Academic literature on the topic 'Ile elbe'

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the lists of relevant articles, books, theses, conference reports, and other scholarly sources on the topic 'Ile elbe.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Journal articles on the topic "Ile elbe"

1

BİLGET GÜÇLÜER, Sultan, Öznur YILDIRIM, and Emre CAN. "ADIYAMAN NEMRUT HEYKELLERİNİN FARKLI ÜRETİM YÖNTEMLERİ İLE SERAMİK OKARİNAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ VE KARŞILAŞTIRILMASI." Sosyolojik Düşün 7, no. 2 (December 26, 2022): 249–69. http://dx.doi.org/10.37991/sosdus.1209603.

Full text
Abstract:
Orijini Uzak Doğu’dan Amerika’ya kadar uzanan okarina, aerofon grubundan üflemeli bir müzik aleti olarak bilinmektedir. Ahşap, plastik, seramik gibi malzemelerle; elle, kalıpla ve üç boyutlu yazıcı ile üretilmiş örnekleri bulunmaktadır. Araştırma kapsamında Adıyaman Nemrut heykellerinden esinlenilerek modellenen formlardan elle, kalıpla ve üç boyutlu yazıcı ile seramik okarinalar üretilmiştir. İlk aşamada elle şekillendirilen okarinalardan elde edilen bulgular ışığında üç boyutlu ve kalıpla üretimler gerçekleştirilmiştir. Kalıpla üretim yönteminde ESC1 döküm çamuru, üç boyutlu yazıda vakumlu porselen çamuru kullanılmıştır. Her iki üretim yönteminde de İngiliz okarinasının ses dizilimi yakalanmaya çalışılmıştır. Kalıp ile üretilen ürünlerin pişirim dereceleri 1180 °C’de üç boyutlu yazıcı ile oluşturulan modeller ise 1285°C’de elektrikli fırınlarda gerçekleştirilmiştir. Üretim aşamaları tamamlanan okarinaların farklılıkları değerlendirilerek hangi okarinaların daha iyi sonuç verdiği sorusuna cevap aranmıştır. Elde edinilen bulgular, üç boyutlu seramik yazıcı ile üretilen okarinaların iç yüzeyinin tırtıklı yapısının ses vermesine engel teşkil etmemesidir. Üç boyutlu yazıcı ile üretimde cidar kalınlığının ayarlanabilir olması bu noktada avantaj sağlamaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Aydın, Cüneyt, N. Onur Aykut, and Burak Akpınar. "Accuracy of Vertical Displacement Monitored by Using GNSS-PPP." Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering 18, no. 2 (August 2, 2018): 605–15. http://dx.doi.org/10.5578/fmbd.67452.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

BIYIKLI, Duygu, and Aycan Murat MARANGOZ. "GeoEye-1 Uydu Görüntüsü Kullanarak Ormanlık Alanların Nesne Tabanlı Sınıflandırma Yöntemi ile Analizi: Kastamonu İli Örneği." Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi 13, no. 3 (September 15, 2023): 894–925. http://dx.doi.org/10.31466/kfbd.1268512.

Full text
Abstract:
Uzaktan algılama teknolojilerinin gelişmesi, farklı analiz yöntemleri ve yazılımlar sayesinde uydu görüntüleri üzerinden nesnelerin yüksek doğrulukla sınıflandırılmaları mümkündür. Bu çalışmada, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Merkez İşletme Şefliğine ait 12X12 km’lik çalışma alanının, 3 Eylül 2011 tarihinde çekilmiş yüksek çözünürlüklü GeoEye-1 uydu görüntüsü kullanılarak, arazi örtü tipleri ve diğer sınıf türlerine ait sınıflandırma başarıları incelenmiştir. Genel doğruluk değeri %90.59 olurken kappa değeri ise 0.872 olarak bulunmuştur. eCognition yazılımı ile nesne tabanlı sınıflandırma yöntemi kullanılarak elde edilen yüksek doğruluklu sınıflandırılmış görüntü sonrası, 1/25000 ölçekli raster veri olan meşcere haritası NetCAD v5.2 yazılımı ile vektör veri haline getirilerek karşılaştırmalar için altlık olarak hazırlanmıştır. Uygulamanın devamında GeoEye-1 uydu görüntüsü elle vektörleştirilerek, sınıflandırma sonuçları ve meşcere haritasına ait vektör veri ile hem görsel hem de sayısal olarak karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda ormancılık faaliyetlerinde kullanılan meşcere haritasının, hem büyük ölçekli hem konumsal çözünürlüğünün düşük olması hem de sadece orman örtü tipleri gibi geniş alanlara sahip sınıf türlerini göstermesinden kaynaklı, nesnelerin hassas sınıflandırılmaları için yeterli olmadığı sonucu elde edilmiştir. Görsel ve sayısal olarak yüksek doğrulukla elde edilen sınıflandırılmış GeoEye-1 uydu görüntüsü ile ormancılık alanında meşcere haritalarının yerine rahatlıkla kullanılabileceği de gösterilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

GÖNÜLDAŞ, Fehmi, Pelin ATALAY, Doğan Derya ÖZTAŞ, and Caner ÖZTÜRK. "Evaluation of the Bond Strength of Ceramics to Metal Alloys Obtained by Different Techniques Using by Different Testing Methods." Turkiye Klinikleri Journal of Dental Sciences 25, no. 1 (2019): 55–62. http://dx.doi.org/10.5336/dentalsci.2018-62818.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

ÇELİK, Yaren, Berna DENGİZ, and Selda GÜNEY. "IMAGE PROCESSING-BASED QUALITY CONTROL SYSTEM TO DETERMINE THE SURFACE DEFECT IN WOODEN RAW MATERIALS." Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi 11, no. 4 (December 30, 2023): 1365–82. http://dx.doi.org/10.21923/jesd.1248010.

Full text
Abstract:
Günümüzde ahşap ham madde malzemeleri birçok endüstride kullanılmaktadır. Ahşap ham madde üzerinde gözden kaçan kusurlar, son ürünü görsel açıdan ve dayanıklılık bakımından etkileyerek satışını engelleyebilir. Kusurlu ham maddeler üzerinde elle veya görsel kontrol zor ve yanıltıcı olabilir. Sürekli gelişen dijital teknoloji ve akıllı sistemler sayesinde, kalite kontrol için otomasyon sistemleri geliştirilmektedir. Böylece üretimin erken aşamalarında kusurlar tespit edilebilmektedir. Son ürünün kusurlu veya hatalı olması engellenebildiğinde iş gücü, malzeme ve zaman kayıpları önlenebilecek, maliyetler düşürülebilecektir. Bu çalışmada, özel bir kamera sistemi ile elde edilen görüntüler, görüntü işleme temelli Derin Öğrenme (DÖ) yöntemlerinde kullanılarak ahşap ham maddenin kusurlu olup olmadığı ayrımı yapılmaktadır. Kusurların tespitinde kullanılacak model ayrım odaklı bir yöntem olan Evrişimsel Sinir Ağı (ESA) ile geliştirilmiş olup tercih edilen bir yöntemdir. Çalışmada, ShuffleNet, AlexNet, GoogleNet gibi ESA mimarileri denenmiş ve en uygun mimari belirlenmiştir. Çalışmalar sonucunda, ESA mimarileri arasında kusurlu ve kusursuz ahşap ürünlerini belirlemek için kullanılan başarılı yöntemler olan MobileNet, DenseNet ve Inception mimarilerinin, kalite kontrol sistemleri için daha yüksek doğruluk oranları ile sonuçlandığı görülmüştür. En iyi sonuç ise, Inception-V3 mimarisi ile elde edilmiştir ve test doğruluğu %88,41 olarak belirlenmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

KESKİNKILIÇ, Mehmet Akif, and Ahmet İRVEM. "Determining surface run-off potential using Geographic Information Systems for Hatay province, Turkey." Mustafa Kemal Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi 27, no. 3 (December 1, 2022): 457–68. http://dx.doi.org/10.37908/mkutbd.1117347.

Full text
Abstract:
Amaç: Bu çalışmada, Hatay ili için 24 saatlik maksimum yağış verilerinden SCS-CN yöntemi ve CBS kullanılarak yağışların meydana getirebileceği yüzey akış potansiyellerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem ve Bulgular: Hatay ili sınırları içerisin 6530 km2 alanda yürütülen çalışmada, 14 yağış istasyonundan 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık yinelenmeli, 24 saatlik maksimum yağış verileri kullanılmıştır. Bu yağışların oluşturacağı potansiyel yüzey akışlar SCS-CN yöntemi ile belirlenmiştir. Toprak grupları, arazi kullanımı, bitki örtüsü ve farklı yinelenme yıllarına göre yağışların ve yüzey akışların alansal dağılımlar ILWIS CBS yazılımı ile sınıflandırılarak haritalanmıştır.Hatay ili sınırları içerisinde yer alan 14 meteoroloji istasyonu ve istasyonlara ait farklı yinelenme yıllarına ait 24 saatlik maksimum yağışların alansal dağılımı CBS ile hızlı ve doğru bir şekilde haritalanmıştır. Sayısal yükseklik haritasından akarsu ağı belirlenmiş ve akarsu kollarına göre alt havzaların sınırları belirlenmiştir. ILWIS harita hesap menüsü ile havzaların CN değerleri belirlenmiş ve yüzey akışlar hesaplanabilmiştir. Böylece, akım gözlem istasyonlarına sahip olmayan veya yeterli akım kaydı olmayan çok sayıdaki alt havza için yüzey akış verileri, yağış verilerinden ampirik olarak tahmin edilebilmiştir.Genel Yorum: Bu çalışmada, Hatay ili için 24 saatlik maksimum yağış verileri kullanılarak SCS-CN yöntemi kullanılarak yüzey akış potansiyeli belirlenmiştir. Farklı tekrarlama aralıklarına sahip yağış verileri, toprak grupları, arazi kullanımı ve bitki örtüsü verileri haritalandı ve potansiyel yüzey akışının tahmini için girdi verileri olarak kullanıldı. Sonuç olarak, çalışma alanında 24 saatlik maksimum yağışın oluşturacağı akış miktarı belirlenmiştir. 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık tekrarlama aralıkları için yağıştan kaynaklanan akış sırasıyla 103.4, 179.6, 240,8, 330, 405 ve 487,3 hm3 olarak hesaplanmıştır.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Bu çalışmada, Asi havzasında meydana gelen ve olabilecek taşkınların anlaşılması, yüzey drenaj kriterlerinin belirlenmesi ve yüzey akış hesaplarında kullanılmak üzere bir veri CBS veri tabanı oluşturulmuştur. Oluşturulan veri tabanından, farklı tekrarlı yağış verilerine göre çalışma alanı için akış potansiyeli tahmin edilmiş ve akış potansiyel haritası elde edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

DERİ, Esin, Cihat GÜNDEN, Baki ÜNAL, and Turgay TAŞKIN. "Analysis of livestock in rural Areas of Izmir Province with Multi Dimensional Scale (MDS): The Case of Bornova District." Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 59, no. 2 (July 4, 2022): 375–84. http://dx.doi.org/10.20289/zfdergi.1002442.

Full text
Abstract:
Amaç: Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle büyük şehir belediyelerinin yetki alanları genişletilmiş ve köyler mahalleye dönüştürülmüştür. Bu durum, büyük şehirlerin kırsalında tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğinde sorunlar oluşturmuştur. Bu sorunların analiz edilerek acil önlemlerin alınması gerekmektedir. Çalışmanın amacı, Bornova İlçesi kırsalındaki işletmelerde hayvancılığın durumunu sürdürülebilirlik yönünden çok boyutlu ölçeklemeyle (MDS) analiz etmektir. Materyal ve Yöntem: Çalışma, İzmir’in Bornova kırsalındaki 12 mahallede 39 işletmede yürütülmüştür. İşletmelerdeki hayvancılığın durumu, dört değişkene göre çok boyutlu ölçeklemeyle (MDS) analiz edilmiştir. Analizde, mahallelerin iki boyutlu dağılımları görselleştirilmiştir. 1. Boyutta; merkeze uzaklık, 2. Boyutta ise arazi varlığı, yükseklik ve eğitim süresi gibi değişkenler ifade edilmiştir Araştırma Bulguları: MDS analizinde, mahallelerin iki boyutlu dağılımı elde edilmiş ve bu dağılım Kruskal stress istatistiğine göre yüksek uygunluk göstermiştir. Dağılımda mahalleler değişkenlere göre dört grup altında toplanmıştır. Bir değişkenin beş mahallede, tüm değişkenlerin ise yalnızca iki mahallede hayvancılığı olumlu, diğer beş mahallede olumsuz yönde etkilediği belirlenmiştir. Ancak, hayvancılık yönünden avantajlı mahallerde yer sorunu, mera ve su yetersizliği, kırsal turizm, orman, sit ve sanayi, hayvancılığın sürdürülebilirliğini kısıtlamaktadır. Sonuç: MDS analizinde; Bornova kırsalındaki mahallerde benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuş, hayvancılık yönünden avantajlı mahalleler belirlenmiştir. Hayvancılığın sürdürülebilirliği yönünden avantajlı konumda olan mahallelerdeki işletmeler için uygun alanlarda yeni üretim yerlerinin sağlanması veya hayvancılık sitelerinin oluşturulmasına gerek duyulmaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

GÖÇENOĞLU SARIKAYA, Aslı, Bilgen OSMAN, and Elif TÜMAY ÖZER. "Lactarius deliciosus Biyokütlesi ile Sulu Çözeltilerden Oksitetrasiklin Giderimi." Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi 13, no. 3 (September 15, 2023): 1135–52. http://dx.doi.org/10.31466/kfbd.1300792.

Full text
Abstract:
Artan nüfus ve gelişen teknolojiyle birlikte Dünya genelinde tedavi amaçlı antibiyotik kullanımı oldukça fazladır. Buna bağlı olarak vücutta metabolize olmadan atılan antibiyotik kalıntıları atık sulara karışmakta ve ekolojik olarak büyük bir çevre sorunu haline gelmektedir. Bu çalışmada tetrasiklin grubu antibiyotiklerden biri olan oksitetrasiklinin (OTC) yenilebilir bir mantar türü olan Lactarius deliciosus’tan elde edilen biyokütle ile sulu çözeltilerden giderimi araştırılmıştır. Yapısal ve morfolojik olarak karakterize edilen biyokütlenin OTC gideriminde optimum koşullar belirlenmiştir. Elde edilen verilere göre sulu çözeltilerden OTC giderimi için optumum pH değeri 7.0 bulunurken en yüksek biyosorpsiyon kapasitesi 7 ⁰C’de 300 mg/L başlangıç OTC derişimi için 286.639±2.248 mg/g bulunmuştur. Biyosorpsiyon prosesinin doğasının aydınlatılabilmesi için biyosorpsiyon izotermi ve biyosorpsiyon kinetiği gibi bazı fizikokimyasal parametreler de incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre biyosorpsiyonun Freundlich izoterm modeline ve yalancı-ikinci dereceden kinetik modele uyumlu olduğu gözlenmiştir. Ayrıca biyosorbentin tekrar kullanımı da araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre L. deliciosus mantarından elde edilen biyokütlenin sulu çözeltilerden OTC gideriminde etkili bir biyosorbent olabileceği düşünülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

YILMAZ SANCAR, Pelin. "Türkiye'de Yetişen Fumaria asepala Boiss. ve Fumaria schleicheri Soy.-Will. microcarpa Boiss. ex Hausskn. için Taksonomik Bir Çalışma: Morfolojik, Anatomik ve Palinolojik Çalışmalardan Elde Edilen Kanıtlarla." Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi 23, no. 2 (October 28, 2022): 217–26. http://dx.doi.org/10.17474/artvinofd.1136947.

Full text
Abstract:
Fumaria L. cinsi Papaveraceae familyasına ait bir cins olup, morfolojik olarak ayırt edilmeleri oldukça güç bitkilerden oluşur. Bu çalışmada, Fumaria cinsine ait iki türün yapısal özelliklerini ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla yaprak, sepal, petal boyutları ve şekilleri, filament ve anter uzunlukları ile çeşitli morfolojik özellikleri incelenmiş ve gerekli ölçümler alınmıştır. Anatomik çalışmalar kapsamında, türlerin kök ve gövdelerinden elle enine kesitler alınmış ve zıt boyama tekniği kullanılarak hazırlanan preparatlar, ışık mikroskobu altında fotoğraflanarak anatomik özellikleri belirlenmiştir. Ek olarak polen özelliklerini ortaya çıkarmak için ışık mikroskobu ve SEM çalışmaları yapılmıştır. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre Fumaria asepala Boiss. ve Fumaria schleicheri Soy.-Will. subsp. microcarpa Boiss. ex Hausskn. türleri bulunduğu bölgede yan yana yaşayarak ilginç bir özellik sergilemektedir. Morfolojik olarak birbirine çok benzeyen bu iki tür yapılan mikroskobik çalışmalar sonucu F. asepala da sepallerin bulunmayışı özelliği ile F. schleicheri subsp. microcarpa ’dan ayrılmaktadır. Yine meyve mikromorfolojileri de türlerin ayrımında değerli veriler sunmaktadır. Anatomik çalışmalardan elde edilen sonuçlar ise her iki türde de benzer bulunmuştur. Palinolojik çalışmalarda incelen polenlerin, polen tipi her iki tür için de suboblate olduğu, polenlerin apertürleri Pantoporate/Porat olduğu gözlenmiştir. Apertür sayısı F. asepala’da 6-7, F. schleicheri subsp. microcarpa ’da 4-8 iken, apertür çapı F. asepala’da daha büyük ölçülmüştür. Ayrıca F. schleicheri subsp. microcarpa ’nın polenleri F. asepala’ya göre daha büyük olarak ölçülmüştür. Elde edilen bu sonuçlar kombine edilerek türlerle ilgili orijinal veriler elde edilmiş, cinse ait temel sistematik veriler literatüre kazandırılmıştır. Bu çalışma Elazığ ilinde yetişen bazı Fumaria türleri ile ilgili yapılan detaylı bir sistematik çalışma olması açısından önem taşımaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

UĞUR NİGİZ, Filiz. "Biyokompozit membran ile yağlı atık suların saflaştırılması." Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering 22, no. 6 (December 28, 2022): 1443–50. http://dx.doi.org/10.35414/akufemubid.1147928.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada, biyobozunur polilaktik asit polimerinin yağ-su ayırımındaki performansı incelenmiştir. Çalışma kapsamında membranlar hazırlanmış ve vakum filtrasyon işlemi uygulanmıştır. Membranın yağ ve suya olan ilgisi, yağ ve su içindeki şişme testleriyle belirlenmiştir. Membranın hidrofilitesini arttırmak ve performansını iyileştirmek için içine halosit nanotüp (HNT) eklenmiş ve nanokompozit haline getirilmiştir. Membranın yüzey morfolojisi taramalı elektron mikroskobuyla (SEM) ile belirlenmiştir. Çalışmada halosit nanotüp oranının (%0-20), yağ/su şişme oranlarına (adsorpsiyon oranına), membrandan geçen sıvı akısına ve yağ reddine etkisi belirlenmiştir. Çalışmada model yağ olarak soya yağı seçilmiştir. Soya yağı-su emülsiyonu hazırlanarak ayırım testleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre soya yağı ayırımında %5 HNT katkısında %97.2 saflıkta su alt akımdan elde edilmiştir. Yüksek ayırımın yanında 1714.3 üzerinde saatte litre bazında su akısı elde edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Dissertations / Theses on the topic "Ile elbe"

1

Erbaş, Sabri Baydar Hasan. "Aspirde (Carthamus tinctorius L.) sentetik erkek kısırlığı tekniği ile elde edilmiş melez populasyonlarından hat geliştirme olanakları /." Isparta: SDÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2007. http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01044.pdf.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Sayın, Adnan Koşar Alim. "Ratlarda testisten sperm elde etme yöntemlerinin (tesa, tese, tru-cut biopsi) testis ve epididim üzerindeki histopatolojik etkileri ile antisperm antikor deviyelerine etkilerinin karşılaştırılması /." Isparta : SDÜ Tıp Fakültesi, 2003. http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TT00099.pdf.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Sabil, Naïma. "La datation par les traces de fission : aspects méthodologiques et applications thermochronologiques en contexte alpin et marge continentale." Phd thesis, Grenoble 1, 1995. http://www.theses.fr/1995GRE10066.

Full text
Abstract:
La méthode de datation par les traces de fission de l'uranium s'est révélée unique dans le domaine de la thermochronologie par sa capacité à retracer l'histoire finale du refroidissement et de la dénudation de massifs métamorphiques comme de l'histoire thermique de formations sédimentaires ou la datation de certains matériels volcaniques. Dans ce travail, nous décrivons cette méthode et présentons un ensemble de techniques analytiques mises au point et de calibrations réalisées dans le but d'utilisations ultérieures en géologie. Nous discutons quelques exemples d'application. Dans les Alpes occidentales françaises, l'analyse des traces de fission sur apatites d'échantillons issus du granite des Sept Laux (massif de Belledonne), dans la vallée de l'Eau d'Olle, suggère que cette méthode pourrait apporter une contribution dans la discussion actuelle sur l'origine de certaines vallées alpines. Ainsi, l'ouverture de cette vallée pourrait être la conséquence d'un jeu de failles actives depuis le Miocène moyen jusqu'à l'actuel. La caractérisation par traces de fission des apatites détritiques de dépôts fluviaux pourrait éventuellement être utilisée pour l'étude d'éventuels phénomènes de captures liées à des changements de régimes tectoniques. Nous avons ainsi étudié les apatites d'un paléodelta situé dans la moyenne vallée de l'Isère au niveau du sillon subalpin, et de deux vallées, celles de l'Arc et du Bréda, situées en amont. La distribution des âges traces de fission de ces minéraux n'a pas confirmé un modèle suggéré récemment, qui proposait que le paléodelta étudié pourrait être associé à un «paléo-Arc» plutôt qu'à un «paléo-Bréda». Dans la Meseta occidentale marocaine, trois massifs granitiques (massif de Sebt Brikiine, de Ras El Abiod et de Hjir El Bark) situés dans les Rehamna ont fait l'objet d'une étude thermochronologique. L'analyse des traces de fission dans les zircons et les apatites de ces granites montre qu'ils ont enregistré les grands évènements thermotectoniques ayant affecté la Meseta depuis l'ouverture de l'Océan Atlantique central. Nous montrons comment un modèle de simulation numérique récemment proposé (1994) pour l'analyse des traces de fission dans les apatites permet de préciser l'histoire thermique des massifs considérés depuis le dernier refroidissement au-dessous d'environ 120°C des échantillons analysés. Dans des travaux effectués antérieurement à l'apparition de ce modèle, nous avons montré, d'une part, que les sédiments de la marge transformante de Côte d'Ivoire-Ghana avaient connu une période de réchauffement entre 250°C et moins de 60°C post-datant largement, de manière inattendue, le «balayage» d'une dorsale océanique. D'autre part, dans l'Ile d'Elbe, nous avons apporté les premières données «traces de fission» sur l'histoire de refroidissement de la granodiorite de Monte Capanne. Par ailleurs, au début des années 90, la méthode des traces de fission manquait encore de bons échantillons de référence pour la datation des verres volcaniques. A la suggestion de la Sous-Commission de Géochronologie de l'International Union of Geological Sciences, nous avons étudié les macusanites, obsidiennes du SE péruvien. Les résultats de ce travail suggèrent qu'il faut considérer avec réserve ces verres volcaniques en tant que standards d'âge potentiels, même s'ils conservent une certaine valeur comme matériel d'intercalibration entre laboratoires
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Romão, Ana Mécia T. "A música como suporte de ensino-aprendizagem de uma língua estrangeira (espanhol e inglês)." Master's thesis, Universidade de Aveiro, 2014. http://hdl.handle.net/10773/17145.

Full text
Abstract:
Mestrado em Ensino de Inglês e Língua Estrangeira (Espanhol)
Este relatório visa apresentar as potencialidades que o uso da música pode revelar no ensino-aprendizagem de uma língua estrangeira (LE), em sala de aula. O estudo foi efetuado em duas turmas de 7º ano, uma de Inglês e outra de Espanhol, durante o presente ano letivo de 2013/14, no âmbito da unidade curricular de Prática de Ensino Supervisionada. A utilização de canções, considerada uma atividade lúdica, influencia o aumento de motivação e interesse por parte dos alunos, possibilitando também trabalhar diversas competências relativamente à língua em aprendizagem. Em primeiro lugar, será apresentada uma fundamentação teórica do uso da música/canções no ensino-aprendizagem de LE, procedendo-se depois à análise dos documentos reguladores que contemplam a presença destes conteúdos, e ainda à música como fator de motivação e como facilitadora de aprendizagem de uma língua. Seguidamente é feita uma apresentação teórica dos procedimentos metodológicos utilizados, privilegiando-se a investigação-ação. De forma a obter a informação necessária para a realização deste relatório, foram elaborados vários instrumentos de recolha de dados: inquéritos (aos alunos e professores de LE), entrevistas (às professoras cooperantes neste estágio) assim como notas de campo, produto da observação direta. À luz da análise desses dados, pretendemos partilhar os resultados obtidos através deste estudo, concluindo que a música e o uso de canções nas aulas de ELE e ILE são um recurso que permite e facilita criar e melhorar as atividades comunicativas na sala de aula, e, em consequência, estimular os alunos para um melhor e mais agradável ambiente de aprendizagem. Pelo exposto, propomos uma maior integração das atividades “com música” como ferramenta ativa e facilitadora de aprendizagem nas aulas de LE. This report aims to present the potential that the use of songs in teaching and learning a foreign language in the classroom can reveal. This study was conducted in two middle school classes (year 7), one in English and the other one in Spanish, in the academic year 2013/2014 within the Supervised Teaching Practice curricular unit. The use of songs, considered a leisure activity, influences the increase of motivation and interest of students, allowing the work of various skills relating to language learning. First a theoretical basis regarding the use of music in teaching-learning processes will be presented, followed by the analysis of official regulatory documents and afterwards a brief theoretical analysis about music as a motivator and facilitator role of language learning. Then, a presentation of the methodological procedures used is made, favoring the research-action method. In order to obtain the information necessary to carry out this report, various data collection instruments were developed. Looking for answers among students, a questionnaire survey was implemented, field notes were created and also, due to the need of a more detached perspective,, were conducted several interviews to the cooperating teachers and teachers of foreign languages. After collecting and analyzing the data, the conclusions of the study are shared about the advantages and motivation in the use of songs in LE. Music, as didactic activity, allows exploring different skills and introduces the cultural component of the language, by being a resource that promotes good mood and stimulates positive emotions in students. Music is present every day in the lives of young people, revealing itself as a didactic resource seen as an asset in the teaching and learning of a foreign language, since it provides the motivation and interest of students in the classroom.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Ferreira, Rita Virginia Abreu. "Repercussão dos diferentes modelos de input no output escrito de ELE e ILE." Master's thesis, 2014. https://repositorio-aberto.up.pt/handle/10216/89077.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Ferreira, Rita Virginia Abreu. "Repercussão dos diferentes modelos de input no output escrito de ELE e ILE." Dissertação, 2014. https://repositorio-aberto.up.pt/handle/10216/89077.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Ramírez, Puente Sandra. "El componente cultural en los manuales: análisis contrastivo de manuales de ELE e ILE." Master's thesis, 2020. http://hdl.handle.net/1822/74033.

Full text
Abstract:
Dissertação de mestrado em Espanhol Língua Segunda / Língua Estrangeira
La cultura tiene un papel fundamental en los manuales de lengua, la presencia del componente cultural en el aula es muy importante. Uno de los principales objetivos de la enseñanza de idiomas es ayudar al alumno a aprender y adentrarse en una nueva cultura para que se convierta en un ciudadano intercultural. A fin de determinar qué idioma le da más importancia a la cultura en los manuales, en este trabajo de investigación, se analizan y comparan los contenidos culturales entre cuatro manuales de texto de dos idiomas distintos (español e inglés), y de dos niveles diferentes (A2 y B1). Tras su identificación y categorización según los inventarios del Plan Curricular del Instituto Cervantes, se podrá confirmar que los manuales de español como lengua extranjera (ELE) contienen más elementos culturales.
Culture plays a crucial role in language textbooks, the presence of cultural components in the classroom is very important. One of the main objectives of language teaching is helping the student get to really know a new culture for them to become an intercultural citizen. In order to determine which language focuses more on culture in textbooks, this investigation will analyze and compare the cultural contents in four textbooks of different languages (English and Spanish) and different levels (A2 and B1). After the contents are identified and categorized by the Plan Curricular del Instituto Cervantes inventories, we will be able to confirm that Spanish textbooks have more cultural elements.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Books on the topic "Ile elbe"

1

Höfert, Thomas, and Thomas Höfert. Else Lasker-Schüler, Elise Bambus & die "Irrenanstalt Dalldorf": Jahrzehntelange Unterstützungs-Arbeit : mit einem Lasker-Schüler-Brief aus einem Berliner Psychiatrie-Archiv und weiteren unbekannten Materialien. Berlin: Lit, 2009.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Kahramanyol, Mustafa. Makedonya'daki Türk ve Müslüman toplumlarının günlük hayatı ve gelenekleri (kişilerden sorgulama yöntemi ile elde edilmiştir): (Üsküp, Kalkandelen, Gostivar, Ohri, Resne, İştip, Pirlepe, Ustrumca, Radoviş, Valandova). Ankara: T.C. Devlet Bakanlığı, 2003.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

1866-1919, Bambus Elise, ed. Else Lasker-Schüler, Elise Bambus & die "Irrenanstalt Dalldorf": Jahrzehntelange Unterstützungs-Arbeit : mit einem Lasker-Schüler-Brief aus einem Berliner Psychiatrie-Archiv und weiteren unbekannten Materialien. Berlin: Lit, 2009.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Schmidt, Verena, Eddie Webster, Siviwe Mhlana, and Kally Forrest. Les négociations des travailleurs de l’économie informelle. Genève: OIT, 2023. http://dx.doi.org/10.54394/ifhj1059.

Full text
Abstract:
Les négociations constituent un outil important et précieux permettant d’amplifier la voix des travailleurs dans l’économie informelle. Cette étude fournit des données empiriques provenant d’Afrique, d’Asie et des Amériques sur les négociations et la négociation collective des travailleurs de l’économie informelle. Ces pratiques montrent que les négociations impliquant des travailleurs de l’économie informelle, notamment celles qui aboutissent à des conventions collectives, sont essentielles pour assurer une juste répartition des fruits du progrès économique et la protection syndicale des travailleurs dans de nombreux pays, et qu’elles sont très utiles pour réduire les tendances d’informalisation. Cette étude présente également les nombreux défis auxquels les travailleurs de l’économie informelle sont confrontés quand ils s’organisent et s’engagent dans des négociations ; elle ébauche également des pistes possibles sur la manière de les surmonter.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Nacci, Michela, ed. Nazioni come individui. Florence: Firenze University Press, 2020. http://dx.doi.org/10.36253/978-88-5518-160-0.

Full text
Abstract:
The theory of national characters sees an individual in every nation. Each individual has a body, a face, a character. The same goes for nations: every nation has a body (the land), a face (the fisionomy), a character. Kind or bad, active or passive, idle or diligent, feminine or masculine, every nation expresses a principle. A single principle, different from that of every other nation. What makes a nation possess a certain character? Authors are divided on this matter: according some it is the climate (both for the influence it exerts and for the reaction it provokes), according someone else it is history, and we find among the possible causes language, race, territory, religion, institutions, customs or a set of all (or part of) these elements. The volume examines this theme in Hippocrates, Aristotle, Bodin, Dubos, Kant, Leopardi, Cuoco, Michelet.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Haciibrahimoğlu, Hümeyra Sevgülü. Esmâ-i Hüsnâya Dayanan Kelâm Anlayışı: Ebû İshâk es-Saffâr Örneği. Edited by Abdullah Demir. Oku Okut Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.55709/okuokutyayinlari.22.

Full text
Abstract:
Bu kitapta, Ebû İshâk es-Saffâr’ın (öl. 534/1139) kelâmî görüşleri, Telḫîṣü’l-edille li-ḳavâʿidi’t-tevḥîd adlı eserinde Allah’ın isimlerinin anlamlarını açıklarken yaptığı yorumlar çerçevesinde ele alınmaktadır. Ebû İshâk es-Saffâr, 6./12. yüzyıl Hanefî-Mâtürîdî âlimlerinden biridir. Kelâma dair Telḫîṣü’l-edille eserinde esmâ-i hüsnâ konusuna ayrıntılı olarak yer vermektedir. İki cilt hâlinde yayımlanan bu eserin yaklaşık üçte birlik bir kısmını esmâ-i hüsnâ konusu oluşturmaktadır. Bu kısım incelendiğinde, Saffâr’ın Allah’ın varlığı, birliği ve sıfatları ile ilgili konular başta olmak üzere pek çok konuyu 175 esmâ-i hüsnâya dayanarak izah ettiği görülmektedir. O, esmâ-i hüsnâ bö-lümünde yer vermediği bazı isimlere ise müstakil başlıklar altında değinmektedir. Örneğin el-Mütekkelim ismi kelâm sıfatını bağlamında ve halku’l-Kur’ân ile icâz’ul-Kur’ân gibi konularla ilişkili bir şekilde ele almaktadır. Bu isimler de listeye dahil edildiğinde sayı 178’e ulaşmaktadır. Bu durumda eserin yarısını esmâ-i hüsnâ konusu teşkil etmektedir. Saffâr, esmâ-i hüsnâ bölümünde alfabetik bir sıra içerisinde ele aldığı ilâhî isimleri öncelikle lugavî (semantik) yönden izah etmektedir. Sonrasında ise değerlendirdiği ilahî ismi, bir kelâm konusu ile bağlantı kurarak kelâmî perspektifle açıklamaktadır. Esmâ-i hüsnâ temelinde ele alınan konuların hilâfet meselesi hariç diğer kelâm bahislerini kapsadığı görülmektedir. Saffâr öncesi Hanefî-Mâtürîdî kelâm literatürü içinde esmâ-i hüsnânın bu kadar kapsamlı ele alındığı başka bir eser bilinmemektedir. Bu kitap; üç ana bölümden oluşmaktadır. “Metodolojik Çerçeve” başlıklı giriş bölümünde çalışmanın konusu, önemi, amacı, yöntemi, kaynakları ve Saffâr öncesi dönemde kaleme alınan esmâ-i hüsnâ litaratürü hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Saffâr’ın yaşadığı sosyo-kültürel çevre olan Mâverâünnehir bölgesi ile Buhara ve Merv şehirlerinin siyasî, sosyal ve dinî durumu ortaya konulmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde esmâ-i hüsna konusunun anlaşılmasına temel oluşturan isim, tesmiye, müsemmâ, sıfat ve vasf gibi kavramlar ile esmâ-i hüsnânın sayısı ve ihsâsı gibi kelâmî tartışmalara değinilmiştir. Bölüm sonuna Saffâr’ın rivayet ettiği 178 ilahî isme dair ayrıntılı bir tablo eklenmiştir. Üçüncü bölümde öncelikle, Saffâr’ın esmâ-i hüsnâyı izah ederken dikkate aldığı kelâmî ilkeler tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonrasında ise Saffâr’ın Telḫîṣü’l-edille’de ilâhî isimleri açıklarken ortaya koyduğu kelâmî görüş ve değerlendirmeler belirlenerek sistematik bir şekilde kategorize edilmiştir. Bu kapsamda ele alınan her konunun sonuna ilgili ilâhî isimleri ve bağlantılı olduğu tartışmaları içeren tablolar eklenmiştir. Sonuç bölümünde ise Saffâr’ın esmâ-i hüsnâ anlayışına dayanan kelâm yöntemine dair ulaştığımız sonuçlara yer verilmiştir. Bu kitapta onun, esmâ-i hüsnânın %75’inde kelâmî yorumlarda bulunduğu ve bilgi-varlık bahsinden âhiret hayatına kadar bütün kelâm konularını esmâ-i hüsnâ ile bağlantılı yorumladığı tespit edilmiştir. Ulaşılan bu sonuçlar, Saffâr’ın kelâm anlayışının ilâhî isimlerin yorumuna dayandığını ortaya koymaktadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Utlu, İlksen. Üzüntü Ile Nese Gezerler Hep El Ele. Doğan Egmont Yayıncılık, 2019.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Pocock, Reece. Sarah Loves Ice Cream: She Won't Eat Anything Else. Independently Published, 2017.

Find full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Öztürk, İzzet. Bilimsel Veriler Işığında Marmara Denizi ve Türk Boğazlar Sistemi. Turkish Academy of Sciences, 2021. http://dx.doi.org/10.53478/tuba.2021.018.

Full text
Abstract:
Toplam 7 Bölüm’den oluşan bu eserde, konu ile ilgili çok sayıda kitap, teknik rapor, proje, bilimsel makale ve bildiri incelenerek kitaba özgü 3 Boyutlu Hidrodinamik Modelleme çalışması ile elde edilen sonuçlarla kıyaslandı. Marmara ve Türk Boğazlar Sistemi, Karadeniz’in tamamı ve Kuzey Ege’yi de kapsayan yüksek çözünürlüklü Delft 3D HD yazılımıyla modellendi. Birinci Bölüm’de Karadeniz, Marmara ve Türk Boğazlar Sistemi’nin Jeolojik, Coğrafi, Hidrografik, Hidrolojik ve Oşinografik özellikleri açıklandı. Bölüm 2, İstanbul Boğazı’na arıtılmış atıksu deşarjı fikrinin tarihçesi ve Mühendislik temelinin izahına ayrılmıştır. Üçüncü Bölüm’de İstanbul Boğazı, Haliç ve Kuzey Marmara’da yürütülen yakın tarihli su kalitesi araştırmalarının sonuçları özetlendi. Dördüncü Bölüm’de İstanbul’dan Boğaz girişi ve talveğine yapılan büyük debili arıtılmış atıksu deşarjları ile Karadeniz kaynaklı kirletici taşınımlarının Marmara ve Karadeniz’deki muhtemel çevresel etkileri incelendi. Bölüm 6, Marmara Denizi ve Türk Boğazlar Sistemi’nde bu kitap dolayısıyla, Kanal İstanbul (KI) Senaryolarını da içermek üzere, gerçekleştirilen 3 Boyutlu HD Modelleme çalışması sonuçlarına ayrıldı. Yedinci Bölüm’de, Marmara ve Türk Boğazlar Sistemi’nde KI sonrası oluşması öngörülen hidrodinamik yapı ile bu yeni olgunun su bütçesi, oşinografik özellikler, su kalitesi ve ekolojik durum üzerindeki muhtemel etkileri (belli ölçüde iklim değişimi beklentileri de dikkate alınarak) tartışıldı.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Kandemir, Ahmet Mekin. Big Bang ve Yaratılış. Edited by Abdullah Demir. Oku Okut Yayınları, 2022. http://dx.doi.org/10.55709/okuokutyayinlari.18.

Full text
Abstract:
Bu çalışmada, Big Bang teorisinin yoktan yaratılış düşüncesini destekleyip desteklemediği hususu hudûs delili açısından ele alınmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde Big Bang teorisinden önceki kozmoloji ve bilim tarihi, teorinin temel dayanakları ve Big Bang karşıtı evren modelleri detaylı bir şekilde incelenmiştir. Buna göre evren yaklaşık olarak 14,7 milyar yıl önce sonsuz yoğun, küçük ve sıcak bir durumdan (tekillik) ani bir patlamayla (açılma=genişleme) oluşmaya başlamıştır. Einstein'ın izafiyet teorisi, evrenin hala genişlemeye devam etmesi (Hubble Yasası), kozmik mikrodalga arkaalan ışımasının keşfedilmesi ve uzaydaki maddelerin tespit edilen miktarları bu teorinin en güçlü kanıtları olarak sunulmaktadır. İkinci bölümde ise kelâmcıların hudûs delili incelenmiş ve detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Kelâmcıların geliştirdiği bu delil sadece Allah'ın varlığını ispat etmeye yönelik çabanın değil; aynı zamanda kelâmcıların bir bütün olarak evreni anlama ve anlamlandırma çabasının bir ürünüdür. Bu şekilde ortaya konan evren bütün parçalarıyla birlikte; hareket, zaman ve mekân dâhil olmak üzere hâdistir, yani sonradan ve yoktan yaratılmıştır. Sonlu birimlerden oluşan evrenin bir başlangıcı ve sonu vardır. Cevher ve arazlardan oluşan evren sürekli bir değişim ve dönüşüm (oluş-bozuluş) süreci yaşamaktadır. Çalışmanın son bölümünde Big Bang teorisi ile hudûs delili karşılaştırılmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır: Big Bang teorisi ile birlikte evrenin genişlediğinin kanıtlanması materyalist ve ateist felsefenin sabit, sonsuz ve değişmeyen evren tasavvurunu kesin olarak çürütmüştür. Ayrıca izafiyet teorisi ile birlikte mutlak zaman anlayışı geçerliliğini yitirmiş; zamanın göreliliği ve evrenle birlikte başladığı kanıtlanmıştır. Ancak kanaatimizce Big Bang teorisi, evrenin bir başlangıç noktası (tekillik) olduğunu kesin olarak ortaya koymakla birlikte bu, yoktan yaratılışın bir ispatı olarak değerlendirilemez. Sadece şu an sahip olduğumuz teorilerle uyumlu “bilimsel bir başlangıç” olarak değerlendirilebilir. Zaten bilimin, varlığın izini sürüp mutlak yokluğa, oradan da Tanrı'ya ulaşması beklenemez. Çünkü mutlak yokluk bilime insan bilgisine konu olamaz. İnsanlığın bilimsel olarak ulaştığı en son noktada bile evrenin varlığının en tutarlı açıklaması, evrenin sonradan ve mutlak yokluktan Allah tarafından yaratıldığı şeklindeki dini açıklamadır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Book chapters on the topic "Ile elbe"

1

Çiçek, Alperen, and Pelin Koç. "Coğrafi İşaretli Ürünlerin Gastronomi Turizmi Kapsamında Değerlendirilmesi: Van İli Örneği." In Gastronomi ve Mutfak Sanatları Üzerine Güncel Araştırmalar- I. Özgür Yayınları, 2024. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub400.c1834.

Full text
Abstract:
Coğrafi işaret yerel bir ürünün belirlenmiş düzenlemeler doğrultusunda tescillenmesi ve koruma altına alınması olarak tanımlanabilmektedir. Coğrafi işaret ürünlerin sahip oldukları öz yapısal özelliklerinin bozulmadan olduğu gibi korunmasını ve bu şekilde turiste sunulmasını sağlamaktadır. Bu durum ürünlerin sürdürülebilirliğine katkı sunmaktadır. Bunun yanı sıra yerel lezzetleri deneyimlemenin önemli olduğu gastronomi turizmi kapsamında seyahatlerini gerçekleştiren turistlere, yerel ürünlerin bozulmadan aynı kalite ile sunulmasına ortam yaratan coğrafi işaretin turistleri kitlesel anlamda destinasyona çekme konusunda da önemi göz ardı edilememektedir. Bu açıklamalar ışığında mevcut çalışma ile Van iline ait coğrafi işaretli ürünlerin gastronomi turizmi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma amacı doğrultusunda veriler nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme ile elde edilmiştir. Veriler genel olarak Türk Patent Enstitüsü resmi web sitesinin Coğrafi İşaretler Portalı üzerinden elde edilmiştir. Verileri zenginleştirme noktasında ilgili literatüre başvurulmuştur. Elde edilmiş veriler betimsel analizle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda Van ilinde coğrafi işaret ile tescillenmiş 18 adet ürün olduğu, başvuru aşamasında da 2 adet ürün bulunduğu tespit edilmiştir. 18 adet tescilli ürünün 6 tanesi menşe adı, 12 tanesi mahreç işareti ile tescillenmiştir. Toplam 20 adet ürüne ilişkin özellikler bulgular kısmında detaylı olarak ele alınmıştır. Bu ürünlerin Van ili gastronomi turizmi açısından değerlendirilmesinin önemli olmasından dolayı bu konuya dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Van ilinde gastronomi turizminin geliştirilmesi için daha fazla yerel ürünün coğrafi işaret ile tescillenmesinin, hem tescilli hem de tescillenecek ürünlerin tamamının gastronomi turizmine kazandırılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Gündeğer, Ceylan. "Öğretmenlerin Çok Kültürlü Eğitim Öz-Yeterliğinin Yordayıcıları: TALIS 2018 Türkiye Örneklemi." In Eğitimde Güncel Araştırmalar- II. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub238.c1001.

Full text
Abstract:
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin çok kültürlü eğitim öz-yeterliğini yordayan değişkenlerin belirlenmesidir. Bu amaçla, TALIS 2018 Öğretmen Anketi’nin Türkiye örneklemine ait veri seti ele alınmıştır. Öncelikle veri setindeki cinsiyet, yaş, çalışma durumu, eğitim düzeyi, kıdem, ilk kariyer tercihi değişkenleri ile çok kültürlü eğitim öz-yeterliği arasındaki ilişkiler nokta çift serili ve Spearman korelasyon katsayısı ile t ve F testi yardımıyla incelenmiştir. Ardından, TALIS 2018 uygulamasında yer alan çok kültürlü eğitim öz-yeterlik, öğretme pratikleri, öz-yeterlik algısı, çeşitlilik pratikleri, öğretmen işbirliği ölçeklerinin model-veri uyumları doğrulayıcı faktör analizi yardımıyla, güvenirlikleri ise Cronbach Alfa ve McDonald Omega katsayıları ile belirlenmiştir. Bu ölçeklerden elde edilen puanlar arasındaki ilişkiler, ölçek puanlarının normal dağılım göstermesi sebebiyle, Pearson korelasyon katsayısı ile ortaya koyulmuştur. Analiz varsayımları test edilerek, çok kültürlü eğitim öz-yeterlik değişkeni bağımlı ve diğer ölçek puanları ile bağımlı değişkenle ilişkili olduğu görülen kıdem ve ilk kariyer tercihi dummy değişkenleri bağımsız değişkenler olacak şekilde çoklu regresyon analizi gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, yaş, kıdem ve ilk kariyer tercihi değişkenleri ile öğretmenlerin çok kültürlü eğitim öz-yeterliği arasında düşük düzeyde fakat anlamlı ilişkiler olduğu; cinsiyet, çalışma durumu, eğitim düzeyi ile çok kültürlü eğitim öz-yeterliği arasında manidar bir ilişki bulunmadığı görülmüştür. Öğretmenlerin çok kültürlü eğitim öz-yeterlikleri ile öğretme pratikleri, öz-yeterlik algısı, çeşitlilik pratikleri, öğretmen işbirliği değişkenlerinin ise orta düzeyde manidar ilişkiler gösterdiği tespit edilmiştir. Çoklu regresyon analizi sonucunda, öğretmenlerin çok kültürlü eğitim öz-yeterliklerinin en güçlü yordayıcılarının sırasıyla öğretmen öz-yeterliği, öğretme pratikleri, çeşitlilik pratikleri, kıdem ve öğretmen işbirliği olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu değişkenlerin bir arada bağımlı değişkendeki varyansın ancak %22’sini açıklayabildiği görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Uslu, Yaşar. "Dijital İllüstrasyon Uygulamalarında Kinetik Evrensel Bilinç." In Grafik Tasarım Üzerine Güncel Okumalar. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub345.c1510.

Full text
Abstract:
İllüstrasyonlar, sosyal duyarlılık adına yapılan önemli görsel anlatım ve sorumluluk gerektiren alanlardır. İlkel yaşam döneminden günümüze, iletişim ve etkileşimi sağlayan resimlemeler hep olmuştur. Mağara duvarlarına yapılan bu çizimleri ilk resimlemeler olarak gösterebiliriz. İllüstrasyon, metni açıklayan, anlamını genişleten resimlemelerdir. Aslında bu görsel anlatımlar, bilinçli bir şekilde insanları yönlendiren, hatta farkında olmadan duyarsız kalınan durumlarda gözden kaçan bilgileri görünür kılan bir araçtır. İllüstrasyon sayesinde günümüz çoklu ortamların yarattığı bu ivme, teknoloji ile birlikte bilginin görselleştirilmesi, bilinçlenme, sorumluluk ve duyarlılık gösterme bunu en üst seviyeye çıkarma amacını taşımaktadır. Bu bağlamda dijitalleşmenin getirdiği yeni sunum ortamları oluşması da bu bilinçlendirmede yeni avantajlara zemin hazırlamıştır. Günümüzde farklı konularda (deprem, sel, sokak hayvanları, trafik kazaları, cinayetler vb.) duyarlılık adına, insanlar arasında sorumluluk bilincini geliştiren çok duyulu etkileşimlerin oluşmasını sağlayan görsel içerikler yapılmaktadır. Faydalılığa kinetik bir görsel dokunuşta denilebilir. Bu çalışmada; 6 Şubat 2023 depreminden etkilenerek yapılan dijital illüstrasyonları konu edilerek görsel ve yazılı kaynaklar üzerinden evrensel bilinç geliştirmede etkili olan illüstrasyonlar ele alınmış, incelenmiştir. Deprem konusunda duyarlılık göstermesi adına internet ortamında farklı illüstratörler tarafından yapılan bu dijital illüstrasyonlar bir durum çalışması olan araştırmanın problemini oluşturmaktadır. Bu problem çerçevesinde deprem konusu ile ilgili gösterilen bu duyarlılık adına yapılan dijital illüstrasyonların nasıl göründüğü veya görünebileceği, nasıl algılanacağı, görsel bağlamda ele alınmıştır. Literatür taramasıyla elde edilen veriler, internet ortamında elde edilen 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye depremi için yapılan dijital illüstrasyon örneklerinin duyarlılık oluşturması açısından önemi üzerinde durulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Oktay Atsatan, Fatime Gül. "Türkiye’de Sendikalaşma Süreci." In Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar - II. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub56.c97.

Full text
Abstract:
Memurlar uzun yıllar boyunca yönetimin tek yönlü tasarrufu doğrultusunda yönetilmiş olup günümüzde sendikalar aracılığı ile örgütlü hale getirilmiş, sosyal ve finansal kayıplarını örgütlü bir biçimde hükümetlere ifade etme olanağı elde etmişlerdir. Memur sendikaları kurulmalarından bu yana hem kamuoyu açısından hem de kurumsal açıdan önemli düzeyde gelişmiştir.Küreselleşme ve küreselleşmenin artması ile çok uluslu şirketler daha önemli bir hale gelmiş, uzun bir süre boyunca milli sınırlar içinde korunmuş olan sendikaların pazarlık etme gücüne zarar vermektedir. Bunun yanında sendikalar, ülkelerin bazılarında sendika karşıtı olarak güçlenen kamuoyundan da zarar görmüştür. Bu dönemde takip edilen neoliberal politikalar çerçevesinde başlatılan iktisadi teşekküllerin özelleştirilmesine yönelik uygulamalar da Türkiye gibi örgütlü iş gücü kamu iş ortamlarında ağırlıklı olan sendikal hareketlerin gücünde zayıflamaya yol açan temel nedenlerden biridir.Bu çalışmada ilk bölümde sendikanın genel tanımını ele alırken ikinci bölümde ise sendikal hareketin olanakları ve yapılandırılma sürecini aktaracağız.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Yıldırım, Mehmet. "Örgütlerdeki Politik Davranışların Genel Bir Değerlendirmesi." In Örgütsel Davranış: Güncel Konular ve Araştırmalar. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub173.c783.

Full text
Abstract:
Bu çalışma kapsamında bireylerin veya grupların kişisel çıkarlarını elde etmek veya korumak için bilinçli bir şekilde ortaya koyduğu rol dışı davranışlar olarak ifade edilebilecek politik davranış kavramının genel bir değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu amaçla öncelikle politik davranış kavramı, politik davranışın ortaya çıktığı alanlar, boyutları, ortaya çıkmasında etkili olan faktörler, sonuçları ele alınmıştır. Sonrasında politik davranışların önlenebilip önlenemeyeceği tartışılmış ve yerel yazın düzleminde politik davranış literatüründe henüz yeterli doyuma ulaşmamış boşluklara değinilerek gelecek araştırmalar ve uygulayıcılar için bazı önerilerde bulunularak literatüre katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda yerel yazında politik davranışlar ile kişilik özellikleri, liderlik tarzları, güç kaynakları, psikolojik sermaye, çalışma koşulları, kariyer hedefleri gibi faktörler ile politik davranışlar arasındaki ilişkileri ele alan çalışmaların henüz yeterli doyuma ulaşmadığı görülmektedir. Ek olarak yerel yazında politik davranışlar ile kuşaklar arasındaki ilişkiyi ele alan bir çalışmaya ise rastlanmamıştır. Bu nedenle bu ilişki literatür açısından doldurulması gereken önemli bir boşluk olarak değerlendirilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Kaya, Şeyda, and Akif Gökçe. "Örgütsel Kayırmacılık." In Örgutsel Davranış Kavramlar ve Araştırmalar-I. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub79.c148.

Full text
Abstract:
Kayırmacılık, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki kurumlarda sıklıkla rastlanan etik dışı bir uygulamadır. Örgütsel kayırmacılık ise performans ya da yeterlilikle ilgili olmadığı halde bir kişiye ya da gruba diğerlerine göre ayrıcalık tanınması veya avantaj sağlanması durumuna verilen genel bir adlandırmadır. Kayırmacı davranıştan fayda gören birey veya örgüt arasındaki ilişkiye bağlı olarak kayırmacılık farklı biçimlerde meydana gelebilmektedir. Türü ne olursa olsun örgütsel düzeyde ele alındığında bu ayrıcalıklar diğer çalışanların hakkının gasp edilmesine, insanlar arasında dengesizliğe, adaletsizliğe ve haksızlığa neden olabilmekte; örgütün verimliliğini ve etkililiğini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu bağlamda çalışmada ilk olarak kayırmacılık kavramı açıklanmış; ardından, kayırmacılık türleri, adam kayırmacılık ve siyasi kayırmacılık olmak üzere iki ana grup halinde ele alınmıştır. Alanyazında farklı sayılarda sınıflandırma olsa da bu çalışma kapsamında adam kayırmacılığı i- akraba kayırmacılığı (nepotizm), ii- eş-dost kayırmacılığı (kronizm), iii- kabilecilik (tribalizm) ve iv- hemşehricilik olarak; siyasi kayırmacılık ise i- patronaj, ii- klientalizm ve iii- hizmet kayırmacılığı olarak ele alınarak işlenmiştir. Çalışmada son olarak çalışma konusu analizi niteliğinde kayırmacılık kavramı ile ilgili son 20 yılda yapılan çalışmalara değinilmiş ve tüm bunlar ışığında elde edilen sonuç değerlendirilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Erol, Dilek, and Gülüzar Şule Tepetaş Cengiz. "Aile Eğitimi Programının Okulöncesi Dönemde Çocuğu Olan Aile ve Çocuk Kavramlarına İlişkin Farkındalıklarına Etkisi." In Eğitim Bilimleri Araştırmaları- II. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub93.c429.

Full text
Abstract:
Çocuklar doğdukları andan itibaren öğrenmeye başlarlar, bu öğrenmelere kaynaklık eden en önemli çevresel unsur ailedir (Kılıç, 2010; Özbey, 2010). Yaşamın kritik yılları sayılan erken çocukluk yıllarında çocukların gelişimlerini en üst düzeyde gerçekleştirebilecekleri nitelikli çevreler, çocuk-eğitimci(okul)-aile-toplum dörtlüsünün birbiriyle karşılıklı etkileşimli ve geçişli olarak ele alınması ile oluşturulabilmektedir. Bu çalışma anne-babalara yönelik uygulanan anne-baba üniversitesi uygulamasının aileler üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması kullanılmıştır. Klasik eylem araştırması olarak planlanmış olan bu çalışma eylem araştırması modellerinden Mills Modeli’ne göre tasarlanmıştır. Araştırmada veri toplama aşamasında görüşme formlarından yararlanılmıştır. Katılımcılar ile yüz yüze gerçekleştirilen ön görüşmeler ve eğitim programının ardından ise son görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Aile Eğitimi Programının çerçevesi ve uygulanma sürecinin düzenlenmesi araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiştir. 10 hafta süre ile uygulanan Aile Eğitim Programına okul öncesi dönemde çocuğu olan 14 ebeveyn gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılar ile yapılan ön ve son görüşmelerden elde edilen veriler döküm hale getirilmiş ve içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. İçerik analizi MAXQDA programı kullanılarak yapılmış ve ön görüşme ile son görüşmeden elde edilen görüşme sonuçlarının içerik analizlerinden elde edilen verilerin sunumu şekiller ve grafikler kullanılarak MAXQDA yardımıyla tasarlanmıştır. Anne Baba Eğitimi Programı sonrasında anne-babaların iletişim konusunda kendilerini güçlendirdiği saptanmıştır. Ayrıca AEP’in ailelerin güçlenmesini sağladığı ve önceden ailelerin kendilerini yalnızca birkaç alanda yeterli ve güçlü hissederken eğitim sonrasında bu alanın genişlediği görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Gültekin Kutlu, Zelal, and Müslüm Polat. "Pandemi Sürecinin Menkul Kıymetler Borsasına Etkisi: Borsa İstanbul Örneği." In Para ve Sermaye Piyasalarında Teorik ve Ampirik Çalışmalar. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub41.c76.

Full text
Abstract:
Bu çalışmanın amacı COVID 19 salgını ile menkul kıymetler borsası arasındaki nedensellik ilişkisini Türkiye özelinde ortaya koymaktır. Bu amaçla günlük vaka sayıları ile Borsa İstanbul (BIST 100, BIST Mali, BIST Sınai, BIST Teknoloji ve BIST Hizmet) endeksleri arasındaki nedensellik ilişkisi Toda Yamamoto nedensellik testi ile analiz edilmiştir. Dönem olarak Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart 2020 ile 7 Mart 2022 dönemi ele alınmıştır. Sonuç olarak COVID 19 vaka sayılarından BIST endekslerine doğru tek yönlü granger nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Taşcı, Muhammed Furkan. "Pazarlama Zekâsı ve Büyük Veri." In Pazarlamada Seçme Konular: Kavramlar ve Çalışmalar. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub199.c914.

Full text
Abstract:
İşletmelerin hem kendilerini hem de çevrelerini tanımaları, alacakları stratejik kararlar için oldukça önemlidir. İşletmeler yeterli ve güvenilir bir şekilde elde ettikleri bilgileri iyi bir şekilde analiz ettikleri takdirde güçlü bir pazarlama zekâsına sahip olabilmektedir. Böylece işletmeler kendilerine en uygun stratejik kararlara yönelebilmektedir. Geçmişte pazarlama zekâsı; tüketiciler ve pazarlar gibi birçok konu hakkında bilgi elde edebilmek için hem pazar araştırmalarına hem de işletmelerdeki iç kaynaklara odaklanmıştır. Günümüzde ise pazarlama zekâsının stratejik kararlar ve pazarlama iç görülerini keşfetmek üzere odağı; büyük veri teknolojisi gibi birtakım model ve tekniklerin uygulanmasına yönelmiştir. Bu bağlamda, bu bölümde pazarlama zekâsı kavramı ile büyük veri teknolojisi detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Pazarlama zekâsını oluşturan pazar zekâsı, ürün zekâsı, rakip zekâsı ve müşteri zekâsı unsurları ayrı ayrı açıklanmaktadır. Ardından pazarlama zekâsında kullanılan büyük veri teknolojisi kavramına değinilmektedir. Büyük veri konusu ise veri ve veri gelişimi temelinden başlayarak hem büyük veri özünde hem de pazarlama bakış açısı ile ele alınmaktadır. Çalışmanın sonucunda işletmelerin rekabet üstünlüğü kurabilmek veya pazarda rakiplerine karşı ayakta kalabilmek için pazarlama zekâsı oluşturmalarının önemine dikkat çekilmektedir. Ayrıca pazarlama zekâsı oluşum aşamasında ve karar mekanizmasında devreye giren büyük veri kullanımının hem faydalarına hem de zorluklarına değinilmektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Şahin, Yaşar. "Holding Sektörü Finansal Analizi." In Borsa İstanbul'da Finansal Analiz Uygulamaları: Sektörler Bazında İncelemeler I. Özgür Yayınları, 2023. http://dx.doi.org/10.58830/ozgur.pub140.c1141.

Full text
Abstract:
Holdingler, sahip oldukları sermayelerinin büyüklüğü, satış hacimleri ve kar elde etme potansiyelleri açısından hem yatırımcılar hem de ülke ekonomileri için önem arz eden şirketlerdir. Çalışmada Borsa İstanbul’da holding sektöründe yer alan 24 adet holding işletmesine ait 2018-2022 dönemlerini kapsayan finansal veriler oran analizi yöntemi ile ele alınmış, sektörde yer alan holdinglerin hem şirket bazında hem de sektörel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda çalışma kapsamındaki holdinglerin likidite, aktivite, sermaye yapısı ve karlılık oranları çalışma kapsamındaki dönemler itibarı ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular holdinglere ait ortalama likidite oranlarının kabul edilebilir düzeyde olduğunu, sektöre ait ortalama değerler dikkate alındığında holding sektöründe likidite riskinin bulunmadığını göstermiştir. Çalışma kapsamındaki holdinglerin ilgili döneme ait ortalama değerleri doğrultusunda stoklarını tüketmekte ve alacaklarını tahsil etmekte oldukça etkin olduğu, sahip oldukları varlıkların dönem içindeki hareketliliğinin de kabul edilebilir düzeyde olduğu bulgularda görülmüştür. Çalışmadan elde edilen bulgular, holdinglerin varlık finansmanında özkaynak ve yabancı kaynakları birbirine yakın düzeyde kullanmakta olduğunu göstermiş, holdinglere ait ortalama karlılık oranlarının da kabul edilebilir düzeyde olduğu özellikle 2022 döneminde toplam varlık ve özkaynak karlılığında önemli ölçüde artış olduğu görülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Conference papers on the topic "Ile elbe"

1

Kibble, B. P. "Four terminal-pair to anything else!" In IEE Colloquium Interconnections from DC to Microwaves. IEE, 1999. http://dx.doi.org/10.1049/ic:19990102.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

BABAOĞLU, Resul. "TAHAYYÜLDEN HAKİKATE: BATI NEŞRİYATINDA MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK) İMAJI VE KURUCU LİDERİN BİYOGRAFİSİNİN İNŞASI." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.67.

Full text
Abstract:
Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı üzerine yerli ve yabancı yazarlar tarafından kaleme alınan ve sayıları mebzul miktardaki biyografiler, Mustafa Kemal’i bir şahsiyet olarak tarihselleştirmeyi amaçlamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını konu alan biyografilere bakıldığında, tamamı için söylenemese de önemli bir kısmı okuyucuyu tekrara boğan, bilinen hususların farklı cümlelerle ifade edildiği kalıp metinler görünümündedir. Bu noktada üzerinde durulması gereken bir husus da günümüzde Atatürk’ün yaşamı ile ilgili ayrıntılı ve kesin bilgiler sunan biyografilerin henüz telif edilmediği nispeten erken dönemlerde Batı kamuoyu için önemli bir bilgi edinme aracı olan basında bu konunun ne şekilde ele alındığıdır. Batı kamuoyunda ve resmi çevrelerde Mustafa Kemal (Atatürk) imgesinin oluşmaya başladığı Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında neşredilen yazında Mustafa Kemal ile ilgili verilen biyografik notlardan yola çıkılarak ortalama bir Batılının zihnindeki Atatürk portresine ulaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma kapsamında, sosyal bilimlerde nitel araştırma paradigmasının temel aşamalarından biri olan nitel veri analizi yöntemiyle bütünlüklü bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Kurtuluş Savaşı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde Batı ülkelerinde neşredilen monografik eserler ve basın organlarından günlük süreli yayınların taranması ve elde edilen bulguların içerik analizine tabi tutulmasıyla Avrupa kamuoyunda Mustafa Kemal Atatürk imajının ne şekilde oluştuğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Tawfeeq, Mustafa, Çiğdem Takma, and Yakut Gevrekci. "SPSS Paket Programı ile Parametrik Olmayan Testlerin Veri Kullanarak Uygulanması." In 7th International Students Science Congress. Izmir International guest Students Association, 2023. http://dx.doi.org/10.52460/issc.2023.008.

Full text
Abstract:
Bilimsel çalışmalarda bir hipotezin test edilmesi için istatistiksel analizler yapılarak elde edilen sonuçlardan bir yorumda bulunması, ilgili araştırmaların güvenirliğini artırmaktadır İstatistiksel analizler veri yapısına bağlı olarak parametrik ve parametrik olmayan testler şeklindeki iki yönteme göre yapılmaktadır. Parametrik testlerin kullanılması için bazı ön şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartların yerine getirilemediği durumlarda parametrik olmayan yöntemler kullanılmaktadır. Parametrik olmayan testler parametrik testlerin gerektirdiği varsayımlara ihtiyaç duymamaktadır. Özellikle, veri setinin küçük olduğu, sayımla elde edilen ve verilerin normal dağılım göstermediği koşullarda kullanılmaktadır. Parametrik testlerin karşılıkları olarak kullanılan parametrik olmayan testlerinden en yaygınları; Mann Whitney U Testi, Kruskall Wallis H Testi, Friedman Testi, Ki-Kare Bağımsızlık Testi, Spearman Korelasyon Analizi, Wald-Wolfowitz Testi, Kolmogorov-Smirnow Testi, Jonckheere-Terpstra Testi, Wilcoxon Testi ve İşaret Testleridir. Bu çalışmada, yaygın kullanılan parametrik olmayan testlerden Wilcoxon, Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney testleri tanıtılarak SPSS programı ile uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bilimsel çalışmalarda hipotezlerin test edilmesi için yapılan istatistiksel analizler, elde edilen sonuçların yorumlanmasıyla birlikte araştırmaların güvenirliğini artırmaktadır. Bu analizler, veri yapısına bağlı olarak parametrik ve parametrik olmayan testler olmak üzere iki farklı yöntemle gerçekleştirilir. Parametrik testler, belirli ön şartların sağlanmasını gerektirirken, bu şartlar karşılanamadığında parametrik olmayan yöntemler tercih edilir. Parametrik olmayan testler, parametrik testlerin istediği varsayımlara ihtiyaç duymadan kullanılabilir. Özellikle veri setinin küçük olduğu, sayımla elde edilen ve normal dağılım göstermeyen verilerin bulunduğu durumlarda bu testler tercih edilir. Mann-Whitney U Testi, Kruskal-Wallis H Testi, Friedman Testi, Ki-Kare Bağımsızlık Testi, Spearman Korelasyon Analizi, Wald-Wolfowitz Testi, Kolmogorov- Smirnov Testi, Jonckheere-Terpstra Testi, Wilcoxon Testi ve İşaret Testleri gibi parametrik olmayan testler en yaygın kullanılanlardır. Bu çalışmada, popüler parametrik olmayan testlerden Wilcoxon, Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney testlerinin tanıtımı yapılarak, bu testlerin SPSS programıyla nasıl uygulanacağına dair bir araştırma yapılmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

"Üzüm Posasından Elde Edilen Aktif Karbon ile Altı Değerlikli Kromun Giderilmesi ve Mekanizmanın Araştırılması." In PROCEEDING BOOK OF 1ST INTERNATIONAL CONFERENCE ON MODERN AND ADVANCED RESEARCH ICMAR 2023. All Sciences Academy, 2023. http://dx.doi.org/10.59287/icmar.1263.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

TAMÇELİK, Soyalp. "ARŞİV BELGELERİNDEN HAREKETLE TÜRKİYE’NİN İNGİLİZ İLHAKI VE YÖNETİMİ ALTINDAKİ KIBRIS ADASI’NA İLİŞKİN YUMUŞAK GÜÇ UYGULAMALARI VE KIBRISLI TÜRKLERLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİ (1921-1939)." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.75.

Full text
Abstract:
Bu çalışma, erken dönem Cumhuriyet yönetiminin, Kıbrıs ve Kıbrıslı Türklerle ilgili takip ettiği dış politika ve uygulamalarıyla ilgilidir. Çeşitli arşiv belgelerinden ve ilgili basılı kaynaklardan istifade edilerek ele alınan konu, başta Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ve dönemin bürokratik elitistlerin Kıbrıs’a ve Kıbrıslı Türklere yönelik yaklaşımlarının Uluslararası İlişkiler disiplininde yer alan Yumuşak Güç kavramıyla ilişkilendirerek izah edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın temel amacı, Kıbrıs’ın Misak-ı Milli sınırları dışında bulunmasına rağmen erken dönem Cumhuriyet yönetiminde ve ATATÜRK’ün dış politika pratiğinde özel bir yeri olduğunu ve Kıbrıs Türk toplumuyla ilgilenilmesinin Yumuşak Güç kavramıyla izah edilebileceği görüşüne dayanmaktadır. Bu açıdan araştırmada, arşiv belgelerinden hareketle Kurtuluş Savaşı’na katılan ve İstiklal Madalyası alan Kıbrıslı Türk subayların isimlerinin belirlenmesi, Mustafa Kemal’in Kıbrıs’tan gelen mektupları cevaplandırması, Atatürk’ün eşi ve Himâye-i Etfâl’in himayedarı Latife Hanım Efendi’nin Kıbrıslı Türklerden gelen yardım paralarını kabul etmesi, Erkân-ı Harbiye’nin Kıbrıs’la ilgili tespitlerin belirtilmesi, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İstanbul şubesinin nezaretinde okuyan 80 Kıbrıslı Türk gencin ihtiyaçlarının karşılanması, Dahiliye Vekâleti belgelerinden hareketle 223 Kıbrıslı Türk’ün Türkiye’ye sığınması, Hariciye Vekâleti’ndeki yazışmalara göre Kıbrıs’taki Konsolosluğun yeniden açılması, Ada’da toplanan Kıbrıs Millî Kongresi’nin sonuçlarının değerlendirilmesi, Ada nüfusunun sosyo-ekonomik durumuyla ilgili raporların hazırlanması, Kıbrıs Türk toplumu arasında Türkçülük akımının desteklenmesi vb. hususlar ilk kez ele alınıp değerlendirilmiştir. Buna göre araştırmanın sonucunda elde edilen hususlar; ATATÜRK ile birlikte Türkiye’de gerçekleşen aydınlanma ve modernleşme hareketinin Kıbrıs Türk toplumunda kendiliğinden uyguladığını, harici veya zorlayıcı bir dayatmaya maruz kalmadığını, kendi hür iradesiyle ve cezbetme usulüyle gerçekleştirdiğini, bu vesile ile Ada Türkleri arasında aydınlanmacı genç kuşağın ortaya çıktığını, kurumsal yapı ve toplumsal kimliğin yeniden yapılandırıldığını, ATATÜRK’ün bunu desteklediğini ve Cumhuriyet yönetiminin ise buna imkân ve fırsat vererek rol model olma özelliğini koruduğunu göstermektedir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

KILIÇ, Fahri. "TÜRKİYE’DE CUMHURİYET DÖNEMİ YAYGIN HALK EĞİTİMİ: BOLU HALKEVİ ÖRNEĞİ." In 9. Uluslararası Atatürk Kongresi. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2021. http://dx.doi.org/10.51824/978-975-17-4794-5.23.

Full text
Abstract:
Halkevleri, açıldıktan kısa bir süre sonra Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış, özellikle 1932-1951 yılları arasında Türkiye’nin toplumsal ve kültürel tarihinde önemli rol oynamıştır. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra gerçekleştirilen İnkılâpların halka tanıtılması ve öğretilmesi için yaygın bir eğitim kurumu olan halkevleri, Dil-Edebiyat ve Tarih, Güzel Sanatlar, Temsil, Spor, İçtimaî Yardım, Halk Dershaneleri ve Kurslar, Kütüphane ve Neşriyat, Köycülük, Müze ve Sergi şubelerinden oluşan dokuz alanda faaliyet göstermiştir. Türkiye’de 19 Şubat 1932’de açılan ilk 14 halkevinden birisi olan Bolu Halkevi şubeleri ile birlikte önemli sosyo-kültürel faaliyetler yürütmüştür. Halkevi bünyesinde, kütüphaneler ve okuma salonları açılmış, mesleki kurslar düzenlemiş, konferanslar verilmiş, temsiller sergilemiş, balolar düzenlemiş, yöresel ve ulusal törenlerine katılmıştır. Çeşitli alanlarda kitap ve broşürler yayımladığı gibi düzenli olarak (1941-1942) yıllar arasında Duygular, (1944 -1947) yılları arasında da Abant adıyla bir dergi çıkartılmıştır. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme tekniği kullanılmıştır. İncelemede alan yazınının dışında, arşiv kaynakları, süreli yayınlar, tetkik eserler ve anılara başvurulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında topluma Cumhuriyet ilkelerinin benimsetilmesi için oluşturulan Halkevlerinin kuruluşu, faaliyetleri ve Türkiye’nin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısına yaptığı katkı Bolu örneğinde ele alınmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Tonyalı, İlkay. "Teorik ve Ampirik Yaklaşımlarla Elde Edilen Kazık Oturma Değerlerinin Arazi Yükleme Deneyi Sonuçları ile Kıyaslanması." In 6. Geotechnical Symposium. Istanbul: LookUs Scientific, 2016. http://dx.doi.org/10.5505/2015geoteknik.s022.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

Öztürk, Büşra, Zehra Büyüker, Ebru Taşkaya, Gökçen Bombar, and António Heleno Cardoso. "Simetrik Akarsu Kavşağında Elde Edilmiş Hız Zaman Serisinin İstatistiksel Analizi." In 6th International Students Science Congress. Izmir International Guest Student Association, 2022. http://dx.doi.org/10.52460/issc.2022.013.

Full text
Abstract:
Bu deneysel çalışma, birbirine 90° açı ile bağlanan iki yan koldan oluşan bir simetrik akarsu kavşağında yapılmış noktasal hız ölçümleri sonucu elde edilen akım yönü, yanal yön ve düşey yöndeki hız bileşenlerine ait zaman serisi üzerinde istatistiksel analizin gerçekleştirilmesini amaçlamaktadır. Ana kanal üzerinde seçilmiş üç farklı noktada akustik yöntem ile çalışan Vectrino kullanılarak elde edilmiş anlık hız verileri, korelasyon (CORR) ve SNR (Signal to Noise Ratio) değerleri dikkate alınarak gürültüden arındırılmıştır. Ayıklanmış anlık hız değerlerinin ortalaması alınarak ortalama hız değerleri hesaplanmıştır. Anlık hız değerlerinden ortalama hız değerleri çıkarılarak çalkantılı hız bileşenleri ve ardından türbülans kinetik enerjisi, türbülans şiddeti, Reynolds gerilmeleri, korelasyon, çarpıklık ve basıklık katsayıları elde edilmiş uygun dağılımlar incelenmiş ve mevcut literatür ışığında yorumlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Yalçın, Mustafa. "Halkla İlişkiler Meslek Örgütlerinin Twitter Hesaplarının Halkla İlişkiler Modelleri Bağlamında Değerlendirilmesi." In COMMUNICATION AND TECHNOLOGY CONGRESS. ISTANBUL AYDIN UNIVERSITY, 2021. http://dx.doi.org/10.17932/ctc.2021/ctc21.046.

Full text
Abstract:
Halkla ilişkiler, kurum ve hedef kitle arasındaki iletişimin sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlamaktadır. Grunig ve Hunt, kurum ve hedef kitle arasındaki iletişimi, basın ajansı, kamuoyunu bilgilendirme, iki yönlü asimetrik ve iki yönlü simetrik iletişim modelleri üzerinden dört boyutta ele almıştır (Grunig ve Hunt, 1984: 13). Basın ajansı ve kamuoyunu bilgilendirme modelinde, kurumdan hedef kitleye tek yönlü iletişim yaklaşımı görülürken iki yönlü asimetrik ve iki yönlü simetrik modellerde ise kurumdan hedef kitleye, hedef kitleden kuruma doğru karşılıklı çift yönlü iletişim yaklaşımı görülmektedir. Geleneksel medya araçları, ilk iki model için yeterli olurken son iki model için özellikle iki yönlü simetrik iletişim modeli için yetersiz kalmıştır. Bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler ile birlikte ortaya çıkan sosyal medya platformları, iki yönlü asimetrik ve simetrik iletişim modellerinin uygulanmasına imkân tanımıştır. Sosyal medya, kurum ve hedef kitle arasında etkileşim imkânı vermesine rağmen bazı kurumlar, bu platformları geleneksel medya yaklaşımıyla yani tek yönlü bir şekilde yöneterek bu platformlardan gerçek anlamda faydalanamamaktadır. Diğer taraftan sosyal medyanın iki yönlü simetrik bir yaklaşımla yönetildiğinde daha başarılı olacağının farkında olan ve bu platformların doğasına uygun hareket eden kurumlar, hedef kitleleri ile iyi ilişkiler kurarak başarılı sonuçlar elde edebilmektedir. Bu çalışmanın amacı; halkla ilişkiler meslek örgütü olan Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD), Kurumsal İletişimciler Derneği (KİD) ve İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği’nin (İDA) Twitter hesaplarının halkla ilişkiler modelleri açısından nasıl kullanıldığını ortaya koymaktır. TÜHİD, İDA ve KİD’in 15 Eylül 2020-15 Mart 2021 tarihleri arasında Twitter paylaşımları ve takipçiler ile olan iletişim süreçleri incelenerek içerik analizine tabi tutulmuştur. Halkla ilişkiler modelleri temel alınarak yapılan analiz sonucunda üç meslek örgütünün de tek taraflı paylaşımlar yaptığı, takipçiler ile diyalog kurmadığı, dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirme modeline uygun olarak Twitter hesabını yönettiği saptanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Taşkaya, Ebru, Gökçen Bombar, and Gökmen Tayfur. "Homojen Dolgu Baraj Yıkılması Üzerine Deneysel Bir Çalışma." In International Students Science Congress. Izmir International Guest Student Association, 2021. http://dx.doi.org/10.52460/issc.2021.017.

Full text
Abstract:
Baraj yıkılması sonucu oluşacak taşkın hareketinin belirlenmesi, baraj mansabında herhangi bir yerleşim yeri olması durumunda, tehlikenin saptanması açısından önemli ve gerekli bir çalışmadır. Taşkın hareketi sonucu oluşan suyun hareketinin yanında aynı zamanda sediment taşınımı da toprak dolgu barajlar için incelenmesi gereken önemli bir konudur. Yapılan bu çalışmada homojen yapılı toprak dolgu baraj yıkılma problemi deneysel olarak ele alınmıştır. Dikdörtgen kesitli açık kanalda toprak dolgu barajın su aşması ile yıkılması sonucu taşkın dalgasının mansap boyunca yayılması ve taşkın sonucu mansap boyunca yayılan sediment taşınımı incelenmiştir. Baraj gövdesinde medyan dane çapı D50 = 0,441 mm olan malzeme kullanılmıştır. Toprak dolgu baraj gövdesini 20×20 cm’lik tahta plaka üzerine 1,5 kg ağırlığın yaklaşık 20 cm yükseklikten 10 kez düşürülmesi ile sıkıştırılmıştır. İki katman halinde bir katman 10 cm, diğer katman 14 cm kalınlığındaki sediment serilmiş ve sıkıştırılarak baraj kret genişliği 58 cm, baraj genişliği 106 cm, baraj yüksekliği 24 cm olarak şekilde baraj gövdesi hazırlanmıştır. Kanal boyunca 2 adet kamera ile sedimentin alansal yayılımı belirlenmiştir. Deney sonunda alınan ölçümler ile yıkılma sonrası sediment derinlik profili elde edilmiştir. Sediment maximum yayılma uzunluğu 631 cm, maximum yayılma genişliği ise 139 cm ölçülmüştür. Maksimum sediment kalınlığı ise en yüksek 20,8 mm ölçülmüştür.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles

Reports on the topic "Ile elbe"

1

Sağ, Kadir Şafak. Eğitim Giderleri Açısından Merkezi Yönetim Bütçesi Mevcut Durum ve Politika Önerileri. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, April 2021. http://dx.doi.org/10.26414/pn021.

Full text
Abstract:
Konsolide bütçe olarak isimlendirilen Merkezi Yönetim Bütçesi, devlet idarelerine ait giderleri ifade etmektedir. Merkezi Yönetim Bütçesinin son beş yılına baktığımızda giderler, her zaman bir önceki yılın enflasyonunun üzerinde bir artış göstermiştir. Bu durum, bütçeyi elde eden kamu kurum ve kuruluşları için olumlu olsa da devletin bütçe dengesini bozmaktadır. Bakanlıklar, merkezi yönetim ve çeşitli gelirlerle elde ettikleri bütçelerini; personel giderleri, SGK giderleri, mal ve hizmet alım giderleri, cari transferler ve sermaye giderleri gibi kalemlerde kullanmaktadır. Bakanlıkların bütçeleri karşılaştırılırken maaş ve SGK giderleri dışındaki bütçelerini karşılaştırmak daha sağlıklı olacaktır. Bu doğrultuda, Merkezi Yönetim Bütçesinde en büyük payın eğitime ayrıldığını söylemek mümkündür. Ancak bakanlıkların personel sayılarına ve hizmet verdikleri grubun mevcudu göz önünde bulundurulduğunda, Millî Eğitim Bakanlığı, yaklaşık 1.100.000 personel ve 18 milyonun üzerinde öğrenci sayısı ile doğrudan hizmet ettiği nüfus en yüksek bakanlıktır. Eğitime ilişkin bütçeyi değerlendirdiğimizde; Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin, kamunun bütçesi olan konsolide bütçeye oranla her geçen yıl azaldığı görülmektedir. 2021 bütçesi genel olarak değerlendirildiğinde 2018’den itibaren yoğunlaşan enflasyon baskısı ile salgın krizinin yansımalarının açıkça görüldüğü söylenebilir. Bu çalışmada, Merkezi Yönetim Bütçesi verilerinden hareketle MEB bütçesi incelenmiş ve Türkiye’de eğitimin gelişmesinin önündeki engellerden biri olan eğitim bütçesinin yeniden ele alınması ve eğitimin nitelikli noktalara erişmesi için birtakım somut politika önerileri sunulmuştur.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
2

Gür, Necip Taha, Ahmet Sait Öner, Hüseyin Önal, Merve Akkuş Güvendi, and Talha Erdoğmuş. Aile Hukuku İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Edited by Hafsa Nur Engeloğlu. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, December 2020. http://dx.doi.org/10.26414/pn017.

Full text
Abstract:
Aile Hukuku İle İlgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri Raporu, kamuoyu gündeminde sık sık yer alan ve aile yapısını etkileyen kanuni düzenlemelerin, spesifik ve çözüm odaklı ele alınması amacını taşımaktadır. Rapor bu çerçevede, aile hukukuna dair toplumsal rahatsızlıklara sebebiyet veren kanuni düzenlemelerin nedenlerini inceleyerek bu rahatsızlıkları giderici yahut azaltabilecek çözümleri kanun önerisi olarak sunma hedefi ile hazırlanmıştır.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
3

Kocabaş, Cihan, Neriman Beyza Koru, İlayda Ardakoç, Kürşat Kültür, Enes Çelik, and İbrahim Hakan Karataş. COVID-19 SONRASI EĞİTİM: Değişimde Süreklilik İçin Tespitler ve Öneriler. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, September 2021. http://dx.doi.org/10.26414/pn030.

Full text
Abstract:
Covid-19 salgınının günlük yaşantımıza etkileri halihazırda devam ederken tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal ve ekonomik saikler okulların açılmasını adeta bir zorunluluk haline getirmiştir. Türkiye’de okullar yüz yüze eğitim için yeni eğitim öğretim yılına hazırlıklarını tamamlamaya çalışmaktadır. Salgının yayılımı açısından en kritik kamusal alanlardan biri olan okullarda sürecin nasıl yürütüleceği ve okullar açıkken salgının ne derece kontrol altında tutulabileceği konusu toplumun her kesiminde merak ve endişe uyandırmaktadır. Bu minvalde elinizdeki bu çalışmanın amacı Covid-19 salgını sürecinde kapalı kalan okulların yeni eğitim öğretim dönemine ne kadar hazır olduklarının değerlendirilmesi ve bu bağlamda politika önerilerinin ortaya konmasıdır. Bu kapsamda ilk olarak okulların mevcut fiziksel koşullarının sağlık önlemleri açısından yeterliği ele alınmıştır. Okulların tam kapasite ile yüz yüze yeniden açılması sürecinde yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri ilgilendiren mevcut ve muhtemel problemler değerlendirilmiş ve çözüm önerilerine değinilmiştir. Akabinde eğitim-öğretim planlama, müfredat ve içeriklere dair analizler ile rezilyans uygulamalarının etkililiğini artıracak tavsiyelere yer verilmiştir. Sonuç bölümünde politika uygulayıcıları ve eğitim paydaşları için uygulanabilir ve somut politika notları sunulmuştur
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

Mawuena, Yaovi, and Julien Martin. Les investissements directs vers l’étranger ont un effet positif sur l’emploi au Canada. CIRANO, April 2024. http://dx.doi.org/10.54932/lijn4393.

Full text
Abstract:
Il n’existe pas d’étude empirique sur les effets des investissements directs à l’étranger (IDE) sortants sur l’emploi domestique au Canada. Cette note explique l’importance d’examiner cette question et propose une série de résultats préliminaires sur cette question à partir de l’analyse de l’effet des IDE sur l’emploi dans 35 régions métropolitaines, 16 secteurs et 20 années. Les résultats montrent que les IDE sortants ont un effet positif sur l’emploi local, ce qui traduit une forme de complémentarité entre investissements à l’étranger et emploi domestique. La complémentarité est plus marquée dans les secteurs de l’extraction, de la fabrication et les services professionnels. Elle est aussi plus marquée lorsque les investissements sont dirigés vers des pays membres de l’OCDE. La complémentarité entre IDE sortant et emploi local suggère que des politiques de soutien des IDE sortant pourraient être envisagées au même titre que les politiques de soutien à l’exportation ou des politiques d’attraction des IDE entrant au Canada.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
5

Yıldız, Furkan. Türkiye ve Yeşil Ekonomi: Mevcut Durum ve Öneriler. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, April 2021. http://dx.doi.org/10.26414/pn023.

Full text
Abstract:
Sanayi Devrimi ile birlikte hız kazanan kitlesel üretim “her şeye rağmen üretim” anlayışının hâkim olduğu bir ekonomik yarışı beraberinde getirmiştir. Böylelikle ülkeler bu yarışta geri kalmamak adına üretimlerini en üst seviyeye çıkarmışlardır. Ancak bu durum beraberinde savaş, küresel ısınma, iklim değişikliği gibi birçok toplumsal ya da çevresel problemleri beraberinde getirmiştir. Yaşanan bu gelişmeler günün sonunda neoliberal politikaların ciddi bir biçimde sorgulanmasına ve bu hâkim paradigmaya alternatif bakış açıları geliştirilmesine neden olmuştur. Mevcut iktisadi sisteme alternatif olarak öne sürülen yaklaşımlardan biri de yeşil ekonomidir. Özünde ekonomi, çevre ve toplumun sürdürülebilirliği ilkesini taşıyan yeşil ekonomi özellikle 1980’ler itibariyle çevresel kirliliğin artması ile giderek önem kazanan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu cihette ülkeler hem kendi inisiyatifleriyle politikalarına yeşil ekonomik anlayışı adapte etmeye hem de uluslararası toplumca atılan adımlara taraf olmaya başlamışlardır. Bu politika notunda Türkiye’nin yeşil ekonomi bağlamında mevcut durumu incelenmiş ve birtakım politika önerilerinde bulunulmuştur. Türkiye’nin mevcut performansı değerlendirildiğinde elde ettiği bazı kazanımlar olmasına rağmen yeşil ekonomik sistemi toplumsal ya da kamusal alanda zihinlere henüz yeterince yerleştiremediği anlaşılmaktadır
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Larrieu, Maxence. Pour quelles revues et publishers les chercheurs d'une université pluridisciplinaire travaillent-ils ? Université Paris Cité, September 2023. http://dx.doi.org/10.53480/luoj2939.

Full text
Abstract:
Le rapport contextualise et présente une cartographie réalisée en 2022 à Université Paris Cité, dans le cadre de la plateforme éditoriale OPUS. Les activités éditoriales visées sont celles nécessaires au fonctionnement d'une revue scientifique, comme rédacteur en chef, relecteur ou plus largement membre des comités éditoriaux. La cartographie décrit les revues dans lesquelles les chercheurs de l'université exercent ces activités. Elle se démarque par l'utilisation du récent outil OpenEditors , qui partage les données structurées des comités éditoriaux des principaux publishers 1. Cette méthode, enrichie manuellement, autorise une vue omnidisciplinaire appropriée pour l'université : environ 320 revues sont identifiées, 130 pour la santé, idem pour les SHS et moitié moins pour les sciences et techniques. Les revues sont ensuite analysées manuellement selon différents critères : gouvernance, plateforme, publisher commercial et modèle économique. Les résultats, composés de 7 graphiques, sont précédés d'une explication de la méthode et du jeu de données réalisé. Enfin, des exemples d'utilisation de la cartographie sont proposés.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
7

Martinais, Emmanuel. L’élaboration du PPRT de la vallée de la chimie lyonnaise: La prévention des risques industriels comme moteur du développement économique. Fondation pour une culture de sécurité industrielle, October 2016. http://dx.doi.org/10.57071/nbm663.

Full text
Abstract:
Ce cahier documente l’élaboration du plan de prévention des risques technologiques (PPRT) de la vallée de la chimie lyonnaise, depuis sa mise en chantier en 2005 jusqu’à sa mise à l’enquête publique en avril 2016. Il s’intéresse plus particulièrement au travail concret des acteurs locaux qui ont participé à ce processus au long cours, aux structures d’échange qu’ils ont créées pour produire les informations dont ils ont eu besoin et débattre du contenu des mesures à définir, aux arguments qu’ils ont élaborés afin de faire valoir leurs points de vue, défendre leurs intérêts et peser sur les décisions qui scandent les différentes étapes de cette procédure. Cette immersion au cœur de la «fabrique» du PPRT est notamment l’occasion de découvrir que si la prévention des risques industriels est souvent dans un rapport antagonique avec le développement économique, elle agit ici comme le moteur d’un important projet de redynamisation de la plateforme industrielle du sud de Lyon en même temps que la condition du maintien de l’industrie lourde sur ce site très urbanisé.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
8

İçen, Hüseyin. İSLÂM SOSYALİZMİNDE MÜLKİYET ALGISI Mustafa es-Sibâî’nin İştirâkiyyetü’l-İslâm Eseri Özelinde. İLKE İlim Kültür Eğitim Vakfı, January 2021. http://dx.doi.org/10.26414/ikm006.

Full text
Abstract:
Çevre, canlı ve cansız varlıkların içinde yaşadığı ve birbirleriyle ilişki içerisinde oldukları alandır. İnsanlar ve ilişki içerisinde oldukları her şey çevre kapsamında kabul edildiğinden çevrenin korunması tüm canlılar için önem arz etmektedir. İslam’da her şey bir denge üzerine kuruludur. Bu nedenle bireyler bu dengeyi tahrip etmemeli, korumak için çaba göstermelilerdir. Çalışmamız, çevre kirliliğinin bir türü olan hava kirliliği meselesini ele almaktadır. Günümüzde çevre konusu bağlamında küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi problemlerin çözümüne yönelik birçok teşebbüsün olduğu bilinmektedir. Çalışmamızın hareket noktasını oluşturan Kyoto Protokolü de çevre problemlerinin çözümü için atılan adımlardan biridir. İslam hukukundaki mülkiyet anlayışı çerçevesinde Kyoto Protokolü’nde bulunan “emisyon ticareti” meselesini ele alan bu çalışma, protokolün sonuçları doğrultusunda çevre konusunda yapılması gerekenlere dair önerilere yer vermektedir. Bu önerilerden en önemlileri bireyler bazında sorumluluk anlayışının geliştirilmesi, kurumlar bazında ise yasal düzenlemeler yapılmasının gerekliliğidir.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
9

Audet, René, and Tom Lebrun. Livre blanc : L'intelligence artificielle et le monde du livre. Observatoire international sur les impacts sociétaux de l’intelligence artificielle et du numérique, September 2020. http://dx.doi.org/10.61737/zhxd1856.

Full text
Abstract:
Québec et Montréal, le 21 septembre 2020 – L’intelligence artificielle (IA) dans le monde du livre est une réalité. En effet, elle n’est pas réservée aux plateformes de vente ou aux applications médicales. L’IA peut assister l’écriture, accompagner le travail éditorial ou encore aider le libraire. Elle peut répondre à des besoins criants ; malgré ses limites évidentes, elle permet d’envisager des applications inédites dans la chaîne du livre, qui font ici l’objet de recommandations précises. Ce livre blanc, rédigé par deux spécialistes du livre et de l’intelligence artificielle, vise à identifier des pistes d’action pour mettre l’IA au service des nombreux maillons du monde du livre. « Dans ce milieu, où doivent être menées les réflexions utiles à la planification de l’avenir immédiat de ce créneau culturel, l’idée d’une concertation de certains de ses acteurs sur l’utilisation d’IA (voire l’éventuelle mise en commun des données collectées) est une piste à suivre. » Cette concertation est appelée par nombre d’experts, qui témoignent dans ce Livre blanc des enjeux propres au contexte culturel actuel menacé par les géants du commerce : « Si l’IA appelle une vigilance constante concernant son utilisation, il paraît important pour les acteurs du monde du livre de rester très attentifs aux avancées technologiques, tant à ce qu’elles pourraient bousculer qu’à ce qu’elles pourraient apporter. » (Virginie Clayssen, Éditis / Commission numérique du Syndicat national de l’édition, France) Ainsi, « la voie dorée pour l’introduction d’IA, pensée comme intelligence augmentée, dans les différents maillons de la chaîne est sans aucun doute celle d’une exploitation des différentes données déjà disponibles ».
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
10

Michaud, Pierre-Carl, Louis Lévesque, Marcelin Joanis, Jonathan Brasseur, and Quentin Winstel. Plan québécois des infrastructures : comparaison interprovinciale et soutenabilité. CIRANO, November 2023. http://dx.doi.org/10.54932/lxou3345.

Full text
Abstract:
La dynamique actuelle des investissements en infrastructures du gouvernement du Québec est-elle soutenable ? Pour répondre à cette question, il importe dans un premier temps d’analyser la vraisemblance que la tendance actuelle se maintienne (ou non) dans le futur. Dans cette optique, nous présentons des comparaisons interprovinciales et en analysant la dynamique des investissements à travers le prisme de son impact sur l’état des infrastructures tel que mesuré notamment par le déficit de maintien d’actifs (DMA). Dans un second temps, il faut intégrer ce que l’on sait de la dynamique des infrastructures dans une analyse de soutenabilité budgétaire. Nos résultats de simulation montrent une augmentation continue du DMA. La dynamique actuelle n’est donc pas soutenable sur cette base. Nos résultats montrent également que la réduction du DMA entraîne un arbitrage avec l’objectif de soutenabilité budgétaire.
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
We offer discounts on all premium plans for authors whose works are included in thematic literature selections. Contact us to get a unique promo code!

To the bibliography