Littérature scientifique sur le sujet « Talebani »

Créez une référence correcte selon les styles APA, MLA, Chicago, Harvard et plusieurs autres

Choisissez une source :

Consultez les listes thématiques d’articles de revues, de livres, de thèses, de rapports de conférences et d’autres sources académiques sur le sujet « Talebani ».

À côté de chaque source dans la liste de références il y a un bouton « Ajouter à la bibliographie ». Cliquez sur ce bouton, et nous générerons automatiquement la référence bibliographique pour la source choisie selon votre style de citation préféré : APA, MLA, Harvard, Vancouver, Chicago, etc.

Vous pouvez aussi télécharger le texte intégral de la publication scolaire au format pdf et consulter son résumé en ligne lorsque ces informations sont inclues dans les métadonnées.

Articles de revues sur le sujet "Talebani"

1

Piacentini, Matteo. « Afghanistan, i talebani ed il "Grande gioco" ». FUTURIBILI, no 1 (mars 2011) : 19–35. http://dx.doi.org/10.3280/fu2011-001003.

Texte intégral
Résumé :
L'Afghanistan č stato spesso un luogo in cui macro-attori hanno giocato un "Grande gioco". L'Ottocento ha visto la Russia e l'Inghilterra attori del "Grande gioco", i paesi dell'Asia centrale e l'Afghanistan ne erano succubi. Negli anni Ottanta del Novecento la Russia sovietica cerca di risolvere autonomamente questo gioco assimilando questo paese ai paesi dell'Asia centrale. Ma altri due attori principali si inseriscono nel "Grande gioco", e cioč si tratta del Pakistan e degli Stati Uniti, che scalzano i russi dall'Afghanistan, utilizzando forze locali come, prima i, e poi dopo i talebani, fortemente sostenuti dal Pakistan e altrettanto fortemente orientati religiosamente con i caratteri sunniti. L'Autore mette in risalto perň come il petrolio sia il punto di riferimento del "Grande gioco". E, con il crollo dell'Unione Sovietica assumono importanza i paesi dell'Asia centrale, in primo luogo il Turkmenistan. Da questo punto di vista l'Afghanistan diventa il punto di connessione ditra questi paesi exsovietici e il Pakistan, con il sostegno degli Stati Uniti e dell'Arabia Saudita. L'orientamento fondamentalista dei talebani, e poi il loro approccio al terrorismo di Al Qaeda diffuso sia verso la parte occidentale del Pakistan che in alcuni paesi dell'Asia centrale, indeboliscono la posizione del Pakistan nel ruolo del "Grande gioco" ed invece inseriscono in questo, oltre agli Stati Uniti, anche la Russia, la Cina, l'India. Č un "Grande gioco" in cui elemento importante č l'utilizzo del petrolio dei paesi dell'Asia centrale, e in secondo luogo la lotta comune al terrorismo di orientamento Al Qaedista.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

ÖNCEL, Aslı Gül. « ENERJİ KRİZİ, BAĞIMLILIĞI VE CARİ AÇIK : KARŞILAŞTIRMALI TÜRKİYE ÖRNEĞİ ». İktisat İşletme ve Uluslararası İlişkiler Dergisi 1, no 2 (31 décembre 2022) : 228–39. http://dx.doi.org/10.58654/jebi.1204191.

Texte intégral
Résumé :
Enerji günümüzde üretimin en önemli girdisi haline gelmiştir. Enerji kaynakları kendisine yeterli olan ülke sayısı azdır. Ülkeler, üretim ve tüketimleri için oluşan talebin belirli bir kısmını kendi ürettikleri enerji kaynaklarından sağlarken, enerji talebinin karşılanamayan kısmını ise diğer ülkelerden ithal ederler. Ülkenin talebine göre ithal edilen enerjinin, toplam ithalattaki payının belirli bir sınırı aşması durumunda, bir taraftan söz konusu ülkelerin ödemeler dengesi olumsuz yönde etkilenirken, diğer yandan da enerjiyi girdi olarak kullanan firmalar aşırı fiyat artışları, ürünlerine karşı talep düşüşü , finansman ve istihdam gibi sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Bu durumun ileri aşamaları ise enerji bağımlılığı ve enerji krizidir. İşletmeler açısından, maliyet ve fiyat artışları ile birlikte üretimlerini sınırlama veya üretimlerini durdurmak durumunda kalmaları, enerji krizinin özellikleri arasındadır. Çalışmamızın amacı; üretim ve tüketimde kullanılan enerjinin ülkeler açısından; bir girdi maliyeti olarak önemi, toplam ithalatları içerisindeki payı , enerji bağımlılıkları ve bunların cari açık etkisi çerçevesinde Türkiye verilerinin karşılaştırmalı sayısal değerlendirilmesini yapmaktır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

Aktaş, Yusuf, Hakan Aslan et Zeliha Çağla Kuyumcu. « Veri Madenciliği Uygulaması ile Sakarya Hane halkı Verileri Kullanılarak Yolculuk Analizlerinin Yapılması ». Academic Perspective Procedia 3, no 1 (25 octobre 2020) : 726–48. http://dx.doi.org/10.33793/acperpro.03.01.128.

Texte intégral
Résumé :
Dünyanın ilk seri üretim otomobili olan Ford Model T ile başlayan bir asırlık süreçte otomobiller, Günümüzde sosyo-ekonomik sistemin öncüsü olarak hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Otomobillerin hayatımıza kattığı değerin yanında ortaya çıkardığı diğer bir önemli husus ise trafik sorunudur. Bu sorun, kentsel yerleşmelerin mevcut sorunları arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Sosyo-ekonomik gelişmeler ile sürekli artan ve çeşitlenen ulaşım talebinin karmaşık ve dinamik yapısı karşısında yetersiz kalan ulaşım sistemlerinin altyapısı ve işleyişi yerel, hatta merkezi yönetimleri daha farklı çözümler üretmeye zorlamaktadır. Mevcut ve gelecek hizmet planları ulaşım talebinin nicel ve farklılık arz eden değişken yapısı göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Talebin bu değişken yapısını dikkate almadan sunulacak ulaşım hizmeti arzu edilen faydayı sağlamaktan uzak kalacaktır. Bu tezin ana çalışma konusu, hane halkı anket verilerinden elde edilen kişisel özniteliklerin, üretilen yolculuk miktarları ile olan ilişkisini veri madenciliği yöntemi ve WEKA yazılımı yardımıyla ortaya çıkarmaktır. Ortaya çıkacak ilişkiler ile kurulacak olan model, hem karmaşık yapıdaki ulaşım talebini tahmin edilebilir bir kalıba sokacak hem de alınması gereken stratejik ve politik kararların yanında, zaman ve ekonomik yüke neden olan anket çalışmasını ortadan kaldırarak gelecekte oluşması beklenen yolculukların tahmini hususunda referans teşkil edecektir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

Gasparini, Nicolň. « Le Aree tribali amministrate federalmente (Fata), i rifugiati afgani e la pace nell'Afghanistan e nel Pakistan ». FUTURIBILI, no 1 (mars 2011) : 36–61. http://dx.doi.org/10.3280/fu2011-001004.

Texte intégral
Résumé :
L'Autore tratta di un'area di confine, che č insieme divisione statale e unione etnica e culturale. L'area di confine considerata č quella delle Aree tribali amministrate federalmente ("Federally Administered Tribal Areas - Fata"), che appartengono al Pakistan e sono a ridosso del confine con l'Afghanistan. Vengono descritte le specificitŕ politico-giudiziarie, economiche e produttive e commerciali, ma soprattutto la continuitŕ etnica con la parte afgana dell'oltreconfine. Le Fata hanno giocato sempre un ruolo notevole, ma soprattutto dall'invasione sovietica, con una notevole fuga di afgani, e quindi con la costituzione di campi di profughi nella parte pakistana. Ma soprattutto questa area, con capoluogo Peshawar, č stata il punto di riferimento di nuovi gruppi religiosi/ integralisti islamici formati intorno alle, appoggiati da potenze come Stati Uniti, Arabia Saudita, Pakistan. Questi sono i talebani che poi sconfiggono i sovietici e in seguito assumono le connotazioni Al Qaediste e terroristiche. La dinamica dei relativi rapporti tra profughi e pashtun delle aree tribali viene svolta dall'Autore, mettendo in risalto i tentativi di spingere i tre milioni di profughi al rientro in Afghanistan. In questa logica ruolo fondamentale hanno gli Stati Uniti, il cambio politico del Pakistan, le Ong, l'Unhcr. Vengono altresě messi in risalto i caratteri organizzativi di queste tribů, con la sovrapposizione di tante(da quelle familiari a quella regionale), e i caratteri sociali della popolazione. Si conclude con un riferimento al futuro.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

Yildiz, Merve Ertosun, Figen Beyhan et Muhammed Kürşad Uçar. « Enerji Verimli Bina Tasarımı için Yapay Sinir Ağları ile Isıtma Soğutma Yükünün Belirlenmesi ». Academic Perspective Procedia 4, no 1 (16 octobre 2021) : 91–100. http://dx.doi.org/10.33793/acperpro.04.01.17.

Texte intégral
Résumé :
Binalar tüketilen enerjinin yaklaşık %40’ından sorumludur. Binaların konfor koşulları gözetilerek, ihtiyaç duyacağı enerji talebinin karşılanması önemlidir. Tasarım sürecinde alınan kararlar, binaların enerji verimliliği düzeylerini etkilemektedir. Enerji simülasyon programlarının çoğu zaman alıcı yöntemler içermektedir. Daha hızlı çözüm yöntemlerine duyulan ihtiyaç bağlamında, binaların ısıtma ve soğutma yüklerinin yapay sinir ağları tabanlı yöntemlerle modellenerek enerji verimliliğinin arttırılması amaçlanmıştır. Literatürden elde edilen, binaların duvar ve çatı alanları ile toplam yükseklik, yönelim, cam yüzeylerin alanı ve dağılımı parametrelerinden oluşan 768 veri seti, eğitim ve test olmak üzere iki parçaya ayrılmış, yapay sinir ağları ile ısıtma ve soğutma yüklerinin hesabı için iki ayrı model oluşturulmuştur. Isıtma ve soğutma yüklerinin enerji talebini belirlemek için geliştirilen modellerin R performans değeri sırasıyla 0,99 ve 0,99 olarak tespit edilmiştir. Yapay sinir ağları tabanlı modelin, binalarda ısıtma ve soğutma yükü için ihtiyaç duyulan enerji talebinin hesaplanmasında simülasyon programları yerine kullanılabileceği göstermektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
6

KANGALLI UYAR, Sinem Güler, et Emre KILIÇ. « Yabancıların Konut Talebinin Türkiye’deki Bölgesel Konut Talebi Üzerine Etkisi : Mekânsal Ekonometrik Analiz ». Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 4, no 4 (28 décembre 2017) : 292–306. http://dx.doi.org/10.30803/adusobed.355485.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
7

TAŞATAN, Caner. « Velayetin Değiştirilmesi ». Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi 28, no 1 (30 juin 2022) : 0. http://dx.doi.org/10.33433/maruhad.1073824.

Texte intégral
Résumé :
Velayet sahibi olmayan ana veya babaların, çocuğun korunması önlemlerinden biri olarak, bu hak ve yükümlülüğün veliden alınarak kendilerine verilmesini mahkemeden talep etmelerine sıklıkla rastlanılır. Bu yöndeki talebin ileri sürüldüğü yargılamalar, öğretide ve uygulamada, "velayetin değiştirilmesi davası" olarak adlandırılırlar. Velayetin değiştirilmesi davasının ana veya baba dışındaki kimseler tarafından da açılmasına teorik bir engel yoktur. Velayetin değiştirilmesini talep eden, velayetin kurulma anına ilişkin durumun değişikliğini ve bunun velayetin değiştirilmesi için yeterli/haklı bir sebep olduğunu ispat etmelidir. Ancak belirtilen durumların varlığı ispat edilse dahi velayetin değiştirilmesine karar verilmesi zorunlu değildir. Zira her durumda çocuğun üstün yararı gözetilir ve ona göre karar verilir. Taleple bağlı olmayan hakim, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulü yerine, çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerin alınmasına da karar verebilir. Bu tür davalarda, özellikle ayırt etme gücü yerinde olmayan çocuklara temsil kayyımı atanması zorunlu olmalıdır. Velayetin değiştirilmesi talebinin kabulü halinde çocuk ile kişisel ilişki kurulması hususunda re'sen, iştirak nafakası hususunda talep üzerine karar verilir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler ancak şekli anlamda bölge adliye mahkemesi kararı ile kesinleşirler.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
8

Casolari, Marzia. « ALLA RICERCA DI UNA SFERA DI INFLUENZA IN ASIA : LA POLITICA ITALIANA IN AFGHANISTAN TRA LE DUE GUERRE (1919-1928) ». Il Politico 256, no 1 (28 juin 2022) : 46–70. http://dx.doi.org/10.4081/ilpolitico.2022.682.

Texte intégral
Résumé :
L’Afghanistan, dal 2001 al centro della politica internazionale, ha acquisito ulteriore rilevanza a seguito del ritiro del contingente NATO nell’ agosto 2021, dopo esattamente vent’anni di presenza nel paese. Fra le nazioni che hanno aderito alla coalizione, l’Italia ha svolto un ruolo di primo piano: la funzione del nostro paese si è concentrata sulla ricostruzione, soprattutto istituzionale e dei servizi rivolti alla popolazione. È evidente che il governo italiano ha messo in campo un notevole investimento in Afghanistan, in termini di persone impiegate, ma soprattutto in termini economici. A riprova dell’importanza della presenza italiana nel paese è la richiesta da parte del portavoce dei talebani, Zabiullah Mujahid, il 1 settembre 2021, di non chiudere l’Ambasciata d’Italia a Kabul1. Sorge spontaneo chiedersi da dove derivi l’importanza dell’Afghanistan per l’Italia, che si è così a lungo e tanto spesa in questo paese, e quale sia l’importanza dell’Italia per l’Afghanistan, al punto che da un esponente di primo piano di un governo non certo benevolo vero l’Occidente arrivi una simile richiesta. Una ricostruzione delle origini della presenza italiana in Afghanistan potrà aiutare a fornire risposte a questo quesito, in una prospettiva storica. Questo articolo abbraccia un arco cronologico che va dalle prime iniziative avviate in Afghanistan fin dalle fasi conclusive del quinto governo Giolitti, nella primavera 1921, alla vigilia della caduta di re Amanullah Khan e del suo esilio in Italia, nel 1929. Questa vicenda ha rappresentato uno spartiacque sia nella storia dell’Afghanistan, sia nella politica italiana in questo paese. Amanullah Khan fu il primo fra i regnanti e i capi di stato afghani a cercare di introdurre importanti riforme modernizzatrici. Nonostante questo tentativo sia in gran parte fallito, il regno di Amanullah ha segnato un’epoca e ha lasciato un segno profondo nella memoria storica dell’Afghanistan. Questo saggio si ferma alla vigilia degli anni Trenta, quando la politica italiana nella regione compresa tra Asia centrale e meridionale era ancora di cauta esplorazione e di interlocuzione con la Gran Bretagna.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
9

Pınar, Hayrettin. « Kostaki Musurus'un Atina Sefareti ve Osmanlı-Yunan Diplomatik Krizi ». Belleten 76, no 275 (1 avril 2012) : 207–38. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2012.207.

Texte intégral
Résumé :
Kostaki Musurus, Atina'ya elçi olarak tayin edildikten yaklaşık yedi yıl sonra 1847 senesinde Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında patlak veren diplomatik bir krize sebep olur. Yunan Kralı Otto'nun harb yaveri Albay Caratoss isimli bir şahıs Atina'daki Osmanlı elçiliğine gelerek İstanbul'a gitmek istediğini belirtir ve vize talebinde bulunur. Ancak adı geçen kişinin talebi, 1841 yılında Selanik, Tırhala ve Girid'de Osmanlı karşıtı eylemlerde başrolde olduğu gerekçesiyle geri çevrilir. Caratoss'un vize talebinin reddedilmesinden sonra Yunan Kralı, bütün diplomatik misyonun hazır bulunduğu bir baloda Osmanlı elçisini açıkça tahkir eder. Ardından hem elçi hem de Osmanlı yönetimi Yunan Devleti'nin özür dilemesini isterse de uzun bir süre beklenen talep yerine getirilmez ve iki ülke arasında önemli bir kriz ortaya çıkar. Arızi bir diplomatik mesele gibi görünse de gerçekte konu, bağımsız Yunanistan'ın ilanından itibaren bu ülkenin Osmanlı topraklarına doğru genişleme ideali -Megali idea- ile yakından bağlantılıdır. Her iki devlet de sorunun iç siyasete dönük önemini bildiklerinden iddialarından geri adım atmazlar. Nihayet Osmanlı idaresinin kararlı tutumu ve özellikle İngiltere'nin açık desteği, sorunun Osmanlı lehine çözümüne giden yolu açar.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
10

DORRONSORO, Gilles. « Le mouvement des Talebans en Afghanistan ». CEMOTI, no 19 (1 janvier 1995) : 452–60. http://dx.doi.org/10.4000/cemoti.227.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.

Thèses sur le sujet "Talebani"

1

Dyanat, Mohsen. « The emergence of the new subordinate system in southwest and central Asia after the collapse of the USSR ». Thesis, University of Exeter, 1998. http://ethos.bl.uk/OrderDetails.do?uin=uk.bl.ethos.284621.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

Talebi, Mohammadmahdi [Verfasser]. « Local Sensing in Microchannel Boiling / Mohammadmahdi Talebi ». München : Verlag Dr. Hut, 2021. http://d-nb.info/1240540027/34.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

Talebi, Mohammad [Verfasser], Boris [Akademischer Betreuer] Vertman et Julie [Akademischer Betreuer] Rowlett. « Spectral theory on manifolds with fibred boundary metrics / Mohammad Talebi ; Boris Vertman, Julie Rowlett ». Oldenburg : BIS der Universität Oldenburg, 2020. http://d-nb.info/1226287042/34.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

Talebi, Mohammad [Verfasser], Boris Akademischer Betreuer] Vertman et Julie [Akademischer Betreuer] [Rowlett. « Spectral theory on manifolds with fibred boundary metrics / Mohammad Talebi ; Boris Vertman, Julie Rowlett ». Oldenburg : BIS der Universität Oldenburg, 2020. http://d-nb.info/1226287042/34.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

Alexeeva-Talebi, Victoria [Verfasser], et Christoph [Akademischer Betreuer] Böhringer. « Sectoral incidence and efficiency of climate policy : a quantitative economic analysis of alternative policy designs [[Elektronische Ressource]] / Victoria Alexeeva-Talebi. Betreuer : Christoph Böhringer ». Oldenburg : IBIT - Universitätsbibliothek, 2011. http://d-nb.info/1016981082/34.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
6

Talebi, M. « New stationary phases for high‐performance liquid chromatography of biomolecules ». Thesis, 2013. https://eprints.utas.edu.au/17162/2/Whole-Talebi-thesis-2013.pdf.

Texte intégral
Résumé :
This work presents a study on the preparation and application of polymer monoliths for the liquid chromatography of biomolecules with a focus on the ion‐exchange (IEX) mode. As one important application of polymer monoliths in bioanalysis, charge heterogeneity profiling of monoclonal antibodies (mAbs) in different biopharmaceuticals was performed by developing an elution approach based on shallow pH gradient, generated using single component buffer systems as eluents through cation‐exchange (CEX) monoliths as stationary phases. A useful selection of small molecule buffer species is described that can be used within very narrow pH ranges (typically 1 pH unit) defined by their buffering capacity for producing controlled and smooth pH profiles when used together with porous polymer monoliths. The results obtained appeared to be consistent with those obtained by imaged capillary isoelectric focusing (iCE) in terms of both resolution and separation profile. The retention mechanism based on the trends observed for proteins at pH values higher than the electrophoretic pI, as well as the high resolution gains, were discussed using applicable theories. Very low ionic strength eluents also enabled direct coupling of the ion‐exchange chromatography (IEC) to mass spectrometer for further characterisations of mAbs. Although there are few reports of IEC‐MS technique for small proteins in which the IEX column is directly interfaced to the mass spectrometer, the employment of a linear pH gradient elution scheme directly interfaced to mass spectrometer for the analysis of large proteins such as mAbs is also unique in the present work. New polymer monoliths were prepared in 100 μm i.d. capillaries by thermally‐initiated co‐polymerisation of glycidyl methacrylate as reacting monomer and pentaerythritol triacrylate as a hydrophilic crosslinker. The monolith recipe and polymerisation conditions were optimised to obtain a homogeneous monolith with good mechanical stability and characteristics suitable for separation of biomacromolecules. Nevertheless, shrinkage of the material prevented making monoliths in a column with conventional dimensions. Post‐polymerisation modification of the monolith was performed via optimised reaction conditions in order to incorporate weak cation‐exchange (WCX) or strong cation‐exchange (SCX) functionalities using amine reagents respectively containing phosphoric acid or sulforic acid groups. Dynamic binding capacities up to 15.1 mg/mL were measured using lysozyme as a standard probe, which is comparable or greater from some of the commercially available columns. Compared to monoliths reported previously for the same purpose, the developed monoliths also demonstrated negligible hydrophobicity with separation efficiency of approximately 55,000 plates/m in isocratic separation of sample proteins. A versatile epoxy‐based monolith was synthesised in 100 μm i.d. capillaries by polycondensation polymerisation of glycidyl ether 100 with ethylenediamine using a porogenic system consisting of polyethylene glycol, MW = 1000, and 1‐decanol. Polymerisation was performed at 80 °C for 22 h. The resultant monolith possessed hydrophilic properties originating from the incorporation of hetero‐atoms in the monolith skeleton which was further strengthened by simple acid hydrolysis of residual epoxides, resulting in a mixed diol‐amino chemistry. The modified column was used successfully for hydrophilic interaction liquid chromatography (HILIC) of small molecule probes, such as nucleic acid bases and nucleosides, benzoic acid derivatives, as well as for peptides released from a tryptic digest of cytochrome c. The mixed mode chemistry allowed both hydrophilic partitioning and IEX interactions to contribute to the separation, providing flexibility in selectivity control. Residual epoxide groups were also exploited for incorporating a mixed IEX chemistry. Alternatively, the surface chemistry of the monolith pore surface rendered hydrophobic via grafting of a co‐polymerised hydrophobic hydrogel. The inherent hydrophilicity of the monolith scaffold also enabled high performance separation of proteins under IEX and hydrophobic interaction (HIC) modes and in the absence of nonspecific interactions.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.

Livres sur le sujet "Talebani"

1

Latifa. Viso negato : Avere vent'anni a Kabul : la mia vita rubata dai talebani. Milano : Rizzoli, 2009.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

Sgrena, Giuliana. Alla scuola dei Taleban. Roma : Manifestolibri, 2002.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

Sgrena, Giuliana. Alla scuola dei Taleban. Roma : Manifestolibri, 2002.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

Talebanî le lutkey desełatî ʻEraqda. Hewlêr [Kurdistan, Iraq] : Mektebî Bîr u Hoşyarî, 2006.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

Sant'Anna, Lourival. Viagem ao mundo dos Taleban. São Paulo, SP : Geração Editorial, 2002.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
6

Eski Said'in ehemmiyetli talebesi Hamza. Vezneciler, İstanbul : Kent Işıkları, 2010.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
7

Yahyagil, Hulûsi. Nurların birinci talebesi Hulûsi Yahyagil. Üsküdar, İstanbul : Işık Yayınları, 2007.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
8

Anadolu Üniversitesi. Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu., dir. Eskişehir ve çevre illerinde havayolu yolcu talebini yaratacak faktörlerin analizi. Eskişehir : Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2007.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
9

1912-1989, Mehmed Feyzi Efendi, dir. Üstad Bediüzzaman'ın allâme talebesi Mehmed Feyzi Efendi. Cağaloğlu, İstanbul : Gülnesli, 2013.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
10

Tragedy of deception : The Taleban as I saw them in Afghanistan. Islamabad : Dar-ul-Hikmat, 2013.

Trouver le texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.

Chapitres de livres sur le sujet "Talebani"

1

Koszinowski, Thomas, et Hanspeter Mattes. « Die Taleban und der neue Stellvertreterkrieg in Afghanistan ». Dans Nahost Jahrbuch 1996, 209–14. Wiesbaden : VS Verlag für Sozialwissenschaften, 1997. http://dx.doi.org/10.1007/978-3-322-95824-2_30.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

Belton, Patrick. « Non Più Andrai : bullets, burqas, books – education policy and its discontents in communist and Taleban Afghanistan PATRICk BELTON ». Dans Education as a Political Tool in Asia, 213–33. London : Routledge, 2009. http://dx.doi.org/10.4324/9780203884669-16.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

ÖZDEMİR, Hasan Fehmi. « Değerlendirme Talebinin ve Sorumlulukların Açığa Kavuşturulması ». Dans Program Değerlendirme Alternatif Yaklaşımlar ve Uygulama Rehberi, 283–314. Pegem Akademi Yayıncılık, 2019. http://dx.doi.org/10.14527/9786052414569.11.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

Bayraktar, Alparslan. « Enerjide Milli Teknoloji Hamlesi ». Dans Millî Teknoloji Hamlesi : Toplumsal Yansımaları ve Türkiye’nin Geleceği, 399–420. Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, 2022. http://dx.doi.org/10.53478/tuba.978-625-8352-16-0.ch19.

Texte intégral
Résumé :
Türkiye’nin enerji politikaları en genel anlamda artan enerji ihtiyacının düşük maliyetle, kesintisiz bir şekilde karşılanabilmesini ve çevreye duyarlı enerji sistemlerinin geliştirilmesini temel almaktadır. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olarak artan enerji ihtiyacını karşılamak için enerji sektörünü tarihsel süreç içerisinde geliştirmiştir. Enerji sektörünün bu dönüşümünü farklı dönemlerde farklı kaygılar tetiklemiştir. 1980’li ve 1990’lı yıllarda doğal gazın kullanımının arttırılmasına, artan enerji talebini karşılayabilmek için özel sektörün yatırım yapabileceği yasal ve düzenleyici çerçevenin oluşturulmasına, devlet kuruluşlarının yapılandırılmasına ve altyapı yatırımlarının arttırılmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır. 2000’li yıllarda ise enerji piyasalarının oluşturulması, enerji güvenliğinin artırılması ve ithalat bağımlılığının azaltılması için yenilenebilir kaynakların kullanımının arttırılması, enerji verimliliğinin sağlanması, nükleer enerjinin kullanımı temel politikalar olarak öne çıkmıştır. Türkiye artan enerji ihtiyacını kesintisiz ve güvenli bir şekilde karşılamayı amaçlarken, net enerji ithalatçısı olması nedeniyle enerji maliyetlerini de dikkate almakta ve temiz enerji dönüşümünü kendine özgü enerji dinamiklerini göz önünde bulundurarak yürütmektedir. Temiz ve yerli kaynakların kullanımının yaygınlaştırılması yoluyla maliyetlerin ve emisyonların düşürülmesi, nükleer enerjiden elektrik üretimine geçilmesi yoluyla karbon yoğunluğunu mümkün olan en düşük seviyeye indirilmesine katkı ve enerji verimliliği uygulamaları ile enerji tasarrufunun arttırılması hedeflenmektedir. Türkiye’nin enerji dönüşümü 2021 yılında Paris Anlaşması’nın onaylanması ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefinin açıklanması ile yeni bir döneme girmiştir. Önümüzdeki dönemde Türkiye sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için temiz kaynakların kullanımının arttırılmasına yönelik çalışmalarına devam edecek ve temiz teknolojilerin de sistemlere entegrasyonunu teşvik edecektir. Bu bağlamda Türkiye enerji sektöründe yeni bir kaynak olarak hidrojenin katılımını; sektörün dijitalizasyonunu ve karbon yoğunluğunu mümkün olan en düşük seviyeye indirmesini hedeflemektedir. Enerji sistemini keşif, üretim, iletim, dağıtım, piyasalaştırma ve tüketim olarak tanımladığımızda değer zincirinin tamamında gerekli olan teknolojilerin yerlileştirilmesi önem arz etmektedir. Net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda şekillenen yeni dönem, teknolojik gelişim odaklı ilerlemektedir. Bu doğrultuda sürecin sunduğu en büyük fırsat topyekûn gerçekleştirilecek teknoloji geliştirme hamlesi ile dekarbonizasyon teknolojileri ihraç eden bir ülke konumuna gelmektir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

Yazar, Mustafa Metin. « Dünyada ve Türkiye’de Demiryolları ». Dans Millî Teknoloji Hamlesi : Toplumsal Yansımaları ve Türkiye’nin Geleceği, 595–610. Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, 2022. http://dx.doi.org/10.53478/tuba.978-625-8352-16-0.ch28.

Texte intégral
Résumé :
Demiryolları, çevreye duyarlı olması, Genelde diğer taşıma modlarının aksine uzun dönem sabit fiyat garantisinin olması, Ağır tonajlı ve hacimli yükler için fiziksel ve maliyet açısından en uygun taşıma türü olması, güvenilir olması, Kötü hava koşullarından etkilenmemesi vb. sebeplerle son dönemlerde artarak ilgi gören bir taşıma modelidir. Küresel demiryolu taşımacılığı endüstrisi büyümekte ve demiryolu araçları endüstrisinin talebini son yıllarda büyümeye itmektedir. Hem yolcuların hem de demiryolundaki yük taşımacılığının artması nedeniyle, artan bir ivmenin önümüzdeki birkaç yıl içinde de devam etmesi beklenmektedir. Türkiye’de de TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin 2050 yılına kadar 233 hızlı tren/yüksek hızlı tren seti, 125 Elektrikli Tren Seti (EMU), 930 adet elektrikli lokomotif, 146 adet dizel lokomotifi, 24.000 adet yük vagonu, 62 set kentiçi araç (Başkentray ve Marmaray) ihtiyacı bulunmaktadır. Bütün bu araçların toplam maliyetinin en az 17,4 milyar Euro olacağı tahmin edilmektedir. Orta ve uzun vadede raylı sistem araçlarına yapılacak yatırımlar ülkemizde yerli ve milli raylı sistem araç sanayisinin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Raylı sistem araçlarının yerli ve milli bir şekilde üretimi ve tasarımı ile kritik bileşenlerindeki yerlilik oranının artırılması esas olmak üzere, yerli sanayinin Ar-Ge, tasarım ve üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi, her türlü raylı sistem araçlarının ve alt bileşenlerinin imalatı ile bakım ve onarımının yapılması ve yaptırılması amacıyla, TCDD’nin üç bağlı ortaklığı TÜLOMSAŞ, TÜVASAŞ ve TÜDEMSAŞ’ın birleştirilmesi suretiyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ilgili kuruluşu olarak kurulan TÜRASAŞ, üç bağlı ortaklığın birleşmesinden oluşan sinerji ve yeni bakış açısıyla; sektöre yön veren teknoloji yoğun üretimleriyle daha geniş ürün yelpazesine ulaşarak, istikrarlı büyümeyi sağlama misyonu ile yola çıkmış; toplam 400 bin m² alanda, yüz yılı aşan tecrübesi, bilgi birikimi, yaklaşık 4000 yetişmiş insan gücü, milli ve yerli teknolojiler üreten entegre tesisleri, Eskişehir ve Sakarya Bölge Müdürlüğünde yerleşik 2 Ar-Ge Merkezi ile ülkemizin raylı sistemler sektörünün en büyük temsilcisi haline gelmiştir. Geniş bir ürün yelpazesine sahip TÜRASAŞ çeşitli tipte manevra lokomotifleri (dizel elektrikli, dizel hidrolik, elektrikli, hibrit), anahat lokomotifleri (dizel elektrikli, dizel hidrolik, elektrikli), tren setleri (dizel, elektrikli), banliyö treni, vagon (yolcu, yük) gibi raylı sistem araçlarının yerli ve milli olarak tasarım ve üretim çalışmalarıyla kalmayıp bu araçlara ait dizel motor, cer motoru, cer konvertörü, TKYS (Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi) gibi sistemler başta olmak üzere birçok kritik alt bileşenin de yerlileştirilmesi veya yerlilik oranlarının arttırılması yönünde de çalışmalarda bulunmaktadır. Söz konusu çalışmaların yerli ve milli üretimi ile birlikte ithalatın önüne geçilerek büyük miktarda dövizin ülkemizde kalması sağlanacaktır. Bakım ve yedek parça maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda yerli ve milli üretimin sağladığı kazanç daha da artmaktadır.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.

Actes de conférences sur le sujet "Talebani"

1

Welepe, Harris J. N., Hüseyin Günerhan et Levent Bilir. « Fotovoltaik Jeneratörlerin Boyutlandırılması için Sayısal Yöntemlerle birlikte Sezgisel Yöntemlerin Optimizasyonu ». Dans International Students Science Congress. Izmir International Guest Student Association, 2021. http://dx.doi.org/10.52460/issc.2021.034.

Texte intégral
Résumé :
Bu çalışma, elektrik enerjisi talebi profili haftanın günleri arasında büyük değişimler gösterdiğinde, bir fotovoltaik jeneratörün boyutlandırılması için sayısal yöntemlerle birlikte sezgisel yöntemlerin optimizasyonu ile ilgilenmektedir. Gerçekten de, sezgisel yöntemler nispeten basit denklemler kullanıp ancak belirli bir bölge için yıl boyunca gelen güneş ışınımının en düşük aylık ortalama değerine (en olumsuz ay) ve elektrik enerjisi talebini tam olarak karşılamak için bu ayın en yüksek elektrik enerjisi talebine dayanmaktadır. Bu durum, üretilen elektrik enerjisinin yüksek maliyetini ve zayıf bir yatırım geri dönüşünü üreten fotovoltaik jeneratörlerin aşırı boyutlandırılmasına neden olmaktadır. Sayısal yöntemler aşırı boyutlandırma problemini tamamen çözmese de, özellikle sahip oldukları şey, fotovoltaik jeneratörün sağlayabildiği elektrik enerjisi, elektrik enerjisi talebi ve batarya elemanlarının şarj durumu (Bataryada mevcut olan enerji) arasında saatlik veya günlük bir enerji dengesi entegre etmeleridir. Bu çalışmada önerilen kombinasyon yöntemi, Kamerun’da Douala şehrinde bulunan Hayvansal Üretimlerin Geliştirilmesi ve İşletilmesi Şirketi olan SODEPA'nın (Société de Développement et d'Exploitation des Productions Animales) aydınlatması için elektrik enerjisi ihtiyaçlarını karşılayabilen bir fotovoltaik jeneratörün boyutlandırılması için kullanılmıştır. Bulgular, önerilen boyutlandırma yöntemiyle elde edilen fotovoltaik panellerin toplam gücünün, ve daha yüksek bir güvenilirlikle birlikte batarya elemanlarının toplam kapasitesinin, modifikasyon olmadan kullanılan sezgisel yöntemlerin formülleriyle elde edilenlerden sırasıyla 3,26 kattan daha az ve 1,18 kattan daha yüksek olduklarını göstermektedir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
2

Danowski, James A. « Sentiment Network Analysis of Taleban and RFE/RL Open-Source Content about Afghanistan ». Dans 2012 European Intelligence and Security Informatics Conference (EISIC). IEEE, 2012. http://dx.doi.org/10.1109/eisic.2012.54.

Texte intégral
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
3

Atan, Helin, Aslıhan Boztunç, Figen Kırkpınar et Zümrüt Açıkgöz. « Kanatlı Hayvanların Beslenmesinde Hidroponik Yemlerin Kullanılması ». Dans 6th International Students Science Congress. Izmir International Guest Student Association, 2022. http://dx.doi.org/10.52460/issc.2022.009.

Texte intégral
Résumé :
Dünya nüfusunun kontrolsüz artması, beslenme uzmanlarının sağlıklı ve dengeli besleme konusunda uyarılarda bulunması kanatlı endüstrisine olan talebi her geçen gün artırmaktadır. Günümüzde kanatlı endüstrisinde gıda ile yem üretimi arasında yoğunlaşan rekabetin azaltılması, ürün kalitesinin iyileştirilmesi, çevre dostu ve sürdürülebilir bir üretim yapmak amacıyla yemlerin hidroponik üretimi gündeme gelmiştir. Hidroponik üretim modelinde toprak, pestisit veya gübre olmaksızın su ve besin solüsyonu ile kısa sürede bitkilerin yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Hidroponik üretim modeli çevre koşullarından bağımsız her mevsim yeşil kaba yem üretimine imkân sağlamaktadır. Hidroponik yöntem ile kanatlı hayvanların gelişimi için gerekli olan ham protein, aminoasit, vitamin B ve E içeriği yüksek, kalsiyum ve fosfor içeren, selüloz ve karoten içeriği nispeten düşük yemlerin üretimi mümkün olmaktadır. Bu modelle arpa, buğday, yulaf, çavdar gibi tahıllar çimlendirilerek, kanatlı beslemede kaba yem kaynağı olarak kullanılmaktadır. Kanatlı endüstrisinde hidroponik kaba yem kaynaklarının kullanılmasının üretim performansı, refah düzeyi ve sindirim sistemi mikroflorası üzerine olumlu etkilerde bulunduğu düşünülmektedir. Bu bildiride kanatlı beslemede hidroponik olarak üretilen yemlerin besin madde içerikleri ile üretim performansı ve ilişkili parametreler üzerine etkileri ilgili literatür verileri değerlendirilerek incelenecektir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
4

BÜYÜKTOLU, Recep. « İÇ ANADOLU VE KARADENİZ’DE TBMM’YE KARŞI ÇIKARILAN İSYANLARA DAİR DAHİLİYE VEKALETİ VE ERKAN-I HARBİYE REİSLİĞİ’NİN HAZIRLADIĞI 1921 TARİHLİ RAPORLAR ». Dans 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara : Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.66.

Texte intégral
Résumé :
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmesinin ve Mondros Mütarekesi’ni imzalamasının ardından toprakları işgale uğramış Hatay’ın Dörtyol ilçesinden başlamış ve tüm Anadolu’ya yayılmıştı. Türk milleti bu işgallere karşı Mustafa Kemal Paşa öncülüğünde dünyanın önde gelen emperyalist güçlerine karşı bağımsızlığını koruma mücadelesi vermişti. Osmanlı Devleti’nin ayakta kalamayacağının belirgin bir şekilde anlaşıldığı bu dönemde Ankara’da TBMM’nin açılmasıyla yeni bir Türk Devletinin temelleri de atılmıştı. Milli Mücadele’nin bu en zor ve hayati derecede önemli yıllarında TBMM’nin karşılaştığı en büyük sıkıntılardan biri de şüphesiz muhtelif gerekçelerle Anadolu’nun hemen hemen her bölgesinde yaşanan iç isyanlardı. Milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyulduğu dönemde TBMM bir yandan emperyalist güçlere karşı mücadele ederken bir yandan da muhtelif gerekçelerle başlayan iç isyanlarla uğraşmak zorunda kalmıştı. İsyanlara çoğunlukla İngilizler tarafından desteklenen bölücü ve ayrılıkçı çevrelerin de katılmasıyla, sorun TBMM yönetimi için en öncelikli konu haline gelmişti. Bu isyanlardan bazılarının Milli Mücadele’nin kalbi sayılan Ankara’nın hemen yanı başında yaşanması tehlikenin boyutlarını göstermesi bakımından önemlidir. Fakat alınan tedbirler ve mücadelede gösterilen kararlılık sayesinde bu isyanlar bastırılmıştır. İsyanları bastırmak için askeri birlikler sevk eden ve adli tedbirler alan TBMM aynı zamanda olaylarla ilgili resmi kurumlarda bilgi talebinde bulunmuştur. Araştırmamızda TBMM’nin talebi üzerine Dahiliye Vekaleti ile Erkan-ı Harbiye Vekaleti tarafından hazırlanan isyanların nasıl başladığı ve hangi mıntıkalara kadar yayıldığını anlatan iki rapor ve bir kroki değerlendirilmiştir.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
5

Margaux, Kerdraon, Chevallier Eloise, Gland Nicolas et Batot Guillaume. « Co2 Foams in Carbonate Reservoirs at High Temperature : Boosting Cationics Formulation Performances By Additives ». Dans SPE Conference at Oman Petroleum & Energy Show. SPE, 2022. http://dx.doi.org/10.2118/200052-ms.

Texte intégral
Résumé :
Abstract Injection of foams can be used to optimize different gas injection processes such as CCUS (Carbon Capture Use & Storage) and possibly to boost oil recovery kinetics in heterogenous or naturally fractured reservoirs (Enick R.M. 2012). In this case, foams, which are more viscous and dense than gases, aim at limiting early gas breakthrough during field operation by improving the sweeping efficiency of reservoirs and by blocking the most permeable areas of the latters (A. Al Sumaiti 2017, Chabert M. and D'Souza D. 2016). A large part of the world oil reservoirs that have already been operated by primary and secondary recovery methods are carbonate reservoirs and are mostly located in the Middle East (Talebian S.H. 2014). In these reservoirs, which are often operated by CO2 injection, the adsorption of surfactants on positively charged carbonates may be a major hindrance to foam injection (Pownall 1989, Cui L. and Ma K. 2014). That is why, cationic surfactants have been developed for these CO2 foam applications (Chen Y. 2016). However, these cationics are often hardly soluble at pH>6 (Jian G. 2019) and/or not industrially avalaible (Cui et Dubos 2018). For this study, we selected three different cationic surfactants. Using automated robotic platforms, we explored a large range of surfactant combination (combining each cationic surfactant with a whole co-surfactant portfolio) at high temperature and in a hard concentrated brine (120g/LTDS, [Ca2+]= 8100ppm). We show that adding co-surfactants to each of these cationics boosts their foaming properties in porous media as well as their solubility at high pH (pH=8) while maintaining low levels of adsorption on carbonates. While a high shear rate is required for cationic surfactants to generate foam in sandpacks, formulations combining cationics and co-surfactants form foams at much lower shear rates. Moreover, the fact that these formulations are soluble at pH=8 means that, on field, the water would no longer need to be acidified at the wellhead to solubilize the surfactant blend. Thus, pipe corrosion induced by the flow of acidified solutions in the surface facilities is prevented. Lastly, all the molecules that are tested in this study are industrially available.
Styles APA, Harvard, Vancouver, ISO, etc.
Nous offrons des réductions sur tous les plans premium pour les auteurs dont les œuvres sont incluses dans des sélections littéraires thématiques. Contactez-nous pour obtenir un code promo unique!

Vers la bibliographie