Artykuły w czasopismach na temat „Arkeolojik jeoloji”

Kliknij ten link, aby zobaczyć inne rodzaje publikacji na ten temat: Arkeolojik jeoloji.

Utwórz poprawne odniesienie w stylach APA, MLA, Chicago, Harvard i wielu innych

Wybierz rodzaj źródła:

Sprawdź 15 najlepszych artykułów w czasopismach naukowych na temat „Arkeolojik jeoloji”.

Przycisk „Dodaj do bibliografii” jest dostępny obok każdej pracy w bibliografii. Użyj go – a my automatycznie utworzymy odniesienie bibliograficzne do wybranej pracy w stylu cytowania, którego potrzebujesz: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver itp.

Możesz również pobrać pełny tekst publikacji naukowej w formacie „.pdf” i przeczytać adnotację do pracy online, jeśli odpowiednie parametry są dostępne w metadanych.

Przeglądaj artykuły w czasopismach z różnych dziedzin i twórz odpowiednie bibliografie.

1

GÜMÜŞÇÜ, Osman. "Tarih İncelemelerinde Arazi Araştırması ve Harita Kullanımı". Erdem, nr 51 (1.08.2008): 111–36. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2008.51.111.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Dünyada tarih araştırmalarındaki gelişmelere bağlı olarak, son yıllarda gecikmeli de olsa bazı yeni yöntem ve fikirler ülkemize de girmeye başlamıştır. Biraz da sadece vesikalara bağlı kalınarak yapılan tarih incelemelerinin açmazlarının çözüm arayışları neticesinde ülkemize giren bu yöntemlerden biri 'arazi/mekan' araştırmalarıdır. Bu bağlamda son yıllarda mekanda araştırılan konulardan biri durumundaki sözlü tarih konusunda epey bir gelişme yaşanırken, ne yazık ki mekanda bulunabilecek diğer konular biraz ihmal edilmiştir. Araziden/mekandan toplanacak topografik, toponimik, arkeolojik ve diğer bazı konulardaki verilerin tarihçilere yeni ufuklar açacağı kesindir. Bu şekilde yeni açılımlar sağlayabilecek arazi araştırması, hem çalışmadaki vesika kaynaklı açmazları aşmak ve hem de çalışmayı zenginleştirmek adına oldukça önemlidir. Sadece coğrafyacıların değil, sanat tarihi, sosyoloji, jeoloji, botanik ve daha birçok bilim dalı için vazgeçilmez karakterdeki arazi araştırması tarihçiler için de bir o kadar önemlidir. İşte bu çalışmada, tarihi incelemelerde arazi araştırmasının önemi vurgulanarak, arazide bulunabilecek veriler kısaca değerlendirilmektedir. Tabii, arazi araştırmasının doğal bir sonucu ve vasıtası olarak harita konusuna da girilmekte, tarihi araştırmalarda mutlak surette haritanın kullanılması tavsiye edilmektedir. Harita kullanımı ifadesi iki boyutlu olup, bir taraftan araziye çıkarken mutlaka o sahanın ayrıntılı haritaları ile gidilmesi; diğer taraftan da araştırma tamamlandıktan sonra konuya uygun yeni bir harita üretilmesini kapsamaktadır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
2

Davut, KAPLAN. "Smintheion-aleksandreia troas yolu, ne içindi? Jeolojik, arkeolojik ve filolojik belgeler ışığında güzergah ve işlevi". Anadolu (Anatolia), nr 42 (2016): 49–94. http://dx.doi.org/10.1501/andl_0000000431.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
3

GÜLER, Ümit, Mehtap ÖZENEN-KAVLAK, Müge DEMİR ÇAKIR, Serhat AYDEMİR, Hatice Selin AYDEMİR, Şeyma BERK ACET, Hakan Oktay AYDINLI i Mahdi HASSAN PASHAEI. "UTILIZATION OF REMOTE SENSING AND GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM FOR TELECOMMUNICATION APPLICATIONS". Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi 10, nr 2 (30.06.2022): 761–75. http://dx.doi.org/10.21923/jesd.1000582.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) yöntemleri çok uzun süredir tarım, haritacılık, hidroloji, jeoloji, madencilik, ormancılık, çevre, şehircilik, afet yönetimi ve arkeoloji gibi çok farklı faaliyet alanlarında, disiplinler arası iş birliğine dayalı olarak farklı yöntemlerle birlikte kullanılmaktadır. UA tarafında farklı mekânsal, spektral, radyometrik ve zamansal çözünürlüğe sahip algılayıcılardan elde edilen fotoğraflar kullanılarak çok çeşitli analizler yapılmakta, bunun sonucunda da planlama süreçleri yürütülmektedir. CBS alanında ise özel yazılım, donanım ve veri tabanı sistemleri kullanılarak coğrafi analizler yapılması noktasında her türlü bilginin birbiri ile ilişkilendirilmesi, işlenmesi, depolanması, analiz edilmesi ve değişiminin izlenmesi sağlanabilmektedir. Ancak haberleşme alanında UA ve CBS kullanımı incelendiğinde, dünya çapında yapılan örnekler bulunmakla birlikte Türkiye’de henüz yeni gelişmekte olan bir alan olduğu dikkat çekmektedir. Bu kapsamda düşünüldüğünde bu çalışmada literatürde Dünya ve Türkiye örneklerinin incelenmesi, UA ve CBS’nin haberleşme altyapı sistemlerinin tasarımı, planlanması, gerekli analizlerinin yapılması ve karar destek süreçlerine katkısının irdelenmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede alanında yapılacak olan çalışmalara altlık teşkil edecek örnek bir çalışma ortaya koyulacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
4

GÜNEY, Hilmi. "JEOLOJİ VE GEMOLOJİ BİLİMLERİNDE KULLANILAN TAHRİBATSIZ ARKEOMETRİK YÖNTEMLER VE CİHAZLARIN GÜNÜMÜZ ARKEOLOJİ BİLİMİNDE KULLANIMI VE GEREKLİLİĞİ/Use Of Nondestructive Archeometric Methods And Tools Employed In Geology And Gemology In Contemporary Archeology And Their Necessity". International Journal of Interdisciplinary and Intercultural Art 2, nr 2 (2017): 89–98. http://dx.doi.org/10.29228/ijiia.2.16.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
5

EKİZ, Osman Çağlar. "T. KORKUT (Ed.), Arkeoloji, Epigrafi, Jeoloji, Doğal ve Kültürel Peyzaj Yapısıyla Tlos Antik Kenti ve Teritoryumu. Ankara 2015. T.C. Seydikemer Kaymakamlığı Yayınları, 514 sayfa (417 resim, 17 tablo, 19 çizelge, 10 şekil ve 17 çizim ile birlikte). ISBN: 9786056576300". LIBRI Kitap Tanitimi, Elestiri ve Ceviri Dergisi, nr 2 (20.12.2016): 439. http://dx.doi.org/10.20480/lbr.2016034.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
6

BAĞCI, Harun Reşit, Serdar DEMİR i Mehmet Ali YILMAZ. "Oymaağaç Höyük’ün (Vezirköprü) Kuruluş Yeri Şartları". Mavi Atlas, 17.10.2023. http://dx.doi.org/10.18795/gumusmaviatlas.1363723.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Bu çalışmada, yerleşme tarihi eskilere dayanan Vezirköprü’deki antik yerleşmelerden biri olan Oymaağaç Höyük ele alınmıştır. Canik Dağları’nın güneyinde yer alan, Şahinkaya Kanyonu vasıtasıyla Karadeniz kıyısına bağlanan Vezirköprü, Kalkolitik’ten günümüze önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Vezirköprü Ovasının kuzeyinde, Orta Anadolu’dan gelerek Karadeniz’e ulaşan antik yol üzerinde bulunan Oymaağaç Höyük, Neoklaudiopolis olarak adlandırılan Vezirköprü Yöresindeki en büyük antik yerleşmelerdendir. Araştırma kapsamında höyük ve çevresinin coğrafi özelliklerinin açıklanması, yerleşme özelliklerinin coğrafi şartlarla (jeoloji, jeomorfoloji, iklim, hidrografya, toprak, bitki ve arazi örtüsü) ilişkilendirilmesi amaçlanmıştır. Buna yönelik olarak; araziden, literatürden ve çeşitli kuruluşlardan veriler temin edilmiştir. Yörenin coğrafi özellikleri, UA ve CBS kullanılarak görselleştirilmiştir. Lapse Rate yöntemiyle höyük ve çevresinin sıcaklık ve yağış dağılış haritaları üretilmiştir. Çalışmanın; çok sayıda arkeolojik araştırmaya konu olan yörede doğa-insan etkileşimini açıklaması bakımından faydalı olacağı düşünülmektedir. Oymaağaç Höyük kuruluş yeri itibariyle; su kaynakları, toprak, bitki ve hayvan varlığı, kil yatakları, iklim, ulaşım gibi coğrafi koşullar bakımından avantajlıdır. Höyüğün bulunduğu alanda yıllık sıcaklık ortalaması 12,5°C; yıllık yağış miktarı ise 520 mm’dir. Kızılırmak Vadisi’nden sokulan denizel hava kütleleri, iklimi ılımanlaştırarak yöreyi klimatik konfor ve tarım açısından elverişli kılmıştır. Höyükten çıkan soku ve değirmen taşları geçmişte yörede tahıl başta olmak üzere çeşitli ürünlerin yetiştirildiğini göstermektedir. Oymaağaç Höyük ’ün çevresindeki Kunduz ve Tavşan Dağları geçmişte daha geniş alanlar kapladığı düşünülen ormanlara ve su kaynaklarına sahiptir. Bu durum höyüğe avcılık, toplayıcılık, barınma ve yakacak açısından avantaj sağlamıştır. Höyükten çıkarılan seramik ve toprak kaplar yerleşimcilerin Kızılırmak vadisindeki kil yataklarını kullandığını, höyüğün kuruluş yeri seçiminde kil yataklarının da etkili olduğunu göstermektedir. Oymaağaç Höyük’ün geçmişte büyük depremler üreten KAF’a sadece 15,6 km uzaklıkta olması höyükteki bazı kültür katlarının depremlerle zarar görmüş olabileceğini düşündürmektedir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
7

De JESUS, Prentiss, i Gonca DARDENİZ. "ANTİK MADENCİLİK HAKKINDA ARKEOLOJİK VE JEOLOJİK GÖRÜŞLER". Maden Tetkik ve Arama Dergisi, nr 151 (17.12.2015). http://dx.doi.org/10.19076/mta.93085.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
8

YAMAN, İrfan Deniz, i Mustafa YILDIZ. "PALEOLİTİK ÇAĞ’DA HAMMADDE KULLANIMI ÖRNEĞİ: AKSARAY ARMUTLU KAYNAKLARI". Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, 21.10.2022. http://dx.doi.org/10.22520/tubaar2022.31.001.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
ÖZET Aksaray İli ve çevresinde 2015-2019 yılları arasında gerçekleştirilen Paleolitik Çağ konulu yüzey araştırmalarında önemli sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçlardan bir tanesi 2018 yılında Armutlu Kasabası çevresinde keşfedilen taş kaynaklarıdır. Bu kaynaklar, Paleolitik Çağ sürecinde yontmataş alet yapımı için tercih edildikleri için detaylı şekilde incelenmişlerdir. Bu çalışmada hem arkeolojik hem de jeolojik analizler yer almaktadır. Taş kaynaklarının yontmataş alet yapımında tercih edilebilmeleri için yontulduklarında keskin kenar vermeleri ve ince taneli bir yapıda olmaları gerekir. Bu tanıma uygun olan çok sayıda taş türü vardır fakat detaylı bilgi içeren örnek sayısı azdır. Bu nedenle yontmataş yapımında kullanılan taş kaynaklarının jeokimyasal olarak da incelenmesi ve değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Bu bağlamda söz konusu alanda yer alan tüm kaynaklar arkeolojik ve jeolojik olarak sınıflandırılarak analiz sonuçlarıyla birlikte ortaya konulmuştur. Bu sayede ileride bu tarzda yapılacak olan çalışmalar için de bir örnek teşkil edecektir.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
9

Kaya Hasdemir, Hülya. "Hititler Zamanında Anadolu’da Yaşanan Depremler ve İzleri". Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 25.04.2024, 27–37. http://dx.doi.org/10.34086/rteusbe.1443777.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Antik dönemlerdeki depremler ile ilgili yapılan literatür ve saha çalışmaları dönem insanlarının bu yıkıcı doğa olayı karşısında sergilediği tepkiyi anlamamıza kısmen yardımcı olmaktadır. Birçok antik toplumda olduğu gibi Hititler de anlamlandıramadığı tabiat olaylarının doğaüstü güçler yani tanrılar tarafından meydana getirildiğini düşünmüşlerdir. Hititlerin inancına göre tanrılara karşı olan görevlerin aksatılması, bayram kutlamaları ve kurban sunularının ihmal edilmesi sonucunda insanlar tanrılar tarafından türlü felaketlerle cezalandırılmıştır. Bu bağlamda depreme sebep olan etkenler hakkında bilgi sahibi olmayan Hititler, diğer doğa olayları gibi depremleri de kızgın tanrıların gazabı olarak kabul etmişlerdir. Büyük yıkımlara sebep olan depremler sık yaşanılmasa bile gerçekleştikleri zaman insan ve tabiat üzerinde büyük izler bırakabilmektedir. Hititler zamanında Anadolu’da gerçekleşen depremlerin izleri başkent Hattuša başta olmak üzere Šapinuwa, Šamuha ve Šarišša gibi Hitit şehirlerinde arkeolojik, jeolojik ve arkeosismolojik çalışmalar sayesinde tespit edilebilmektedir. Deprem içerikli çivi yazılı belgelerin sayısı az olmasına rağmen Hitit arşivlerinde yer alan bazı belgeler Hititler zamanında yaşanılan depremler ve etkileri hakkında bilgi vermektedir. Bu çalışmada filolojik, arkeolojik, jeolojik ve arkeosismolojik veriler kullanılarak Anadolu’da Hititler zamanında yaşanılan depremler ve bu depremlerden geriye kalan izlerin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
10

ÖZDOĞAN, Hasan, i Yiğit Ali ÜNCÜ. "The Investigation of (p,xn), (p,xp), (p,xd) and (p,xt) Reactions of 209Bi isotope with Theoretical Nuclear Models". Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fen Dergisi, 21.02.2023. http://dx.doi.org/10.29233/sdufeffd.1217959.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Nükleer fizik alanındaki gelişmeler; arkeoloji, jeoloji, mühendislik, astrofizik, kozmoloji, kimya, biyoloji, tıp gibi bilim dallarını da etkilemektedir. Nükleer reaksiyon mekanizmalarını anlamak, reaksiyon modelleri oluşturmak ve mevcut nükleer reaksiyon modellerinin geçerliliğini değerlendirmek için nükleer modellerin incelenmesi gereklidir. Bu çalışmada protonlarla bombardıman edilen 209-Bi (209Bi) izotopunun nötron, proton, döteryum ve trityum yayınlanma spektrumları incelenmiştir. Çalışmadaki sonuçlar, TALYS 1.95 nükleer reaksiyon kodu kullanılarak yapılmış, elde edilen sonuçlar Uluslararası Deneysel Nükleer Reaksiyon Data (EXFOR) kütüphanesinden elde edilen deneysel verilerle karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak incelenen, direkt reaksiyon, bileşik çekirdek ve denge öncesi mekanizmalarının sonuçları deneysel veriler ile uyumlu olarak çıkmıştır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
11

KAN ÜLKÜ, Gözde, i Işıl UÇMAN ALTINIŞIK. "Turistik Mekân Göstergeleri ve Mimarlık: Pamukkale ve Karahayıt Üzerinden Bir İnceleme". Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 30.01.2023. http://dx.doi.org/10.29048/makufebed.1191533.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Turistik mekânlar, toplumsal anlamda sundukları kültürel, ekonomik ve siyasi işlevsellikleriyle olduğu kadar fiziki mekânsal koşullarının göstergebilimsel anlamda ayırt edilebilirliğiyle de mimarlık bağlamında özel bir kesit sunarlar. Bu yönleriyle, mimari temsiliyet sorunu tartışmaları içinde belirginleşerek, yerel ve evrensel ölçeklerde izlenip anlamlandırılması gereken mimari gösterge üretimlerine yönelik tasarım ve uygulama araştırmaları için verimli bir zemin oluştururlar. Bu tespitlerden hareketle makalenin konusu, UNESCO’nun kültürel ve doğal miras listesindeki jeo-arkeolojik bir alan olan Pamukkale-Hierapolis’in turistik mekân göstergelerini, alanın söz konusu jeolojik ve arkeolojik özelliklerini sembolize ederek birer göstergeye dönüştüren örnekler üzerinden ve cephe düzleminde incelemektir. Amacı ise turizm ve mimarlık arakesitindeki pratiklerin kaynaklık ettiği “turistik mekân” kavramını, makalenin sınırlı kapsamı için seçilen yöntemle değerlendirmektir. Ayrıca hedeflenen, turistik mekân göstergeleri üzerinden üretilen özne ve deneyimini tartışmaya açabilmektir. Söz konusu çerçevede, tartışmanın kuramsal güzergahını cephe düzeyindeki turistik mekân göstergelerini tespit etmek, bunların sahip olduğu kodları anlamlandırmak için göstergebilim oluşturmaktadır. Bu güzergahtaki ana uğraklar Umberto Eco’nun “Mimarlık Göstergebilimi” (2019), Roland Barthes’ın “Göstergebilim İlkeleri” (1979), John Urry’nin “Turist Bakışı” (2009) ve Beatriz Colomina’nın “Mahremiyet ve Kamusallık, Kitle İletişim Aracı Olarak Modern Mimari” (2011) çalışmalarının ortaya koyduğu kuramsal açılımlardır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
12

Softa, Mustafa, Mehmet Turan i Hasan Sözbilir. "Jeolojik, Arkeolojik ve Arkeosismolojik Veriler Işığında Myra Antik Kenti’nde Tarihsel Depremlere Ait Deformasyon Verileri, GB Anadolu". Türkiye Jeoloji Bülteni / Geological Bulletin of Turkey, 1.01.2018, 52–73. http://dx.doi.org/10.25288/tjb.358177.

Pełny tekst źródła
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
13

AKARSU, Rabia. "Pulur Höyük'te (Erzurum) 2021 Yılı Kazı Çalışmalarında Ele Geçen Karaz Kültürüne Ait Grafit Astarlı Seramikler". Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 28.12.2022. http://dx.doi.org/10.18069/firatsbed.1191007.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Bu makalenin konusunu, Pulur Höyük'te 2021 yılında yıllar sonra yeniden başlayan kazı çalışmalarında açığa çıkarılan ve Karaz-Erken Transkafkasya kültürü seramikleri içinde ayrı bir mal grubu olarak değerlendirilmesi gereken “grafit astarlı seramikler” oluşturmaktadır. Karaz kültürü ile ilgili çok sayıda bilimsel yayın olmasına karşın, grafit astarlı seramik mal grubundan bu yayınlarda çok fazla bahsedilmemektedir. Söz konusu seramik grubu, analitik çalışma eksikliğinde görüntü itibariyle daha çok parlak siyah astarlı mallar veya mika astarlı mallar olarak ele alınabilmektedir. Seramik yüzeyindeki parlaklığın açkılama ile mi yoksa mika, grafit gibi bir mineral aracılığıyla mı sağlandığı ancak analitik çalışmalarla ortaya konabilmektedir. Makale kapsamında ele alınan seramik grubundan 2 örnek üzerinde Mikro Raman Spektroskopi, X-Işını Fotoelektron Spektroskopi (XPS) ve X-Işınları Floresan Spektroskopisi (XRF) analizleri gerçekleştirilmiştir. Makalenin amacı, Karaz kültürünün yayılım sahası içinde önemli bir konuma sahip Erzurum-Kars Platosu’nda daha önce ayrıca üzerinde durulmamış bu mal grubuna dikkati çekmek ve bilim dünyasına duyurmaktır. Makalede araştırma sahasının jeolojik yapısı ve grafit minerali, arkeolojik açıdan grafit ile ilgili bulgular, Pulur Höyük 2021 yılı kazı çalışmaları ve burada ortaya çıkarılan grafit astarlı seramikler üzerinde durulacaktır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
14

ÖZBAY, Çiğdem. "A REVIEW ON HALIL HÂLID BEY'S ARTICLE TITLED “AKVÂM-I İSLÂMİYYE ETNOGRAFYASINA BİR MEDHAL”". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 28.04.2023. http://dx.doi.org/10.33171/dtcfjournal.2023.63.1.31.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
XIX. yüzyılda akademik bir disiplin olarak dünya bilim sahnesine giriş yapan antropolojiye Osmanlı aydınlarının ilgisi yüzyılın son çeyreğinde gün yüzüne çıkmıştır. Başlangıçta evrim kuramının muazzam etkisiyle ortaya çıkan bu ilgi, cumhuriyet sonrası dönemde bilimsel bir uğraş halini almış ve tarihin dinsel olmayan bir bakış açısıyla ele alınması ve Türklere karsı olan önyargının kırılması işlevini görmüştür. Antropoloji aynı zamanda, dil, tarih, coğrafya, arkeoloji, jeoloji, biyoloji, etnoloji bilimlerinin çağı yakalama sürecinde de başı çekmiştir. Antropolojinin, yeni yeni ilgi gördüğü zamanlarda etnoloji ve etnografya bilgisi ile iç içe olması, bu bilimlerin odaklandıkları konuların kapsamı ve sınırı hususunda farklı yorumlamalara sebep olmuştur. Halil Hâlid Bey (1869-1931) de, 1926 tarihli Darülfünun İlahiyat Fakültesi Mecmuası’nda yayımlanan “Akvâm-ı İslâmiyye Etnografyası Tedkîkâtına Medhal” başlıklı makalesinde bu üç bilimi analiz etmiştir. Bu makalesi Müslüman kavimleri tetkik ettiği makale serisinin girişi niteliğinde olup antropoloji ve etnoloji üzerine oldukça bilgilendiricidir ve zamanının önemli bilim insanlarının eserlerinden alıntılarla zengin kılınmıştır. Ankara mebusluğu, Bombay Başkonsolosluğu, Londra İkinci Konsolosluğu gibi yürüttüğü idari görevleri onu Avrupa siyaseti ve İslam toplumları üzerine yetkin hale getirirken yabancı dillere hâkimiyeti ve Cambridge Üniversitesindeki yaklaşık 15 yıllık öğretmenlik deneyimi de bir akademisyen olarak nitelememizde etkili olmuştur. Harbiye Mektebi’nde İngilizce, Dârülfünûn İlahiyat Fakültesinde İslam felsefesi ve Müslüman kavimlerin etnografyası gibi dersler de veren Halil Hâlid Bey, geniş bir kültür ve tarih bilgisi olan entelektüel bir kişi olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz de çalışmamızda söz konusu makaleyi inceleyerek Halil Hâlid Bey’in antropoloji ilgisi ve bilgisini tartışmaya açacak ve antropoloji tarihimizdeki yerini göstermeye çalışacağız.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
15

TUNÇ, İsmet, i Nuriye DENİZ. "Ağrı’da ve Şırnak’ta Gerçekleştiğine İnanılan Nuh Tufani Konulu Sempozyum ve Bilimsel Çalışmaların İçerik Açısından İncelenmesi". Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18.11.2022. http://dx.doi.org/10.35415/sirnakifd.1181812.

Pełny tekst źródła
Streszczenie:
Nuh tufanı insanlığın kadim anlatılarından biridir. Bu bakımdan kaynaklarda farklı medeniyet, inanç ve mitolojilere ait, geçmişte yaşanmış olduğuna inanılan bir tufan veya geniş çaplı su baskınlarının konu edindiği anlatılar mevcuttur. Sümer ve Asur gibi antik uygarlıkların tabletlerindeki bilgilere göre tanrıların insan ırkını tamamen ortadan kaldırmak istemesi sonucunda tufan meydana gelmiştir. Bu tabletlerde tufan benzeri hadiselere ilişkin farklı anlatımlar mevcuttur. Fakat genel kanaat büyük ölçekli bir su baskını ya da tufan hadisesinin yaşandığı yönündedir. Bu olayın, insanlardan kaynaklı kötülüklerin artması ve Tanrı’nın gazabı sebebiyle gerçekleştiğine inanılmıştır. İbrahimî dinlerde ve aynı zamanda geleneksel ya da kabile dinlerde de bu tür anlatımlar söz konusudur. Dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan üç ilahi dinde bu olay Nuh tufanı olarak isimlendirilmiştir. Bunun yanında Kur’an’da adı geçen peygamberlerden olan Hz. Nuh döneminde gerçekleşen tufan olayının sebep ve sonucu anlatılmıştır. Kur’an’a göre insanların günahları sebebiyle Allah insanlara bir ceza vermiş, iman eden ve iyilik yapan insanları ise kurtarmıştır. Bu doğrultuda Tevrat’a göre tufandan sonra Nuh’un gemisi Ararat dağlarına inmiştir. Buna göre Ararat kavramının neyi ifade ettiği önem kazanmaktadır. Bundan dolayı Yahudi kaynakları en önemli veri kaynakları olarak ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda bölgede yaşayan Süryaniler de tufan hadisesine dair çeşitli anlatımlara sahiptirler. Kur’an’da ise geminin indiği yer Cudi Dağı olarak geçmektedir. Bu durumda Müslümanların temel kaynağı Kur’an olduğu için konu daha da önemli hale gelmektedir. Bu bağlamda tufan hadisesi dinî, kültürel ve tarihi bir değer taşımasından dolayı, ülkemizde Şırnak ve Ağrı illeri arasında bilimsel çalışma ve araştırma alanı meydana getirirken, aynı zamanda tufanın gerçekleştiği yer bağlamında tartışmalara da sebebiyet vermiştir. Her iki ilde geçmişten itibaren fiziki olarak gemi kalıntısı bulmak ve tufanın izlerine rastlamak amacıyla çeşitli arkeolojik ve jeolojik çalışmalar yürütülmüştür. Bunların bir kısmı bilim insanları tarafından, bir kısmı da konuya meraklı olan kişiler ve kurumlarca yapılmıştır. Aynı zamanda konunun güncel bir değer taşımasından dolayı konu hakkında medyada çok fazla haber yer almıştır. Bunun yanında hem Ağrı hem de Şırnak bölgelerinde bu konunun gerek yazılı gerekse de sözlü olarak aktarıldığı ve ortak bir hafızanın meydana geldiği görülmektedir. Araştırma, daha önce bu alanda yapılan çalışmalardan elde edilen verilerin yanı sıra Ağrı Dağı ve Nuh Tufanı ile Cudi Dağı ve Nuh Tufanı sempozyumlarında bulunan çalışmaların değerlendirilmesine dayanmaktadır. Ayrıca konunun daha iyi anlaşılması için bu alanda yapılan diğer bilimsel çalışmalardan da faydalanılmıştır. Konular buna göre belli başlıklar altında incelenmiştir. Ayrıca bölgenin yaşam koşullarına elverişliliği, Ararat isminin gerçekte nereyi ifade ettiği, bu konudaki arkeolojik bulgular, seyahatnamelerde konuya yaklaşım, tefsir ve hadis literatüründe geminin indiği yere dair tartışmalar ele alınmıştır. Ayrıca Şırnak ve Ağrı bölgelerinde tufan hadisesine üzerine yapılan çalışmaların ne oranda tufanı konu edindiği yönünde sayısal değerler de verilmiştir. Bu kapsamda konunun dinî alanla olan ilişkisinin nasıl kurulduğu anlaşılmaya çalışılmıştır. Çünkü yapılan çalışmalarda tufanın dinî boyutu ön plana çıkartılmaktadır. Çalışma, konuya dair çalışmaların literatür analizine ve karşılaştırmasına yöneliktir. Bu makale ulaşılabilen çalışmalarla sınırlıdır.
Style APA, Harvard, Vancouver, ISO itp.
Oferujemy zniżki na wszystkie plany premium dla autorów, których prace zostały uwzględnione w tematycznych zestawieniach literatury. Skontaktuj się z nami, aby uzyskać unikalny kod promocyjny!

Do bibliografii