Artykuły w czasopismach: „Buba, Joy”

1

Strack, Elisabeth. "Pearls from Tutufa bubo". Journal of Gemmology 36, nr 7 (2019): 598. http://dx.doi.org/10.15506/jog.2019.36.7.598.

Pełny tekst źródła

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

2

Karsiati, Niken, Adi Slamet Supriyadi i Sunardi Sunardi. "Penelitian mutu plastik busa untuk jok mobil". Majalah Kulit, Karet, dan Plastik 12, nr 24 (2.01.1997): 79. http://dx.doi.org/10.20543/mkkp.v12i24.372.

Pełny tekst źródła

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

3

Gyimesi, Emese. "The Stepfamily from Children’s Perspectives in Pest-Buda in the 1860s". Hungarian Historical Review 9, nr 4 (2020): 693–724. http://dx.doi.org/10.38145/2020.4.693.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This paper examines the distinctive aspects of children’s letter-writing practices, sibling relationships, and the use of urban spaces by one of the most educated, intellectual stepfamilies in mid-nineteenth century Pest-Buda. In this bourgeois family, children grew up in an exceptionally rich intellectual atmosphere, as their mother (Júlia Szendrey) was a poet, writer and translator, their father (Árpád Horvát) was a historian, and one of their uncles (Pál Gyulai) was the most significant literary critic of the time. Consequently, reading and writing was a fun game and a source of joy for even the youngest members of the family. As a result, many of the analyzed sources were produced by children, offering us the exceptional possibility to examine stepfamily relations, emotional practices, urban and everyday life, as well as material culture from the perspective of children. The study aims to identify the practices through which the family experience and the family identity and the sense of belonging in the Szendrey-Horvát family were constructed.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

4

Doğan, Haydar Baki. "Sağlık örgütlerinde bilinçli farkındalık ve ego sağlamlığının iş tatminine etkisi". JOURNAL OF AWARENESS 8, nr 4 (22.10.2023): 499–512. http://dx.doi.org/10.26809/joa.2191.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

İnsan sağlığına doğrudan etki eden hizmet sunumlarına bağlı olarak acımasız karmaşıklıkların, affetmeyen baskıların ve sürekli dönüşümün potasında yer alan sağlık örgütleri, çalışanlarının iş tatminini sürekli sağlama ve buna bağlı olarak da çalışanlarını elde tutma zorunluluğundadır. Sağlık örgütlerindeki çalışanların potansiyel problemlerinin, verilen hizmeti ve dolayısıyla insan sağlığını doğrudan etkileyeceği göz önünde bulundurulduğunda, insan kaynağının işleri ile ilgili tatminsizlik sorunlarının engellenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada bilinçli farkındalık ve ego sağlamlığının sağlık çalışanlarının iş tatminine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında, İstanbul’daki kamu ve özel hastanelerde çalışan 456 sağlık çalışanı örneklem olarak seçilmiştir. Veriler SPSS 22.00 aracılığı ile regresyon analizleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre bilinçli farkındalık ve ego sağlamlığı iş tatminini artırmaktadır. Bu bulgu, sağlık örgütlerinde bilinçli farkındalık müdahalelerinin etkin bir şekilde yönetilmesi ve ego sağlamlığını artırıcı stratejiler belirlenmesi ile yüksek tatmine sahip çalışanların örgütte konumlanacağını ve buna bağlı olarak da insan sağlığına doğrudan etki edecek sağlık hizmet kalitesinin artacağını ortaya koymaktadır

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

5

YETİŞ, Caner, i Merve TUNA KAYILI. "COVID-19 SALGINI: EĞİTİM YAPILARI ÜZERİNDEN YENİDEN KULLANIM DEĞERLENDİRMESİ". Volume 6, Issue 2 6, nr 2 (27.05.2021): 199–214. http://dx.doi.org/10.26809/joa.6.2.10.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Dünya genelinde yaygın bir salgın oluşturan COVID-19 virüsü, yaşamı ciddi anlamda tehdit etmeye devam etmektedir. Virüsün temas ve damlacık saçılması yolu ile yayılması, toplu ve sosyal yaşam alanlarının boşaltılmasını, insanların evlerinde bireysel korunmalarını gerektirse de, bu durum ekonomik, psikolojik ve fizyolojik açıdan pek mümkün görünmemiştir. İlk vaka tespiti ile uzaktan eğitime geçilen eğitim sistemi, salgından büyük oranda etkilenmiştir. Salgının seyrinin azalmasına bağlı olarak “kontrollü sosyal yaşam” ile “kontrollü eğitim”e geçilen okullarda salgının kontrolü, öğrencilerin virüsten etkilenmesinin engellenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Okullarda kontrollü eğitime yönelik alınması gereken tedbirler ve uyulması gereken kuralların incelenmesi ve buna bağlı olarak yeniden kullanım değerlendirmesi, mimari ve mühendislik kontrolü ile salgınla mücadele edilmesinin en önemli yoludur. Bu bağlamda çalışma, kontrollü sosyal yaşam üst başlığında ele alınan kontrollü eğitim tedbirlerini ve eğitim yapılarında salgın yönetimi ve sağlıklı ortamların geliştirilmesine yönelik kuralları farklı rehberlerden okuyarak, seçilen eğitim yapıları üzerinden yeniden kullanım değerlendirmesini içermektedir. Buna ek olarak çalışma, salgının kontrolü açısından mimari ve mühendislik kontrollerinin yanı sıra, yapının tasarım evresinde ele alınması gereken salgın riskinin yapılarda göz ardı edilmemesi gerektiğini savunmaktadır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

6

Swandewi, Ni Kadek Ayu, i Putu Ratna Juwita Sari. "Pengaruh Knowledge Sharing dan Gaya Kepemimpinan Demokratis Terhadap Kepuasan Kerja Karyawan Bali Buda Restoran Ubud". Jurnal Ilmiah Global Education 5, nr 1 (17.03.2024): 181–87. http://dx.doi.org/10.55681/jige.v5i1.1812.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Employee job satisfaction plays a central role in the success of a company. When employees are satisfied with their jobs, they tend to be more productive, enthusiastic, and committed to the company's goals. This study aims to analyze the influence of knowledge sharing and democratic leadership styles on the job satisfaction of employees at Bali Buda Restaurant in Ubud. The number of respondents involved in this study was 49 individuals. We collected data using a questionnaire and employed multiple linear regression analysis as the analysis technique. We conducted hypothesis testing using t-tests and F-tests. The research results indicate that knowledge sharing has a positive and significant influence on job satisfaction. Democratic leadership style also has a positive and significant impact on job satisfaction. Collectively, knowledge sharing and democratic leadership styles significantly influence job satisfaction.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

7

ONUR, Beyza. "KARABÜK’TE MODERNLEŞME SÜRECİ ve ÇAMKENT YAPI KOOPERATİFİ". Volume 6, Issue 2 6, nr 2 (27.05.2021): 185–98. http://dx.doi.org/10.26809/joa.6.2.09.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Türkiye’de 20. yüzyıl modernleşme ve endüstrileşmenin bir sonucu olarak, sanayileşen kentlerde işçi ve memur kesimi için konut yetersizliği sorunu ortaya çıkmıştır. Bu sorunu çözebilmek için Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından üretilen yapı kooperatifleri yaygınlaşmıştır. Bir endüstri kenti olan Karabük’te, Karabük Demir Çelik Fabrikası memurları için üretilen Çamkent yapı kooperatifi bu bağlamda üretilmiştir. Çamkent yapı kooperatifi, Karabük’ün modernleşme sürecinde görülen ilk modern kimlikli kooperatif örneklerinden olması nedeniyle çalışma kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda çalışmada, Çamkent yapı kooperatifinin modern mimari kimliğinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Yapının mimari kimliğini irdelemek için Karabük Belediyesi’nden elde edilen arşiv belgelerinden yararlanılmıştır ve yapıya ait plan-cephe çizimleri incelenmiştir. Buna göre, yapının, üretildiği dönemin mimari anlayışına paralel olarak modern mimarlık ilkeleriyle tasarlandığı tespit edilmiştir. Yapı, konut yetersizliği sorununa kısmen çözüm olmanın yanı sıra, modern kimliğiyle kent için yeni bir mimari temsil oluşturmuş ve sahip olduğu modernist işleviyle kentin modern mimari gelişiminde etkili bir araç olmuştur.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

8

Syahrial, Ryan Alif, i Justine Tanuwijaya. "Job Satisfaction, Workplace Spirituality, and Organizational Citizenship Behavior and Their Impact on Employee Performance at PT Bukit Makmur Mandiri Utama". Jurnal Manajemen 14, nr 2 (5.06.2023): 264–76. http://dx.doi.org/10.32832/jm-uika.v14i2.11172.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This study aimed to determine the effect of job satisfaction, workplace spirituality, and organizational citizenship behaviar for emplooye perfomance. This research uses a quantitative approach method, and the sample is taken using purpose sampling technique with the population being employees from all jobsite of companies in PT Bukit Makmur Mandiri Utama (BUMA). Data collection was done online using Google Forms and resulted in 233 responses that could be used. The results showed that four from three hypotheses were supported. The results obtained from this study are expected to benefit company management in analysze and mapping the level of job satisfaction, workplace spirituality, and organizational citizenship behaviour for emplooye performance.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

9

Werembinan, Carolina Sofya, Caroline B. D. Pakasi i Lyndon R. J. Pangemanan. "PERSEPSI GENERASI MUDA TERHADAP KEGIATAN PERTANIAN DI KELURAHAN BUHA KECAMATAN MAPANGET KOTA MANADO". AGRI-SOSIOEKONOMI 14, nr 3 (1.11.2018): 123. http://dx.doi.org/10.35791/agrsosek.14.3.2018.21542.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This study aims to determine the perceptions of the younger generation of agricultural activities in the Buha Sub-District of Mapanget District. This research was carried out from August 2017 to May 2018. Primary data was collected through interviews of 15 generations of young people with the help of filling out questionnaires. Secondary data was obtained from the Buha Village Office, Mapanget District. This analysis uses descriptive analysis. The results of this study indicate that the perception of the younger generation of agricultural activities in the Buha Sub-District is overall negative for agricultural activities. Viewed from internal factors include education, employment, gender and age. The higher the level of education, the wider the insight of the younger generation so that the lack of interest in the younger generation in agricultural activities is getting bigger. The younger generation who already have permanent jobs in the non-agricultural sector look down on agricultural activities because they assume that agricultural activities have a low social level. Women have a low interest in agricultural activities because they assume that agricultural activities are not suitable for women because it will damage their appearance. Respondents aged 21-30 years have a low interest in agricultural activities, in addition to reduced agricultural land. External factors include socialization, parental work status and land ownership status. The younger generation with a low level of socialization results in a lack of interest in the younger generation in agricultural activities. Parents of respondents who work in agriculture or non-agriculture do not want their children to make agricultural activities the main job. The young generation whose parents still own agricultural land is still doing agricultural activities to help their parents work on their farms.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

10

Çiçek, Erkan. "Dijital çağda medya ve hastalıkları". JOURNAL OF AWARENESS 8, nr 1 (3.02.2023): 69–75. http://dx.doi.org/10.26809/joa.1976.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Hayatımızın her yerinde ve her ortamda işimizi kolaylaştıran İletişim olgusu çok kaba bir tanımlamayla “anlaşma ve anlaşmaktır” şeklinde tanımlayabiliriz. Diğer bir değişle iletişim anlamları ortak kılma sanatıdır. İletişim kodlama kod açmadır. İletişim istenen neticelere ulaşmak ve davranışları etkilemek amacıyla insanlar arasında sözlüya da sözlü olmayan tüm çabalardır. Bu tanımlardan hareketle genel olarak iletişim; kişiler, toplumlar ve kümeler arasında çizim, resim, söz, yazı el kol hareketleri vb. sembol ve simgeler aracılığıyla fikir, istek ve duyguların karşılıklı iletilmesini sağlayan bir etkileşimdir. İnsanoğlu ilk çağlarda bile derdini görüntü ile anlatma sevdasına düşmüştür. İnsanlık tarihinin bilinen en eski duvar resimlerinde buna tanıklık etmekteyiz. Örneğin 24 bin yıllık geçmişe sahip olan Altamira mağarasında bu resimlere rastlanabilmektedir. Yani insanlık tarihinin ilk eski resimlerinde bile görüntülü medyanın atası sayılan sinema ve fotoğraf olgusuna çağrıştıracak verilere gidebiliriz. Bu noktadan devamla, İletişime dair en önemli gelişme internet tabanlı medyanın hayatımıza girmesidir. İnternet tabanlı medyanın özellikle geri bildirim sağlaması ve anındalık yönünden işlevsel olması insanlar tarafından çok tercih edilmesine sebep olmuştur. Günümüzde artık hayatımızın her alanında yer alan sosyal medya yazılımları, siteleri, linkleri vb. gibi alanları deyim yerinde insanın ve de toplumun olmazsa olmazı olmuştur. Hayatımızın merkezinde olan internet tabanlı sosyal medya dünyası amaca göre kullanıldığı zaman elbette fayda sağlamıştır. Ancak birçok işlevi bir arada sağlayan “Akıllı cihazların kullanımı” ve beraberinde getirdiği “yüz yüze iletişimin zayıflaması, bireyselleşmenin aşırılığa vardırılması, bilgi kirliliği, bağımlılık oluşturan uygulamalar ve bunların sağladığı psikolojik rahatsızlıklar” çeşitli hastalık ve çözülmesi zor katmanlı problemlerdir.Bu çalışmamızda; literatür taraması yapılarak bu alanda üretilmiş çeşitli çalışmalar incelenip sosyal medya hastalıklarının insanlar üzerindeki etkisi çözümlenmeye çalışılmıştır.Sonuç olarak; Sosyal medya alanı amaçlı ve ihtiyaca göre ve ihtiyaç kadarı tercih edildiği zaman zarardan çok fayda getireceği sonucuna ulaşabiliriz.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

11

Fırat, Mustafa Yağız, i Adem Erdem Erbaş. "Sarnıç temalı kültür rotası oluşturulması; İstanbul Tarihi Yarımadası Örneği". JOURNAL OF AWARENESS 8, nr 1 (3.02.2023): 89–103. http://dx.doi.org/10.26809/joa.1906.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Doğal ve kültürel miras ögelerinin olumsuz etkilere maruz kaldığı günümüzde hem yerel hem de küresel anlamda kültürel miras ögelerinin gelecek nesillere sağlıklı bir biçimde aktarılması, kent planlama gündeminde önemli birmeseledir. Bu nedenle kültürel miras ögelerinin sürdürülebilir bir biçimde korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için kültür rotası kavramı önemli bir planlama aracı olarak ortaya çıkmaktadır. Kültürel mirasın bir rota kurgusu içinde oluşturulması hedefi, hem kültürel miras ögelerinin korunması için hem de alternatif ve bilinçli bir turizm hareketinin oluşması açısından önemlidir. İstanbul, çeşitli tarihsel dönemlere ait miras öğelerini bünyesinde barındırmaktadır. Bu nedenle kültürel miras ögesi açısından zengin olan bu şehirde, bir kültür rotası kurgulamasının hem mirasın korunması hem de mirasın gelecek nesillere aktarılabilmesi için önemli bir yanı bulunmaktadır. İstanbul Tarihi Yarımada’da bugüne kadar herhangi bir kültür rotası kurgulanmadığından ve düzenlenen rotaların daha çok bir gezi rotası niteliği bulunduğundan, konuya kültür rotası oluşturma çerçevesinden bakılmasının önemi büyüktür. İstanbul Tarihi Yarımadası çeşitli dönemlere ait, özellikle içme suyu teminine yönelik miras öğeleri açısından zengin bir alandır. Bu nedenle, bu çalışmada, İstanbul Tarihi Yarımada’da bulunan su mirası öğelerinden açık ve kapalı sarnıçlar kültür rotası oluşturma potansiyeli yönüyle, CBS analizlerine dayalı bir saha çalışması kapsamında incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Günlük hayatta görünürlüğü azalmış bu su mirası öğelerine yönelik hem mekânsal planlamada görünürlüğünün arttırılması hem de sürdürülebilir biçimde korunarak gelecek nesillere aktarılması hedeflenmiştir. Araştırmanın en önemli bulgusu, İstanbul Tarihi Yarımada’da açık ve kapalı sarnıçların su mirasına yönelik bir kültür rotası kapsamında değerlendirilebileceğidir. Buna göre sarnıç temalı kültür rotasının oluşturulması hem miras koruma çalışmaları hem de mekânsal planlama çalışmalarında, su mirası öğelerinin sürdürülebilir bir biçimde görünürlüğün arttırılması ve korunarak gelecek kuşaklara aktarılması için bir fırsatı oluşturacaktır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

12

Hong, Qing, Wen Lu, Pengfei Feng, Haijun Wei i Zhichao Cheng. "Occupational Ability Oriented Graduate Education in Software Engineering". International Journal of Emerging Technologies in Learning (iJET) 10, nr 8 (14.12.2015): 25. http://dx.doi.org/10.3991/ijet.v10i8.5214.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

The background of this paper is the education reformation of Chinese software engineering. Using graduate education of Beijing University of Aeronautics and Astronautics (BUAA) as an example, we will demonstrate the development of Software Engineering training curriculum based on the job position of a company. Firstly, we analyze the relationship between the occupational goal and the ability needed; secondly, we set the goal of talent cultivation based on occupational ability needed; lastly, we construct cultivating system based vocational ability. In conclusion, we should improve the managing system of practical education and the mechanism should focus on constructing occupational abilities of students that various companies require.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

13

Sertkaya, Sema, i Cumhur Aslan. "Ekrem İmamoğlu örneği üzerinden Türkiye’de sol popülizm". JOURNAL OF AWARENESS 8, nr 3 (3.08.2023): 281–95. http://dx.doi.org/10.26809/joa.2079.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Dünya siyasetinde farklı tarihsel zamanlarda ve farklı toplumlarda varlık kazanan popülizm, Türkiye’de de etkili olan ve Türk siyasetinin açıklanmasında kilit bir konuma yükselen öncü siyasal kavramlardan biri olmuştur. Popülizm, Osmanlı’da II. Meşrutiyet döneminde, Rusya’daki Narodnik hareketlerin etkisinde kalan Osmanlı aydınlarının öncülüğünde varlık kazanmıştır. Bu tarihten itibaren popülizm Türk siyasetinde belirli aşamalardan ve değişimlerden geçerek günümüze dek ulaşmayı başarmıştır. Özellikle Demokrat Parti’nin kurulmasından sonra sağ partiler ile yakın ilişki kurmayı başaran popülizmin birçok veçhesi Türk siyasetinin öncü liderlerinde görünürlük kazanarak sağ ve sol popülizm varyasyonlarına sahip olmuştur. Sağ popülizm daha çok milliyetçilik, tarih, din gibi sembolik bağlara sahipken sol popülizm eşitlik, özgürlük, adalet gibi kavramlarla yakın ilişki içerisinde olmuştur. Bu makalede, 31 Mart 2019 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Ekrem İmamoğlu’nun bu başarısında kullanmış olduğu Kemalist, laik, sol popülist kodlara ek olarak muhafazakar, milliyetçi, sağ popülizme ait olan temel popülist kodları etkin ve etkili bir şekilde kullanmış olmasının önemli bir rol oynadığı tezi temel veri olarak alınmıştır. Bu anlamda, Ekrem İmamoğlu’nun seçim sürecinde kullanmış olduğu popülizmin hem Kemalist, laik, sol versiyonları hem de sağ, muhafazakar, milliyetçi versiyonları eleştirel söylem analizi tekniğinden faydalanılarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Ekrem İmamoğlu eşitlik, özgürlük, adalet gibi sol popülizmin temel kodlarını etkili bir şekilde kullanarak Kemalist, laik, sol seçmenin desteğini almayı başarmıştır. Buna ek olarak, Ekrem İmamoğlu seçim süresince sağ, muhafazakar, milliyetçi kesimin önem verdiği tarihi, milli ve dini değerleri hem söylemlerinde hem de kamusal alanda sergilemiş olduğu tutum ve davranışlarında sıkça görünür kılmıştır. Bu bağlamda Ekrem İmamoğlu’nun, Türkiye’de var olan muhafazakar, milliyetçi, sağ popülist kodları etkili ve işlevsel bir şekilde kullanarak gerek muhafazakar gerekse milliyetçi seçmen olarak adlandırılan ve tarihsel olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzak olan kesimlerin desteğini alması 31 Mart 2019 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmasında etkili bir rol oynamıştır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

14

BIYIKLI, Fatih, i Belkıs ÖZKARA. "The Effect of Job Insecurity on Turnover Intention: The Moderating Role of Self-Esteem". MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi 12, Özel Sayı (25.10.2023): 285–99. http://dx.doi.org/10.33206/mjss.1354496.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

İşletmelerin rekabet avantajı kazanmak için küçülme ve esnekleşme stratejileri izlemeleri işgücünün yönetimine dair stratejileri de etkilemiştir. Özellikle geçici, yarı zamanlı istihdam uygulamaları çalışanların tam zamanlı istihdam koşullarında sahip oldukları iş güvencesini ortadan kaldırmıştır. Çalışanların önemli bir bölümü işlerinin sürekliliğini koruma konusunda kaygı yaşamaktadırlar. Öte yandan çalışanlar daha iyi ücret ve çalışma koşulları sağlayacak işleri arama konusunda da kayda değer bir özgürlüğe sahip olmuşlardır. Bununla birlikte çalışanların mevcut işlerini korumaya çalışmak ile yeni işler aramak konusundaki tercihlerinin onların özgüvenleri ile bağlantılı olacağı düşünülmektedir. Bu çalışma iş güvencesizliği algılayan çalışanların bu algılarının işten ayrılma niyetine etkisini araştırmaktadır. Özgüvenin bu ilişkide düzenleyici/ılımlaştırıcı bir rol oynayacağı; özgüvenleri yüksek çalışanların işten ayrılma niyetlerinin yüksek olacağı, buna karşılık düşük özgüvenin işten ayrılma niyetini azaltacağı varsayılmaktadır. Araştırmanın evrenini Afyonkarahisarda bulunan 5 yıldızlı otel işletmelerinde çalışanlar oluşturmaktadır. 135 otel çalışanından veri toplanmıştır. Yapısal eşitlik modeli çerçevesinde yapılan analiz sonucunda iş güvencesizliğinin işten ayrılma niyeti ile doğrusal ve olumlu ilişkili olduğu ve özgüvenin bu ilişkide düzenleyici bir role sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

15

Wahyuni, Sri, Nurliah Jafar, Habibie Anwar i Abd Salam Munir. "ANALISIS KESTABILAN LERENG DISPOSAL IPD PQRT PIT WEST MENGGUNAKAN METODE BISHOP PT BUMA JOB SITE LATI KABUPATEN BERAU KALIMANTAN TIMUR". Jurnal GEOSAPTA 7, nr 1 (1.03.2021): 1. http://dx.doi.org/10.20527/jg.v7i1.7702.

Pełny tekst źródła

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

16

Rastika, Gede Gupta, Shofa Rijalul Haq, Raden Haryanto i Edy Nursanto. "Analisis Regresi Multivariat Untuk Rancangan TeknisKemajuan Penambangan Batubara Di Pit OS Pt Bukit Makmur Mandiri Utama Job Site Lati, Kabupaten Berau". Jurnal Teknologi Pertambangan 9, nr 1 (31.07.2023): 61. http://dx.doi.org/10.31315/jtp.v9i1.10529.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

PT BUMA merupakan perusahaan tambang batubara yang terletak di Kabupaten Berau Provinsi Kalimantan Timur. Target produksi OB pada Pit OS di PT. BUMA pada bulan Januari sebesar 536.195 BCM, pada bulan Februari sebesar 516.146 BCM, dan pada bulan Maret sebesar 537.557 BCM. Sementara itu, target produksi batubara pada bulan Januari sebesar 19.595 ton, pada bulan Februari sebesar 19.734 ton, dan bulan Maret sebesar 18.803. Berdasarkan target produksi OB dan batubara, maka target SR pada bulan Januari sebesar 27,36, pada bulan Februari sebesar 12,70 dan pada bulan Maret sebesar 26,16. Pada area penelitian juga belum ditemukan adanya perimeter ditch. Ketercapaian produksi perusahaan juga tidak tercapai pada bulan-bulan sebelumnya. Penelitian ini bertujuan untuk membuat rancangan teknis kemajuan penambangan bulanan pada Triwulan I Tahun 2023, selanjutnya dibuat rancangan perimeter ditch dan kemudian melihat hubungan faktor hidrologi dan produksi. Hasil reserve rancangan pada bulan Januari mendapatkan OB sebesar 589.771 BCM, tonase batubara sebesar 21.774 ton (SR = 12,88:1). Pada bulan Februari mendapatkan OB sebesar 555.650 BCM, tonase batubara sebesar 21.567 ton (SR = 12,66:1). Pada bulan Maret mendapatkan OB sebesar 585.274 BCM, tonase batubara sebesar 21.662 ton (SR = 12,82:1). Pada rancangan disposal didapatkan kapasitas disposal bulan Januari sebesar 852.564 LCM, bulan Februari sebesar 812.036 LCM, dan bulan Maret sebesar 854.875 LCM. Berdasarkan debit air limpasan sebesar 4,21 m3 /detik untuk area pit didapat dimensi paritan dengan kedalaman 1,51 m sementara untuk area disposal dengan debit air limpasan sebesar 4,09 m3/detik didapat dimensi paritan dengan kedalaman 1,49 m. Panjang total perimeter ditch untuk pit pada Bulan Januari adalah 7.890 m, Bulan Februari sepanjang 7.845 m dan untuk Maret adalah 7.809 m. Hasil regresi multivariat menunjukkan antara ketercapaian produksi dan faktor hidrologi memiliki korelasi kuat. Hasil prediksi ketercapaian produksi menunjukkan dalam kondisi hujan ekstrem produksi tidak dapat tercapai. Sesuai dengan persamaan regresi diperoleh peningkatan ketercapaian produksi sebesar 20% jika perimeter ditch diterapkan pada tambang.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

17

Mulaeva, Nina M. "Эмотивные глаголы в калмыцком героическом эпосе «Джангар»". Oriental Studies 13, nr 4 (25.12.2020): 1103–20. http://dx.doi.org/10.22162/2619-0990-2020-50-4-1103-1120.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Introduction. In modern linguistics much attention is paid to the study of national/cultural features of functioning and semantics of emotive vocabulary. Still, Kalmyk emotive vocabulary has been no subject to any special research. Goals. The paper seeks to identify and classify lexicalsemantic groups of emotive verbs in texts of the Jangar epic, analyze functioning patterns of verbs denoting ‘basic’ emotions, namely: joy (Kalm. җирһх ‘be happy blissful’, байрлх ‘rejoice’), fear (әәх ‘be afraid, frightened, have a dread of, fear’, ичх ‘be ashamed, embarrassed’), and one verb of external (physical) manifestation of emotions (инәх ‘laugh’). Materials. The study analyzes emotive verbs traced in 28 Jangar texts recorded at different times (occasions) and either included in repertory cycles or once recited as separate songs. Results. The study reveals emotive verbs of the epic can be divided into six lexical and semantic groups. So, ‘verbs of negative emotional states’ are more frequently used than ‘verbs of positive emotional states’. The latter are represented by two verbs, the verb җирһх definitely dominates throughout narratives examined, reflecting the state of utmost happiness that consists in peace, tranquility and well-being of the blessed Bumba in general; the verb байрлх is used to denote the short-term emotional state of joy of a particular character. As for ‘verbs of negative emotional states’, the verb әәх prevails in frequency. And it is revealed that the emotion of fear may occur for a number of reasons as follows: fear of failure to execute an order of the Bogdo; fear of breaking an oath; fear of name shaming. The paper observes only scarce cases of the use of verbs naming emotions of sadness (энлх), embarrassment (эмәх), and vexation (һундх). The analyzed epic texts contain no emotive verbs that belong to semantic groups of fascination, love and hatred, worship or self-abasement.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

18

Khudrin, Ali. "IMPLEMENTASI MANAJEMEN KURIKULUM PADA MADRASAH DINIYAH AL-AZIZ PONDOK PESANTREN NURUL BUDA II KABUPATEN SLEMAN D.I. YOGYAKARTA". Analisa 15, nr 02 (18.05.2016): 19. http://dx.doi.org/10.18784/analisa.v15i02.331.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This research was done at Madrasah Diniyah Al Aziz which located at Nurul Huda II Islamic Boarding School, Sleman Regency, D.I. Yogyakarta with the implementation of the management of curriculum as the focus of the research. The result of this research showed that the implementation of the management of curriculum which applied to Madrasah Diniyah Al Aziz was in accordance with principles of man agement, namely first the curriculum was planned thoroughly by the curriculum team which consisted of the elements of the Foundation, Head of Madrasah Diniyah, Deputy Head of Curriculum Field, and some teachers. Unfortunately, the aspect of organizing curriculum was only limited to the division of components of activities by job description. Similarly, the implementation of the curriculum was still simple and only orientated towards Islamic yellow books as what have been taught at Nurul Huda II Islamic Boarding School as salaf Islamic Boarding School. Similarly, sorogan and bandongan systems have been used as the teaching method. However, in general the curriculum practiced in the learning process actually did not differ widely from the curriculum at madrasah diniyah which has existed in society, namely it was only based on books and religious books in accordance with grades.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

19

Gymnastiar, Muhammad Hamzah, i Kasturi Kasturi. "OPTIMALISASI UNJUK KERJA KOMPRESOR SCREW SNO-PK8001B DI JOINT OPERATING BODY PERTAMINA – MEDCO E&P TOMORI SULAWESI". Prosiding Seminar Nasional Teknologi Energi dan Mineral 3, nr 1 (27.12.2023): 575–82. http://dx.doi.org/10.53026/sntem.v3i1.1296.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Natural gas merupakan sumber daya alam energi yang sangat dibutuhkan industri maupun rumah tangga. JOB Tomori merupakan perusahaan oil and gas yang lebih berfokus pada produksi natural gas. JOB Tomori memiliki fasilitas pengolahan gas CPP (Central Processing Plant) Senoro. Seiring berkembangnya zaman proses pengolahan gas alam ini mengalami peningkatan infrastruktur seperti menggunakan peralatan pneumatic untuk buka tutup aliran dan service air, untuk menghasilkan udara bertekanan dibutuhkan kompresor untuk menghasilkan udara bertekanan tersebut di CPP Senoro. di CPP Senoro menggunakan kompresor berjenis positive displacement kompresor (screw) oil free(menggunakan lapisan teflon) untuk menghasilkan udara bertekanan. Untuk menjaga kinerja dari kompresor tersebut diperlukannya perawatan dan evaluasi unjuk kerja pada kompresor tersebut. kompresor screw SNO-PK-8001B sempat terjadi over heat yang mengakibatkan kompresor shutdown dikarenakan naiknya temperature outlet menjadi 382,46°C dikarenakan rotor pada kompresor screw terjadi penipisan lapisan teflon akibat dimakan usia, yang mengakibatkan rendahnya efisiensi adiabatik yaitu 67%. Kompresor screw dilakukan optimalisasi dengan cara mengganti rotor kompresor screw, menurunkan tekanan yang dihasilkan dan membersihkan after cooler pada kompresor untuk menurunkan suhu outlet pada kompresor screw. Setelah dilakukan optimalisasi tersebut temperature outlet menurun menjadi 336°C dan efisiensi adiabatik meningkat menjadi 71%.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

20

Tabuwe, Manka E., Henry Z. Muluh, Enoh Tanjong, Patience Akpan-Obong, Lawrence Sikali, Augustine Ngongban, Ajibike Olubunmi Itegboje, Kibily Demba Samake i Victor Wacham A. Mbarika. "Gendering Technologies: Women In Cameroons Pink-Collar ICT Work". International Journal of Management & Information Systems (IJMIS) 17, nr 4 (29.09.2013): 213. http://dx.doi.org/10.19030/ijmis.v17i4.8097.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This paper examines the rise of low-skilled, low-paying, female dominated jobs in Cameroons information and communication technology (ICT) sector. It seeks to understand why and how women (mostly between the ages of 18 and 35) seem to be naturally drawn to these jobs, described in the literature as pink-collar jobs. Through interviews with ICT workers and observations at ICT training centers and call centers in Buea, a major city in the Southwest Region of Cameroon, the paper explores the factors that hinder womens entry into more technical ICT jobs in Cameroon. It concludes that some of these factors, such as the prior income level of female ICT workers and the absence of female instructors at ICT training centers, further reinforce gender-based job classifications and the rise of ghettoization in Cameroons ICT sector.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

21

Florence, Binwi, i Mezatio Tsopbeng Maina. "Effects of Occupational Stress on the Mental Health of Nurses in the Limbe and Buea Regional Hospitals, Cameroon". American Journal of Health, Medicine and Nursing Practice 10, nr 1 (16.03.2024): 65–80. http://dx.doi.org/10.47672/ajhmn.1880.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Purpose: Nursing is an extremely stressful job, and high levels of occupational stress are believed to have negative effects on nurses. The aim of this study was to evaluate the prevalence of occupational stress, factors contributing to occupational stress on nurses and effects of occupational stress on nurses’ mental health. A cross-sectional study design was used. The study duration was five months. A sample of 102 nurses was purposively selected to take part in the study from the Limbe and Buea Regional Hospitals, Cameroon and distributed by probability proportionate to size. Data was collected using a well structured questionnaire and entered into an excel spreadsheet then analyzed using the Weiman Occupational Stress Scale(WOSS). Materials and Methods: Data was presented using tables. A cut off point of 43.6 was used to determine the level of stress. Anyone above 43.6 had severe and anyone below 43.6 had mild effects. Findings: The study found out that nurses of the hospital were found to experience above average levels of occupational stress with the mean score and individual average score of 59.93 and 3.40 indicating a 51% higher than the established Weiman Occupational Stress Scale mean score of 33.75 and individual average of 2.25. The study found out that 61% of the nurses had severe stress while 39% had mild stress. The study also found that the most common stressors were Long work hours, handling a large number of patients alone and insufficient salary whilst the effects of occupational stress on mental health include: poor appetite, insomnia, depressive mood, trouble falling asleep, staying asleep or sleeping not too much, forgetfulness. Implications to Theory, Practice and Policy: Nurses should identify and use mechanisms that help them to better cope with stress.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

22

Bula, Andrew. "Literature and Literary Criticism: An Interview with Rev. Fr. Professor Amechi N. Akwanya". Journal of Practical Studies in Education 3, nr 6 (20.09.2022): 1–6. http://dx.doi.org/10.46809/jpse.v3i6.55.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This is the last of a three-part interview series with the eminent Reverend Father Professor Amechi Nicholas Akwanya of the University of Nigeria, Nsukka, the second having been published in an earlier volume and issue of this same journal, and the first in The Criterion: An International Journal in English Vol. II, Issue-III, June, 2020. The uniqueness of this exchange is that it is a tribute interview, honouring the literary guru in the year of his retirement from an academic career laden with a beehive of activities. In this sequence of conversations with Andrew Bula, a young lecturer working the job of teaching English and Literature in the Centre for Foundation and Interdisciplinary Studies (CFIS) at Baze University, Abuja, Nigeria, Professor Akwanya offers uncommon and differing insights into the field of literary studies, something for which he is widely known for many decades.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

23

Ziolkowski, Jan M. "De oudheid in handen: Klassieke handschriften in de Provinsjale en Buma Biblioteek fan Fryslân. Jos. M. M. Hermans , Aline Pastoor , Erik Hesmerg , Petra Hesmerg". Speculum 80, nr 2 (kwiecień 2005): 588–89. http://dx.doi.org/10.1017/s0038713400000555.

Pełny tekst źródła

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

24

Yusantari, Alifia Ade, Bodi Setyastuti i Slamet MD. "Tari Semut Karya Arif Rofiq dan Budi Alfan Sebagai Sarana Edukasi Anak". Jurnal Sitakara 8, nr 2 (7.08.2023): 193–205. http://dx.doi.org/10.31851/sitakara.v8i2.12806.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

The reseach aims to discuss of the ant dance. The problem of this research can be formulated as follows: how the ant danceworks and how the ant dance educates children. The purpose of this study is to describe the form of the ant dance and how to explain and how to educate children. The literati use theory of Slamet Md to reveal the element of ant dance namely: motion, rhythm or accompaniment, expression or taste, costumes, stage venues, and dancers. Educational theory by John Locke is ta bula rasa. The ant dance imitates the movement of the ant animal, by using Desmond Morries' theory, namely theatrical mimicry, imitates the actual motion. The metode that i have used is qualitative, data collection techniques using observation, interviews, and literature study. The results of this study, the ant dance is a choreography in the form of a group, can be danced by six dancers aged 4-11 years wearing a costum which is visualizes the ant. The motions composed by the choreographer are imitative motions of ant animals. The musical is contained and adapted to the characteristics of the children, namely music that describes an atmosphere of joy and agility. Ant dance as a means of education which is realized in the form of imitative movements that are embellished with children's playing movements. Ant Dance help children to developed motoric sytem, kognitif system, social-emosion system, and developed their linguistic’s ability. Keywords: Ant Dance, form, and education.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

25

Küçükibiş, Hüseyin Fatih, i Cemal Berkan Alpay. "Relationship between of job satisfaction levels and life satisfaction levels of physical education and sports teachers (Example of Sanliurfa Province)Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin iş tatmin düzeyleri ve yaşam tatmin düzeyleri arasındaki ilişki (Şanlıurfa İli örneği)". Journal of Human Sciences 13, nr 3 (28.09.2016): 3871. http://dx.doi.org/10.14687/jhs.v13i3.4063.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

The aim of this research is abstracting the relation between the job satisfaction levels and life satisfaction levels of physical education and sport teachers by analysing them in terms of demographic variables. 308 physical education and sport teachers working in Şanlıurfa participated in this research volintarily. 20 itemed short form of Minnesota Job Satisfaction (internal satisfaction and external satisfaction) Scale, Life Satisfaction Scale consisting of 5 items enhanced by Diener and his friends and information forms including personal data have been applied to the participants. The relations between variables have been examined by the Pearson correlation analysis at the evaluation of the data obtained, independent sample t test has been used for two groups and ANOVA has been used for more than two groups at the comparison of variables. According to the research; it has been ascertained that there is a posivite directional moderately significant relation between life satisfaction levels and general job satisfaction levels (r=0,456; p<0,001) also between internal satisfaction (r=0,423; p<0,001) and external satisfaction (r=0,38 ; p<0,001) of physical education and sport teachers.Eftsoon, it has been also ascertained that there is a posivite directional highly significant relation between general job satisfaction levels with internal satisfaction levels (r=0,855; p<0,001) of physical education and sport teachers. Add to this, it has been determined that there is a posivite directional moderately significant relation between internal satisfaction levels and external satisfaction (r=0,584; p<0,001) levels of physical education and sport teachers. According to this; when internal satisfaction levels of the teachers increase, external satisfaction levels increase as well. As a result; it has been ascertained that life satisfaction levels of the teachers will increase depending the rise at their general job satisfaction (internal and external) levels and life satisfaction levels. ÖzetBu çalışmanın amacı beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin iş tatmini düzeyleri ile yaşam tatmin düzeyleri arasındaki ilişkiyi analiz ederek, demografik değişkenler açısından incelemektir. Bu araştırmaya Şanlıurfa’da görev yapan 308 beden eğitimi ve spor öğretmeni gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere Minnesota İş Tatmini (içsel tatmin ve dışsal tatmin) Ölçeği’nin 20 maddelik kısa formu ile Diener ve ark., tarafından geliştirilen 5 maddeden oluşan Yaşam Tatmini Ölçeği ve kişisel bilgileri içeren bilgi formları uygulanmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde değişkenler arasındaki ilişkiler pearson korelasyon analizi ile incelenmiş olup, değişkenlerin karşılaştırılmasında iki grup için; bağımsız örneklem t testi, ikiden fazla grup için; tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmaya göre; beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin yaşam tatmin düzeyleri ile genel iş tatmin düzeyleri (r=0,456; p<0,001), içsel tatmin (r=0,423; p<0,001) düzeyleri ve dışsal tatmin (r=0,385; p<0,001) düzeyleri arasında pozitif yönlü orta derece anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yine beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin genel iş tatmin düzeyleri ile içsel tatmin (r=0,920; p<0,001) düzeyleri ve dışsal tatmin (r=0,855; p<0,001) düzeyleri arasında da pozitif yönlü yüksek derece anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin içsel tatmin düzeyleri ve dışsal tatmin (r=0,584; p<0,001) düzeyleri arasında da pozitif yönlü orta derece anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Buna göre; Öğretmenlerin içsel tatmin düzeyleri arttıkça dışsal tatmin düzeyleri de artmaktadır. Sonuç olarak; beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin genel iş tatmin (içsel ve dışsal) düzeyleri arttıkça yaşam tatmin düzeylerinin de artacağı ve iş tatmin (içsel ve dışsal) düzeyleri ile yaşam tatmin düzeyleri arasında doğru orantı olduğu tespit edilmiştir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

26

Tabi, Enow Rita, i Ojuku Tiafack. "Traffic and Mobilty Challenges in Mamfe-Manyu Division, South West Region of Cameroon". Scholars International Journal of Law, Crime and Justice 7, nr 04 (23.04.2024): 157–66. http://dx.doi.org/10.36348/sijlcj.2024.v07i04.004.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Increase in private and commercial car ownership in Cameroon like in most developing countries of the world have not kept pace with road infrastructural development. As a consequence, traffic disorder, congestion, late arrival at job sites and increasing number of accidents are some of the social costs road users have to pay. It is against this background that this study sets out to investigate traffic and mobility challenges in Mamfe municipality. This study made use of secondary and primary data sources. The secondary data were gleaned from published and unpublished documents. Primary data were sourced using a convenient sampling technique where 136 questionnaires were administered to 8 sampled communities in Mamfe municipality. Supplementary data were obtained via field observations, interviews and collection of way points using a GPS. After processing and presenting the data, results revealed that key causes of mobility challenges in Mamfe were; traffic jam (25%) inaccessibility to neighbourhoods (19.8%) and insecurity (15.2%). Also, consequences of mobility challenges, were noted to be; drop in transporters incomes (31%) resulting from traffic jam and increase fuel prices, late arrival at work (27%) and a slow turn-over of economic activities (trade and commerce) representing 33% of respondents scores. More so, traffic jam was notice to be very high in the rush hours of the morning between 7:20am to 10:05am. In the evening rush hours between 3:00pm to 9:00pm. Strategies to reduce mobility challenges were basically infrastructural-base (increase road sizes, construct more roads and rehabilitation of dilapidated ones, and a proper road designation). This study recommends private sector participation in the development, provision, maintenance, public-private partnership and modernisation of transport infrastructure and services. These are all lacking in the study area which if effectively implemented will boost urban mobility in the town of Buea and beyond.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

27

Langlands, Rebecca. "Latin Literature". Greece and Rome 64, nr 2 (październik 2017): 188–93. http://dx.doi.org/10.1017/s0017383517000092.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

I still remember the thrill of reading for the first time, as an undergraduate, Frederick Ahl's seminal articles ‘The Art of Safe Criticism’ and the ‘Horse and the Rider’, and the ensuing sense that the doors of perception were opening to reveal for me the (alarming) secrets of Latin poetry. The collectionWordplay and Powerplay in Latin Poetryis a tribute to Ahl, and all twenty-two articles take his scholarship as their inspiration. Fittingly, this book is often playful and great fun to read, and contains some beautiful writing from its contributors, but also reflects the darker side of Latin literature's entanglement with violence and oppression. For the latter, see especially Joy Connolly's sobering discussion of ‘A Theory of Violence’ in Lucan, which draws on Achille Mbembe's theory of the reiterative violence of everyday life that sustains postcolonial rule in Africa (273–97), which resonates bleakly beyond Classical scholarship to the present day. Elsewhere there is much emphasis (ha!) on the practice and effects of veiled speech, ambiguity, and hidden meanings. Pleasingly, Michael Fontaine identifies what he calls ‘Freudian Bullseyes’ in Virgil: a ‘correct word that hits the mark’ (141) that also reveals – simply and directly – the unspoken guilty preoccupations of the speaker: Dido's lust for Aeneas, Aeneas’ grief-stricken sense of responsibility for Pallas’ death. A citation from F. Scott Fitzgerald'sTender is the Nightprovides the chilling final line of Emily Gowers’ delicious article about what ripples out beyond the coincidence of sound of Dido/bubo. The volume explores subversive responses to power (for example, the articles of Erica Bexley and David Konstan), as well as the risk of powerful retaliation (Rhiannon Ash considers the political consequences of poetry as represented by Tacitus). There are also broader methodological reflections on interpretation, from musings on the reader's pleasure at decoding the hidden messages of wordplay such as puns, anagrams, and acrostics (as Fitch puts it, ‘the pleasure of wit, combined with the pleasure of active involvement’ [327]) to exploration of the anxiety of a reader who worries that they may be over-interpreting a text. Contributions variously address the ‘paranoia’ of literary criticism and the drive to try to ground meaning in the text and prove authorial intention: while John Fitch asks if the wordplay ‘really is there’ in the etymological names used by Seneca in his plays (314), Alex Dressler's article (37–68) helps frame the various modes of interpretation that we find in subsequent articles, by putting interpretation itself under scrutiny. His intriguing analysis introduces the helpful motif of espionage (interweaving Syme's possible post-war role in intelligence with Augustan conspiracy and conspiracy theories) and concludes that – like double agents – ‘secret meanings’ need a handler (53) and we readers need to take responsibility for our own partisan readings.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

28

Muwafiq, Ahmad, Djauhar Edi Purnomo, U. Usamah i Ferlinda Ainur rachmani. "PENGARUH GOOD CORPORATE GOVERNANCE, COMPANY SIZE, CAPITAL STRUCTURE DAN LEVERAGE TERHADAP KINERJA KEUANGAN PADA PERUSAHAAN LQ45 YANG TERDAFTAR DI BURSA EFEK INDONESIA TAHUN 2019 – 2022". Neraca 19, nr 2 (1.12.2023): 63–75. http://dx.doi.org/10.48144/neraca.v19i2.1686.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

This study aims to determine the effect of Good Corporate Governance, Company Size, Capital Structure and Leverage on financial performance at LQ45 companies registered on Indonesian Stock Exchange in 2019 – 2022. In this case, good corporate governance measured by Independent Board of Commissioners and Institutional Ownerships, company size measured using by In (asset total), capital structure measured using long term debt to equity ratio (LDER), and leverage measured by debt to assets ratio (DAR). The population is the companies listed in LQ45 index during 2019-2022; 64 companies. 27 companies were taken as the samples using purposive sampling technique. It uses multiple linear regression analysis techniques. The result stated partially Independent Board of Commissioners, Company Size, Capital Structure, and Leverage have significantly affected on the financial performance. Otherwise, Institutional Ownership has no effect on it. Simultaneously, Board of Commissioners, Company Size, Capital Structure, and Leverage have significantly affected on the financial performance of the companies LQ45 index registered on the Indonesian Stock Exchange. REFERENSI Azzahra, A. S., Aset, L. T., & Ratio, L. (2019). Pengaruh Firm Size Dan Leverage Ratio Terhadap Kinerja Keuangan Pada Perusahaan Pertambangan. 9(April), 13–20. Cindyana, W. (2020). Pengaruh Kepemilikan Institusional, Kepemilikan Manajerial, Dewan Komisaris Dan Komisaris Independen Terhadap Kinerja Perusahaan Pada Sektor Industri Barang Konsumsi (Vol. 21, Issue 1). Dewi, A. (2022). Dampak Covid 19 Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan Sub Sektor Otomotif Dan Elektronika Yang Terdaftar Di Bursa Efek Indonesia. 2(2), 1099–1114. http://jurnaltsm.id/index.php/EJATSM Emirzon, J. (2006). Prinsip-Prinsip Good Corporate Governance Pada Perusahaan di Indonesia. Jurnal Manajemen & Bisnis Sriwijaya, 4(8). Fharaswati, M., Hardiyanto, A. T., & Lestari, R. M. E. (2021). Pengaruh Good Corporate Governance Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan Pada Perusahaan Sub Sektor Property Dan Real Estate Yang Terdaftar Di Bursa Efek Indonesia Periode 2014-2018. 8, 1. Fitriani, Y. (2021). Pengaruh good corporate governance dan ukuran perusahaan terhadap kinerja keuangan perusahaan subsektor perbankan yang terdaftar di BEI. 18(4), 703–712. Hansen, V., & Juniarti. (2014). Pengaruh Family Control, Size, Sales Growth, dan Leverage terhadap Profitabilitas dan Nilai Perusahaan. Journal Business Acounting Review, 2(1), 121–130. Ikatan Akuntansi Indonesia. (2012). Standar Akuntansi Keuangan. Salemba Empat. Jensen, M. C., & Meckling, W. H. (1976). Theory of the firm: Managerial behavior, agency costs and ownership structure. Journal of Financial Economics, 3(4), 305–360. https://doi.org/10.1016/0304-405X(76)90026-X Kasmir. (2017). Analisis Laporan Keuangan. Raja Grafindo Persada. Kho, S. (2020). Pengaruh Good Corporate Governance Dan Ukuran Perusahaan Terhadap Kinerja Perusahaan Yang Terdaftar Di Bursa Efek Indonesia. Universitas Putera Batam. KNKG. (2006). Pedoman Umum Good Corporate Governance Indonesia. Komite Nasional Kebijakan Governance (KNKG). Leatemia, E. M., Mangantar, M., Rogi, M. H., Ekonomi, F., Manajemen, J., & Ratulangi, U. S. (2019). Pengaruh Corporate Governance Terhadap Kinerja Keuangan Pada Perusahaan Textile Dan Garmen Yang Terdaftar Di Bursa Efek Indonesia Periode 2013-2017 The Effect Of Corporate Governance On Financial Performance In Textile And Garment Companies Listed On The . 7(3), 4339–4348. Liando, J. S. (2021). Analisis Pengaruh Struktur Modal Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan Manufaktur Sub Sektor Pangan Dan Minuman Yang Terdaftar Di Bursa Efek Indonesia Di Bei Tahun 2015-2019. Jurnal Indonesia Sosial Teknologi, 14(1), 1–13. https://doi.org/https://doi.org/10.59141/jist.v2i01.71 Ningsih, D. A., & Wuryani, E. (2021). Kepemilikan Institusional, Leverage Dan Ukuran Perusahaan Terhadap Kinerja Keuangan. Jurnal Ilmu Manajemen Volume, 9(2), 18–23. Nurhayati, S. A., & Wijayanti, A. (2022). Pengaruh kepemilikan institusional, likuiditas, dan leverage terhadap profitabilitas. 18(2), 360–368. https://doi.org/10.29264/jinv.v18i2.10616 Nusah, S., & Pondaag, J. J. (2022). Pengaruh Struktur Modal, Good Corporate Governance dan Ukuran Perusahaan Terhadap Kinerja Keuangan Pada Perusahaan yang Terdaftar di Indeks Sri-Kehati. 10(4), 1169–1180. Rahayu, D. P. (2019). Pengaruh Ukuran Perusahaan, Struktur Modal, Dan Likuiditas Terhadap Kinerja Keuanganpada Perusahaan Makanan Dan Minuman …. Jurnal Akuntansi Dan Keuangan Kontemporer …, 2(1), 121–134. Rahman, M. A. (2020). Pengaruh Struktur Modal Dan Pertumbuhan Aset Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan Yang Terdaftar Dalam Jakarta Islamic Index. 3(1), 55–68. Rahmawati. (2021). Pengaruh Good Corporate Governance (GCG) Terhadap Kinerja Keuangan Pada Perusahaan BUMN Yang Terdaftar di BEI. 14(1), 1–13. Ramadhan, A. (2019). Pengaruh Utang Perusahaan terhadap Kinerja Keuangan (Studi Empiris Perusahaan Yang Terdaftar Di Jakarta Islamic Indeks). Jurnal Ilmiah MEA, 3(2), 16–27. https://doi.org/10.31955/mea.vol3.iss2.pp Ramadhani, A. F., & Siddi, P. (2022). Pengaruh good corporate governance terhadap kinerja keuangan perusahaan badan usaha milik negara ( BUMN ) The effect of good corporate governance on the financial performance of state- owned enterprises ( BUMN ). Journal.Feb.Unmui, 24(1), 204–212. Riyanto, B. (2010). Dasar-dasar pembelanjaan perusahaan. BPFE Yogyakarta. Saifi, M. (2019). Pengaruh Corporate Governance dan Struktur Kepemilikan Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan. Profit, 13(02), 1–11. https://doi.org/10.21776/ub.profit.2019.013.02.1 Sari, N., & Wi, P. (2022). Pengaruh leverage, ukuran perusahaan, struktur modal dan profitabilitas terhadap kinerja keuangan perusahaan. Jurnal Akuntansi, 1(3), 1–8. Sari, T. diah, Titisari, K. H., & Nurlaela, S. (2020). Pengaruh Kepemilikan Manajerial, Komite Audit, Leverage Dan Ukuran Perusahaan Terhadap Kinerja Keuangan. Upajiwa Dewantara, 4(1), 15–26. https://doi.org/10.26460/mmud.v4i1.6328 Sariantono, N. E., & Mahyuni, L. P. (2019). Apakah Good Corporate Governance Dan Corporate Social Responsibility Berpengaruh Terhadap Profitabilitas Perusahaan LQ45? Jurnal Ilmiah Akuntansi Dan Bisnis, 4(1), 14. https://doi.org/10.38043/jiab.v4i1.2145 Sartono, A. (2010). Manajemen Keuangan Teori dan Aplikasi. BPFE. Setyaningsih, V. D., & Aufa, M. (2022). Pengaruh Ukuran Perusahaan, Kepemilikan Manajerial, Dan Komisaris Independen Terhadap Kinerja Keuangan Perusahaan. Jurnal Ilmu Manajemen Retail (JIMAT), 3(1), 15–24. www.cnbcindonesia.com. (2020). Bos BEI Buka-bukaan soal Kondisi Bursa RI, Transaksi Drop 24%. Cnbcindonesia.Com. https://www.cnbcindonesia.com/market/20200424104933-17-154146/bos-bei-buka-bukaan-soal-kondisi-bursa-ri-transaksi-drop-24 Suyono, E., Yarram, S. R., & Riswan, R. (2017). Capital structure, corporate performance, and life cycle: Evidence from Indonesia. Corporate Ownership & Control. Risgiyanti, R., & Hidayah, R. (2020). The role of workplace spirituality in reducing the negative impact of organizational cynicism on job performance. Jurnal Aplikasi Manajemen, 18(4), 692-703. Lutfiani, A. P., & Hidayah, R. (2022). ESG Performance and Ownership Structure on Cost of Capital and Research & Development Investment. Fokus Bisnis Media Pengkajian Manajemen dan Akuntansi, 21(1), 25-42. Riswan, R., & Suyono, E. (2016). Corporate diversification: Destroying or increasing firm value? Empirical evidence from Indonesia. Corporate Ownership & Control. 14 (4). Azzahra, M., Yohani, Y., & Fatah, K. (2023). ANALISIS DAMPAK SEBELUM DAN DI SAAT PANDEMI COVID-19 TERHADAP HARGA SAHAM DAN LABA PERUSAHAAN SUB SEKTOR TRANSPORTASI YANG TERDAFTAR DI BURSA EFEK INDONESIA. Jurnal Akuntansi STIE Muhammadiyah Palopo, 9(1), 1-14.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

29

İlçe, Arzu, i Ganime Esra Yüzden. "Hemşirelik eğitiminde sanat ve sporArts and sports in nursing education". International Journal of Human Sciences 12, nr 2 (4.11.2015): 990. http://dx.doi.org/10.14687/ijhs.v12i2.3247.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Aim: The purpose of this research is to identify courses related to arts and sports in nursing curricula which is identified a discipline including the responsibility to promote and preserve community health care and planning improvement of healthcare systems.Methods: This descriptive research was carried out in March 2014. There are 114 nursing schools in 179 universities in Turkey. 105 Nursing education curricula were attained from The Council of Higher Education Web Site. The diversity of courses related to arts and sport were evaluated. The data were evaluated with SPSS. This includes numbers, percent methods and Chi-square analysis.Results: There were 179 universities including 108 state and 71 private universities in Turkey. The data were attained from The Council of Higher Education Web Site. 88 state and 26 private universities, a total of 114 nursing department were determined. 114 nursing schools (consist of 70 health high school, 31 Faculty of Health Sciences and 4 Faculty of Nursing)’ educational curricula had been obtained from web site. Accordingly, 34.3% of the nursing department had the courses related to arts and 28.6% of them related to sports was observed. In the courses related to the arts, music 24%, painting 18.3%, creative drama, theater, cinema 14.1%, fine arts 12.7%, folk dances 9.9%, dance, rhythm 5.6%, photography 5.6%, crafts, decorations 4.2%, ceramics 2.8%, elocution 2.8% and one quarter of art courses were taught in the first grade. In the courses related to the sports, physical education lesson 28.6%, chess 1% and 24.8% of them were taught in the first grade.Conclusion: The assay was found that one-third of nursing schools had the courses related to arts and sports. The courses related to arts and sports should take place in nursing education curricula because of the nursing profession consists of science and arts and fatigue is the most common illness in this stressful job. ÖzetAmaç: Bu çalışma; bireyin, ailenin, toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek, hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik hizmetlerin; planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden sorumlu, bilim ve sanattan oluşan hemşirelik mesleğinin eğitiminde sanat ve sporla ilgili derslerin varlığı ve çeşitliğini saptamak üzere gerçekleştirildi. Yöntem: Tanımlayıcı tipte planlanan çalışma Mart 2014 tarihinde gerçekleştirildi. Yükseköğretim Kurumu internet sayfasından Ülkemizde bulunan 179 üniversiteden, 114 hemşirelik bölümünün 105’inin öğretim planına ulaşıldı. Hemşirelik bölümü öğretim programlarında sanat ve sporla ilgili dersler ve çeşitliliği değerlendirildi. Veriler SPSS paket programında kodlanarak, sayı, yüzde ve Ki- kare analizleri ile değerlendirildi. Bulgular: Yükseköğretim Kurumu internet sayfasından ülkemizde 108’i devlet, 71’i özel/ vakıf üniversitesi olmak üzere 179 üniversite olduğu görüldü. Üniversiteler içerisinde 88’i devlet, 26’sı özel/vakıf olmak üzere toplamda 114 hemşirelik bölümü olduğu ve bazı üniversitelerde birden fazla hemşirelik bölümü bulunduğu saptandı. 114 hemşirelik bölümünün internet ortamında 105 (70 Sağlık Yüksekokulu, 31 Sağlık Bilimleri Fakültesi, 4 Hemşirelik Fakültesi)’inin öğretim programına ulaşıldı. Buna göre hemşirelik bölümlerinin sadece % 34.3’ ünde sanatla; % 28.6 ’sında sporla ilgili dersin olduğu görüldü. Sanatla ilgili derslerin % 24.0 müzik, % 18.3 resim, % 14.1 yaratıcı drama, tiyatro, sinema, % 12.7 güzel sanatlar, % 9.9 halk oyunları, % 5.6 dans, ritim, % 5.6 fotoğrafçılık, % 4.2 el sanatları, süsleme, % 2.8 seramik, % 2.8 diksiyon olduğu ve bu derslerin % 75.0 oranında birinci sınıfta yer aldığı belirlendi. Sporla ilgili dersler % 28.6 beden eğitimi % 1.0 satranç olduğu ve bu derslerin % 24.8 oranında birinci sınıfta yer aldığı belirlendi. Sonuç: Ülkemizdeki hemşirelik bölümlerinin yaklaşık olarak üçte birinde sanat ve sporla ilgili dersin olduğu saptandı. Bilim ve sanattan oluşan bir meslek olması ve tükenmişliğin sık yaşandığı stresli bir meslek olması nedeniyle hemşirelik mesleğinin eğitiminde sanat ve sporla ilgili derslerin yer alması önerilir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

30

Erdal, Barış. "A Study on the factors affecting Arabesk music preference as it was perceived and felt emotions by participantsHissedilen ve algılanan duygular bağlamında Arabesk müzik beğenisini etkileyen faktörler üzerine bir araştırma". International Journal of Human Sciences 12, nr 1 (26.03.2015): 1016. http://dx.doi.org/10.14687/ijhs.v12i1.3199.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Arabesk music is an endemic genre to Turkey. Theoretically, it may be deemed to include depressive feelings of grief, an intense level of sadness and anger. However, in practice there has been no empirical research to date concerning what emotion the music contains or inspires in listeners. In this study, we examined the level of felt and perceived emotions in arabesk music; at what level lyrics, tempo, and maqam have an impact on the feeling and perceiving; and which individual/social factors have the biggest effect on preference arabesk. By the results obtained, albeit relative, we aimed to deduct a profile of emotion and empirically evaluate the musical, individual and social dimensions' impact on the reason why arabesk is preferred. A total of (n=146) participants ranged from 15-49 year old (28%) female (72%) and men (n = 75) arabesk lovers and (53%) female (47%) and male (n = 71) music students. Both groups were given questionnaires prepared for them. Then, in five different maqams and tempos, eight different arabesk songs were played for participants. In the evaluation process, arabesk lovers were requested to grade their feelings and music students were requested to grade their perceptions in a 5-point Likert scale (1 = felt nothing, perceived nothing; 5 = felt a lot, perceived a lot). Geneva Emotion Music Scale, GEMS, which was developed by Zentner Grandjean & Scherer (2008), was used to evaluate the types of emotion. The findings obtained, as predicted, showed that the sadness factor is very distinctive in almost all instances. However, a feeling of sadness wasn’t found at a level predicted among arabesk lovers. Moreover, it was understood that together with the sense of sadness and tension, the music induced intense nostalgia, tenderness and peacefulness; and in a very low rate, it caused power, wonder and a transcendence factor. Also, statistically, there were significant differences between arabesk lovers’ feelings and music students’ perceptions. The arabesk lovers’ average turned out to be higher than music students for the factors of wonder, peacefulness, power, tenderness, transcendence and joy. On the other hand, the music students’ average came out higher than arabesk lovers’ in two instances regarding the sadness and tension factors. In terms of gender, men preferred it more. Additionally, as average age increased, arabesk preferred also increased. The largest determining factor in preference for this genre was found to be in the lyrics associated with listening needs, compliance with personality traits, reflection of inner world, relaxation and a need to calm down. In terms of social factors, as preference for arabesk increased, the level of education decreased; moreover, feelings of sadness were found more among men and people of a low income level. Additionally, ones social circle was found to be the determiner with the highest frequency value. ÖzetArabesk müzik Türkiye’ye özgü bir türdür. Teorik düzeyde yoğun olarak üzüntü, öfke, keder gibi depresif duygular içerdiği kabul edilebilir. Ancak günümüze kadar pratikte bu müziğin hangi duyguları içerdiği ya da hissettirdiğiyle ilgili herhangi bir ampirik araştırma yapılmamıştır. Bu çalışmada, arabesk müzikte hissedilen ve algılanan duyguların düzeyi; şarkı sözü, tempo ve makamın hissetme ve algıyı ne düzeyde etkilediği ve arabeskin tercih edilmesinde en çok hangi bireysel/sosyal faktörlerin etkili olduğu incelenmiştir. Elde edilen sonuçlarla bir duygu profili çıkarmak ve bu türün sevilmesinde müziksel, bireysel ve sosyal boyutların etkisini ampirik olarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Uygulama 15-49 yaş aralığında (%28) kız (%72) erkek (n=75) arabesk hayranı ve (%53) kız (%47) erkek (n=71) müzik öğrencisi ile toplamda (n=146) katılımcıyla gerçekleştirilmiştir. Her iki grup önce kendileri için hazırlanan anketleri doldurmuşlardır. Sonra katılımcılara beş farklı makamda ve tempoda sekiz adet arabesk şarkı dinletilmiştir. Uygulama sürecinde, arabesk hayranlarından müziği dinledikleri anda hissettikleri duyguları, müzik öğrencilerinden ise algıladıkları duyguları beşli Likert ölçekle (1= hiç bir şey hissetmedim, algılamadım; 5= pek çok hissettim, algıladım) belirlemeleri istenmiştir. Duygu türlerini değerlendirmede Zentner, Grandjean & Scherer’in (2008) geliştirdikleri Cenova Müzik Duygu Ölçeği (Geneva Emotion Music Scale, GEMS) modelinden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgular, öngörüldüğü gibi hem hissetme hem algılama boyutlarında üzüntü faktörünün neredeyse bütün örneklerde belirginleştiğini göstermektedir. Ancak arabesk hayranları arasında üzüntü hissiyatı varsayıldığı gibi yüksek düzeylerde çıkmamıştır. Dahası, üzüntü ve gerilim hissiyle birlikte yoğun oranda nostalji, hassasiyet ve sakinlik, düşük oranlarda ise güç, hayranlık ve aşkınlık faktörlerinin oluştuğu anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra arabesk izlerkitlenin hissetme oranıyla müzik öğrencilerinin algılama oranları arasında anlamlı farklılıklar oluşmuştur. Hayranlık, sakinlik, güç, hassasiyet, aşkınlık ve eğlendirici faktörlerinde arabesk hayranlarının ortalaması müzik öğrencilerinin ortalamasından daha yüksek çıkmıştır. Diğer yandan müzik öğrencilerinin ortalamaları, iki örneğin üzüntü ve gerilim faktöründe arabesk hayranlarının ortalamalarına göre daha yüksek çıkmıştır. Cinsiyet açısından arabeskin erkekler arasında daha fazla sevildiği, bununla birlikte yaş oranı yükseldikçe arabeske duyulan hayranlığın arttığı belirlenmiştir. Müziksel özellikler açısından türün sevilmesinde en fazla etkiyi şarkı sözlerinin yarattığı, dinleme ihtiyacıyla ilişkili olarak kişilik özelliklerine uygunluk, iç dünyada hissedilen bazı duyguların yansıtılması ve rahatlama-sakinleşme faktörlerinin belirginleştiği görülmüştür. Sosyal faktörler bakımından arabeske hayranlık arttıkça eğitim düzeyinin düştüğü, diğer yandan hüzün hissiyatının erkeklerde ve gelir düzeyi düşük katılımcılarda daha fazla bulunduğu anlaşılmıştır. Buna ek olarak türün benimsenmesinde frekans değeri en yüksek sosyal etken yakın arkadaş çevresi olmuştur.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

31

Kalamangalam, Giridhar P., R. E. Ramsay i Michael S. Okun. "Buna Joe “BJ” Wilder, MD (1929–2023)". Neurology 102, nr 8 (23.04.2024). http://dx.doi.org/10.1212/wnl.0000000000209404.

Pełny tekst źródła

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

32

Sukarnoto, Tono, Jamal M. Afiff, Nora Azmi i Sentot Noviato. "PERBAIKAN RANCANGAN MEKANISME PENGUNCI KOTAK CETAKAN BUSA JOK SEPEDA MOTOR". JUARA: Jurnal Wahana Abdimas Sejahtera, 6.08.2022, 167–73. http://dx.doi.org/10.25105/juara.v3i2.9589.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

UD Anugerah Mulia produces aftermarket motorcycle seat foam. The production process is carried out manually by pouring the dough into the mold and allowing it to expand so that it follows the shape of the mold. This PKM activity is focused on the problem of damage to the mold box lock that occurs quite often. If the lock is damaged the mold box cannot be used and must be replaced with another box, so there is a delay in replacing the mold box. The purpose of this PKM is to improve the design of the locking system to make it more reliable and easy to operate. The existing locking system requires the foot of the operator to open and lock the mold cover. The force due to these shocks is often too strong so that the locking components are broken or damaged. The method of implementing this community service activity is carried out through a survey at the PKM target location, namely the UD Anugerah Mulia workshop in Jatiraden Jatisampurna, Bekasi City. From the analysis of the solution search, it was found that the design of the locking system was improved using a pair of pneumatic cylinders. This system does not require an operator to lock and unlock so it is expected to be more durable and reliable.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

33

AVCI, Aysun. "ÖRGÜTLERDE ÖFKE YÖNETİMİ". journal of Original Studies, 2.09.2020, 115–28. http://dx.doi.org/10.47243/jos.1.2.09.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Öfke, diğer duygularımız gibi doğal bir duygudur ve herkeste bulunmaktadır. Ancak diğer duygularımızdan farklı olarak, toplum tarafından olumsuz olarak değerlendirilmektedir. Genellikle kişi bir engellenme ile karşılaştığı zaman öfkelenmektedir. Bu öfke bir takım davranışlara neden olmaktadır. Eğer kişi saldırganlık, bağırma gibi davranışlar sergilerse buna dışa yönelik öfke denir. Kişi öfkelendiği zaman bastırma yolunu tercih eder ise bu içe yönelik öfke olarak tanımlanmaktadır. Öfkenin olumsuz sonuçlanmaması için öfke kontrolü önemlidir. Kişi öfkesini kontrol ederek, kendini sağlıklı bir şekilde ifade edebilir. Hayatın her alanında yaşadığımız gibi çalışma hayatında da öfke duygusunu yaşayabiliriz. Örgütlerde öfke istenmeyen davranışlar nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu çalışma, hayatımızın her alanında karşımıza çıkan öfke duygusunu, özellikle çalışma hayatında karşılaştığımız öfke duygusunu ele almış ve örgütlerdeki öfkeyi açıklanmayı amaçlamıştır. Çalışma hayatında öfkenin nedenlerinden biri olan psikolojik sözleşme ihlali ve bu öfkenin sonucu, üretkenlik karşıtı iş davranışları değerlendirilmiş, çalışma hayatında öfke kontrolünün önemi vurgulanmıştır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

34

TAYSI, Kemal. "AKTİF KARLILIĞA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN PANEL VERİ ANALİZİ YÖNTEMİYLE BELİRLENMESİ". journal of Original Studies, 15.02.2020, 15–30. http://dx.doi.org/10.47243/jos.1.1.02.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

İşletmeler belirlenen amaçlara ne düzeyde ulaştıklarını tespit edebilmek için performans ölçümü yapmaktadır ve bir işletmenin başarısı performans ölçümü ile değerlendirilmektedir. Performans ölçümünde yararlanılabilecek pek çok performans ölçütü bulunmakla birlikte en yaygın olarak kullanılan yöntem kesin ve objektif sonuçlar sunması açısından finansal performans ölçümüdür. Finansal performans ölçümü finansal analize dayanır. Finansal analiz tekniklerinden oran analizi ise işletmelerin değerlendirilmesinde kullanılan en eski ve en önemli mali analiz tekniklerindendir. Literatürde en yaygın olarak kullanılan finansal performans göstergelerinden bir tanesi aktif karlılığı (ROA-Return on Assets) olduğundan araştırmada buna etki eden faktörlerin (oranların) belirlenmesine çalışılmıştır. Araştırma örneklemini oluşturan 35 firmanın 1998-2017 dönemlerini kapsayan finansal bilgileri Panel Veri Analizi ile incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre aktif devir hızı, aktif büyüklük ve stok devir hızı ROA’yı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ve pozitif yönde etkilerken, aktifteki büyüme, çalışma sermayesi devir hızı ve kaldıraç oranı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ve negatif yönde etkilemektedir

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

35

Emmanuel, Nwahanye, i Atabong Nkeng Lionel Agaha. "Testing the Moderating Effect of Gender on Job Satisfaction and Employees’ Behaviours Relationship: Evidence from Mobile Telecommunication Network (MTN) Buea, Cameroon". European Scientific Journal ESJ 17, nr 1 (31.01.2021). http://dx.doi.org/10.19044/esj.2021.v17n1p236.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

With the quest of personalization of actions from their employees, organisations are constantly looking for means that allow them to consider all employees’ needs in designing satisfaction tools that will enable their employees to portray adequate behaviours at work. The present study explored whether gender moderates the relationship between job satisfaction and employees’ behaviours within a telecommunication company in Cameroon (MTN, Buea). A quantitative cross-sectional method was used with a sample size of 212 respondents. The hierarchical moderated regression and the multigroups regression approach were used as data analysis tools. Findings showed that gender moderates the effect of job satisfaction on employees’ commitment and employees’ citizenship behaviour. It is a quasi-moderation and the size effect is characterized as low. Contrariwise, gender does not moderate the effect of job satisfaction on employees’ intention to quit. These findings can help inform intervention efforts by identifying gender-fit job satisfaction tools and policies to optimize the adoption by each group of adequate behaviours in the company.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

36

Hanafiah, Mohammad. "Pengaruh Kepuasan Kerja dan Ketidakamanan Kerja (Job Insecurity) dengan Intensi Pindah Kerja (Turnover) pada Karyawan Pt. Buma Desa Suaran Kecamatan Sambaliung Kabupaten Berau". Psikoborneo: Jurnal Ilmiah Psikologi 1, nr 3 (17.07.2013). http://dx.doi.org/10.30872/psikoborneo.v1i3.3329.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Penelitian ini bertujuan untuk mengetahui pengaruh kepuasan kerja dan ketidakamanan kerja dengan intensi turnover di PT. BUMA Desa Suaran Sambaliung Kecamatan Berau. Penelitian ini terdiri dari tiga variabel: variabel turnover intention dan variabel independen kepuasan kerja dan ketidakamanan kerja. Data dikumpulkan menggunakan skala. Sampel dalam penelitian ini adalah karyawan PT. BUMA Desa Suaran Kabupaten Sambaliung Kabupaten Berau 90. Teknik analisis data yang digunakan adalah analisis regresi berganda. Hasil ini menunjukkan perbedaan yang signifikan antara kepuasan kerja dan niat untuk berganti pekerjaan dengan nilai beta = 0,019, t = 0,175, dan p = 0,009, perbedaan yang signifikan antara ketidakamanan kerja dan niat untuk mengubah pekerjaan dengan nilai beta = 0,160, t = 1,491, dan p = 0,014 ada pengaruh antara kepuasan kerja dan ketidakamanan kerja dengan niat memindahkan pekerjaan ke nilai F = 1,114, R2 = 0,025, dan p = 0,033.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

37

Tumuju, Vivi Nansy. "UNGKAPAN METAFORIS BAHASA MELAYU TERNATE DI DESA SEA TUMPENGAN, SEA MITRA, DAN BUHA (METAPHORICAL EXPRESSIONS OF TERNATE MALAY IN SEA TUMPENGAN VILLAGE, SEA MITRA VILLAGE, AND BUHA VILLAGE)". Kadera Bahasa 8, nr 1 (1.04.2016). http://dx.doi.org/10.47541/kaba.v8i1.23.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

The application of metaphorical expression malay ternate became daily expressions in the society. Expressions delivered are attempts to unite the cultural diversity of ternate with other residents. the users of malay ternate of ternate sub-ethnic who lived in the sea tumpengan village, sea mitra, and buha, contain many metaphorical expressions. the meanings of metaphorical expressions show the kinship and mindset of society of the ternate malay language speakers. it was found that metaphorical expression and the meaning contained in it is summed up in a few metaphorical expressions that have elements of reprimands, warnings, and advice. ternate malay language is rich with metaphorical expressions that have meaning manners, advice, ethics, religious norms, and legal norms. examples of metaphorical expression meaning reprimand delivered spontaneously in speaking to someone who does not have a permanent job or a lazy person. meaning of warning is a statement to anyone else who would do an activity and the person who will deliver the metaphorical expression already know the impact it will have. advice is delivered to the other party because of something that already does not look normal or have already exceeded the capacity that would be bad.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

38

Bula Meyer, Germán. "ADICIONES A LAS CLOROFICEAS MARINAS DEL CARIBE COLOMBIANO, I". Bulletin of Marine and Coastal Research 12 (1.01.2016). http://dx.doi.org/10.25268/bimc.invemar.1982.12.0.500.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Eleven species of green algae not mentioned before for the Caribbean coast of Colombia are added to the list of the already known ones. These are: Siphonocladus tropicus (Crouan) J. Agardh, Anadyomene saldanhae Joly et Oliveira Filho, Caulerpa webbiana(?) Montagne, Bryobesia sp., Halimeda goreauii Taylor, H. copiosa Goreau et Graham ., Avrainvillea nigricans Decaisne, F. fulva Howe, A. elliottii A. et E. S. Gepp, Udotea cyathiformis Decaisne, Rhipiliopsis stri (Earle et Young) Farghaly et Denizot y Polyphysa myriospora (Joly et Cordeiro-Marino) Bula, comb. nov. The latter and A. saldanhae are reported by the first time for the Caribbean Sea. The discovery of R. stri in Colombia, constitutes the third record considering Rhipiliopsis reticulata (Van den Hoek) Farg. et. Den. collected in Curacao as conspecific to R. stri, initially collected in the Caribbean coast of Panamá. Morphological and ecological descriptions and illustrations of all of them are given, and a map indicating the collection places also.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

39

YALÇIN, Büşra, i Aydın YILMAZER. "İş Stresi ve Tükenmişlik Sendromunun Çalışan Performansı Üzerine Etkileri (The Effect of Job Stress and Burnout Syndrome on Employee Performance)". Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 30.03.2024. http://dx.doi.org/10.21325/jotags.2024.1377.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Bu araştırmanın amacı; iş stresi ve tükenmişliksendromunun çalışan performansı üzerine etkisini ortayakoymaktır. Araştırmanın evrenini turizm bakanlığıişletme belgesi bulunan konaklama tesislerioluşturmaktadır. Evreni temsil eden örneklem grubu ise,Sakarya ilinde faaliyet gösteren dört ve beş yıldızlı otelişletmeleri olarak belirlenmiştir. Araştırma amacıdoğrultusunda anket tekniği ile toplanmıştır. Anketformunda iş stresi ölçeği, tükenmişlik ölçeği ve işperformansı ölçeğine yer verilmiştir. Bu kapsamda 263işgörenden elde edilen veriler analiz sürecindedeğerlendirmeye alınmıştır. Araştırma verilerinden eldeedilen bulgular kapsamında, iş stresi ve tükenmişliksendromunun çalışan performansı üzerinde anlamlı biretkisi olduğu saptanmıştır. Buna ek olarak araştırmadakullanılan değişkenler arasında; yüksek, orta ve düşükşiddette bazı anlamlı ilişkilerin olduğu, bu ilişkilerinpozitif ve negatif yönlü olduğu saptanmıştır. Ayrıcaaraştırma boyutlarına ait demografik değişkenlerinbazılarında farklılıklar olduğu tespit edilmiştir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

40

EMİNOĞLU, Ayşe, i Nazike DURUK. "Evaluatıon of the Effect of the Covıd 19 Pandemıc on Nurses' Burnout and Job Satısfactıon". Sağlık Profesyonelleri Araştırma Dergisi, 31.05.2023. http://dx.doi.org/10.57224/jhpr.1223165.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Amaç: Bu çalışma hemşirelerin pandemi sürecindeki tükenmişlik düzeyleri ve iş doyumunu değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel araştırmada veriler 2021-2022 yılı arasında Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan hemşirelerden yüz yüze anket yolu ile toplanmıştır. Araştırmanın evreni 637 hemşire oluşturmakta olup evrenin tamamına ulaşılmaya çalışılmış, araştırmaya katılmayı kabul eden 559 hemşire örneklemi oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan hemşirelerin sosyodemografik özelliklerini ve mesleksel özelliklerini içeren sorulardan oluşan kişisel bilgi formu, pandemi sürecinde hemşirelerin meslekteki tükenmişlik düzeyleri ve pandeminin iş doyumu üzerinde etkisini değerlendirmek amacıyla Hemşire İş Doyum Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir (%87.75). Elde edilen veriler bilgisayar ortamında değerlendirilmiş, standart sapma, ortalama, yüzde, Independent t testi, ANOVA ve korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Covid-19 pandemi sürecinde çalışmış olmak fiziksel ve zihinsel olarak tükenmişlik duygusu hisseden hemşirelerin Hemşire İş Doyum Ölçeği açısından istatistiksel olarak önemli bir fark olmadığı (p> 0.05); buna karşın Maslach Tükenmişlik Ölçeği açısından anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (p

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

41

MERT, Nurçin, i Işıl ARIKAN SALTIK. "The Effect of Green Organizational Climate and Green Behavior on Job Satisfaction in Hotel Business: The Case of Muğla". Pamukkale Üniversitesi İşletme Araştırmaları Dergisi, 21.06.2023. http://dx.doi.org/10.47097/piar.1284920.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Çevresel sürdürülebilirlik konusunda bireysel ve toplumsal farkındalığın artışına paralel olarak turizm işletmeleri çevresel performanslarına daha fazla önem vermeye başlamıştır. Rekabet gücünü artırmak isteyen otel işletmelerinde çevreye duyarlı yönetim anlayışı yeşil örgüt ikliminin ve yeşil davranışın gelişim sürecini hızlandırmaktadır. Otel işletmelerinde yeşil örgüt iklimi ve yeşil davranışın gelişimi, örgütsel kaynakların kullanımını azaltmanın yanı sıra örgütün çevresel sürdürülebilirliğine sağladığı katkıdan dolayı önemlidir. Bu çalışmanın amacı, otel işletmelerinde yeşil örgüt iklimi ve yeşil davranışın, iş tatmini üzerine etkisinin incelenmesidir. Araştırma verileri anket tekniği kullanılarak 383 otel çalışanından toplanmıştır. Ölçme araçlarının faktör geçerlilikleri açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri ile sınanmıştır. Araştırma hipotezlerini test etmek için regresyon analizinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda yeşil örgüt ikliminin, yeşil davranışı ve iş tatminini etkilediği belirlenmiştir. Buna karşın yeşil davranışın iş tatminini üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı belirlenmiştir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

42

ÖNEY, Tugay, i Yeşim TÜM KILIÇ. "Does Job Passion Affect Safety Behaviour in the Aviation Industry?" Journal of Aviation Research, 21.08.2023. http://dx.doi.org/10.51785/jar.1333111.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Havacılık sektörü, sıfır hata yaklaşımıyla potansiyel tehditleri en aza indirmeyi hedefleyen vizyoner bir sektördür. Doğası gereği en yüksek standartları talep eder ve sürdürülebilir bir hizmet anlayışı için güçlü bir tutku ve motivasyon sergiler. Buna karşın, dikkat ve stres gibi birbirine zıt iki yoğun duygunun baskın olduğu havacılık sektöründe, çalışanların işlerine duydukları tutkunun düzeyi ve türünün, bu iki duygu arasındaki dengenin sağlanmasında önemli bir belirleyici olduğu düşünülmektedir. Çalışanların işe olan tutkunluklarının havacılık sektöründeki emniyet unsuruna etkisi konusunda sınırlı sayıda araştırma olması ve sektör çalışanları açısından tutkunun emniyetli davranış ve bireysel çıktılara etkisinin inceleme beklemesi bu araştırmanın gerisinde yatan nedenlerdir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, havacılık sektörü çalışanlarının iş tutkunluğu düzeylerinin emniyetli davranış algıları üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır. Bu araştırmanın örneklemini Türk sivil havacılık sektörü çalışanları oluşturmaktadır (n=412). Araştırma verilerini toplamak için anket, kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak havacılık sektöründeki çalışanlara elektronik olarak dağıtılmıştır. Araştırmanın model ve hipotezlerini test etmek için Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ve Çoklu Regresyon Analizinden yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, iş tutkunluğu boyutlarından takıntılı tutkunluğun emniyetli davranış boyutlarından emniyete uyum üzerinde negatif ama anlamlı olmayan, ancak emniyete katılım üzerinde ise pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan iş tutkunluğu boyutlarından uyumlu tutkunluğun emniyetli davranış boyutlarından emniyete uyum ve emniyete katılım üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. Çalışma, araştırma bulgularından çıkarılan sonuçlarla son bulmakta, araştırmanın kısıtlarını vurgulamakta ve havacılık işletmeleri ve araştırmacılar için öneriler sunmaktadır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

43

Tisnawan, Rahmat. "ANALISA PERBANDINGAN MORTAR BUSA MENGGUNAKAN FOAMING AGENT NABATI DAN FOAMING AGENT KIMIA TERHADAP KUAT TEKAN BEBAS". Akselerasi : Jurnal Ilmiah Teknik Sipil 4, nr 2 (13.02.2023). http://dx.doi.org/10.37058/aks.v4i2.6524.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

AbstrakPerkembangan berbagai varian mortar yang telah dikembangkan salah satunya adalah mortar busa. Adukan mortar biasanya digunakan untuk pasang bata termasuk mortar busa dapat digunakan sebagai alternatif bahan timbunan pekerjaan konstruksi jalan karena mudah dibentuk serta beratnya yang ringan sehingga memudahkan dalam instalasinya. Pada penelitian ini menggunakan dua jenis campuran foaming agent yaitu nabati dan kimiawi. Tujuan penelitian mendapatkan perbandingan nilai flow, berat isi dan kuat tekan bebas (UCS) dari kedua jenis Foaming agent yang digunakan. Beberapa perbandingan foaming agent : air yaitu 1:21, 1:23, 1:25, 1:27 dan 1:29. Berdasarkan spesifikasi SE-PUPR-46-SE-M-2015 campuran foaming agent 1:25 adalah campuran job mis design awal sebagai acuan pada pra penelitian. Hasil penelitian diperoleh bahwa nilai tertinggi flow campuran nabati FA 1:25 FA 1:27 yaitu 18, 20 cm sedangkan nilai terendah pada campuran FA 1:23 FA 1:29 yaitu 18,10 cm sedangkan nilai flow pada campuran foaming agent kimiawi nilai tertinggi pada FA 1:27 FA 1:29 yaitu 18,20 cm, untuk nilai flow terendah pada campuran FA 1:25 yaitu 18,00 cm. Campuran foaming agent nabati 1:29 memiliki nilai berat isi mortar tertinggi yaitu sebesar 781,67 Kg/m3 dan pada campuran FA 1:23 memiliki nilai berat isi mortar terendah yaitu sebesar 764,70 Kg/m3. Pada campuran foaming agent kimiawi pada campuran FA 1:25 memiliki nilai berat isi mortar tertinggi yaitu sebesar 757,06 Kg/m3 dan pada campuran FA 1:21 memiliki nilai berat isi mortar terendah dari kelima campuran yaitu sebesar 755,36 Kg/m3. Nilai rata-rata kuat tekan bebas (UCS) material ringan mortar busa dari pengunaan foaming agent jenis nabati diperoleh campuran 1:29 memiliki nilai tertinggi sebesar 1632,85 kPa dan campuran 1:23 memiliki nilai terendah sebesar 505,80 kPa. Nilai kuat tekan bebas (UCS) mortar busa pengunaan foaming agent jenis kimiawi diperoleh campuran 1:21 memiliki nilai tertinggi sebesar 236,41 kPa dan campuran 1:23 memiliki nilai terendah sebesar 65,97 kPa. AbstractThe development of various variants of mortar that has been developed one of which is foam mortar. Mortar mortar is usually used to install bricks, including foam mortar, which can be used as an alternative material for road construction work because it is easy to form and light in weight, making it easier to install. In this study, two types of foaming agent mixtures were used, namely vegetable and chemical. The aim of this research is to get a comparison of flow values, bulk density and free compressive strength (UCS) of the two types of foaming agents used. Several ratios of foaming agent: water are 1:21, 1:23, 1:25, 1:27 and 1:29. Based on the specifications of SE-PUPR-46-SE-M-2015 the foaming agent mixture 1:25 is a mixture of initial job mis design as a reference in pre-study. The results showed that the highest value of flow for vegetable mixtures FA 1:25 FA 1:27 was 18, 20 cm, while the lowest value for mixtures of FA 1:23 FA 1:29 was 18,10 cm, while the flow value for a mixture of chemical foaming agents the highest value at FA 1:27 FA 1:29 is 18.20 cm, for the lowest flow value is at FA 1:25 mixture which is 18.00 cm. The 1:29 vegetable foaming agent mixture had the highest mortar density value of 781.67 Kg/m3 and the 1:23 FA mixture had the lowest mortar density value of 764.70 Kg/m3. The chemical foaming agent mixture in FA 1:25 mixture has the highest mortar density value of 757.06 Kg/m3 and in FA 1:21 mixture has the lowest mortar density value of the five mixtures, which is 755.36 Kg/m3. The average value of free compressive strength (UCS) of lightweight foam mortar material from the use of vegetable type foaming agents obtained a mixture of 1:29 has the highest value of 1632.85 kPa and a mixture of 1:23 has the lowest value of 505.80 kPa. The value of free compressive strength (UCS) of foam mortar using a chemical type of foaming agent obtained a mixture of 1:21 has the highest value of 236.41 kPa and a mixture of 1:23 has the lowest value of 65.97 kPa

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

44

Erdoğan, Görkem. "Eğitim Kalitesinin Kişisel ve İş Bazlı Yararlar Üzerine Etkileri(The Impact of Training Quality on Personal and Job Reated Benefits)". Journal of Business Research - Turk, 27.03.2022. http://dx.doi.org/10.20491/isarder.2022.1394.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Amaç –Bu çalışmanın iki amacı vardır: ilk olarak eğitim kalitesini oluşturan değişkenleri belirlemek ve güvenilir, geçerli ölçek geliştirmek; ikinci olarak eğitim kalitesi ile kişisel yararlar ve iş bazlı yararlar arasındaki ilişkileri olan modeli test etmektir. Yöntem –Eğitim kalitesi ve yararları arasındaki nedensel ilişkileri temsil eden araştırma modeli geçmiş çalışmalardan yola çıkarak oluşturulmuştur. Ankara’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu çalışanları e-posta daveti alarak toplamda 178 kişi online anketi tamamlamıştır. Keşfedici faktör analizinden sonra ölçüm modelinin geçerliliğini test etmek için ve değişkenler arası ilişkilerin kapsamını incelemek için Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) kullanılmıştır. Bulgular –YEM sonuçlarına göre somut özellikler, güvenilirlik, isteklilik, güvence, empati ve eğlence eğitim kalitesinin önemli boyutları olmuştur. Ayrıca sonuçlar eğitim kalitesinin kişisel yararlar üzerinde etkisi olduğunu göstermiştir. Diğer yandan bu çalışmada eğitim kalitesinin iş bazlı yararlar üzerinde etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Tartışma –Araştırma sonucunda elde edilen verilerin büyük kısmının ilgili literatür araştırmalarını desteklediği gözlemlenmiştir. Buna istinaden araştırma sonuçları doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur. Çalışma ayrıca Türkiye'de eğitim kalitesi ile ilgili sınırlı araştırma yapılmış olması nedeniyle literatüre katkı sağlamaktadır.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

45

SÖKMEN, Alev, i Şennur IŞIK YAVANOĞLU. "Vizyoner Liderlik, Örgütsel Bağlılık ve İş Performansı İlişkisi: Otel Çalışanları Üzerine Bir Araştırma (The Relationship between Visionary Leadership, Organizational Commitment and Job Performance: A Research on Hotel Employees)". Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 30.06.2023. http://dx.doi.org/10.21325/jotags.2023.1256.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Bu çalışmada öncelikle vizyoner liderlik, örgütsel bağlılık ve iş performansı değişkenleri arasındaki ilişkileri ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırma verileri, bir otel işletmesinde görev yapan 328 çalışandan 2022 yılı Ekim-Kasım döneminde toplanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulardan hareketle yapılan korelasyon analizi sonucunda vizyoner liderlik, örgütsel bağlılık ve iş performansı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonuçlarına göre ise vizyoner liderliğin örgütsel bağlılık ve iş performansı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğunu ve örgütsel bağlılığın da iş performansı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu göstermiştir. Buna göre otel çalışanlarının vizyoner liderlik algılarının artması durumunda örgütsel bağlılık ve iş performansı düzeylerinin de artacağı gözlenmektedir. Öte yandan elde edilen araştırma bulguları, incelenen otel işletmesinde vizyoner liderliğin iş performansı üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın kısmi aracılık etkisinin olduğunu da göstermektedir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

46

Bayrakçı, Eylem. "Hemşirelerde İşten Ayrılma Niyeti ve Performans İlişkisi: Covid-19 Tükenmişliğinin Düzenleyici Rolü (The Relationship Between Nurse s Turnover Intention and Job Performance: Moderating Role of Covıd-19 Burnout)". Journal of Business Research - Turk, 27.03.2022. http://dx.doi.org/10.20491/isarder.2022.1413.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Amaç -Covid-19 salgının ilk başladığı günden bugüne kadar, çok sayıda insana hastalık bulaşmış ve hayatını kaybetmiştir. Bu süreçte en fazla iş yükünü, hemşirelerin de aralarında bulunduğu sağlık çalışanları çekmiştir. Buna bağlı olarak sağlık çalışanları, fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak oldukça fazla etkilenmiştir. Bu araştırmanın amacı, Covid-19 salgını dönemindeki işten ayrılma niyetlerinin iş performansları üzerinde etkisinin ve bu etkide tükenmişliğin düzenleyici rolünün olup olmadığının belirlenmesidir. Yöntem -Araştırma, TR61 bölgesinde (Antalya, Isparta, Burdur) yer alan kamu hastanelerinde çalışan hemşireler üzerinde yapılmıştır. Araştırmaya 571 hemşire katılmıştır. Araştırmada, “İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği”, “İş Performansı Ölçeği” ve “Covid-19 Tükenmişliği Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezleri SPSS Process Makrosu kullanılarak test edilmiştir. Bulgular -Yapılan analiz bulgularına göre, işten ayrılma niyetinin iş performansı üzerindeki olumsuz etkisinin Covid-19 tükenmişliği tarafından düzenlendiği sonucu elde edilmiştir. Tartışma -Bu sonuç, hemşirelerin Covid-19’a bağlı yaşadıkları tükenmişlik hissinin yüksek olduğu durumda, orta ve düşük olduğu duruma nazaran, işten ayrılma niyetinin iş performansı üzerindeki olumsuz etkisi daha da fazla hissettiklerini göstermektedir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

47

ÖZGÜNAY, Pelin, i Serdar ÇÖP. "A Study on the Mediation Role of Participation in Decisions in the Effect of Agile Leadership Traits on Job Satisfaction". Akademik Hassasiyetler, 6.12.2023. http://dx.doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1336593.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Çeviklik kavramına önem veren pazar şartlarında karmaşıklığın farkında olan yaratıcılığa ve inovasyona önem veren liderlere ihtiyaç duyulmaktadır. Verimli bir iş tatmini için tüm dünyanın kabul ettiği vizyona ve iletişim becerilerine sahip olma, hızlı hareket etme ve karar alma gibi konular çevik liderliğin konuları arasında yer almaktadır. Bu noktada işletmelerce daha fazla vurgulanması gereken kararlara katılımın çalışanların çevik liderlik davranış özellikleri ile harmanlanması önemlilik teşkil etmektedir. Bu araştırma çevik liderlik özelliklerinin, iş tatmini ve kararlara katılımdan ne ölçüde etkileneceğini ortaya koymaktadır. Literatürdeki araştırmalar incelendiğinde ya çevik liderliğin ne olduğunun anlaşılmaya veya ortaya konulmaya çalışıldığı araştırmalar ya da geleneksel liderlik yaklaşımlarının çeşitli yönetim kavramlarıyla ilişkilendirildiği araştırmalara rastlanmıştır. Araştırma hipotezleri için ortaya konulan testlerin analizleri neticesinde çalışanların çevik liderlik özelliklerinin iş tatminini etkilediği; çalışanların çevik liderlik özellikleriyle ile iş tatmini ilişkisine kararlara katılımın kısmi aracılık ettiği tespit edilmiştir. Bulgulara bağlı olarak bankalarda iş tatmininin en yüksek seviyeye çekilmesinin, çevik liderlik özelliklerinin güçlendirilmesinin ve kararlara katılımın aktif bir rol göstermesi açısından önemliliği ve konuya ilişkin öneriler ortaya konmuştur. Buna göre; Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, bankaların işletme verimliliği, çalışan memnuniyeti ve geleneksel yönetim anlayışlarının yetersizliği gibi sorunlara çözüm niteliğindedir. Çevik liderlik özellikleri ile nitelikli çalışan istihdamının devamlılığı; iş tatmininin optimum seviyelere çıkarılması ve kararlara katılım ile iş tatminin arttırılması; kararlara katılıma bağlı olarak fikir ve önerilerin geliştirilmesi ile katılımlı, yenilikçi bir yönetimden söz edilebilir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

48

Bellikli, Damla, i Hakan Koç. "Kurumsallaşma Düzeyinin İşgörenlerin İş Doyumu ve İşgören Performansı Üzerine Etkileri: Otel İşletmelerinde Bir Araştırma (The Effects of Institutional Level on Employee Job Satisfaction and Employee Performance: A Research in Hotel Businesses)". Turk Turizm Arastirmalari Dergisi, 19.12.2022. http://dx.doi.org/10.26677/tr1010.2022.1137.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Bu araştırmada, otel işletmelerindeki kurumsallaşma düzeylerinin işgörenlerin iş doyumu ve işgören performanslarına etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmanın evreni Antalya ilindeki otel işletmelerinde çalışan işgörenlerden oluşmaktadır. Evrendeki araştırma grubuna ulaşmanın zorluğundan dolayı örneklem grubu seçilmiştir. Antalya ilinde bulunan 3, 4 ve 5 yıldızlı otellerin 400 çalışanından oluşturulan örneklemden elde edilen verilerle araştırma yapılmıştır. Örneklem sayısının belirlenmesinde basit tesadüfi örneklem formülünden yararlanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS(20.0) programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde korelasyon analizi, regresyon analizi, t-testi ve ANOVA kullanılmıştır.Katılımcıların kurumsallaşma algıları ile iş doyum düzeyi ve işgören performans düzeyleri arasında orta düzeyde ilişki tespit edilmiştir. Buna ek olarak, kurumsallaşmanın alt boyutlarından yönetim anlayışının işgörenlerin iş doyumuyla ve iç denetim faaliyetleri boyutunun da işgören performansıyla ilişkili olduğu görülmüştür.Araştırmada elde edilen sonuçlar bağlamında, kurumsallaşmanın işgörenlerin performansına ve iş doyumuna etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle, işgörenlerin performans ve iş doyumlarının yüksek olması için sektör yöneticilerinin kurumsallaşmaya dikkat etmelerinin ve kurumsallaşma yöntemlerini kullanmalarının önemli bir zorunluluk olduğu düşünülmektedir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

49

Ebot Ashu, Frederick. "Widening Participation and the Provision of High Quality Teaching and Learning in Higher Education Improvement Programmes: A Case Study of the University of Buea". Asian Journal of Education and Social Studies, 26.12.2021, 29–42. http://dx.doi.org/10.9734/ajess/2021/v25i330602.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

The Cameroon higher education (HE) system is sincerely stratified, with younger and mature students from more privileged backgrounds comprising the majority of student’s from urban city population. Since independence considerable investment has been made to Widen Participation (WP) and provides High Quality Teaching and Learning (PHQTL) but attempts to evaluate these initiatives and demonstrate impact have presented a major challenge for the HE sector. The main objective of the study was to analyse internal stakeholder’s effectiveness in the implementation of WP and the PHQTL in HE can ensure peace, security, welfare and prosperity of a nation. For study proposes one state university in the Anglophone region of Cameroon was taken and different faculties were included in the population. Four senior leaders, four middle leaders and four students were taken as the sample of the study. This qualitative study was conducted through the analysis of the focus group interview transcripts and ethical considerations are presented. The study proposes a typology to measure Widening Participation at all points of the student life-cycle. The new widening participation typology consists of raising aspirations, fair admission and retention, flexible progression, out-reach partners, vocational emphasis, flexible delivery and lifelong learning though groups have changed over time, and attention has shifted from recruitment and admission to retention, on-course support, and access to equitable career opportunities. The present study recommends a pyramid of measuring High Quality Teaching and Learning (HQTL) in Higher Education may be ranked and recognized at local, national and international level. Formalities for achieving widen participation and high quality teaching and learning include: Online learning will have major role; traditional mode still relevant, on the job training – could involve fee, education as a continuous long-term engagement, increased entrepreneurship possibilities, increase learning opportunity for people with disability. Teachers will be encouraged to become learning facilitators, and students will have more influence over their own learning. Tomorrow's classrooms will need to emphasise a mix of student engagement in learning, inquiry-based techniques, curiosity, imagination, and design thinking.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

50

Kenek, Gökhan, i Alptekin Sökmen. "Dönüştürücü Liderlik ve İşle Bütünleşme İlişkisinde İş Tatmininin Aracılık Rolü: Yapısal Eşitlik Modeli ile İncelenmesi(The Mediating Role of Job Satisfaction in the Relationship between Transformational Leadership and Work Engagement: An Analysis with the Structural Equation Model)". Journal of Business Research - Turk, 27.03.2022. http://dx.doi.org/10.20491/isarder.2022.1425.

Pełny tekst źródła

Streszczenie:

Amaç –Bu çalışmanın amacı, dönüştürücü liderlik ile işle bütünleşme ilişkisini ortaya koymak ve bununla birlikte iş tatmininin, dönüştürücü liderlik ile işle bütünleşme arasında öngörülen aracılık rolünü incelemektir. Yöntem –Araştırma 2021 yılı Ocak-Mart ayları içerisinde kartopu örnekleme yöntemi ile ulaşılan 559 sağlık çalışanının katılımı ile gerçekleşmiştir. Anket yöntemi ile elde edilen veriler doğrultusunda MPlus 7 paket programı kullanılarak ölçekler için doğrulayıcı faktör analizleri (DFA) yapılmış ve iş tatmininin öngörülen aracılık rolü YEM (yapısal eşitlik modeli) analizi ile test edilmiştir.Bulgular –Analiz sonuçlarına göre dönüştürücü liderliğin, iş tatmini ve işle bütünleşme üzerinde pozitif yönde anlamlı bir etkisinin bulunduğu ve bununla birlikte iş tatmininin, dönüştürücü liderlik ile işle bütünleşme arasında tam aracılık rolüne sahip olduğu belirlenmiştir.Tartışma –Takipçilerini değerli veilham verici bir hedef etrafında birleştiren, onların ihtiyaçlarına, isteklerine ve inançlarına saygı duyan, potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olan, onları cesaretlendiren ve motive eden dönüştürücü liderlik yaklaşımının, yüksek odaklanma ve enerji üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğu söylenebilir.Bir başka deyişle çalışanların dönüştürücü liderlik algıları arttıkça işle bütünleşme düzeylerinin de artış göstermesi beklenmektedir. Diğer taraftan iş tatmininin, dönüştürücü liderlik ile işle bütünleşme arasında tam aracılık rolüne sahip olduğu tespit edilmiştir. Buna göre yöneticilerin göstermiş oldukları liderlik davranışlarının, astların iş tatmini üzerinde önemli bir etki oluşturduğu ve dolayısıyla işle bütünleşmelerini sağladığı ifade edilebilir.

Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.

Artykuły w czasopismach na temat „Buba, Joy”

Utwórz poprawne odniesienie w stylach APA, MLA, Chicago, Harvard i wielu innych