Gotowa bibliografia na temat „Hayat mecmuası”

Utwórz poprawne odniesienie w stylach APA, MLA, Chicago, Harvard i wielu innych

Wybierz rodzaj źródła:

Zobacz listy aktualnych artykułów, książek, rozpraw, streszczeń i innych źródeł naukowych na temat „Hayat mecmuası”.

Przycisk „Dodaj do bibliografii” jest dostępny obok każdej pracy w bibliografii. Użyj go – a my automatycznie utworzymy odniesienie bibliograficzne do wybranej pracy w stylu cytowania, którego potrzebujesz: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver itp.

Możesz również pobrać pełny tekst publikacji naukowej w formacie „.pdf” i przeczytać adnotację do pracy online, jeśli odpowiednie parametry są dostępne w metadanych.

Artykuły w czasopismach na temat "Hayat mecmuası"

1

CÖMERT, Tuğçe, i Şahin ORUÇ. "Tarih Öğretimi Açısından “Hayat Tarih Mecmuası”". Uluslararası Ders Kitapları ve Eğitim Materyalleri Dergisi 6, nr 2 (29.10.2023): 260–74. http://dx.doi.org/10.53046/ijotem.1376745.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Bu çalışmanın amacı bir döneme damgasını vuran popüler tarih dergisi olan “Hayat Tarih Mecmuası”nı tarih öğretimi açısından incelemektir. Hayat Tarih Mecmuası 1965- 1982 yıllarında çıkarılan popüler bir tarih dergisidir. Tarih öğretimi açısından konu yelpazesi oldukça geniştir. Avrupa tarihi, arkeoloji, seyahat, coğrafya, edebiyat gibi konulara yer vererek tarih öğretimi açısından çok önemli materyaller sunmuştur. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini derginin yayınlanan tüm konu alan dizini ve ayrıntılı olarak görselleri incelenmiş olan 10 sayısı oluşturmaktadır. Araştırma ile dergi, okuyucularına tarih öğretimi bağlamında tarih bilinci kazandırmak istediği sonucuna varılmıştır. Bu amaç doğrultusunda dergi, yayınlandığı dönem içerisinde Hayat Tarih Mecmuası okuyucularına Türk tarihinin farklı alanlarında bilgi sunduğu gibi dünya tarihi ile ilgili konulara da yer vermiştir. Okuyucularına tarih okuma ve öğrenme zevki aşılayan dergi; geçmişte yaşanan olaylara ışık tutarak halka popüler konularda önemli bir tarih birikimi sunmuştur.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
2

AYDIN, Önder, i Nurçin ÇELİK. "Erken Cumhuriyet Döneminde “Asrî” Mimarlığı Tanıtan Bir Öncü:Hayat Mecmuası". Art-e Sanat Dergisi 15, nr 30 (29.12.2022): 805–27. http://dx.doi.org/10.21602/sduarte.1169906.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Erken Cumhuriyet döneminde 1920lerin ikinci yarısı, bir taraftan tarihselci Milli Mimari uygulamalarının halen etkili olduğu, diğer taraftan da değişimin işaretlerinin ortaya çıktığı bir zaman aralığına karşılık gelmektedir. Bu süreçte çıkarılan, gündelik yaşama dair eski alfabe ile yayın yapan magazin dergilerinin yeni, asrî mimarlığa dair erken yayınları, Ülke mimarlığındaki değişimin de habercisi niteliğindedir. Belirtilen bağlamda, Hayat mecmuasının dönem içinde önemli bir iz bıraktığını söylemek mümkündür. Bu makale çalışması, Derginin döneminin yeni, asrî, modern mimarlığını tanıtan, savunan yazılarını mercek altına almıştır. Söz konusu yazıların analizi kapsamında metinlerden çekilen veriler, Modernliğin kavramları ışığında alt başlıklar halinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak bu makale, Hayat mecmuasının Genç Türkiye Cumhuriyetinin ideolojisi ve inkılaplarıyla uyumlu olarak, 1930lar sonrasında yoğun bir biçimde uygulanacak yeni mimarlığa dair yayınlara, erken dönemde yer vermesinin önemine dikkat çekmektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
3

Tevetoğlu, Fethi. "Atatürk'ün toplanmamış yazıları I". Belleten 50, nr 197 (1.08.1986): 531–46. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1986.531.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Atatürk'ün kıyıda-bucakta kalmış pekçok yazıları bulunmaktadır. Bu yazıların nerelerde ve kimlerde bulunduğunu, bulunabileceğini, konuyla ilgili daha önce yayımlanmış makalelerimizde belirtmiş, ayrıca kendi bulduğumuz, topladığımız yazıları sunmuştuk. 1939 yılından bu yana, kendi çıkardığımız Kopuz adlı Türkçü dergi ile, Türk Kültürü, Önasya ve Hayat Tarih Mecmuası dergilerinde ve Tercüman, Son Havadis gazetelerinde Atatürk'ün topladığımız yazılarını yayımlamıştık. Bunlardan birkaçı eski gazete kolleksiyonlarından aynen istinsah edilen, ondan fazlası ise ilk olarak tarafımızdan bulunan, devlet arşivlerinden veya şahıslardan asılları veya fotokopileri sağlanmak suretiyle "Atatürk ve Millî Mücadele Târihi" mizi araştıranlara kazandırılmış belgelerdir. Bütün bunları ve daha sonraki yıllarda topladığım "Atatürk'ün Toplanmamış Yazıları"nı hep bir arada ve ayrıntılı notlarıyla Belleten'de yayımlamaya çalışacağız.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
4

Sayak, Bülent. "Modern Türkiye Mecmuası: Söylem, Edebî Muhteva ve Dizin". Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, nr 15 (28.04.2024): 202–39. http://dx.doi.org/10.51531/korkutataturkiyat.1443635.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Süreli yayınlar, neşredildikleri dönemin dikkatlerini, olaylarını ve ideolojisini yansıtmaları dolayısıyla akademik çalışmalar için temel başvuru kaynaklarıdır. 1 Mart 1938-4 Şubat 1939 arasında 50 sayılık bir yayın hayatı olan Modern Türkiye Mecmuası, erken Cumhuriyet döneminin siyaset, sağlık, tarih, spor, beden terbiyesi, kadın kavrayışlarını yansıtır ve üretir. Politik ve ansiklopedik bir kimlik taşıyan dergi dönemin kültür, mimari, spor, gazetecilik ve politika söylemleri ile şekillenir. Bu çalışmada, hakkında müstakil bir inceleme olmayan Modern Türkiye Mecmuası biçim özellikleri, yayın politikası ve yazar kadrosu bakımından tanıtılmıştır. Dönem ideolojisiyle kesişen sosyokültürel söylemi irdelenmiş, edebî malzemesi ele alınmıştır. Farklı disiplinlerden araştırmacıları içerikten haberdar etmek ve literatür taramalarını kolaylaştırmak için çalışmanın son bölümüne kronolojik dizin eklenmiştir. Derginin yayımladığı metinler ve fotoğraflarla erken Cumhuriyet’in ‘yeni Türk kadın’, ‘ulus devlet’, ‘modernleşme’ ideallerini özümsediği ve popülerleştirmeye çalıştığı tespit edilmiştir. Dönemin politika, mimari, gazetecilik, edebiyat ve sosyal tarihini anlamak isteyen araştırmacıların dergi vasıtasıyla ‘yeni bakışlar’ kazanabileceği değerlendirilmiştir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
5

ESİN, Mehmet Nezir. "Muhammed Ziyāeddīn Taskesānī (Taskesenli) and Sarf Treatise". Mütefekkir 10, nr 19 (15.06.2023): 193–211. http://dx.doi.org/10.30523/mutefekkir.1312464.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Arapça, kelime hazinesi ve gramer açısından geniş bir dildir. Cahiliye döneminde Arapların şehir hayatından ziyade göçebe/bedevi bir hayat yaşamalarının bir sonucu olarak yazı geleneği tam anlamıyla gelişim göstermemiştir. Bu nedenle Arapça söz varlığı temelde sözlü (şifâhî) ve işitsel (semâî) kültüre dayanmaktaydı. Bu durum Arapçanın asli yapısını büyük ölçüde korumaya bir vesile teşkil etmekteydi. Ancak İslam fetihleriyle toprakların genişlemesi neticesinde bir taraftan diğer dillere karşı Arapçayı koruma öbür taraftan ise yeni Müslüman olan kavimlere Arapçayı öğretme gibi amillerden dolayı tedvin faaliyeti erken dönemlerde başlamıştır. Tedvin edilen kurallar, zamanla konularına göre müstakil birer ilim haline gelmeye başlamıştır. Bu ilimlerden biri de Arap dilinin kelime yapısını inceleyen sarf ilmidir. Sarf ilmi, dilin temel bileşenleri olan kelimeleri incelediğinden ilk dönemden itibaren dilcilerin ilgi odağı olmuş ve bu alanda birçok eser kaleme alınmıştır. Söz konusu eserlerden bir tanesi de son dönem Osmanlı ulemasından Muhammed Ziyâeddin Taşkesânî’nin (ö. 1914) Kitâbu sarfin sağîrin adlı risâlesidir. Bu çalışmada öncelikle sarf ilmi hakkında kısaca bilgi verildikten sonra müellifin hayatı, eserleri, Kitâbu sarfin sağîrin adlı risâlesi ve bu risâlede takip ettiği yöntemin yanı sıra risâlenin muhtevası ve sarf ilmine katkısı incelenmiştir. Çalışmanın sonunda da el yazması eserin tenkitli neşrine yer verilmiştir. Neşirde Diyanet Yazma Eser Kütüphanesi, nr. 6513-I’deki mecmua içerisinde bulunan mevcut tek nüshası esas alınmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
6

KORKMAZ, Tuğrul. "CUMHURİYETİN KURULUŞ DÖNEMİ’NDE RESMÎ İDEOLOJİ VE TÜRK TARİH TEZİ’NE ALTERNATİF BİR YAKLAŞIM: ATSIZ MECMUA". Akademik Hassasiyetler 10, Cumhuriyet Özel Sayısı (29.10.2023): 642–69. http://dx.doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1349235.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Ulus-devletlerin en önemli misyonlarından biri kimlik inşasıdır. Kimliğin inşa edilmesinde ise halk toplulukları arasında bir bağın tesis edilmesi yani kısaca milletin oluşturulması için objektif ve subjektif bağların bu insan topluluğu arasında kurulması gerekmektedir. Bu noktada tarih ve tarih yazımı ise hayati bir rol üstelenmektedir. İmparatorluk bakiyesi olan ve ulus-devlet olarak ortaya çıkan Türkiye devletinin kurulmasında da resmi tarihin yazımı araçsal bir rol üstlenmiştir. Herhangi bir ulus-devletten farklı olarak, bir dizi köklü reform ve hükümet sistemi değişikliğini de içeren bu süreçte Türkiye’de resmi tarih yazımı çok daha fazla amaca hizmet eder şekilde ortaya çıkmıştır. Böyle bir hamle, bir taraftan bu tarih yazımına etki edip onu yönlendirmek isteyen veya ortaya çıkan ürünü beğenmeyerek eleştiren entelektüel bir kitleyi de beraberinde getirmiştir. Bunlardan birisi daha sonra Türkiye’de bir milliyetçilik ekolünün de kurucusu olan Hüseyn Nihal Atsız’dır. İçerik analizinden faydalanılan bu çalışmada, resmi tarihin bel kemiğini oluşturan Türk Tarih Tezi’nin hazırlandığı dönemde, çıkardığı dergi aracılığı ile buna etki etme ve dönüştürme gayreti içinde olan Atsız’ın tarih anlayışı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
7

TOK, Eda. "Tuzlalı Nâbî’nin Türkçe Şiirleri". Erdem, nr 85 (1.12.2023): 173–202. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2023.85.173.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Yüzyıllar boyunca birçok faklı ırka, dine ve medeniyete mensup insanların kesişme noktası olan Balkanlar, Türk tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Türk milletinin Balkanlarla olan ilişkisi çok erken dönemlerde başlamış olmasına rağmen asıl uzun süreli ve kalıcı ilişkiler Osmanlılar döneminde geliştirilmiştir. Balkanlarda Türk hâkimiyetiyle birlikte Türk kültür ve sanatı bu coğrafyada etkili olmuş; çok sayıda yazar, şair ve ilim adamı yetişmiştir. Balkanlarda en çok şair ve edibin yetiştiği ülkelerden biri de Bosna Hersek’tir. 1463’te Fatih Sultan Mehmet’in Bosna Hersek’i fethetmesinden sonra, kitleler hâlinde İslamiyet’i kabul eden Boşnaklar, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki en imtiyazlı tebaalarından biri olmuştur. Bosna Hersek’te bilhassa Osmanlı döneminde yazı dili olarak Türkçe benimsenmiş ve Adnî’den (1420-1474) Hersekli Ârif Hikmet’e (1829- 1903) kadar bu coğrafyada Derviş Yakup Paşa, Vusûlî, Mostarlı Ziyayî, Ubeydî, Edâyî, Ağa Dede, Turâbî, Mecâzî, Süleyman, Varvarlı Ali Paşa, Nergisî, Selman, Hevâyî, Ahmed Çelebi, Sabit, Derviş, Hüsâmî, Şehdî, Ali Alaaddin, Fevzî, Habîbî, Mîrî, Nâbî, Meylî, Vehbî, Seyfî, Fadıl Paşa, Seyfî, Ahmed Hamdî gibi çok sayıda edip yetişmiştir. Tezkirelerde, edebiyat tarihlerinde anılan Bosnalı şairlerin yanı sıra sözü edilen kaynaklarda kayda geçmemiş Türkçe şiirler yazan çok sayıda Bosnalı şair bulunmaktadır. Tezkirelerde, edebiyat tarihlerinde anılan Bosnalı şairlerin yanı sıra sözü edilen kaynaklarda kayda geçmemiş Türkçe yazan çok sayıda Bosnalı şair bulunmaktadır ancak Bosna Hersek Osmanlı dönemi şairleri ve onların Türkçe şiirlerinin büyük bir kısmının günümüze aktarılmadığı bu hususa yeterli hassasiyetin gösterilmediği görülmektedir. Bilhassa kütüphanelerdeki yazma eserlerin, mecmuaların taranmasıyla birlikte yapılacak araştırmalar çok sayıda Türkçe şiirin tespitine imkân sağlayacaktır. Bu çalışmada da Bosna Hersek’te yetişmiş Osmanlı dönemi 17. yüzyıl şairlerinden biri olan Nâbî’ye dikkat çekilecektir. Şairin hayatı hakkındaki bilgiler Tuzlalı olması ve babasının Tuzla müftüsü Salih Efendi olması ile kısıtlıdır. Şairin bir divanı olup olmadığı da tespit edilememiştir. Şairin Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde R-4007 kayıtlı mecmuada 77b-84a varaklarında Türkçe ve Farsça şiirleri bulunmaktadır. Çalışmada, sözü edilen mecmuada yer alan Nâbî’nin Türkçe şiirlerinin transkipsiyonu yapılarak şairin Türkçe şiirleri ilim âleminin istifadesine sunulacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
8

Öztürk, Mehmet. "Kastamonulu Çörekçizâde Nâbî ve Yeni Şiirleri". Uluslararası Halkbilimi Araştırmaları Dergisi 7, nr 1 (24.05.2024): 49–67. http://dx.doi.org/10.61729/uhad.1434362.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
19. yüzyıl, âşık edebiyatının zirvede olduğu ve önemli temsilciler yetiştirdiği dönemlerin başında gelmektedir. Bu yüzyılda geleneğin canlı şekilde yaşadığı bölgelerden birisi de Kastamonu olmuştur. Kastamonu, 19. yüzyılda önemli âşıklara ev sahipliği yapmış bünyesinden pek çok âşık yetiştirmiştir. Meydânî, Kemâlî, Âşık Fevzî, Âşık Hasan, Âşık Zikrî, Lütfî bu yüzyılda Kastamonu’da yetişen âşıklardan bazılarıdır. 19. yüzyılda Kastamonu’da yetişen âşıklardan birisi de Çörekçizâde Nâbî’dir. Kaynaklar Çörekçizâde Nâbî’yi birkaç cümle ile anlatmakta, halk ve divan şiiri tarzında eserler verdiğini belirterek iyi saz çaldığını ifade etmektedir. Bunlara bağlı olarak şairin bugüne kadar tespit edilen şiirlerinin sayısı üçü geçmemektedir. Bu üç şiir de 1939 yılında İhsan Ozanoğlu tarafından yayımlanmış, o günden günümüze şairin yeni şiirleri tespit edilememiştir. Son dönemde incelenen Kastamonu kaynaklı şiir mecmualarında şairin yeni şiirleri tespit edilmiş böylece şiir külliyatına katkı yapılmıştır. İncelenen mecmualarda Çörekçizâde Nâbî’ye ait on yeni şiir tespit edilmiştir. Gelinen noktada şairin elimizdeki şiir sayısı on üçe yükselmiş durumdadır. Bu çalışmada şairin hayatı kaynaklarda yer alan bilgilerden hareketle yeniden ele alınmış, şiirlerinin kayıtlı olduğu kaynaklar hakkında bilgi verilmiş, ardından şiirleri üzerine değerlendirmede bulunulmuştur. Değerlendirme yapılırken seçilen örneklerin sırası parantez içerisinde gösterilmiştir. Ayrıca şiirler kaynaklarda yer aldığı gibi kaydedilmiş imla noktasında herhangi bir düzeltmeye gidilmemiştir. Şiir sayısını şimdilik on üçe çıkartabildiğimiz Çörekçizâde Nâbî’nin şiirlerine ve hayatına dair bilgilerin ilerde yapılacak olan mecmua ve cönk incelemeleriyle artırılabilecek olduğu kanaatindeyiz.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
9

BELLİ, Onur. "İstiklâl Madalyalı Şair Necmeddin Sahir Sılan’ın Şiirlerine Balkan Savaşları’nın Yansıması". Erdem, nr 86 (1.06.2024): 1–19. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2024.86.001.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Balkan Türklerini yaklaşık beş asırdır bulundukları vatan topraklarından sürgün eden 1912-1913 Balkan Savaşları, ardında derin yaralar ve acılar bırakmıştır. Bu kutsal topraklar ve ulu amaç doğrultusunda verilen mücadele büyük bir felaketle sonuçlanmıştır. Bu anlamda Balkan Savaşları, Balkan topraklarını acıyla kaplayan, kanla sulayan ve binlerce sivil halkın ölümüyle sonuçlanan bir savaş niteliği taşımaktadır. Balkan Savaşları’nın yaşandığı 1912- 1913 yılları arasında, binlerce asker ve sivil halk çatışmalar, salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmiş savaşlar sırasında halk sefalet içinde kalmış ve Balkan Türkleri ilkel yollarla beş asırdır varlıklarını sürdürdükleri topraklarından sürgün edilmiştir. Türk tarihini derinden etkileyen, arkasında bir yıkım bırakan bu kanlı savaş ve Balkan Türklerine yapılan zulümler kaçınılmaz bir şekilde edebiyata yansımıştır. Ardında derin yıkım ve acı bırakan bu savaşın edebiyata yansıması düşünülemez. Bu açıdan 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşları’nın Türk basınında kapladığı yeri görmek mümkündür. Ziya Gökalp, Aka Gündüz, Halid Fahri, Mehmet Âkif, Abdülhak Hamid ve Celal Sahir gibi birçok şair Balkan Savaşları’nı şiirlerinde konu edinmiştir. Balkanlar’da yaşanan zulümleri, şiirlerinde konu edinen şairlerden biri de Necmeddin Sahir Sılan’dır. Yazı hayatına şiirler kaleme alarak II. Meşrutiyet döneminde başlayan Necmeddin Sahir Sılan, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanıklık etmenin getirdiği birikimini şiir ve düzyazılarında dile getirmiştir. 1912-1922 yılları arasında şiirler kaleme alan Necmeddin Sahir Sılan, şiirlerini dönemin önemli mecmua ve gazetelerinde yayımlatmıştır. Rübâb, Donanma, Türk Duygusu, Büyük Duygu, Servet-i Fünûn ve İnci/Yeni İnci mecmuaları ve Tasvir-i Efkâr, Tercüman-ı Hakikat, Anadolu’da Yenigün ve İleri gazeteleri bunlara örnek olarak gösterebilmektedir. Dönemin hafızasına yakından tanıklık etmiş olan Necmeddin Sahir’in şiirlerinde dönemlerde yaşanan savaşların, işgallerin ve halkı derinden etkileyen toplumsal olayların yansımasını görmek mümkündür. Bu bağlamda Necmeddin Sahir’in Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi Türk tarihinde önemli yer edinen savaşları şiirlerinde konu edinmiştir. 1912 yılında yazı hayatına başlayan 1912-1913 yılları arasında İstanbul’da gazetecilik faaliyetleri yürüten Necmeddin Sahir Sılan, bu buhranlı yıllarda kaleme aldığı şiirlerinde Balkan Savaşları önemli yer tutmaktadır. Necmeddin Sahir, Balkan Savaşları sırasında harap olmuş şehirleri, insanların yaşadığı zulümleri kaleme aldığı şiirleriyle ölümsüzleştirmiştir. Bu çalışmada, Necmeddin Sahir Sılan’ın hayatı, yazı hayatı hakkında bilgi verilecek ve Balkan Savaşları’nın Tasvir-i Efkâr gazetesinde, Donanma, Türk Duygusu, Büyük Duygu, Tan mecmularında yayımlanan şiirlerine yansıması incelenecektir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
10

Şengül, Figen. "MODERNLEŞMENİN EKSENİNDE KADIN İNŞASI:1956-1976 HAYAT MECMUASI ÖRNEĞİ". Türkiye Mesleki ve Sosyal Bilimler Dergisi, 24.07.2024. http://dx.doi.org/10.46236/jovosst.1499812.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
İçinde bulunduğumuz toplumsal yapı kişilik özelliklerimizi, tüketim alışkanlıklarımızı, kendilik algımızı biçimlendirmekte olduğu düşünüldüğünde Osmanlıda tarihsel süreç içerisinde kadının toplumsal yapı içerisinde her dönem konjonktürel koşullara göre farklı konumlandırıldığı görülmektedir. Kadının Osmanlıdan günümüze tarihsel süreç boyunca konumlanışı itibariyle bir tüketim nesnesi ya da süreç öznesi konumuna getirilerek içinde bulunduğu toplumsal yapı tarafından inşa aracı olarak kullanıldığı söylenebilmektedir. Bu inşa Batılı kadın, Cumhuriyet kadını, Modern kadın şeklinde her dönem farklı bir niteliğe bürünerek eklemlenmelerle devam etmektedir. Nitekim kadın farklı nitelikleri bünyesinde barındırmaya ve toplumsal yapıyı bu nitelikler nezdinde temsil et(tiril)meye devam etmektedir. Günümüzde bu temsil ise medya aracılığıyla kitlelere aktarılmaya devam etmektedir. Medyanın sahip olduğu bu inşa gücü kadının bu süreçteki konumu sosyal inşa kuramı nezdinde irdelenerek ve Hayat mecmuası çerçevesinde veriler içerik analizi yapılarak bu verilerde frekans analizi tabloları oluşturulup kelimelerin kullanım sıklığına göre hangi temaların ele alındığı ve bu temalarda kadının konumu irdelenmektedir. Ardından kadın temalı içeriklere söylem analizi yapılarak bu inşa süreci ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Bu araştırma ile 1957 ve 1976 yılları arasında magazin haberciliğinin ilk örneği olan Hayat Mecmuası üzerinden kadın kimliğinin bu yıllar içerisinde yaşadığı değişim ve toplumsal roller nezdinde nasıl konumlandırıldığı ele alınarak tarihsel süreçte inşanın toplumsal perspektifte nasıl işlendiği aydınlatılmaya çalışılacaktır. Tanzimat ile birlikte modernleşme hareketlerinin sonucu kadın kimliği inşa süreci cumhuriyet döneminde devam etmektedir. Bu çalışma ile erken cumhuriyet döneminin ardından ilerleyen süreçte bu inşanın nasıl bir seyir izlediği döneminin ilk örneği olan magazin dergisi üzerinden toplumsal rollerin irdelenmesiyle somutlaştırılacaktır. Literatürde hayat mecmuası üzerinden kadın kimliği inşasının ele alındığı bir çalışma bulunmamakla birlikte bu çalışmayla literatürdeki bu açık giderilmeye çalışılacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

Książki na temat "Hayat mecmuası"

1

Peksevgen, Burcu Sabuncuoğlu. Popüler kültür ve Hayat mecmuası. Osmanbey, İstanbul: Libra Kitap, 2016.

Znajdź pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
2

Danış, İlhami, i Ömer Faruk Köse. "Dinli bir hayat, hayatlı bir din" İslâm Mecmuası 1914 - 1918. Istanbul: Zeytinburnu Belediyesi, 2019.

Znajdź pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

Części książek na temat "Hayat mecmuası"

1

Oğuz, Mustafa. "II. Abdülhamid Döneminden Bir Osmanlı Aydını Portresi: Selanikli Tevfik". W Tarih Alanında Seçme Yazılar- I. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub92.c416.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Selanikli Tevfik, 1857-1910 tarihleri arasında yaşadı. Elli üç yıllık yaşamını gazetecilik, hocalık, mütercimlik, yazarlık ile bütünleştirdi. Mükemmel Fransızcası ile Fransız yazarların eserlerini Türkçeye kazandırdı. Selanikli Tevfik okullarda tarih muallimliği ve Mekteb-i Hukuk’ta hocalık yaptı. Yaşadığı dönemdeki gazeteler ve mecmualarda makaleleri, tercümeleri ve tefrikaları yayınlandı. Tedavi için gittiği Viyana’da vefat etti.Öğrencilik yıllarından itibaren gazeteciliğe başlayan Selanikli Tevfik, bu mesleğe tutku ile bağlı olan bir Osmanlı aydınıdır. Bu makalede Selanikli Tevfik’nin hayatı, çalıştığı gazete ve mecmualar, tercüme ettiği eserler, telif çalışmaları ve kişiliği anlatılacaktır.Gazete ve dergilerin yaygınlaşması ile birlikte basın yayın tarihinde öne çıkan gazeteci ve yazarların sayısı da artmıştır. Bu gazeteci ve yazarlar arasında yer alanlardan biri de Selanikli Tevfik’dir. Bu çalışmada yaşadığı dönemde muharrir ve yazar olarak saygın bir konumda olan fakat günümüzde unutulmuş bir kişiye dönüşen Selanikli Tevfik’nin hayatı, çalışmaları ve hakkında yazılanlar çerçevesinde biyografisine katkıda bulunulmaya çalışılacaktır.Yaşadığı dönemde şeyhülmuharririn kabul edilen fakat sonra unutulan bir değer olan Selanikli Tevfik, gazete ve mecmua sayfaları arasında kalan binlerce yazısı ile yeniden keşfedilmeyi beklemektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

Streszczenia konferencji na temat "Hayat mecmuası"

1

İSTANBUL, Orhan, i Ömer GÖK. "MİLLÎ GAYE MECMUASINDA “MİLLÎ MAARİF”". W 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.60.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Millî Gaye mecmuası, Millî Mücadele Dönemi’nde, Bolu’da, henüz Mudanya Mütarekesi’nin yeni imzalandığı, Lozan’da barış görüşmelerinin devam ettiği ve savaş tehdidinin tam olarak geçmediği bir dönemde yayın hayatına başlamıştır. Bolu Sultanisi öğretmenleri ve öğrencileri tarafından çıkarılan mecmua, 1 Aralık 1922-1 Nisan 1923 tarihleri arasında on beş günde bir olmak üzere 9 sayı devam edebilmiştir. İçtimai, edebî, fennî, tarihî resimli bir dergi olarak tavsif edilen Millî Gaye içerisinde eğitim, edebiyat, tarih, tıp ve tarım başta olmak üzere birçok alanda yazıya yer verilmiştir. “Memleketin ilmî ihtiyacını bir zerre olsun tatmin etmek” derginin amacı olarak ilk sayısında ifade edilmiştir. Büyük Taarruzu kazanan muzaffer komutan olarak Mustafa Kemal’in, bir kurtarıcı olarak görüldüğü dergide ağırlıklı olarak eğitimle ilgili konular üzerinde durulmaktadır. Okul öncesi eğitimi ve okul öncesi öğretmen yetiştirilmesinin ehemmiyeti, eğitimde izcilik faaliyetlerinin gerekliliği gibi o zaman için yeni sayılabilecek meseleler etrafında yazılar kaleme alınmıştır. Genel olarak eğitim yazıları incelendiğinde “millî eğitim/millî maarif” vurgusunun ön plana çıkarıldığı görülmüştür. Bu çalışmada öncelikle derginin çıkış serüveni, kimlik ve hâl bilgisi verilecek, ardından derginin Millî Mücadele Dönemi, Anadolu ve özelde Bolu’daki basın-yayın hayatı içerisindeki yeri ve önemi ele alınacaktır. Sonrasında dergide yer alan eğitimle ilgili yazılarda sıklıkla vurgulanan “millî maarif” meselesi irdelenmeye çalışılacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
Oferujemy zniżki na wszystkie plany premium dla autorów, których prace zostały uwzględnione w tematycznych zestawieniach literatury. Skontaktuj się z nami, aby uzyskać unikalny kod promocyjny!

Do bibliografii