi. 1857'de Beyoğlu'nda belediye teşkilatının kurulması ve 1868'de İstanbul'un on dört belediye dairesine ayrılması oktruva uygulamalarında bir dönüm noktası oldu. Belediyelerin önemli gelir kalemlerinden biri olan oktruva resmi daha sonraki yıllarda hazırlanan bütün belediye kanunlarında yer aldı. Osmanlı ülkesinde ticaret yapan ve kapitülasyonlardan yararlanan Avrupalı tüccarların oktruva vergisini vermekten kaçınmaları çoğu zaman Osmanlı Devleti ile Avrupa ülkeleri arasında sorun oldu. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması'nda kapitülasyonların kesin olarak kaldırılmasıyla oktruva uygulamasına getirilen bütün sınırlılıklar kaldırıldı.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
45

TELCİ, Cahit, i İrfan KOKDAŞ. "Anadolu’da “Eramine-i Acem”i Haritalandırmak: Yollar, Hanlar, Mallar ve Gümüş". Tarih İncelemeleri Dergisi, 30.12.2022, 687–726. http://dx.doi.org/10.18513/egetid.1226581.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Bu çalışma, “Eramine-i Acem” olarak anılan İran Ermeni tüccarlarının erken modern dönem Anadolu’sundaki ticari merkezlerin haritalandırılmasını amaçlamaktadır. Çalışmanın gös-terdiği üzere 1550-1800 döneminde tüccarlar, Anadolu coğrafyasını kesen uluslararası tica-ret yollarının dışındaki küçük kasaba ve kentlerde kendi ticari sahalarını oluşturabilmişler-di. Arşiv belgelerinden de anlaşılacağı gibi ticari faaliyetlerinin genişlemesi, Acem tüccarla-rını hanlarda uzun süre kalmaya ve yerel tacirlerle iş birliği yapmaya itmişti. Ancak bu faali-yetler, tüccarların vergi yükümlülükleri ve yerel unsurların mal alışverişlerindeki ticari öncelikleri hususlarında yerelden sert bir muhalefetle karşılaşmıştı. Özellikle 1550’lerden sonra çıkarılan birçok emir, Acem tüccarının Osmanlı merkeziyle çatışmaktan olabildiğince kaçındığını gösterirken tüccarların gümrük vergisi ödemekten sıklıkla kaçtıklarına ve ticari düzenlemeler için devletle sıkı pazarlıklar yaptıklarına işaret etmektedir. Ancak 1550-1650 döneminde Osmanlı merkezi ile Acem tüccarların aralarındaki ilişkiyi belirleyen asıl dina-mik, tüccarların vergi kaçırmasından ziyade Osmanlı-Akdeniz havzasındaki para kriziydi. Bu krizin tam ortasında Acem tüccarları gümüş ve değerli madenleri, Batı ve Orta Anado-lu’dan doğudaki gümrük bölgesine ve Safevi sahasına taşımaya çalışmışlardı.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
46

Bayırkan, Nihat. "Râşid Halifeler Döneminde Müslüman ve Gayrimüslim Tüccarlar". Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 25.04.2024. http://dx.doi.org/10.33931/dergiabant.1419777.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Râşid Halifeler döneminde İslam coğrafyasının genişlemesi, ticaretin daha büyük bir alana yayılmasına olanak sağladı. Bu geniş coğrafyada Müslüman, gayrimüslim ve köle gibi farklı sınıflardan tüccarlar bulunmaktaydı. Müslümanlardan bazılarının ticari geçmişi İslâm öncesi döneme kadar uzanırken, bazılarının da Hz. Peygamber (s.a.v.) dönemine dayanmaktaydı. İdari görevler nedeniyle bu dönemde ticarete ara verenler olmuşsa da çoğunluğu geçmişten kalan ticari tecrübeleriyle bu mesleğe devam etmişti. Dönemin tüccarları arasında bulunan gayrimüslimlerin, Müslümanlarla yaptıkları anlaşmalar gereği ticari gelirlerinden uşûr vergisi alınmış ve böylece İslâm beldelerinde güven içerisinde ticaret yapmışlardı. Özellikle hilafetin merkezi Medine’de bulunan Medine Pazarı, Mısır’dan Kıptî tüccarların, Şâm ve Irak bölgelerinden Nabatî ve Rum tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri olmuştu. Mevzubahis dönemin tüccar gruplarından biri olan kölelerin ticari işlerde istihdam edilmeleri, zamanla ticarette aktif hale gelmelerini ve özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamıştı. Bu bağlamda makalede Râşid Halifeler dönemi ticari hayatında etkin olan Müslüman, gayrimüslim ve köle sınıfına mensup tüccarlar ve onların ticari faaliyetleri incelenerek bazı değerlendirmelere tâbi tutulmuştur.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
47

YILMAZ, Esra. "Siraf Port Silk Road Trade as a Political and Economic Phenomenon". Uluslararası Sosyal Bilimler Akademik Araştırmalar Dergisi, 24.06.2023. http://dx.doi.org/10.58201/utsobilder.1288276.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
İpek Yolu, dünyanın en kapsamlı ticari ve sosyal iletişim hattı, kültürel ve tarihsel açıdan, kuşkusuz, dünyanın uluslar ve kıtalar arasındaki en önemli bağlantısıdır. I. Erdeşir zamanında kurulan kentlerden biri olan Siraf, Sasaniler döneminden itibaren İpek Yolu’nun hem kara hem deniz güzergâhlarında gerçekleştirilen ticari faaliyetler için önemli bir liman kenti olarak öne çıkmıştır. Siraf coğrafyasının gemi yolculuğuna daha uygun olması, sosyo-ekonomik çıkarlar sebebi ile istikrarı önceleyen uygulamalar, hayatlarını gemilerde geçiren denizcilerin engin tecrübesi ve bilgi birikimi güvenlik ve konfor ihtiyacı içerisindeki tüccarları Siraf’ta bir araya getiriyordu. Yerel ekonomilerce imal edilen ürünler dünyanın uzak pazarlarına ihraç ediliyor, Çin ve Hindistan’a, Arap Yarımadası ve Doğu Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada Siraflı tüccarların izine rastlanıyordu. Bu antik liman, bugün Fars Körfezi’nin kıyısında sessizce dursa da bir zamanlar bu kent, Siraf'ı dünya çapında bir üne sahip canlı bir limana dönüştüren denizciler ve tüccarlara ev sahipliği yapmıştır. İpek Yolu'nun geçişi Siraf limanını, yüzyıllar boyunca ekonomik zenginliğin, sosyal ve kültürel refahın, halklar, seçkinler ve tüccarlar arasındaki zaruri iş birliğinin ortaya çıkmasına ve sürekliliğine tanık olan önemli bir ticaret rotası olarak tanıtmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
48

BOZTAŞ, Asena, Marinică Tiberiu ȘCHİOPU i Selma KILIÇ KIRILMAZ. "TRADERS AS (INTER)CULTURAL AGENTS: TURKISH-ROMANIAN RELATIONS". InTraders International Trade Academic Journal, 27.07.2022. http://dx.doi.org/10.55065/intraders.1125421.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Çalışma, ticaret/tüccarlar ve kültür arasındaki karmaşık ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Antik çağlardan beri, gezgin tüccarlar kültürlerarası diyalogun artmasına yardımcı oldular, bu nedenle çalışmaları “ozmotik” bir süreç olarak görülebilir. Sadece malları dolaşıma sokmakla kalmadılar, aynı zamanda fikirleri, kavramları (bilim, din veya felsefe alanından) ve kelime dağarcıklarını (bir ulustan veya etnik gruptan diğerine, dilleri karıştırarak kelimeler getirdiler) da eklediler. Uluslararası ticaretin sadece bir ürün değişimi olmadığı, karşılıklı kültürel zenginleşme için bir fırsat olduğu ileri sürülebilir. Mevcut makalenin ana araştırma sorusu şudur: “Uluslararası tüccarlar kültürlerarası diyaloğu nasıl sürdürebilir?”, bu noktadan hareketle analiz, tüccarlar tarafından farklı kültürler arasında çeşitli zaman dilimlerinde kurulan ilişkilerin karmaşıklığını araştıracaktır. Çalışmamızda ağırlıklı olarak Türkiye ile Romanya arasındaki ticari ilişkiler üzerinde durulacaktır. Kullanılan yöntem, Türkiye ile Romanya arasındaki kültürlerarası ticaret etkileşiminin literatür taraması ve analizi ile birlikte tarihselcilik, kültürel çalışmalar, kültürlerarasılık, imgebilimi içerir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
49

AKSOY, Nimet Ayşe. "OSMANLI HAKİMİYETİNİN SON 50 YILINDA SELANİK LİMANINDA İNGİLİZ TİCARETİ". Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 25.03.2023. http://dx.doi.org/10.24186/vakanuvis.1250226.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Uzun bir kentsel geçmişe sahip olan Selanik, Orta Doğu, Rumeli, Karadeniz ve Kuzey Afrika’yı birbirine bağlayan karmaşık mal taşıma yolları ağındaki ara istasyon olma özelliği sayesinde edindiği denizcilik ve ticaret merkezi olma sıfatını Osmanlı dönemi boyunca korudu. Selanik limanı, pek çok ülke bandralı gemiler açısından korunaklıyken Makedonya’nın bereketli topraklarında yetiştirilen tarımsal üretimin ihracı için de elverişliydi. Selanik’te 17. Yüzyılda aktif bir ticaret hayatı bulunan Fransızları İngilizler, Belçikalılar, Avusturyalılar, İtalyanlar gibi pek çok batılı tüccarlar takip etti. Batılı tüccarlar kendi ülkelerine ait konsoloslukların korumasında serbestçe ticaretlerini yaparken Selanik’in Yahudi ve Rum tüccarların aracılığıyla ticarî ilişkilerini kuvvetlendirdiler. Bu tüccar gruplarından olan İngilizler ilk kez 18. Yüzyılın başında Selanik limanında görünür olmaya başladı. İngiliz gemiciler pek çok ülkeden gelen her çeşit ticarî emtiayı Selanik limanına taşırken buradan da Makedonya’nın tarım ve hayvansal ürünlerini kendi ülkelerine götürdüler. Selanik limanının canlı ticaret hayatındaki paylarını korumak için giriştikleri rekabetleri zaman zaman kaybetseler de 1912’de ticari mal taşımacılığı ve pek çok ihraç ürününde liderliği ellerinde tutmayı başardılar. Bu çalışmanın amacı Osmanlı hakimiyetinin son elli yılında Selanik limanındaki İngiliz gemiciliğinin ve ticaretinin boyutlarını belirlemeye çalışmaktır. Bunun için Britanya’nın Selanik’teki İngiliz konsoloslarının oldukça kapsamlı ve düzenli hazırladıkları ticaret raporları temel alındı.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
50

Baktır, Hasan. "17. Yüzyılda İngiliz Tüccarlar ve İpekyolu: Keşifler Dönemi'nde İngiliz Tüccarların İpek Yolu'na Ulaşma Teşebbüsleri". Journal of International Civilization Studies 3, nr 1 (1.01.2018). http://dx.doi.org/10.26899/inciss.51.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
Oferujemy zniżki na wszystkie plany premium dla autorów, których prace zostały uwzględnione w tematycznych zestawieniach literatury. Skontaktuj się z nami, aby uzyskać unikalny kod promocyjny!

Do bibliografii