Articles de revues sur le sujet « Türkçe'ye etkileri »

Pour voir les autres types de publications sur ce sujet consultez le lien suivant : Türkçe'ye etkileri.

Créez une référence correcte selon les styles APA, MLA, Chicago, Harvard et plusieurs autres

Choisissez une source :

Consultez les 50 meilleurs articles de revues pour votre recherche sur le sujet « Türkçe'ye etkileri ».

À côté de chaque source dans la liste de références il y a un bouton « Ajouter à la bibliographie ». Cliquez sur ce bouton, et nous générerons automatiquement la référence bibliographique pour la source choisie selon votre style de citation préféré : APA, MLA, Harvard, Vancouver, Chicago, etc.

Vous pouvez aussi télécharger le texte intégral de la publication scolaire au format pdf et consulter son résumé en ligne lorsque ces informations sont inclues dans les métadonnées.

Parcourez les articles de revues sur diverses disciplines et organisez correctement votre bibliographie.

1

Özcan, Sedef. « Jean-Pierre Laurant ve Thierry Zarcone, Geyik Bir Hristiyan ve Müslüman Simgesi ». Edeb Erkan, no 5 (20 mai 2024) : 235–43. http://dx.doi.org/10.59402/ee005202414.

Texte intégral
Résumé :
Laurant ve Zarcone’un bu kitapları 2017 yılında yayınlanmış, 2020 yılında da Goncagül Artam tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Kitap geyik imgesinin tarih boyunca farklı kültür ve dinlerde neyi temsil ettiğini anlatmıştır. Geyiğin insanın anlam dünyasında farklı bir yere sahip olduğunu kutsal metinler, destanlar ve efsanelerdeki bu anlam dünyasındaki farklılığının gözler önüne serildiğini kitap detaylı bir şekilde okuyucuya sunmuştur. Böylelikle geyiğin evrenselliğine yapılan vurgu ön plana çıkmış ve kitap pek çok kaynakla desteklenmiştir. Batı dünyasından Orta Asya ve Uzak Doğu'ya doğru uzanan geyiğinin güzergâhı, geyiğe eşsiz bir tanım katmıştır. Geyik tasvirinin resim ve heykel sanatına olan etkisi, ilk çağ duvar resimlerinden günümüze kadar görülmeye devam etmiştir. Kitabın amacında geyiğin ne olduğunu değil, kültürel bir sentezin çıkardığı etkileri ortaya koymaya çalışmak vardır. Anahtar Kelimeler: Geyik, Simge, Sufi.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

KOLAÇ, Emine. « Küreselleşmenin Türkçeye Etkileri ». Modern Türklük Araştırmaları Dergisi /Journal of Modern Turkish Studies 6, no 3 (29 septembre 2009) : 33–56. http://dx.doi.org/10.1501/mtad.6.2009.3.32.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

Gezgin, Deniz Mertkan, et Emel Silahsızoğlu. « Bilişim Teknolojileri Kullanımının Türkçeye Etkileri ». Turkish Online Journal of Qualitative Inquiry 7, no 1 (29 janvier 2016) : 28. http://dx.doi.org/10.17569/tojqi.51712.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

DEMİR, Tarık. « ULUSLARARASI ÖĞRENCİ HAREKETLİLİĞİNDE TÜRKİYE’NİN YERİ VE TÜRKÇEYE ETKİLERİ ». International Journal of Language Academy 48, no 48 (2023) : 299–317. http://dx.doi.org/10.29228/ijla.73256.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

EVAT, Yılmaz. « Kırk Oda’da Ritmik Unsurlar ». Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi 6, no 4 (30 décembre 2022) : 0. http://dx.doi.org/10.34083/akaded.1203412.

Texte intégral
Résumé :
Evrenin yapısında düzen, uyum mevcuttur. İnsan ruhunda da düzen duygusu vardır. İnsan ruhu düzenden, süreklilikten doğan ritmi arzular. Ruh kendini ritimle daha güzel ifade eder. Müzik bir sanat dalı olarak ritmik yapısıyla insan ruhunu çabucak etkiler. Müziğin ritminde aletler, ses, melodi rol oynar. Edebiyatta müziğin imkânları yoktur. Edebiyatın malzemesi herkesin kullandığı kelimelerdir. Sanatçı bu kelimelerle eserini müziğin imkânlarına ulaştırmaya çalışır. Şiirleri, hikâyeleri, romanları, oyunları, senaryoları, denemeleri ve seçki kitapları ile tanınmış bir yazar olan Murathan Mungan eserlerinde tıpkı müzikte olduğu gibi melodi, ritim üretmek için çok büyük çaba sarf etmektedir. Mungan eserlerinde müzikal atmosfer sağlayabilmek için Türkçenin bütün ifade imkânlarını araştırır. Yazar bunun için geçmişten bugüne Türkçeye kafa yorar. Müziğin yaşayan Türkçede olduğuna inanan Mungan günümüz Türkiye Türkçesindeki her kelimenin hangi kelimelerle birlikte kullanılacağına çok çalışır. Sanatçının Kırk Oda isimli öykü kitabı bu bağlamda tipik bir örnektir. Bu makalede Murathan Mungan’ın Kırk Oda isimli hikâye kitabı doküman inceleme yöntemi kullanılarak incelenecek ve yazarın ritmi nasıl ürettiği araştırılarak edebiyat müzik ilişkisine dikkat çekilecektir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
6

EMİROĞLU, Selim, et Mustafa ÇETİNKAYA. « Different Meanings and Uses of the "Head" Word in the Divan of Yunus Emre ». Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 23, no 4 (24 décembre 2023) : 1517–36. http://dx.doi.org/10.18037/ausbd.1242636.

Texte intégral
Résumé :
Türkçenin büyük ustalarından biri olan Yunus Emre, eserlerinde kullandığı söz varlığıyla Türkçeye yeni kapılar aralamış, özgün ifade ve imgeler kazandırmıştır. Sözlerindeki derinlik ve sehli mümteni (kolay gibi görünen ancak söylenmesi, yazılması zor olan özlü sözler) sanatını etkili bir şekilde kullanmasıyla kendisinden sonraki sanatçı ve okurları etkilemeyi başarmıştır. Birçok kelimeye farklı değer ve anlam katan Yunus Emre, Divan’ında “baş” ifadesini çeşitli dil yapılarıyla (deyim, mecaz, birleşik sözcük, ikileme, kalıp söz, Eski Türkiye Türkçesi-halk ağzı) ve günümüzde Türkçe sözlükte farklı anlamlara (çok anlamlılık) gelebilecek şekilde kullanmıştır. Çalışma, bu farklı anlam ve kullanımları sınıflandırmayı amaçlamaktadır. Nitel desendeki çalışmada doküman incelemesi yöntemiyle Yunus Emre’nin Divan’ında yer alan “baş” ifadesinin Türkçedeki farklı anlam ve kullanımları belirlenmiş, bulgular tablolarla gösterilmiş; bu tespitlerden yola çıkarak şairin Türkçeyi kullanmadaki ustalığı ile Türkçenin kelime ve anlam zenginliğine dair değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
7

TEKELİ, Selin. « Diller Arası Sesteşlik : Rusça-Türkçe Dil Çifti Örneğinde Yalancı Eş Değerler ». Interdisciplinary Language Studies 6, no 6 (15 juin 2023) : 99–133. http://dx.doi.org/10.48147/dada.1265657.

Texte intégral
Résumé :
Rusça ve Türkçenin yüzyıllar boyunca siyasi, kültürel, ekonomik vb. ilişkiler dolayısıyla etkileşim içerisinde olması dillerin söz varlığında ortak unsurlar görülmesine, dolayısıyla kelime hazinelerine etki etmiştir. Zaman içinde Türkçeden Rusçaya, Rusçadan Türkçeye geçmiş birçok kelimenin olması yalancı eş değerlik açısından da ortak olmalarını sağlamıştır. Çalışmada, Rusça ve Türkçede okunuş ve yazılışları aynı fakat anlamları farklı “sesteş kelimeler”, “eş adlı kelimeler” diğer bir ifadeyle “yalancı eş değerler” üzerinde durulmuştur. İki dilde şekil olarak birbirine benzeyen ancak anlam ve işlev olarak birbirinden farklı olan bu kelimeler dilin öğrenilmesi sürecinde kolaylık sağlasa da çeviride yanlış kullanıma açık olması sebebiyle dikkat edilmesi gereken kelimeler arasında yer almaktadır. Tarama yönteminin kullanıldığı bu çalışmada kelimeler, tam ve yarım yalancı eş değerler ve kelime türlerine göre yalancı eş değerler olarak farklı başlıklar altında değerlendirilmiştir. Diller arası yalancı eş değerlerin karşılaştırılarak genel tasnif denemesi niteliğinde olan çalışmada tablolar hâlinde verilen kelimelerin iki dildeki telaffuzlarının yanı sıra anlamları da verilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
8

Farhan, Maysoon Hadi. « Osman Çeviksoy'un "Karanlıkta Ses Gibi" Başlıklı Öykü Kitabında Arapça Kökenli Türkçe Fillerin İncelenmesi A study of some of the of the Verbs’ Arabic Roots in the stories of Osman Ceviksoy Like a Voice in The Dark. » Journal of the College of languages, no 42 (1 juin 2020) : 203–23. http://dx.doi.org/10.36586/jcl.2.2020.0.42.0203.

Texte intégral
Résumé :
Uzun yıllar aynı coğrafyada yaşayan Türkler ve Araplar arasında birçok alanda olduğu gibi dilde de etkileşim yaşandığı bilinmektedir. Birçok çalışmada da tespit edildiği gibi Türkçeye birçok yabancı dilden kelime girmiştir; ancak bunların başında Arapça olduğu söylenebilir. Arapçadan Türkçeye giren kelimler mastar olarak girdiği için Türkçeden yardımcı fiil alarak fiille dönüşmüştür. Arapça bükümlü bir dil olmasından dolayı içinde durum ekleri bulunmamaktadır. Türkçede durumun bunun tam tersidir. Çünkü fiiller belirli bir durumu ekini isterler. Bu çalışmada Osman Çeviksoy'un "Karanlıkta Ses Gibi" Başlıklı Öykü Kitabında yer alan metinlerde geçen Arapça kökenli kelimelerle inşa edilen birleşik fiiller tek tek tespit edilmiş, satır ve sayfa numaraları belirtilmiş; nasıl oluştuğu ve hangi yardımcı fiili aldığı belirlenmiştir. Çalışmanın sonunda elde edilen sonuç rakamlarla tasnif edilerek belirilmeye çalışılmıştır. Abstract Due to the Geographical links, language is one of the multiple affects among Arabs and Turks. As the different studies demonstrate, Turkish contains many words derived from other languages, yet Arabic remains the language that has great affects on Turkish. Unlike Turkish language, Arabic is a derivative language that requires no suffixes. Thus, Arabic verbs are tuned into Turkish verbs by adding auxiliary verbs. The present study traces some of the Turkish compound words of Arabic roots with an explanation that shows the Auxiliary added to form the Turkish verb as found in the stories of Otman Chevek Sawy’s Like A voice in the Dark. The conclusion sums up the findings of the study illustrated by numbers.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
9

Tellan, Bülent. « Türk Basını Üzerine İlk Akademik Çalışma Artık Türkçede ». Etkileşim, no 1 (2018) : 204–9. http://dx.doi.org/10.32739/etkilesim.2018.1.17.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
10

Çakır, Recep, Mehmet Kara et Volkan Kukul. « ÜÇ ETKİLEŞİM TÜRÜNDE ÖZ DÜZENLEME ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE'YE UYARLANMASI : GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI ». Eğitim Teknolojisi Kuram ve Uygulama 9, no 2 (31 juillet 2019) : 332–48. http://dx.doi.org/10.17943/etku.499407.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
11

Tansel, Betül, et Serhat Kaya. « Instagram’da Zamana Yolculuk : Nostalji Algısının Yeniden Üretilmesi ve Tbt’nin Kullanım Pratikleri Üzerine ». Etkileşim 2, no 4 (octobre 2019) : 236–53. http://dx.doi.org/10.32739/etkilesim.2019.4.72.

Texte intégral
Résumé :
Sosyalleşme ve iletişim devriminin simgesi olan İnternet’in ortak ürünü olan sosyal medya, adeta alacakaranlıkta sürdürülen ilişkiler sayesinde, bireylerin ideolojik ve sosyal baskılardan uzaklaşmasını sağlayarak yeni bir kimlik alanı da açmaktadır. Popüler sanal ağlardan Instagram ise bu makalenin çalışma alanını oluşturmaktadır. Siber uzayda değişen zaman ve mekân algısı nostalji kavramını da değiştirmiştir. Çağdaş nostalji, geçmiş hakkında olmaktan çok yitip giden şimdi hakkında olmaya başlamıştır. Nostaljinin Instagram’a yansımasını ise #tbt etiketinde görmekteyiz. Türkçeye “Ne günlerdi!” olarak çevirebileceğimiz ve açılımı “Throwback Thursday”in kısaltması olan TBT, geçmişten bir güne, eskilere dair fotoğraf yüklemek isteyenlerin kullandığı bir etiket olarak karşımıza çıkmaktadır. Her gün yaklaşık 450 milyon paylaşımın yapıldığı bu etiket üzerinde yaptığımız çalışmada yöntem olarak, yarı yapılandırılmış soru formuyla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda Instagram alanı üzerinde nostaljinin birkaç günden birkaç seneye uzanan tarih aralığındaki fotoğraflarla yeniden inşa edilse de gerçek hayatta beklenen duygusal tatminin burada gerçekleşmediği görülmüştür
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
12

Uyanık, Gizem. « Dijital Medya Platformlarını Henry Jenkins’in Kavramları Üzerinden Okumak ». Etkileşim 6, no 11 (avril 2023) : 432–44. http://dx.doi.org/10.32739/etkilesim.2023.6.11.204.

Texte intégral
Résumé :
Yeni medya platformlarının kullanıcılara sağladığı imkanlara ve kullanıcıların bu platformlar aracılığıyla gerçekleşen çevrim içi eylemleri üzerine olumlu/olumsuz birçok tartışma söz konusudur. Gündelik yaşamda bireylerin medya ve teknoloji ile ilişkisini ele alan Jenkins, dijital teknolojilerin ortaya çıkardığı dönüşümün sadece araçsal bir çıktı hazırlamadığını aynı zamanda kültürel, toplumsal, ekonomik ve küresel sonuçları da beraberinde getirdiğini belirtmektedir. Jenkins, alternatif ve demokratik bir mecra olarak tanımladığı dijital medya ortamlarının ortaya çıkması ile geleneksel medyada var olan pasif tüketici-okuyucu-izleyicinin yerini aktif “katılımcıların” aldığını ve dijital medyada var olan kullanıcıların artık ortak bir kültür oluşturarak bilgiyi üretir konuma geçtiklerini savunmaktadır. Böylece dijital mecralar kolektif zekayı oluşturarak kullanıcıları, aktif katılımcı konumuna getirmektedir. Jenkins’e göre yeni medyanın aktif katılımcıları, dijital platformlarda yer alan içeriğin üretiminden, tüketimine, dağıtımından bu içeriğin duyurulmasına kadar her aşamasında üretken ve göçebe bir konumdadır. Jenkins, “Yakınsama-Yöndeşme, Katılımcı Kültür, Transmedya” gibi kavramlar üzerinden yeni medyayı; kullanıcıların birbirleriyle istedikleri zaman iletişime geçtikleri, fikir alışverişinde bulundukları, kendi içeriklerini oluşturabildikleri ve her an etkileşimde kalabildikleri demokratik bir mecra olarak karakterize etmektedir. Çalışmada, Jenkins’in günümüzde yakınsama, katılımcı kültür ve transmedya hikâyeciliği gibi tartışmalara konu olan kavramsallaştırmaları irdelenerek, dijital medya platformlarının ve yeni katılımcıların özelliklerini Jenkins’in bakış açısıyla ortaya koymak amaçlanmaktadır. Çalışma ayrıca Jenkins’in yeni medya üzerine tartıştığı kavramları Türkçe’ye çevrilmemiş eserlerinden örnekler ile irdeleyerek alana katkı sağlama amacı taşımaktadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
13

ABAZOĞLU, Muhammet. « An Etymological And Phonological Study on The History and Name of Manbij, The City of Complicated Problems ». Harran Theology Journal, no 50 (15 décembre 2023) : 1–18. http://dx.doi.org/10.30623/hij.1196901.

Texte intégral
Résumé :
Arap Baharı sürecinin getirmiş olduğu sorunlar çağımızın en karmaşık ve bir türlü çözülemeyen siyasi gelişmelerinden birisidir. Bilindiği üzere bu sürecin başında yaşanan halk ayaklanması, ülkeden ülkeye sıçramış ve birçok Arap ülkesinde rejim değişikliğine yol açmıştır. Ancak bu ülkeler arasında Suriye’deki ayaklanma diğerlerinden farklı seyretmiş ve bitmez tükenmez siyasi ve askeri çekişmeler yaşanmıştır. Savaşın gittikçe uzamasıyla bölgede askeri açıdan kontrol alanları sürekli el değiştirmiştir. Buna paralel olarak uluslararası ilişkiler kapsamında birçok çekişme yaşanmış, Fırat’ın doğusu ve Fırat’ın batısı gibi bazı bölge ve şehirleri yansıtan kavramlar ortaya çıkmıştır. Bu kavramlardan birisi de günümüzde Suriye olaylarının popüler çekişme sahnelerinden birisi olan “Münbiç” şehrinin adıdır. Kadim bir yerleşim yeri olan bu şehirde birçok medeniyetin peş peşe hüküm sürmesiyle farklı adlandırmalar yapılmıştır. Eskiden şehre Mabog, Manbiğ ve Hierapolis gibi adlandırmalar yapılmış ve her bir isim kendi medeniyetinin zamansal ve mekânsal özelliklerinin yanı sıra dilsel özelliklerine de uygun olarak verilmiştir. Uzun yıllar Bizans imparatorluğu topraklarının bir parçası olan bu şehir 637 yılında İslam orduları tarafından fethedilerek Müslümanlara yurt olmuştur. Fetihler sonrası Arapların yerleştiği bu şehirde artık yeni bir devir başlamış, şehrin adı da Arapçaya uygun ses ve biçim açısından evrilerek uygun hale gelmiştir. Tarihi çok eskilere dayanan Münbiç’te, geçmişten günümüze kadar birçok medeniyet varlığını göstermiştir. Hititlerden Asurlara, Bizans’tan Romalılara, Emevilerden Abbasilere, Selçuklulardan Osmanlılara ve Fransız işgalinden günümüz Suriye’sine kadar birçok devlete ev sahipliği yapmış olan bu şehir; din, dil, ırk ve sosyal yapı açısından değişimler geçirmiştir. Bu durum doğal olarak şehrin adına da yansımış ve gelen her millet kendi dilsel yapısına ve ses özelliklerine dayanan sebeplerden ötürü isteyerek ya da istemeyerek adlandırma yapmıştır. Bu farklı telaffuzların muhtelif dillere göre şekillenmesi aslında pek doğal ve kabul edilebilir bir durumdur. Türkçeye ise şehrin adı Arapçadan girmiş ve Türk dil yapısına uygun olarak telaffuz edilmiştir. Ancak, Türkçede resmi yazışmalarda birden fazla ifadelendirmenin bulunması pek rastlanır bir olgu olmamakla birlikte bir sorun teşkil etmektedir. 2011 sonrası Suriye’sinde sürekli gündeme gelen ve etkin taraflar arasında bir çekişme sahnesi olan bu şehrin adıyla ilgili Türkçede farklı telaffuzlar mevcuttur. Nitekim kentin Türkçe orijinal adının Münbiç mi, Mumbuç mu yoksa Menbiç mi olduğu konusunda görsel ve yazılı medyada bir çelişkinin olduğunu görmek mümkündür. Dolayısıyla bu çalışma, bu çelişkili duruma bir açıklık getirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma, şehrin tarihsel süreci, coğrafi konumu ve diğer bazı özelliklerinin yanı sıra Münbiç kelimesinin etimolojik ve fonolojik açıdan incelemesini kapsamaktadır. Bu bağlamda farklı milletlerin telaffuz şekilleri ele alınıp Türkçe literatürdeki doğru telaffuz şeklini sunmaya çalışacaktır. Bu çalışma, daha önce değinilmemiş bir konu olması itibariyle önem arz etmektedir. Ayrıca çalışmada, siyasi gündemde popüler olan Münbiç şehriyle ilgili detaylı tarihi, coğrafi, edebi ve dilbilimsel önemli bilgilere yer verilmektedir. Bunun yanı sıra Türkçede şehrin adıyla ilgili farklı çevreler arasında görülen çelişkili telaffuzlar yerine, bir buluşma noktası oluşturmak, yerli ve milli bir telaffuz için görüş sunmak ve kullanım şeklini netleştirmek açısından önem arz etmektedir. Çalışma, yöntem olarak tahilil metodunu izlemektedir. Buradan yola çıkarak diller arası ilişkiler bağlamında kelimenin incelemesi yapılıp kökü ve anlamı ortaya konulacaktır. Ayrıca Arapçanın diğer dillerle olan ilişkisi gözetilip etkileşim içinde olduğu diğer dillerdeki şehrin adı incelenerek sunulmaya çalışılacaktır. Ardından Arapça ve Türkçede şehrin adı köken ve ses biçimleri itibariyle geçmişten günümüze bu iki dilde kullanılan farklı versiyonlar sunulacaktır. Çalışmanın ulaştığı tespitler bakımından ise Arap dili literatüründe şehrin adının “مَنْبِج / Menbic” şeklinde telaffuz edilmesi konusunda; başta Sâmi dilleri ailesine mensup Arapçanın diğer kardeşleri olan Akadca, Aramice ve Süryaniceden etkilendiğini söylemek mümkündür. Bu dilsel etkileşimin yanı sıra, Arapçada morfolojik olarak “بَجَّ / becce” veya “نَبَجَ / nebece” köklerinden türetildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca kelimenin ilk kesiti olan ve Arapçada, su anlamına gelen “ما/ mâ” hecesi ile birleşmesi de şehrin su kaynaklarının bol olma özelliğiyle ilişkilendirilmiştir. Kelime kökeni ve dilin ses yapısı itibariyle bakılırsa bütün bu etkenler şehrin Arapça olarak isimlendirilmesinde etkili olmuştur.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
14

YILMAZ, Rabia. « Examining the Effect of Visionary Leadership Behavior on Organizational Agility with Structural Equation Model : A Research in Aviation Sector ». Yönetim Bilimleri Dergisi 21, no 50 (20 octobre 2023) : 1077–98. http://dx.doi.org/10.35408/comuybd.1303186.

Texte intégral
Résumé :
Vizyoner liderler, hedefleri doğrultusunda geleceği biçimlendiren ve bu doğrultuda tutumlarını ve hareketlerini gerçekleştiren liderlerdir. Bu durumda, vizyoner liderler özellikle çağımızın bir ihtiyacı olan sürekli değişimin gerektirdiği bir çerçevede örgütün iç ve dış çevresinden olumlu çıktılar alması için bir mücadele halindedirler. Bu olumlu çıktılardan birisi de örgütsel çevikliktir. Çağımızın gereklilikleri ile birlikte ortaya çıkan modern liderlik kuramları içinde yer alan vizyoner liderliğin örgütsel çeviklik üzerindeki etkisini saptamak bu çalışmada temel amaç olarak belirlenmiştir. Araştırma, Türkiye genelinde faaliyet gösteren genel havacılık işletmeleri bünyesinde yer alan hava aracı kiralama firmalarında görev yapan ve yönetici pozisyonunda olmayan 308 beyaz yakalı çalışan üzerinde yapılmıştır. Anketler yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Araştırmada öncelikle, Sashkin’in 1996’da geliştirdiği ve Tanrıbil (2015) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Vizyoner Liderlik Ölçeği” ve Sharifi ve Zhang’ın 1999’da geliştirdiği ve Akkaya ve Tabak (2018) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Örgütsel Çeviklik Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 23 ve AMOS 24 programları kullanılmıştır. Bu kapsamda araştırmada, frekans analizi, faktör analizi ve güvenirlik analizi, tanımlayıcı istatistikler ve bunun yanında korelasyon analizi uygulanmıştır. Bunlara ek olarak, doğrulayıcı faktör analizi, iyi uyum değerleri ve değişkenler ile ilgili yapısal eşitlik modeli katsayıları değerlerini test etmek için Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları vizyoner liderlik ile örgütsel çevikliğin olumlu yönde anlamlı bir ilişkisi olduğunu göstermiştir. Buna ek olarak, vizyoner liderliğin örgütsel çeviklik üzerindeki etkisinin kısmi olduğu bulunmuştur. Ayrıca, alt boyutlar ile ilgili olarak iletişimin ve riskin esneklik üzerine; iletişimin, riskin, saygının ve odağın cevap verme üzerine; güvenirliğin, saygının ve odağın yetkinlik üzerine; riskin ve odağın hız üzerine etkileri olduğu saptanmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
15

DENİZ, SABAHATTİN. « TÜRKÇE VE SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN TÜRKÇEYİ ETKİLİ KULLANMA YETERLİLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ». Journal of International Social Research 9, no 47 (25 décembre 2016) : 636. http://dx.doi.org/10.17719/jisr.2016.1409.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
16

TUFANER, Çare. « Çeviri çocuk edebiyatı eserlerinde kültürel unsurlar ». RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no 30 (21 octobre 2022) : 1416–37. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1192532.

Texte intégral
Résumé :
Geçmişte insanlar göç, savaş, ticaret gibi yollarla kültürel etkileşim kurarken çeviri faaliyetleri ile bu etkileşim edebi eserler üzerinden de gerçekleşmeye başlamıştır. Başlangıcından günümüze dek kültürel etkileşime ve çok kültürlü toplum anlayışına katkı sunan çeviri eserler modern Türk çocuk edebiyatının da temel taşlarından birisidir. Bu noktadan yola çıkarak çeviri çocuk edebiyatı eserlerindeki kültürel unsurları tespit etmek amacıyla araştırma yürütülmüştür. Araştırma nitel bir çalışma olup tarama modeli kullanılarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2010-2022 yılları arasında Hans Christian Andersen Ödülü’nü kazanan/ödüle aday olan yazarların Türkçeye çevrilmiş 9-12 yaşa uygun kitaplardan oluşmaktadır. Bu ölçütlere uygun olarak araştırmada beş farklı kültüre ait çeviri çocuk edebiyatı eseri üzerinde çalışma yürütülmüştür. Araştırmada incelenen eserlerde dil, günlük yaşam, çevresel alan, eğitim, eğlence, değerler ve inançlar gibi kodlarda birçok kültürel öge tespit edilmiştir. Bu ögeler, eserlerin ait olduğu kültürü yansıtması noktasında çocuklarda deneyim oluşturabilecek niteliktedir. Eserlerde yer alan milli kültüre ait ögelerin; özendirici, dikte edici, farklı bir kültürü rencide edici bir ifadeyle kullanılmadığı tespit edilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
17

Çelik, Halit. « Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretim Süreci ve Özbekistan ». Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, no 80 (26 avril 2024) : 375–84. http://dx.doi.org/10.51290/dpusbe.1445859.

Texte intégral
Résumé :
Son dönemde gelişme eğilimi gösteren Türkiye-Özbekistan ilişkileri doğrultusunda Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi bağlamında Özbek öğrencilerin Türkçeye ilgisi açıkça görülmektedir. Özbek öğrencilerin Türkçe öğrenme süreçlerini daha kolay ve etkili kılabilmek adına iki ülke arasındaki ortak değerlerin ders malzemelerinde kullanılması önem arz etmektedir. Bu çalışmamızda Özbekistan ve Türkiye arasındaki kadim tarihi de göz önüne alarak ortak değerlerin neler olabileceği ve bu değerlerin yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde kullanılması gerektiği ele alınmıştır. Türkçe öğretimi sürecini daha etkili kılabilmenin bir yolu da bu değerlerin öğretimde kullanılmasıdır. Bu bakımdan iki ülke arasındaki ortak değerlerin tespiti adına yapılan çalışmalar incelenmiş ve Türkçe öğretim sürecine dâhil edilmesi tartışılmıştır. Böylelikle ortak değerler üzerinden ele alınan dil öğretimi, daha etkin ve kültürel alışverişe müsait bir ortamda gerçekleşerek daha fazla Özbek öğrencinin sürece katılması teşvik edilmiş olacaktır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
18

Kaygısız, Çağrı. « Anlatı Metinlerinde Zamansal Değişkenler ve Metinsel İşlevleri ». Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 24, no 1 (28 mars 2024) : 247–64. http://dx.doi.org/10.18037/ausbd.1340034.

Texte intégral
Résumé :
Metin türüne bağlı yapısal bir özellik olarak görünüş bildiren morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandığı işlev hem metnin anlamlandırılması hem de bilişsel sistemin bilgi işlem süreçlerinde temel değişkenlerden birisi olması bakımından önemlidir. Bu nedenle zamansal yapıyı oluşturan birimlerin, metnin söylem akışı içinde birbiriyle kurduğu etkileşim sonucu kazandığı pragmatik işlevlerin belirlenmesi okuma becerisinin geliştirilmesi bakımından önemlidir. Zira sözcüksel birimlerin algılanması ve yorumlanmasına dilbilgisel çıkarımlar eşlik eder. Dolayısıyla dilsel araçların çalışma prensiplerinin araştırılarak söylem yapısıyla kurduğu etkileşim sonucu kazandıkları semantik özellikler ile üstlendikleri pragmatik ve retorik işlevleri açıklamaya çalışan sözcük dilbilgisel çalışmalar önemlidir. Buna ek olarak temel söylem biçimi olan anlatı türünün, temel özelliği zamansal (temporal) yapılanıştır. Bu akademik zeminden hareketle çalışmanın amacı, Türkçede dilbilgisel görünüş kodlayan morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandıkları metinsel işlevin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulan veri tabanı, nitel araştırma yöntemlerinden söylem analizi kullanılarak incelenmiş ve elde edilen bulgulardan hareketle morfo-semantik söylem akışı içinde kurdukları etkileşim sonucu kazandıkları metinsel işlevler belirlenmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
19

DOĞAN, Nuh, Ahmet DAĞLI et Betül GÜVENDİ. « Türkçede Sözcük Demetleri : Kuram ve Uygulama ». Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, no 13 (31 décembre 2023) : 919–56. http://dx.doi.org/10.51531/korkutataturkiyat.1317017.

Texte intégral
Résumé :
Bir dilin söz varlığında ayrık ve tek tek sözcüklerden ziyade birden fazla sözcükten oluşmuş dilde sıklıkla tekrarlanan, birbirine nispeten az ya da çok donuk çeşitli kalıp dil birimleri vardır. Kalıp dil birimleri dillerde yapı, anlam, işlev ve diğer dil bilimsel farklılıklarıyla çeşitlilik gösterir. Sözcük demetleri de kalıp dil birimlerinin bir türüdür. Sözcük demetlerinin belirli dil türüne, metin türüne ve uzmanlık alanına özgü metin oluşturmada etkili söylemsel işlevleri vardır. Türkçede sözcük demetlerinin çoğunlukla 3 sözcüklü olduğu ileri sürülmüş ve daha çok 3 sözcüklü sözcük demetleri belirlenmiştir. Bu çalışmada Türkçe sözcük demetlerinin 3 ve daha fazla sözcüklü oluşabileceği gibi 2 sözcüklü de olabileceği, özellikle 2 ve 3 sözcüklü sözcük demetlerinin önemli bir kısmının sıklığa ve donukluğa bağlı olarak belirli söylem işlevleriyle sözlükselleştiği ve deyimselleştiği ileri sürülmüştür. Sözcük demetlerinin bir kısmı dil bilgisel tamamlanmamış metin işlevi olan çok-sözcüklü birimleri teşkil ederken bir kısmı sözlükselleşmiş ve deyimselleşmiş kalıp dil birimlerinden oluşabilmektedir. Bu çalışmada 2 birimli sözcük demetlerinin belirlenmesinde Türkçe Ulusal Derlemi’nden (TUD) hareket edilmiş, derlem-tabanlı hibrit bir yaklaşım benimsenmiştir. Dil türü, metin türü ve uzmanlık alanından bağımsız olarak Türkçenin genel konuşma ve yazı dilinde pedagojik, leksikolojik ve psiko-dilbilimsel açıdan önemli iki-birimli sözcük demetleri belirlenmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
20

DAMAR, Arif, et Rıfat İRAZ. « ENTELEKTÜEL SERMAYE VE REKABET AVANTAJI ÖLÇEKLERİNİN TÜRKÇE’YE UYARLANMASI VE DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ İLİŞKİLER : KOBİLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ». Business & ; Management Studies : An International Journal 8, no 5 (25 décembre 2020) : 4487–520. http://dx.doi.org/10.15295/bmij.v8i5.1653.

Texte intégral
Résumé :
Küreselleşmeyle birlikte bilginin önemi giderek artmaktadır. “Bilgi güçtür” anlayışıyla birlikte işletmeler sahip oldukları bilgiyi, deneyimi, yetenekleri geliştirerek rakiplerinden daha önce çevresel değişikliklere, belirsizliklere uyum sağlayarak, cevap vererek başarılı olma, farklı olma ve rekabet avantajı sağlama niyetindedirler. Bu bağlamda araştırma sorusu “KOBİ’lerin entelektüel sermaye düzeyleri rekabet avantajını etkiler mi?” şeklinde belirlenmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada 10-249 çalışana sahip işletmelerin (KOBİ) entelektüel sermaye düzeylerinin rekabet avantajı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Diğer yandan Türkiye’de KOBİ’lerin entelektüel sermaye düzeylerinin ve rekabet avantajının ölçümüne yönelik iki farklı ölçüm aracının dil eşdeğerliği ile geçerlik-güvenirlikleri araştırılmıştır.Ampirik araştırma niteliğinde olan bu çalışmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. KOBİ’lerde yönetici olarak görev yapan çalışanlar araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Kolayda örnekleme tekniği ile belirlenen 130 katılımcıdan veriler elde edilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız gruplar t-testi, açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri ve yol analizinden yararlanılmıştır. Sonuç olarak, Entelektüel Sermaye Ölçeği ve Rekabet Avantajı Ölçeklerinin Türkiye’de farklı yöntem ve uygulamalarda, kullanılabilir nitelikte geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca entelektüel sermaye KOBİ’lerin rekabet avantajı üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı ve pozitif etkiye sahiptir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
21

ŞEN AKDEMİR, Fatma. « Çetin Altan’ın Yedinci Köpek ile Henrik Ibsen’in Bir Halk Düşmanı adlı piyeslerinin karşılaştırılması ». RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, no 30 (21 octobre 2022) : 609–18. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1193046.

Texte intégral
Résumé :
Henrik Ibsen (1828-1906), ünü yalnız Norveç’le sınırlı kalmamış, tüm dünyaya yayılmış önde gelen tiyatro yazarlarından biridir. Peer Gynt, Hedda Gabler, Yaban Ördeği, Nora, Yapı Ustası Solness; Ibsen’in tüm dünyaya mâl olmuş piyesleri arasında yer almaktadır. Modern dramın öncülerinden addedilen Ibsen, aynı zamanda gerçekçilik akımının da dünya tiyatrosundaki önemli temsilcilerinden sayılmaktadır. Tanzimat’la beraber batılılaşmanın devletin resmî politikası haline gelmesiyle, batı tarzı bir tiyatro yaratma yolunda, batının seçkin tiyatro eserleri Türkçeye aktarılmaya başlamıştır. Bu anlayış doğrultusunda, Ibsen’in de piyeslerinin Türkçeye kazandırılmasına ve sahnelenmesine gayret edilmiştir. Bu durum doğal olarak Türk tiyatro yazarlarının Ibsen’den etkilenmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu yazarlardan biri de Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli isimlerinden Çetin Altan’dır. Çetin Altan (1927-2015) roman, şiir, deneme, polisiye gibi birçok edebî türde eser vermiş, edebiyat dünyasında adını, ilk olarak piyesleriyle duyurmuştur. Toplam on bir piyes yazan Altan’ın hemen hemen bütün oyunları sahnelenme imkânı bulmuştur. Tıpkı gazete yazılarında olduğu gibi oyunlarında da genel olarak toplumsal sorunları irdeleyen Altan, farkındalık yaratma yolunda tiyatroyu etkili bir araç olarak değerlendirmiştir. Altan’ın yine böyle bir saikle yazdığı Yedinci Köpek (1964) adlı oyununun, Henrik Ibsen’in Bir Halk Düşmanı (1882) adlı piyesinden izler taşıdığı görülmektedir. Nitekim Altan’ın ve Ibsen’in anılan oyunları karşılaştırıldığında, her iki eser arasında konu, başkişilerin özellikleri ve yaşam serüvenleri gibi açılardan önemli benzerlikler bulunduğuna tanıklık edilmektedir. Bu çalışmada, anılan iki oyun arasındaki benzerlikler tespit edilmeye çalışılacaktır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
22

BAHŞİ, Niymet. « TÜRKÇEYİ YABANCI DİL OLARAK ÖĞRENEN ÖĞRENCİLERİN DİKTE BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ». Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi 10, no 32 (25 septembre 2022) : 340–57. http://dx.doi.org/10.33692/avrasyad.1176866.

Texte intégral
Résumé :
Dikte yöntemi özellikle yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde dilin yapısını ve ses özelliklerini kavratmak amacıyla uygulanabilecek en etkili yöntemlerden biridir. Alan yazında özellikle bu konu ile ilgili çalışmanın olmaması ve öğrencilerin yazılarını değerlendirmede kullanılacak bir değerlendirme aracının bulunmaması bu çalışmanın çıkış noktasını oluşturmuştur. Bu araştırmanın amacı, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin dikte becerilerini tespit etmek ve öğrencilerin dikte yaparken harf düzeyinde, hece düzeyinde ve imla düzeyinde yaptığı yanlışları örneklerden yola çıkarak belirlemektir. Yapılan çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden olan genel tarama modelleri içerisinde yer alan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İnönü Üniversitesi’nde Türkçe Öğretim ve Uygulama Merkezi’nde A2 düzeyinde öğrenim gören 62 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak öğrencilerin yazmış olduğu yazılar ve araştırmacı tarafından geliştirilen “Dikte Yanlışlıklarını Tespit Etmek İçin Kullanılan Dereceli Puanlama Anahtarı”dır. Araştırmada kullanılan ölçme aracının geçerliliğini tespit etmek için “içerik geçerliliği” uygulanmış, güvenirliğini sağlamak için Croonbach Alpha güvenilirlik katsayısı hesaplanmıştır. Öğrencilerin kağıtları “harf düzeyinde yapılan yanlışlıklar”, “hece düzeyinde yapılan yanlışlıklar, “imla düzeyinde yapılan yanlışlıklar” olmak üzere üç ana başlık altında incelenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi, frekans ve yüzde içerikleriyle çözümlenerek örneklerle verilmiştir. Araştırmanın sonucunda Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin dikte yaparken en çok sözcüklerin yazımında en çok harf fazlalığı ya da harf değişikliği hatası yaptıkları tespit edilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
23

Kocaadam Bozkurt, Betül, et Eda Köksal. « Çocuklar ve Aileleri için Yeme Farkındalığı Müdahale Programı’nın Türk Kültürüne Uyarlama Çalışması ». Journal of Nutrition and Dietetics 49, no 3 (22 octobre 2021) : 84–92. http://dx.doi.org/10.33076/2021.bdd.1495.

Texte intégral
Résumé :
Çocuklarda yeme süresince odaklanmış farkındalığı teşvik eden yeme farkındalığı becerileri uygulamalarının, çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinde ve tedavisinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, çocuklarda obezitenin önlenmesini amaçlayan sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması için erken müdahale programları geliştirmek ve uygulamak çok önemlidir. Bu doğrultuda, Amerika Birleşik Devletleri’nde 8-11 yaş çocuklar ve ebeveynleri için oluşturulan Çocuklar ve Aileleri için Yeme Farkındalığı Müdahale Programı’nın, Türkçeye ve Türk kültürüne uyarlanması amaçlanmıştır. Bu müdahale programı, her birinin süresi 45 dk-1 saat olan 6 eğitimden (Bilinçsiz Yemenin Önüne Geçme; Duyuları Keşfetme; Açlık ve Tokluk Sinyallerini Fark Etmeye Başlama; Duyguların Dışa Vurumu; Farkındalığa Tohum Ekme; Kültürel Yemek Daveti) oluşmaktadır. Aynı zamanda bu program, çocukların aileleri ile birlikte evde uygulayabilecekleri pratik uygulamaları, ödevleri ve oyunları içermektedir. Bu çalışmanın, Türkiye’de çocuklarda yeme farkındalığı becerilerini kazandırmayı hedefleyen ilk müdahale programı olması nedeniyle oldukça önemli olduğu düşünülmektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
24

EREN SOYSAL, Esin. « André Lefevere’nin Yeniden Yazma Kavramı Bağlamında Nizâmi Gencevî’nin Leyla ile Mecnun Adlı Mesnevisinin Çevirilerinin Değerlendirilmesi ». Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, no 48 (25 décembre 2022) : 1–20. http://dx.doi.org/10.21497/sefad.1218343.

Texte intégral
Résumé :
Çeviri, sadece farklı milletlerden farklı insanların iletişiminde değil, aynı zamanda bir milletin siyasetinin, kültürünün ve toplumunun gelişmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Farsçadan Türkçeye birçok eser tercüme edilmiş, her iki dil ve kültür etkileşim içinde olmuştur. Bu çalışmada, İranlı şair Nizâmi Gencevî’nin hamselerinden biri olan Leyla ile Mecnun adlı mesnevisinin Ali Nihat Tarlan (1965), A. Naci Tokmak (2013) ve Samed Vurgun (2019) tarafından yapılan Türkçe çevirileri, Belçikalı bilim insanı André Lefevere tarafından öne sürülen “yeniden yazma” kavramına göre değerlendirilmektedir. Çalışmada ilk olarak “yeniden yazma” kavramı genel hatlarıyla ele alınarak çalışmanın genel çerçevesi belirlenmektedir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde André Lefevere’nin savunduğu çeviride yeniden yazma kavramı hakkında bilge verilmektedir. İkinci bölümde çalışmanın temellendirilmesi için kaynak metin ve yazarı hakkında kısaca bilgi verilmektedir. Üçüncü bölümde çeviri aracılığıyla yapıtların farklı kültürlere taşındığı savunulan yeniden yazma kavramı doğrultusunda kaynak ve erek metinlerden alınan örneklerle çevirmen yorumları, çeviri stratejileri tespit edilmektedir. Çalışma, kaynak metin aktarımının erek metinlerdeki görünümünü, çevirmenin ekleme ya da çıkarma yapıp yapmadığını ve çevirmenin yeniden yazma eylemini tespit etmeyi amaçlamaktadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
25

BENLİ, Ali. « Adanalı Hoca Hayret’in Abdullah Hasîb’in İmruü’l-Kays Muallaka’sı Tercüme ve Şerhine Dair Eleştirileri ». Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi 6, no 4 (30 décembre 2022) : 1–5. http://dx.doi.org/10.34083/akaded.1202345.

Texte intégral
Résumé :
Türk edebiyatında çeviri faaliyeti Tanzimat sonrasında ivme kazanmış, bu dönemde özellikle Batı edebiyatlarından pek çok eser Türkçeye çevrilmiştir. Bu durum söz konusu dönemde çeviri eleştirisi faaliyetinin de gelişmesini sağlamıştır. Çeviri eleştirisi alanında yazılar daha çok Batı dillerinden yapılan çeviri eserler üzerine olsa da Arap ve Fars edebiyatlarından yapılmış çeviriler hakkında da bazı eleştiri yazıları kaleme alındığı bilinmektedir. Bunlardan birisi Adanalı Hoca Hayret’in, Abdullah Hasîb Efendi tarafından yazılan İmruü’l-Kays Mualllakası Şerhi adlı tercüme ve şerhi üzerine yazdığı eleştiri makaleleridir. Bu çalışmamızın temel konusu da bu makalelerin incelenmesi oluşturmaktadır. Eleştirilerin temel odak noktaları bilgi yanlış ve eksiklikleri, gereksiz bilgilere yer verilmesi, anlatımda çelişkiye düşülmesi, terimlerin kullanımında özensiz davranılması, metindeki bağlantı kopuklukları ve anlatım bozukluklarıdır. Ana metinde yer almayan bağlam bilgilerin uzun uzadıya çeviriye yansıtılması da bir eleştiri olarak dile getirilmiştir. Söz konusu eleştiriler incelendiğinde bunların büyük oranda yerinde ve haklı olduğu söylenebilir. Ancak eleştiri yazılarında eserin olumlu yönlerine hiç değinilmemekte ve iğneleyici bir dil kullanılmaktadır. Bu durumda muhtemelen iki yazar arasındaki kişisel çatışmalar etkili olmuştur.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
26

BARAN, Gizem, Elif TAŞLIBEYAZ et Murat Tolga KAYALAR. « Determination of Technology and Distance Learning Needs of Academicians According to The Technology Self-Efficiency ». Üniversite Araştırmaları Dergisi 6, no 3 (20 septembre 2023) : 279–91. http://dx.doi.org/10.32329/uad.1264747.

Texte intégral
Résumé :
Bu çalışma öğretim elemanlarının Teknoloji Öz Yeterlik düzeylerine göre ihtiyaç duydukları dijital ve uzaktan eğitim konuları ile ilgili verilecek olan eğitimlerin belirlenmesine odaklanmıştır. Bunun için öncelikle öğretim elemanlarının teknoloji öz yeterlik düzeyleri tespit edilmiştir. Bu düzeye göre öğretim elemanlarının dijital ve uzaktan eğitim okuryazarı olmaları için gerekli ihtiyaçları incelenmiştir. Daha sonra onlara verilecek eğitimler belirlenmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın katılım grubunu Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde 16 farklı fakültede görev yapmakta olan 243 öğretim elemanı oluşturmuştur. Araştırma süresince öğretim elemanlarına veri toplama aracı olarak Türkçeye uyarlanmış ve geçerlik, güvenirlik çalışmaları yapılmış olan “Teknoloji Öz-Yeterlik Ölçeği (Technology Proficiency Self Assessment Scale)” uygulanmış ve hangi dijital ve uzaktan eğitim eğitimlerini tercih ettikleri sorulmuştur. Çalışmanın sonunda ise öğretim elemanları, açık ders materyallerinin kullanımı, paylaşımı ve etkili canlı ders süreçleri üzerine yoğunlaşmışlardır. Ayrıca ölçek puanı yüksek olan akademisyenler, senkron/asenkron ders sürecinde etkileşimli ve kaliteli bir öğretim ortamı oluşturabilecekleri eğitimleri tercih etmişlerdir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
27

Demir, Nisa Derya. « Medenî Sûrelere Özgü Bazı Kavramlar (el-Yevmu’l-âhir, Karz-ı Hasen, Hudûdullah, Câhiliye, Günâh, Cibt) ». Darulhadis İslami Araştırmalar Dergisi, no 6 (30 juin 2024) : 56–72. http://dx.doi.org/10.61216/darulhadisdergisi.1469675.

Texte intégral
Résumé :
Vahyin Medine döneminde ilk İslam toplumunun teşekkül ve tekâmül süreci tamamlanmıştır. Bu süreç içerisinde Kur’ân’ın yalnızca Medenî sûrelerinde yer alan ve İslam toplumuna farklı açılardan etki eden kavramlara ve bu kavramların inşa ettiği anlam sahasına dikkat çekmek gerekir. Bu çalışmada inananlara İslâm kimliğini kazandırmada, ayrıca inanç, ibadet ve hukuk alanına dair konularda etkili olan beş kavram incelenecektir. İnanç alanında “el-yevmu’l-âhir” (âhiret günü) kavramı, kişinin hayatını şekillendirmede inanç esaslarının etkili olması gerektiğine yapılan özel bir uyarı niteliğinde vahyin Medine döneminde vurgulanmıştır. İbadetler alanında ise yalnızca Medenî sûrelerde geçen “karz-ı hasen” örneği üzerinde durulacaktır. Karz-ı hasen Kur’ân’da Allah’a verilen borç olarak nitelendirilmiştir. Bu tanım Ehl-i kitabın eleştirilerine de hedef olmuştur. Makalede üzerinde durulacak diğer bir kavram ise hukuki meselelerde Allah’ın belirlediği sınırlarda kalmaya işaret eden “hudûdullah”tır. Yine İslam’ın çizdiği sınırlar dışında kalan hayat anlayışını ifade eden “Cahiliye” kavramı da bu ifadelerden bir diğeridir. Kur’an’da, tevhide dayalı olmayan önceki düşünce yapısı ve yaşam tarzı Cahiliye olarak nitelenerek İslâmî karakter, zihin dünyası ve yaşantı ön plana çıkarılır. Bu şekilde bireyin hem inanç hem amel dünyasında istikrarlı olması, yanlışlardan uzak durması, yaptığı hataları fark ederek İslâm dini üzere kalması beklenir. Sadece Medenî sûrelerde geçen kavramlardan bir diğeri de Türkçe’ye günah şeklinde geçen cünâh kavramıdır. Son olarak cibt kelimesi de Allah’tan başka tapınılan her şeyi anlatmasıyla tek bir âyette geçmektedir. Makalede bu altı kavram ve âyetlerdeki anlamları üzerinde durularak, Medine döneminde vahyin İslam toplumun teşekkülüne etkisi kavramlar üzerinden incelenecektir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
28

DEMİRKOL, Mehmet, et Nesih KUŞÇA. « Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Tutum Ölçeği ile Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Özyeterlik Ölçeği : Ölçek Uyarlama Çalışması ». İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 24, no 3 (31 décembre 2023) : 1865–83. http://dx.doi.org/10.17679/inuefd.1378932.

Texte intégral
Résumé :
Bu araştırma, öğretmenlerin kapsayıcı eğitime yönelik tutumları ve özyeterliklerini belirlemek amacıyla Kielblock (2018) tarafından Almanya ve Avusturalya'da geliştirilen iki ölçme aracının Türkçeye uyarlama sürecini ele almaktadır. Bu süreçte, "Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Tutum Ölçeği" ve "Kapsayıcı Eğitime Yönelik Öğretmen Özyeterlik Ölçeği" olmak üzere iki ölçek üzerinde çalışılmıştır. İlk aşamada her iki ölçek için dil eşdeğerliği sağlandıktan sonra uzman görüşlerine başvurulmuştur. Ardından hazırlanan ölçekler 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Diyarbakır'da görev yapmakta olan 326 sınıf öğretmenlerine uygulanmıştır. Uygulama sonrası elde edilen veriler kullanılarak açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmış, güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. Uyarlama sonucunda, orijinal hali 38 maddeden oluşan ölçeğin maddeleri 33 maddeye indirgenmiştir. Ancak boyutlar orjinlinde olduğu dört boyutta (vizyon, farklılaştırma, kapsayıcı eğitime destek ve genel uygulamalar) kalmıştır. Güvenilirlik katsayıları hesaplamaları sonucunda elde edilen Croanbach alpha güvenirlik değerleri, dört boyutun da güvenilir olduğunu göstermektedir. Özyeterlik ölçeği ise orijinal tek boyutlu yapısını koruyarak 18 maddeyle uyarlanmış ve yüksek güvenirlik değerine sahip olduğu tespit edilmiştir. Uyarlama süreci sonucunda, bu ölçeklerin Türkiye eğitim sistemi ve kültürüne uygun olduğu, alanyazına değerli bir katkı sağlayacağı ve uygulamada etkili araçlar olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
29

Çimen, Latife Kabaklı, et Eren Gezer. « Assessment of the management skills and skills of affecting teachers of primary school directors by teachersİlkokul müdürlerinin yönetim ve öğretmenleri etkileme becerilerinin öğretmenler tarafından değerlendirilmesi ». Journal of Human Sciences 13, no 3 (10 novembre 2016) : 4520. http://dx.doi.org/10.14687/jhs.v13i3.4041.

Texte intégral
Résumé :
In addition to many factors determining the quality of education in educational institutions, the skills of education managers to manage the institution and affect teachers are also important. This study was carried out in order to determine the management skills and skills of affecting teachers of primary school directors in line with teacher opinions. The study group consists of 367 teachers working at state primary schools in Tuzla district of Istanbul province in the 2013-2014 academic year. The study is a screening study of the relational comparison type.The “Scale of School Principals’s Teachers Affect” which was developed by Uygun (2006), "Management Skills Scale" adapted to Turkish by Şekerci (2006) and the “Personal Information Form” were used in the study in order to collect data.The results of this study show that the management skills of school directors are perceived by teachers at a high level. While the management skills of school directors perceived by teachers do not vary by the gender, age, marital status, seniority, grades taught and educational status of the teachers, a significant difference was determined by the variable of the region of education.It was seen that the skills of school directors to affect teachers are at the intermediate level according to the teacher perception. While there was no significant difference between the skills of school directors to affect teachers and the gender, marital status, the grades taught and educational status of the teachers, a significant difference was found by age and seniority. It was determined that as the management skills of school directors increased their scores of affecting teachers increased and there was a significant positive relationship between them. ÖzetEğitim kurumlarında eğitimin niteliğini belirleyen birçok faktörle birlikte eğitim yöneticilerinin kurum yönetimi becerileri ile öğretmenleri etkileme becerileri de önemlidir. Bu araştırma, ilkokul müdürlerinin yönetim ve öğretmenleri etkileme becerilerini öğretmen görüşleri doğrultusunda belirlenmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma grubu 2013-2014 eğitim-öğretim yılında İstanbul İli Tuzla İlçesi devlet ilkokullarında görev yapan 367 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma ilişkisel karşılaştırma türünde bir tarama çalışmasıdır.Araştırmada veri toplamak amacıyla Uygun (2006) tarafından geliştirilen “Okul Müdürlerinin Öğretmenleri Etkileme Ölçeği”, Şekerci (2006) tarafından Türkçeye uyarlanan “Yönetim Becerileri Ölçeği” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır.Bu araştırmanın sonuçları, okul müdürlerinin yönetim becerilerinin öğretmenler tarafından yüksek düzeyde algılandığını göstermektedir. Öğretmenlerin algıladıkları okul müdürlerinin yönetim becerileri öğretmenlerin cinsiyet, yaş, medeni durum, kıdem, okuttuğu sınıf ve eğitim durumlarına göre değişmezken; eğitim bölgesi değişkenine göre anlamlı farklılık belirlenmiştir.Okul müdürlerinin öğretmenleri etkilemeleri becerilerinin öğretmen algısına göre orta düzeyde olduğu görülmüştür. Okul müdürlerinin öğretmenleri etkileme becerileri ile öğretmenlerin cinsiyet, medeni durum, okutulan sınıf ve eğitim durumuna göre anlamlı farklılık bulunmazken; yaş ve kıdeme göre anlamlı fark bulunmuştur. Yönetim becerileri arttıkça okul müdürlerinin öğretmenleri etkileme puanlarının arttığı ve aralarındaki pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
30

ZENGİN, Bekir. « Modern Romandan Geleneksel Romana Dönüş : Alfred Döblin’in Acımak Yok Başlıklı Romanında Büyük Şehir ve Çağa Genel Bir Bakış ». Diyalog Interkulturelle Zeitschrift Für Germanistik 10, no 2 (15 décembre 2022) : 206–21. http://dx.doi.org/10.37583/diyalog.1217571.

Texte intégral
Résumé :
1800’lü yıllar sanayileşmenin hızlandığı ve toplumsal yapının büyük değişiklikler gösterdiği bir yüzyıl olmuştur. Köylerden kentlere göçün hızlandığı bu yıllar, burjuvazinin sermaye ve ekonomide söz sahibi olmaya çalıştığı yıllardır. Aynı zamanda giderek büyüyen işçi ve proleterya haklar konusunda da etkili olmak istiyordu. Bir taraftan sınıf çatışmaları, diğer taraftan şehir yaşamının daha karmaşık olması büyük şehir, romancıların da dikkatini çekmiş, bu türde önemli eserler ortaya konmuştur. Ülkemizde daha çok Berlin Alexander Meydanı romanıyla tanınan Alfred Döblin, bu romanda uygulamış olduğu teknikler ile Alman Edebiyatında modern romanın öncüsü olarak tanınır. Döblin, 1929 yılında yazmış olduğu bu eserinde, iç monolog, montaj, sinema üslubu gibi yeni teknikler kullanırken, 1935 yılında yazmış olduğu, Türkçeye Acımak Yok başlığıyla çevrilen Pardon wird nicht gegeben başlıklı romanında ise, geleneksel romana geri döner ve Berlin Alexanderplatz romanındaki yeniliklerden bir iz görülmez. Otobiyografik özellikler de gösteren bu eserde, olaylar kronolojik bir sıra ile verilirken, çok nadir olarak geri dönüşler görülür. Berlin Alexander romanıyla kıyaslandığında, çok fazla yankı uyandırmayan eser, gerçekçi anlatımıyla daha çok Marksist edebiyat eleştirmenleri tarafından çok başarılı bir roman olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada, Döblin’in Pardon wird nicht gegeben romanının geçtiği tarihsel arka plana kısaca değinerek, biçim ve içerik olarak incelemek istiyoruz.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
31

YENER, Fatih. « TÜRKÇEYE ANLAM KAYMASI İLE GEÇMİŞ ARAPÇA KELİMELERİN ARAPÇA ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA ARAŞTIRMASI ». Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2 octobre 2023. http://dx.doi.org/10.17859/pauifd.1336632.

Texte intégral
Résumé :
Dil canlı bir organizma olarak tanımlanır. Kendi içerisinde sürekli değişen ve gelişen diller aynı zamanda birbirlerini etkiler ve etkilenirler. Bu etkileşim fonetik, morfolojik, sentaktik, semantik ve stilistik gibi dilin bütün düzeylerinde gerçekleşebilir. Etkileşime dair izler etkileşim biçimine göre bu düzeylerin bazılarında diğerlerinden daha fazla gözlemlenebilir. Diller arasındaki etkileşimin en yoğun olarak görüldüğü yer kelimelerdir. Arapçanın Türkçe üzerindeki etkisinin de ağırlıklı olarak kelime düzeyinde olduğu görülmektedir. Uzun bir ortak tarihi geçmişe dayalı kültürel bağların güçlülüğü nedeniyle Türkçede Arapça asıllı çok sayıda kelime bulunmaktadır. Bu durum Türk öğrencilere Arapça öğretiminde bir avantaja dönüştürülebilir. Ne var ki; bu kelimelerin kimi Arapçadakiyle aynı anlamda kullanılırken kimilerinin çeşitli anlamsal değişikliklere uğradığı gözlemlenmektedir. Bu durum zaman zaman öğrencilerde kafa karışıklığına sebep olabilmektedir. Öğrencinin zihninde anlam karmaşasına yol açan bu durum ilgili kelimelerin dilimize farklı bir anlamda yerleşmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, ülkemizde Arapça eğitiminde üniversiteler tarafından yaygın olarak kullanılan Silsiletu’l-Lisan serisinin kelime dağarcığı dikkate alınarak Türkçeye anlam kayması ile geçmiş ve dilimize yerleşmiş olan kimi kelimelerin anlamlandırılmasında karşılaşılan probleme dikkat çekilerek söz konusu kelimelerin her iki dildeki kullanımı ele alınacaktır. Böylece Yabancı dil öğrenimi ile çeviride olumsuz aktarım ve yalancı eşdeğerlik olarak tanımlanan ve Türk öğrencilerin Arapça öğreniminde karşılaştıkları bir zorluğu, aynı zamanda Arapçadan Türkçeye çeviride karşılaşılan önemli sorunlardan birini teşkil eden anlam değişimi sorununa dikkat çekilerek konuyla ilgili çözüm önerileri sunulacaktır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
32

Kayıkçı Bardakçı, Pınar, et Nil Esra Dal. « Sanal Deneyimsel Pazarlamanın Çevrimiçi Satın Alma Niyeti ile Müşteri Sadakati Üzerine Etkisi ve Çevrimiçi Alışveriş Yönelimlerinin Düzenleyici Rolü (The Effect of Virtual Experiential Marketing on Online Purchase Intention and Customer Loyalty and the Moderator Role of Online Shopping Orientations) ». Journal of Business Research - Turk, 3 octobre 2023. http://dx.doi.org/10.20491/isarder.2023.1670.

Texte intégral
Résumé :
Amaç –Çalışmanın amacı, beş sanal deneyimsel pazarlama öğesi (duyu, etkileşim, zevk, akış, topluluk ilişkisi) ile müşterinin çevrimiçi satın alma niyeti ve çevrimiçi müşteri sadakati arasındaki ilişkiyi ve dört çevrimiçi alışveriş yöneliminin (kolaylık, eğlence,ekonomiklik, internet kullanımı) sanal deneyimsel pazarlama öğeleri ile çevrimiçi satın alma niyeti arasındaki ilişki üzerindeki düzenleyici etkilerini incelemektir. Yöntem –Araştırmada sanal deneyimsel pazarlama öğeleri, çevrimiçi satın alma niyeti ve çevrimiçi müşteri sadakatini ölçmek için Luo vd. (2010); çevrimiçi alışveriş yönelimlerini ölçmek için ise Luo vd. (2010) ile Chen ve Hung (2015)’un çalışmalarındaki ifadeler Türkçe’ye çevrilmiştir. Çevrimiçi alışverişi en az bir kez deneyimleyen tüketicilere uygulanan araştırmanın analizleri 700 katılımcının verileri ile gerçekleştirilmiştir. Ölçekler önce doğrulayıcı faktör analizine (DFA) tabi tutulmuş, ardından araştırma hipotezleri yol (PATH) analizi ile test edilmiştir. Bulgular –Analizler sonucunda, duyu deneyiminin çevrimiçi satın alma niyetini anlamlı düzeyde etkilemediği; fakat etkileşim, zevk, akış ve topluluk ilişkileri deneyimlerinin anlamlı düzeyde ve olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Çalışmanın bir diğer sonucu, çevrimiçi satın alma niyetinin çevrimiçi müşteri sadakatini anlamlı ve olumlu yönde etkilemesidir. Son olarak, kolaylık, eğlence ve internet kullanım yönelimlerinin sanal deneyimsel pazarlama öğelerinin çevrimiçi satın alma niyeti üzerine etkisinde düzenleyici rollerinin olduğu; fakat ekonomiklik yöneliminin düzenleyici bir rolünün olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.Tartışma –Günümüzde tüketiciler sosyal sorumluluk projelerini önemsediğinden işletmeler topluluk ilişkileri deneyimleri çerçevesinde bu projelere verdikleri önemi arttırmalıdır. Çevrimiçi platformda faaliyet gösteren işletmeler, sosyal medya araçlarını da etkin kullanmalıdırlar. Sanal deneyimsel pazarlamanın duyusal etkileşimi olmadığı için, duygusal etkileri artırmak için web ortamının tasarımında özellikle dört sanal deneyimsel pazarlama unsuruna vurgu yapılmalıdır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
33

BARUT, Özge. « Tarihi olaylar sürecinde Türkçe ve Rusçanın Sırpça üzerindeki etkileri ». RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 20 juin 2023. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1316395.

Texte intégral
Résumé :
Tarihsel süreçler incelendiğinde Ruslar, Sırplar ve Türkler birbirleri ile yakın ilişkiler içinde olmuşlardır. Elbette bu durum dil açısından da birçok etkileşime sebep olmuştur. Bu çalışmada üç farklı ülkenin ve kültürün tarihsel süreçlerden etkileşimi ve bunun dile yansımaları incelenmiştir. O dönemde bölgeye hakim olan milletlerin dillerinden birçok kelime geçmiş ve benzer birçok kelimenin aynı anlamda ya da farklı anlamlarda günümüzde de hala kullanıldığı görülmektedir. Rusça, Sırpça ve Türkçeyi aynı araştırmada incelememin en önemli sebebi Sırpçanın kiril alfabesinde yazılması hem de latin harflerin kullanılmasıyla Türkçeye benzeyen eklerin yeni kelimeler türetmesi üç farklı dilin arasındaki dilbilgisi özelliklerin tarihi olayların etkisiyle de nasıl iç içe geçtiğini dikkatlere sunmak açısından iyi bir örnek olacağı kanaatindeyim. Tarihsel süreçler sınırları ve toplumları etkilediği kadar konuşulan diller üzerinde de etkili olmuştur. Diller arasındaki etkileşimde tarihsel olayların ülkeleri birbirine yaklaştırması ya da birbirinden uzaklaştırması, uzun süre birlikte yaşamaları gibi durumları kavrayabilmemiz açısından tarihi geçmişi bilmek o ülke dillerinin gelişimini ortaya koymada önemli rol oynamıştır. Bu sebeple Sırplarla uzun zaman birlikte yaşayan Osmanlı dönemine değinmek ve Sırpların Ruslarla olan yakınlığı ve sonrasında üç farklı ülke arasındaki dil açısından benzerlikleri ortaya koyarak araştırmaya daha somut bir bakış açısı kazandırmak hedeflenmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
34

ÇEBİ, İhsan Sabri. « TÜRKÇEDE ARAPÇA KELİFE KÖKÜNDEN TÜREMİŞ SÖZ VARLIĞI ». Sosyal Bilimler Metinleri, 31 août 2023. http://dx.doi.org/10.56337/sbm.1331073.

Texte intégral
Résumé :
Eski Türkçe döneminden beri Türkçenin en çok etkileşime girdiği diller Farsça ve Arapçadır. Yüzyıllar süren etkileşim boyunca bu dillerden Türkçeye birçok kelime, tamlama, ek vb. dil ögeleri girmiştir. Bu yazıda Arapça kelife (كَلِفَ) üçlüsünden türemiş olup bir kısmı Eski Anadolu ve Osmanlı Türkçesi döneminde, bir kısmı ağızlarda, bir kısmı da hâlen edebî dilde kullanılan söz varlıkları ele alındı. Bu söz varlıklarının pek çoğunun kaynak dil Arapçada ve aracı dil Farsçada olmadığı, Türkçede üretildiği tespit edildi. Arapça kelife kökünden türemiş olan külfet, külef, mükellef, mükellefe, mükellefîn, mükellefiyet, mütekellif, mütekellifîn, tekalif, tekellüf, tekellüfȃt, teklîf, teklîfat, teklîfî gibi 14 kelimeden oluşturulmuş Türkçe söz varlığının sayısı 90’dır. Bu kelimelerden bazıları Arapça kurallara göre yapılmış çokluk şekilleridir. Türkçede bu kelimelerden türetilen söz varlıklarının 23’ü fiildir. Bu fiillerden 1’i fiil yapma ekiyle, diğerleri yardımcı fiiller ile oluşturulmuştur. Yine bu söz varlıklarının 4’ü Arapça asıllarından bazı ses olayları sonucunda Türkçenin ses özelliklerine uydurulmuş kelimelerdir. Sonuç bölümünde detaylı dökümünü verdiğimiz bu söz varlıklarının bir kısmı Farsça bir kısmı Türkçe kurallarla oluşturulmuş kelime gruplarıdır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
35

İNANÇ, Yunus. « Karaman ve Konya Ağızlarındaki Arapça Kökenli Fiillerin Etimolojik Tahlili ». Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 26 décembre 2022. http://dx.doi.org/10.47948/efad.1197127.

Texte intégral
Résumé :
Dillerin birbirlerinden etkilenmeleri dillerin doğal yapısının bir gereğidir. Diller diğer dillerden mutlaka etkilenir, onlardan kelime ya da kelime grupları alır. Diller arasındaki bu etkileşim kaçınılmaz bir durumdur. Türkçe ve Arapça da birbirinden etkilenen ve aralarında kelime alışverişi bulunan dillerdendir. Bu çalışmada Arapçadan Türkçeye geçen ve halk ağzında kullanıldığı için yöreden yöreye farklılık gösteren fiiller incelenecek ve bunların köken analizi yapılacaktır. Çalışma Karaman ve Konya yöresine özgü ağızlarda yer alan ve kökeni Arapça olduğu düşünülen fiillerle sınırlı kalacaktır. Arapçadan Türkçeye geçmiş ve güncel Türkçe sözlüklerde yer alan Türkçeleşmiş kelimeler kapsam dışı tutulacaktır. Çalışma için kelimelerin derlenmesi sürecinde literatür taraması yapılmış ve görüşme yöntemi uygulanmıştır. Görüşme yöntemi olarak yapılandırılmış görüşmeden ziyade yarı yapılandırılmış görüşmeye başvurulmuştur. Çok sayıda kelime tespit edilmiş ve bu kelimelerden sadece fiil olanları bu çalışmaya dâhil edilmiş, isim ve sıfatlar dışta bırakılmıştır. Tespit edilen fiillerin hangi yörede, hangi anlamda kullanıldığı belirtilmiş, olabildiğince birinci ağızdan örnek kullanımlar aktarılmaya çalışılmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
36

SİVRİ, Soner, et Oğuz OZBEK. « Sporun Sosyal Etkisi Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması ». Akdeniz Spor Bilimleri Dergisi, 4 août 2023. http://dx.doi.org/10.38021/asbid.1252087.

Texte intégral
Résumé :
Sporun fiziksel etkisinin yanında diğer boyutlarda da birey ve toplum hayatı üzerinde çeşitli etkileri vardır. Sporun sosyal etkisi, fiziksel etkinin yanında birey ve toplumu etkileyen önemli alanlardan birisidir. Bu çalışmanın amacı Lee, Cornwell ve Babiak tarafından geliştirilen sporun sosyal etkisi ölçeğinin Türkçeye uyarlanmasıdır. Çalışmada nicel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Ölçek geçerliği için toplanan verilerin madde toplam korelasyon değerlerine bakılırken faktör yapısı doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiştir. Ölçek uyarlaması için seri yaklaşım metodu kullanılmıştır. Çalışma grubu 186’sı kadın 154’ü erkek olmak üzere toplam 340 üniversite öğrencisinden oluşmuştur. Sporun Sosyal Etkisi Ölçeğinin Türkçe versiyonu orijinal ölçek gibi 15 soru ve 5 alt boyuttan oluşmuştur. Sonuç olarak sporun sosyal etkilerini belirlemek amacıyla ölçeğin Türk kültüründe geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir. Çalışma grubu üniversite öğrencilerinden oluşmuştur. Gelecek çalışmalarda farklı çalışma gruplarının kullanılmasının Sporun Sosyal Etkisi ölçeğinin geçerlik ve güvenirliğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
37

AKBABA, Tülay. « A. S. Puşkin’in Yevgeni Onegin adlı eserinde Rusça-Türkçe sesteş kelimelerin çeviri sorunları ». RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 21 avril 2023. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1279180.

Texte intégral
Résumé :
Telaffuzları ve yazılışları aynı; ancak anlam bakımından birbirinden farklı olan kelimelere sesteş kelimeler denmektedir. Bu terim ilk kez 1928 yılında Fransız dilbilimciler Maxime Kœssler ve Jules Derocquigny tarafından ‘faux amis du traducteur’ (çevirmenin sahte dostları) olarak kullanılmıştır (Kœssler, Derocquigny, 1928). Türk dilinde bu terimi ifade etmek için ‘sesteş’, ‘eş sesli’, ‘eş adlı’ ve Fransızcadan dilimize geçen ‘homonim’ (homonym) kelimeleri kullanılmaktadır. Rusça ve Türkçe birbirinden çok farklı iki dil olmasına rağmen köklü bir geçmişe sahip olan Türk-Rus ilişkileri, filoloji alanında da büyük ölçekli bir etkileşime neden olmuştur. Bu etkileşim sürecinde, hem Türkçeden Rusçaya hem de Rusçadan Türkçeye çok sayıda kelime geçmiş ve bu kelimelerin bir kısmı Rusça-Türkçe sesteş kelimeleri oluşturmuştur. Rusça ve Türkçede sesteş kelimeler, ses, yazım ve biçim açısından dört gruba ayrılmaktadır. Örneğin, Rusçada ‘ад’ ‘cehennem’ anlamına gelirken, Türkçede yazılış ve okunuş açısından ‘ad’, ‘isim’ anlamına gelmektedir. Çalışmamızda Rusça-Türkçe sesteş kelimeler, Aleksandr Sergeyeviç Puşkin’in (1833) Rus edebiyatının en önemli klasik eserlerinden biri sayılan Yevgeni Onegin üzerinden incelenecektir. Eserde Rusça-Türkçe sesteş kelimelerin her iki dildeki karşılıkları, hangi sıklıkla kullanıldığı, hangi bölümde geçtiği çevirmenlerin tercümesiyle birlikte sunulacaktır. Çalışmamızın amacı karşıtsal çözümleme yöntemiyle Rusça-Türkçe sesteş kelimelerin nasıl çevrildiğini sunmaktır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
38

ÖZKAN KURT, Fatma. « Türkçede Hayvan Adlarının Metaforik Kullanımları ». Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2 juillet 2022. http://dx.doi.org/10.51531/korkutataturkiyat.1130229.

Texte intégral
Résumé :
Geçmişten günümüze insan toplulukları hayvan popülasyonlarıyla bir arada yaşamaktadır. Bu birliktelikte genel olarak insanlar, hayvanları besin kaynağı olarak değerlendirmekte veya bunun yanı sıra hayvanların emek gücünden de faydalanmaktadır. İnsan ve hayvan arasındaki bu ilişki, insan topluluklarının gelişim ve dönüşümüyle birlikte hayvanlar açısından daha olumlu bir yöne doğru ilerlediğini söyleyebiliriz. Söz konusu ilişkinin her iki tarafı üzerinde farklı etkiler bırakması ve bu etkilerin farklı çıktılarının olması kuvvetle muhtemeldir. Konuşma yetisine sahip insanın hayvanlarla kurduğu ilişkinin yine insan zihnindeki yansımaları yani kavramsallaştırmaları dilsel veriler üzerinden izlenebilmektedir. Bilişsel anlambilim yaklaşımının bu hâkim görüşü yani zihinsel yapıların dilsel ifadelerin anlamları olduğu görüşü metafor mekanizması ile açıklanır. Bu yaklaşımda geleneksel yaklaşımların aksine metafor, stilistik bir özellik olarak değil; insan zihnindeki kavramsal alanlar arası haritalamalar olarak değerlendirilir. Böylelikle kavramsal alanlar arası haritalamalar sayesinde anlamsal yapılar ortaya çıkar. Bu çalışmada insan ve hayvan arasındaki ilişkinin Türklerin zihnindeki yansımaları, Türkçe hayvan ifadeleri üzerinden ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Veri belirleme sürecinde, ilk olarak hayvan adlarının bulunduğu bir hedef liste belirlendi. Bu hedef liste ölçünlü Türkçenin sözvarlığını en iyi şekilde yansıtan Türkçe Sözlük'ten (2011) oluşturuldu. Daha sonra bu hedef listedeki hayvan adları Türkçe Ulusal Derlemi’nde yer alan yazılı metinler üzerinden sorgulanmıştır. Veri çözümlemesinde her bir hayvan adı kullanım bağlamında değerlendirilmiştir. Hayvan adlarının kullanım bağlamlarında aldıkları değerler olumlu, nötr ve olumsuz olacak şekilde işaretlenmiştir. Araştırmada Türkçe hayvan adlarının HAYVAN kaynak alanından İNSAN hedef alanına gerçekleşen İNSAN HAYVANDIR ve İNSANIN DAVRANIŞI HAYVANIN DAVRANIŞIDIR kavramsal metaforlarını dilsel düzeyde aktif bir şekilde yansıttıkları tespit edilmiştir. Aynı zamanda Türk toplumunda ve kültüründe bu tür dilsel ifadelerin en çok olumsuz değer işaretlemeleri ile kullanıma çıktığı da elde edilen bulgular arasındadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
39

ŞAN, Mustafa Kemal, et Öznur YILMAZ ALTUN. « Erving Goffman and Frame Analysis ». Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 26 avril 2023. http://dx.doi.org/10.32709/akusosbil.1224556.

Texte intégral
Résumé :
Erving Goffman, Türkçe literaturde benliğin sunumu üzerine ortaya koyduğu yaklaşım ile tanınan bir sosyal bilimcidir. Ancak Goffman’ın sosyolojiye katkısı bununla sınırlı değildir. Gündelik hayatta etkileşimler konusunu birçok çalışmasında ayrıntılı şekilde ele almıştır. Türkçe literatürde sembolik etkileşimcilerle anılan Goffman’ın Stratejik Etkileşim ve Çerçeve Analizi çalışmalarında bu yaklaşım kendisi tarafından reddedilmektedir. Çerçeve Analizi (1974), Goffman’ın henüz Türkçe literatürde kullanımı sınırlı olan yaklaşımını ortaya koyduğu eserdir. Bu çalışmada, Çerçeve Analizi merkeze alınıp çerçeve analizinin ana amacı ve temel kavramları tanıtılacaktır. Çalışamada Erving Goffman’ın temel eserleri kronolojik olarak incelenmektedir. Bu incelemeden hareketle Türkçe’de bulunan ve bulunmayan kitap ölçeğindeki çalışmalar tespit edilmiştir. Bu çalışma, Türkçe’ye çevirisi olmayan eserlerinden olan Frame Analysis adlı eseri odağa alan deskriptif bir araştırmadır. Goffman’ın gündelik hayatı anlamlandırmada sorduğu temel soru olan “burada ne oluyor” sorusuna aradığı cevabın izleri takip edilmektedir. Çalışmada Goffman’ın çerçeve, çerçeveleme, şerit, kipleştirme, fabrication (aldatmaca/uydurma) kavramları incelenmiştir. Mikro sosyolojinin önemli isimlerinden biri olan Goffman’ın sosyoloji literatürüne önemli katkılarından biri olan çerçeve analizi ve temel kavramları değerlendirilmiştir. Erving Goffman, Türkçe literatürde ortaya koyduğu kavramlarla tanınan bir sosyologtur; bu çalışma aracılığıyla yönteme dair katkısının da altı çizilmiş olmaktadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
40

KARAÇAY, Figen. « Lauro Olmo’nun “Sardalya Göğsü” Adlı Eserine Feminist Bir Bakış ». Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 4 décembre 2022. http://dx.doi.org/10.47948/efad.1173688.

Texte intégral
Résumé :
Bu çalışmada İspanyol dramaturg Lauro Olmo’nun kadın karakterleri ön plana çıkaran ve Türkçeye Sardalya Göğsü olarak çevirebileceğimiz, İspanyolca ismi La pechuga de la sardina olan tiyatro eseri feminist eleştiri kuramları ışığında incelenmeye çalışılacaktır.. Bunu yapabilmek için öncelikle feminist kuramlar ele alınacak daha sonra ise psikanalizin bu kuramlar üzerindeki etkisi açıklanarak konuya açıklık getirilmeye çalışılacaktır. Eserin yazıldığı dönemde var olan toplumsal, dinsel baskıların ve kadın cinselliğinin baskı altında tutulmasının kadınlar ve dolayısıyla erkekler üzerindeki etkileri incelenecektir. Oyunda İspanya’da Franco döneminin din-ideolojisinin kadınlara yönelik baskısı ve bunun sonuçları birbiriyle ilişki içinde altı farklı kadın karakter aracılığıyla anlatılırken, aynı zamanda ortamın ve erkeklerin rolü de sembolik olarak dile getirilmektedir. Oyunda iki farklı kadın karakter aracılığıyla yazar geleceğe yönelik iki farklı çıkıştan yola çıkarak dayanışma ve özgürlük için mücadelenin önemini dile getirir. Olmo bu alanda birçok eser vermiştir. 20. Yüzyıl İspanya’sının kadına yönelik baskılarını ve bunun topluma yönelik etkilerini ele alan en önemli dramaturglar arasında yer almaktadır. Oyundaki örnekler aracılığıyla o dönemdeki sansürün yazarı nasıl metafor kullanımına zorunlu bıraktığı, bu metaforlar ile neleri ifade etmeye çalıştığı konusuna ışık tutulması ve bu yolla çalışmanın ilgili alana katkı getirmesi hedeflenmektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
41

KARACAN, Neslihan. « BİÇİM-SÖZ DİZİMSEL İSTEM : TÜRKÇEDE DURUM BİÇİM BİRİMLERİ VE ANLAMSAL İSTEME ETKİLERİ ». EKEV Akademi Dergisi, 4 décembre 2022. http://dx.doi.org/10.17753/sosekev.1096137.

Texte intégral
Résumé :
Bir cümlede sözcükler çeşitli hiyerarşik durumlara göre bağımsallık ilişkisi içerisindedir ve bu hiyerarşik ilişkileri çözümlemeye çalışan dil bilgisi kuramı bağımsal dil bilgisi olarak anılır. Bağımsal dil bilgisi kuramında, bağımsallık ilişkisi içinde bulunan her tür sözcüğün yönetim kapasitesini ifade eden teori ise istem (valency) terimi ile karşılanmaktadır. İlk kez Tesnière tarafından fiil temelli olarak açıklanan bu teorinin, bugün artık öbek yapı içerisinde yönetici pozisyonunda yer alan edat, ad, sıfat gibi diğer sözcük türlerinin de istem değerlerinin olduğunun ortaya konulmasıyla, araştırma sahası genişlemiştir. Cümle ya da öbek yapı içerisinde bu bağımsallık ilişkilerinin işaretçileri dillere göre farklılıklar göstermektedir. Kimi dillerde sözcük düzeyinde işaretçiler bu görevi üstlenirken kimi dillerde de biçim birimler düzeyinde kendini gösterebilir. Türkçede bu işaretleyiciler dilin yapısı gereği biçim birimleri ile işaretlenmektedir. Söz dizimsel istemin bir yansıması olan bu yapılar biçim-söz dizimsel istem adı altında incelenmektedir. Türkçede biçim-söz dizimsel işaretleyicileri olan durum ekleri ve anlam isteme katkıları çalışmanın temeli olmuştur. Türkçede araştırmacılar farklı sayılarda durum işaretleyicileri öne sürmektedirler ancak temelde hemfikir olunan beş durum işaretleyicisi (yalın, belirtme, bulunma, yönelme, ayrılma) araştırmanın içeriğini oluşturmuştur. Bu durum işaretleyicilerin anlamsal isteme katkıları ve istem çerçeveleri içerisinde yüklendikleri anlamsal roller durum işaretçilerinin türüne göre incelenmiştir. Durum işaretçilerin anlamsal isteme etkileri fiillerin ve edatların tamlayıcıları olan adlar üzerinden değerlendirilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
42

Çolak, Sema. « Türkçede Kesinlik : “Karşılaşma” Film Senaryosu Örneği ». Kocatepe Beşeri Bilimler Dergisi, 23 juin 2024. http://dx.doi.org/10.61694/kbbd.1495217.

Texte intégral
Résumé :
İnsanlar, geçmişten günümüze kadar sorular sorma, sorgulama, doğruyu bulma ve gözlem yapma gibi yöntemlerle belirsizlikleri gidermeye yönelik kesinlik arayışı içerisinde olmuştur. Bu arayış, bilgi edinme sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle kesinlik, bilgi ile ilişkilendirilmiştir. Dilbilimde bilgi kipliği içerisinde değerlendirilen kesinlik, konuşurun bilgisinden emin olduğunu, şüphe duymadığını ve güven eksikliği hissetmediğini ifade eder. Bu çalışmada öncelikle kesinlik kavramının kökeni ve tanımı hakkında bilgi verilmiş ve kesinlik ile ilişkilendirilen bazı kavramlar üzerinde durulmuştur. Ardından 20. yüzyıl felsefesine derin etkileri olan ve dilin doğasını anlamaya yönelik kapsamlı çalışmalar yapan Moore ve Wittgenstein’ın kesinliğe dair felsefi görüşlerine yer verilmiştir. Çalışmanın temel noktası olan dilbilimin kesinliğe olan yaklaşımı daha geniş bir şekilde ele alınarak Türkçedeki kesinlik işaretleyicileri üzerinde durulmuştur. Uygulama bölümünde ise “Karşılaşma” film senaryosu üzerinde bu işaretleyiciler tespit edilmiş, iletişimde nasıl ve ne şekilde yer aldığı gösterilmeye çalışılmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
43

Özden, Demet Barış, et Hasan Bolat. « Almanca deyimlerin çevirisi : Anlamın derinliklerine yolculuk ». RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 20 juin 2024. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1502254.

Texte intégral
Résumé :
Bu makale, Almanca deyimlerin Türkçeye çevirisini inceleyerek; dil bilgisel, kültürel ve anlam düzeylerindeki zorlukları ele almaktadır. Günümüzde dil ve kültür arasındaki etkileşim küresel iletişimde kritik bir rol oynamaktadır. Dil, sadece kelimelerin bir araya gelmesi değil aynı zamanda her dilin özgün ifadeleri, deyimleri ve deyim öbekleri aracılığıyla derin anlamlar içermektedir. Bu çalışma, Almanca deyimlerin Türkçeye çevirisini incelerken karşılaşılan dil bilgisel farklılıkları, kültürel nüansları ve anlam kaybı risklerini analiz etmektedir. Makalenin odak noktalarından biri dil bilgisel analizdir. Almanca deyimlerin dil bilgisel yapıları, Türkçeye çevirilerindeki dil bilgisel uyarlamalar incelenmiştir. Ayrıca kültürel çeviri zorlukları da ele alınmaktadır. Almanca deyimlerin kültürel bağlamının ve referanslarının Türk kültürüne ve diline nasıl uyum sağladığı değerlendirilmiş ve uygun ifadelerle aktarılmasındaki zorluklar tartışılmıştır. Sonuçlar ve Tartışma bölümünde, genel bulguların ve değerlendirmenin sunulacağı ve gelecekteki çalışmalar için önerilerde bulunulacağı ifade edilmiştir. Bu öneriler arasında çeviri belleği araştırmaları, otomatik çeviri sistemlerinin performansının değerlendirilmesi ve daha geniş bir deyim yelpazesi ele alınması yer almaktadır. Bu önerilerin, Almanca deyim çevirisi alanında daha derinlemesine anlayışlar elde etmek ve çeviri sürecini geliştirmek amacıyla yapılacak gelecekteki çalışmaları yönlendirebileceği belirtilmiştir. Bu makale, dilbilim ve çeviri alanındaki araştırmacılara, dil öğrencilerine ve çevirmenlere Almanca deyimlerin Türkçeye çevirisine ilişkin kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlamaktadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
44

GARİP, Soner, et Bilal Ferhat KARADAĞ. « Türkçe Öğretiminde Etkileşimli Sınıf Ortamlarının Rolü ». Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 17 octobre 2023. http://dx.doi.org/10.37217/tebd.1353872.

Texte intégral
Résumé :
Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda (2019) öğrencilerin dil becerilerini geliştirerek Türkçeyi doğru ve etkili kullanmalarını sağlamak hedeflenmektedir. Yapılan çalışmalar Türkçe öğretiminde ve Türkçe dersi işleniş sürecinde bazı sorunlar olduğunu göstermektedir. Mevcut sorunlar Türkçe öğretiminde belirlenen hedeflere ulaşmaya engel olmaktadır. Çalışmada problemlerin iyileştirilmesine yönelik olarak Türkçe öğretmenlerine “Etkileşim Temelli Sınıf Ortamı ve Etkileşime Dayalı Etkinlikler Tasarlama Semineri” verilmiş ve bu yolla Türkçe öğretiminde etkileşimli sınıf ortamlarının rolünü ortaya koymak amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi çerçevesinde fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ölçüt örnekleme yoluyla belirlenen 16 Türkçe öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla toplanmış ve içerik analizi tekniği kullanılarak incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda Türkçe öğretiminde etkileşimli sınıf ortamlarının kullanılmasının öğrencilerin akademik başarısı, öğrenme sürecine katılımı ve iletişim kurmaları bakımından belirleyici bir rolü olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte Türkçe öğretiminde etkileşimli sınıf ortamları öğrencilere yaparak yaşayarak öğrenme fırsatı verdiği, kaygıyı azaltarak öz güven duygusu kazandırdığı ve öğrenme sürecini eğlenceli hale getirdiği tespit edilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
45

YIKMIŞ, Sezergül. « TÜRKÇEDE ÇIKARIM : VESÎLETÜ’N- NECÂT ÖRNEĞİ ». International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 20 juin 2023. http://dx.doi.org/10.7884/teke.1309284.

Texte intégral
Résumé :
Alıcının mesajı anlamlandırma aşamasında geçirdiği bilişsel süreci içine alan çıkarım, vericinin kastettiklerini anlatma gücü ile alıcının asıl iletiden kopmadan yüzey yapıdaki kodları okuyabilme becerisinin bütünüdür. İletinin her alıcıda aynı anlama sahip olmaması, vericiye göre ifade gücünün değişmesi, çarpıcı anlatımın sağlanamaması gibi unsurlar çıkarım sonucunu etkiler. Çıkarımların hem biçimbirimsel hem de sözcükbirimsel işaretleyicileri olduğu gibi bunların da ötesinde tümce üstü birimlerin, art alan bilgisinin, alıcının ve vericinin dünya görüşünün de çıkarımı etkilediğini görülmüştür. Çıkarım tümcelerinin görünümünü incelemek adına çalışmamızda araştırma alanı olarak Süleyman Çelebi’nin “Vesîletü’n-Necât” adlı eserinde yer alan Hz. Peygamber’in doğumu ve doğumdan sonra gerçekleşen olayların anlatıldığı bölüm seçildi. Kuramsal alan ve çıkarım tasnifleri ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra çözümlemede kullanılacak çıkarım tasnifi hakkında bilgi verildi. Çıkarım tümcelerinin görünümü beyitlerdeki anlam bütünlüğü dikkate alınarak metin çözümlemesi yoluyla tespit edildi. Tümceler bağlamdan bağımsız ele alınmadı ve tümcelerden elde edilen verilerden hareketle çıkarım tümcelerinin mevcut metindeki sistematiği üzerinde duruldu.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
46

Aydın, Barış Can. « Çeviri, Kent ve Göç Üzerine Bir Örnek İncelemesi : Elif Şafak'ın ‘Honour’ (İskender) Romanının Türkçeye Çevirisi ». Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Uluslararası Filoloji ve Çeviribilim Dergisi, 9 juin 2024. http://dx.doi.org/10.55036/ufced.1443266.

Texte intégral
Résumé :
Göç, kökleri insanın varoluşuna kadar uzanan bir olgudur. Göç, farklı dil ve kültürlerin dünyanın farklı yerlerine aktarılmasını sağladığından, diller arasında etkileşim ve etki kaçınılmaz olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla çeviri bu etkileşim sürecinde daha da önem kazanmış ve toplumun farklı kesimleri arasındaki kültürel bütünleşme açısından önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışma, Londra'ya göç eden Kürt asıllı Türk bir ailenin hikâyesini ve aile üyelerinin İngiliz kültürüyle etkileşim ve entegrasyon konusunda verdiği mücadeleyi anlatan Elif Şafak'ın ‘Honour’ (İskender) adlı romanına odaklanmaktadır. İngilizce yazıp Türkçeye çevrilen roman, göç ve çeviriye ilişkin birçok teorinin rehberliğinde inceleniyor ve analiz sonucunda elde edilen sonuçlar, göç olgusunun çeviri kalitesi üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmada göçün çeviri kalitesi ve romanda yer alan kültürel unsurlar üzerindeki etkisi araştırılmaktadır. Yazarın bir dünya vatandaşı olarak kendi deneyimlerini derinlemesine inceliyor ve edebi eserlerindeki ikili kimliği yansıtmaktadır. Kuramsal çerçevede ise çeviri ve göç arasındaki ilişkiden yararlanarak kültürel entegrasyonun önemini ve çevirmenlerin kültürel unsurları aktarmada karşılaştığı zorlukları vurgulanmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, makalede göçün edebiyat çalışmaları üzerindeki etkisi incelenmekte, göç ve çevirinin içerdiği güç ilişkileri ve anlam üretimi vurgulanmaktadır
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
47

Türkoğlu, Beril. « Erkek Cinsiyet Rolü Stresi Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması : Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması ». AYNA Klinik Psikoloji Dergisi, 15 janvier 2024. http://dx.doi.org/10.31682/ayna.1337423.

Texte intégral
Résumé :
Erkek Cinsiyet Rolü Stresi, geleneksel erkeklik normları ile uyuşmayan bireysel, sosyal ve toplumsal durumlarda erkeklerin hissedebileceği stres olarak ele alınır. Alan yazında bu stresi ölçmek için en çok kullanılan ölçeklerden biri Eisler ve Skidmore’un (1987) geliştirdiği 40 madde ve beş alt faktörden oluşan Erkek Cinsiyet Rolü Stresi (ECRS) ölçeğidir. Ancak, alan yazında ölçeği farklı kültürlere uyarlayan çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı ise ECRS ölçeğini Türkçe’ye uyarlamak ve geçerlik güvenirlik değerlerini ortaya koymaktır. Kolaylıkla bulunabilen örnekleme yöntemiyle erişilen 395 erkeğin katıldığı bu çalışmada, ECRS ölçeği, kaygı, öfke, toplumsal cinsiyet tutumları, yaşam doyumu ve esenlik ölçekleriyle birlikte uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizinden sonra ölçek 28 maddeye indirgenmiş ve Türkiye örnekleminde performans yetersizliği, madun olma ve duygusal durumlarla yüzleşme olmak üzere üç faktörlü bir yapı göstermiştir. Doğrulayıcı faktör analizi bulgularında da bu üç faktörlü yapının tek faktörlü yapıya göre veriye daha iyi uyum gösterdiği görülmüştür. ECRS, kaygı, öfke, toplumsal cinsiyet tutumları ile pozitif yönde ilişki gösterirken, yaşam doyumu ve esenlik ile negatif yönde ilişkilenmiştir. Araştırmanın bulguları ECRS ölçeğinin Türkiye’de yapı ve ölçüt geçerlikleri olan güvenilir bir ölçek olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Sonuçlar, ECRS’nin erkeklerin bireysel (fiziksel ve ruh) sağlığı ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ışığında tartışılmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
48

ATASOY, Bilal, Akça Okan YÜKSEL et Ezgi GÜN TOSİK. « E-Portfolyo : Öğretmen Adaylarının Bilişötesi Gelişimi için Katalizör ». Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 29 octobre 2023. http://dx.doi.org/10.38151/akef.2023.112.

Texte intégral
Résumé :
Günümüzde öğretmenlerden çevrimiçi teknolojileri etkili bir şekilde kullanabilen bilişötesi becerilere sahip bireyler olmaları beklenmektedir. Yansıtma etkinliklerinin yer aldığı e-portfolyo ortamlarının bu öğretmen yeterliklerinin kazandırılmasında etkili olacağı düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı yansıtıcı etkinliklerin yer aldığı e-portfolyo ortamlarının öğretmen adaylarının bilişötesi farkındalıklarına ve çevrimiçi teknolojilere yönelik öz yeterlik algılarına etkisini araştırmaktır. Tek grup öntest sontest desenin kullanıldığı çalışmada uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bir devlet üniversitesinin İngilizce öğretmenliği 3.sınıfında yer alan 53 öğretmen adayı ile 12 hafta süre ile gerçekleştirilen çalışmada Mahara e-portfolyo platformu kullanılmıştır. Çevrimiçi teknolojilere yönelik öz yeterlik algısını ölçmek için Miltiadou ve Yu (2000) tarafından geliştirilen, Horzum ve Çakır (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan ölçüm aracı kullanılırken; bilişötesi farkındalığı ölçmek için Schraw ve Dennison (1994) tarafından geliştirilen, Akın, Abacı ve Çetin (2007) tarafından Türkçe’ye uyarlanan ölçüm aracı kullanılmıştır. Araştırma sonuçları yansıtma etkinliklerinin yer aldığı e-portfolyo ortamının öğretmen adaylarının bilişötesi farkındalıklarında ve çevrimiçi teknolojilere yönelik öz yeterlik algılarında anlamlı farklılığa sebep olduğunu göstermiştir. Bilişötesi farkındalık alt faktörlerinden prosedürel bilgi ve değerlendirme hariç, açıklayıcı ve durumsal bilgi, planlama, izleme ve hata ayıklama alt faktörlerinde anlamlı artış gözlenmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının çevrimiçi teknolojilere yönelik öz yeterlik algısı ile bilişötesi farkındalıkları arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu da tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları yansıtma etkinliklerinin yer aldığı e-portfolyo ortamlarının, öğretmen adaylarının çevrimiçi öz yeterlik algıları ve bilişötesi farkındalıklarını artırmak için etkili bir araç olduğunu göstermektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
49

KOLOĞLU, İdris. « Yeni Muhafazakarlık Nedir ? » İktisadi ve İdari Yaklaşımlar Dergisi, 18 octobre 2023. http://dx.doi.org/10.47138/jeaa.1367846.

Texte intégral
Résumé :
Helmut Dubiel tarafından 1985 yılında kaleme alınan ve orijinal adı Almanca “Was ist Neokonservatismus?” olup, Türkçe’ye “Yeni Muhafazakârlık Nedir?” şeklinde çevrilen bu kitap, Volkswagen Fabrikaları Vakfı’nın teşviki ile yürütülen “Sanayi Sonrası Topluma İlişkin Yeni Muhafazakâr Teori ve Geç Kapitalizmin Eleştirel Teorisi - Liberal Sonrası Toplumların Teorisi Üstüne Projesi” kapsamında ortaya çıkmıştır. Kitap 1985 yılında İspanyolca’ya, 1998 yılında da Erol Özbek tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olup, birinci baskısı 1998, ikinci baskısı 2013 ve üçüncü ve son baskısı ise 2017 yılında yapılmıştır. Helmut Dubiel bu eserinde 1980’li yılların Yeni Muhafazakârlığın on yılı olacağını öngörmüş olup, yazarın bu öngörüsü o dönemden bu yana özellikle Amerika ve Avrupa’da yaşanan gelişmelere bakıldığında önemli ölçüde doğru çıkmıştır. Kitap bu alanda yazılmış ilk eserlerden olması nedeniyle sonraki akademik çalışmaları önemli ölçüde etkilemiş, bu çalışmalara öncülük etmiş ve referans kaynağı olmuştur. Bu nedenlerle Yeni Muhafazakarlık Nedir? kitabın incelenmesinin literatüre katkı sağlayacağı düşünülerek bu çalışma yapılmıştır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
50

UZUN, İpek Pınar. « Türkçede Ad-Ad Bileşiklerinin Sesbilgisel Görünümlerine ilişkin Bürünsel ve Analojik Etkiler ». Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 21 décembre 2022. http://dx.doi.org/10.32600/huefd.1159241.

Texte intégral
Résumé :
Previous studies on phonetic realization of compounds in Turkish have typically examined prosodic accounts of lexical stress; however, evidence for phonetic features is relatively sparse. This study investigates phonetic implementation of lexical stress in Turkish noun-noun compounds by measuring acoustic correlates of compounds vs. phrases and existing vs. novel compounds. In Experiment 1, noun-noun compounds and their phrasal contrasts (e.g., [da.ná.bur.nu] ‘mole cricket’ vs. [[da.ná][bur.nú]] ‘nose of a calf’), in Experiment 2, existing and novel compounds were acoustically measured by using existing vs. novel pairs (e.g., [da.ná.bur.nu] vs. [ke.dí.bur.nu]). Results for Experiment 1 showed a clear phonetic tendency that distinguished compounds from their phrasal counterparts. The model revealed significant main effects for intensity, duration, pitch values, and a strong interaction between position (left vs. right) and prosodic type (compound vs phrase). In Experiment 2, even though novel compounds are not lexicalized parts of a language, results from novel compounds revealed a similar stress assignment on the pitch, intensity, and duration of existing compounds. Significant interaction effects were observed for acoustic correlates between position (left vs. right) and compound type (existing vs. novel). Findings obtained from this research might contribute to revealing the basic phonetic aspects of the compound stress in Turkish, and results may lay the groundwork for future research.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
Nous offrons des réductions sur tous les plans premium pour les auteurs dont les œuvres sont incluses dans des sélections littéraires thématiques. Contactez-nous pour obtenir un code promo unique!

Vers la bibliographie