Journal articles on the topic 'Hay’at'

To see the other types of publications on this topic, follow the link: Hay’at.

Create a spot-on reference in APA, MLA, Chicago, Harvard, and other styles

Select a source type:

Consult the top 50 journal articles for your research on the topic 'Hay’at.'

Next to every source in the list of references, there is an 'Add to bibliography' button. Press on it, and we will generate automatically the bibliographic reference to the chosen work in the citation style you need: APA, MLA, Harvard, Chicago, Vancouver, etc.

You can also download the full text of the academic publication as pdf and read online its abstract whenever available in the metadata.

Browse journal articles on a wide variety of disciplines and organise your bibliography correctly.

1

MORELON, RÉGIS. "Deux éditions récentes de textes d'astronomie arabe." Arabic Sciences and Philosophy 11, no. 2 (September 2001): 297–303. http://dx.doi.org/10.1017/s0957423901001126.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Na[sdotu]īr al-Dīn al-[Tdotu]ūsī, Memoir on Astronomy (al-Tadhkira fī ‘ilm al-hay’a, Edited with Introduction, Translation and Commentary by F.J. Ragep, 2 vols., XV + 656 + XV pp., figs., index. New York - Berlin - Heidelberg..., Springer Verlag, 1993 (Sources in the History of Mathematics and Physical Sciences, 12).[Sdotu]adr al-Sharī‘a. An Islamic Response to Greek Astronomy: Kitāb Ta‘dīl Hay’at al-Aflāk of [sdotu]adr al-Sharīa, Edited with Translation and Commentary by Ahmad S. Dallal, X + 461 pp., figs., index. Leiden - New York - Köln, E.J. Brill, 1995 (Islamic Philosophy, Theology & Science, Texts and Studies, vol. 23).
2

TOPRAK, Murat. "Etkin Özne'den Edilgen Olana: H. Lefebvre ve J. Baudrillard’ın Gündelik Hayat'a Pratik Katkıları." Sosyolojik Bağlam Dergisi 3, no. 3 (December 15, 2022): 318–29. http://dx.doi.org/10.52108/2757-5942.3.3.8.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Gündelik hayat, sosyolojinin alt dallarından biri olmaya başladığından bu yana farklı isimlerin ilgi odağı haline gelmiştir. İlk dönem sosyolojinin ıskaladığı gündelik hayat, 1950’lerden sonra bireyin toplumsal araştırmalarda özne olarak önem kazanmasıyla birlikte özellikle mikro sosyoloji alanında popüler olmaya başlamıştır. Gündelik hayatla beraber yakın dönem sosyoloji, ilk dönem sosyolojinin artık sadece yapı/toplum odaklı kesin yargılarını reddederek yanına -kaymalar olmasına karşın- bireyi/faili de eklemiştir. İlk dönem sosyolojinin aksine özellikle Henri Lefebvre ile başlayan gündelik hayat tartışmaları, günümüzün sosyal koşullarına paralel olarak farklı yaklaşımlara düşünsel kaynak oluşturmuştur. Bu yaklaşıma sahip olan isimlerden biri de Jean Baudrillard’tır. Her ikisi de farklı perspektiflerden gündelik hayata bireysel ve toplumsal katkılar sunmuştur. Lefebvre, Marxist perspektifle ele aldığı gündelik hayat düşünceleriyle Baudrillard’a kaynaklık etmiştir. Bu çalışma, Lefebvre ve onun öğrencisi olarak bilinen Baudrillard’ın gündelik hayata yönelik katkılarını karşılaştırmalı olarak tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Lefebvre gündelik hayat analizinde bireye özne özelliği atfederken, Baudrillard ise postmodern dönemle beraber anlamsal göstergelerin akışkan bir hale geldiğini ve bireyin gündelik hayat ilişkilerinde bu akışkanlığın olduğunu iddia etmektedir. Dolayısıyla Lefebvre’de birey, gündelik hayatında zorunlu da olsa bir uyum sağlarken Baudrillard’da bu durum kendiliğinden gelişen bilinçsiz özne şeklinde tezahür etmektedir. Bu çalışmada Lefebvre ve Baudrillard üzerinden gündelik hayat tartışmaları yapılacak ve onların benzer ve farklı yönleri irdelenecektir.
3

Köse, Osman. "ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ SÜRECİ VE MUĞLA’DA SİYASİ HAYAT (1946-1950)." NEAR EAST HISTORICAL REVIEW 11/4, no. 11/4 (2021): 61–74. http://dx.doi.org/10.29228/nehrreview.55003.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
4

ERBAŞ, Ahmet Akif. "Analysis of Life Science Curriculum and Textbooks in the Context Culture of Live Together." Uluslararası Ders Kitapları ve Eğitim Materyalleri Dergisi 6, no. 2 (October 29, 2023): 159–87. http://dx.doi.org/10.53046/ijotem.1345064.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Birlikte yaşama kültürünün davranış haline getirilebileceği, iyi vatandaşlar yetiştirilebileceği ve temel değerlerin aktarılabileceği etkili kurumlardan birisi okuldur. Okullardaki süreçleri yönlendiren etkili araçlardan birisi ise ders kitapları ve bünyesindeki içeriklerdir. Birlikte yaşama kültürü gün geçtikçe daha da hayati önem taşıyan bir olgudur. Dolayısıyla ders kitaplarının birlikte yaşama kültürünün önemine uygun hazırlanması gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı; ‘‘birlikte yaşama kültürünün ilkokul hayat bilgisi öğretim programı ve ders kitaplarındaki durumunun tespit edilmesi’’ olarak belirlenmiştir. Araştırma nitel bir çalışmadır ve doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri 2018 Hayat bilgisi öğretim programı ve 2022-2023 eğitim-öğretim yılında ilkokullarda okutulan hayat bilgisi ders kitaplarından elde edilmiştir. Hayat bilgisi öğretim programında hem doğrudan hem de dolaylı olarak birlikte yaşama kültürüne değinildiği görülmüştür. Birlikte yaşama kültürünü destekleyen temel yaşam becerileri tespit edilmiştir. Birlikte yaşama kültürü ile ilgili olarak hayat bilgisi öğretim programında birçok kazanımın olduğu tespit edilmiştir. Hayat bilgisi ders kitaplarında birlikte yaşama kültürünü doğrudan ve dolaylı olarak destekleyen içerikler yer almaktadır. Her sınıf seviyesinin beşinci ünitesinde birlikte yaşama kültürü ile ilgili müstakil bir bölüm bulunmaktadır. Bu durum hayat bilgisi öğretim programı için birlikte yaşama kültürünün önemli olduğunu göstermektedir. Birlikte yaşama kültürüne dair içeriklerin ders kitaplarının genelinde daha dengeli dağıtılması konuyla ilgili farkındalığın artırılması hususunda olumlu sonuçlar verebileceği düşünülmektedir.
5

KARATAŞ TEMİZ, Firdevs. "TÜRKİYE'DE DİNİ HAYAT İLE İLGİLİ YAPILAN AMPİRİK ARAŞTIRMALAR IŞIĞINDA GENÇLERİN DİNİ HAYATI." Journal of Academic Social Sciences 82, no. 82 (January 1, 2018): 792–800. http://dx.doi.org/10.16992/asos.14356.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
6

Tütüncü, Gülsüm, and Neslihan Ünal. "Rumeli’de Kadınların Çalışma Hayatındaki Yeri: Klasik Dönemden Modern Döneme." Kadın/Woman 2000, Journal for Women's Studies 18, no. 1 (October 10, 2017): 63–83. http://dx.doi.org/10.33831/jws.v18i1.263.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Osmanlı kadınının sosyal hayat içindeki yeri ekonomik hayattakine kıyasla daha fazla incelenmiştir. Ancak klasik dönemden modern döneme geçişte kadının farklılaşan konumunu özellikle de karşılaştırmalı yöntem aracılığıyla ortaya koyabilmek, sosyal ve ekonomik değişimlerin birlikte düşünülmesi ile daha net anlaşılacaktır. Bu çalışmanın amacı; Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluştan itibaren önemli bir parçası olan Rumeli’de kadınların konumunun klasik dönemden modern döneme nasıl değiştiğini incelemektir. Rumeli’de kadının konumundaki değişimi ortaya koyabilmek; Osmanlı modernleşmesinin sosyal hayata yansımasına Rumeli özelinde ışık tutmuş olacaktır. Rumeli’de de imparatorluğun genelinde olduğu gibi kadının yaşamdaki konumu; kırsal ve kentsel olarak farklılaşmaktadır. Klasik dönemde kırsal yaşamda tarım ve hayvancılığın öne çıkması kadının yerini önemli kılmaktaydı. Kırsal bölgede yaşayan kadının sosyal yaşamı daha özgür ve ekonomik hayata katkısından dolayı da aile içindeki konumu güçlüdür. Kentlerde ise kadınların yaşam standartları daha iyi ve sosyal imkânları fazlaydı. Ancak kentlerde çalışmak zorunda olan bir kadının iş bulma olanağı, kırsalda yaşayan kadına göre daha zordu. 19.yüzyıl gelişmeleri ile birlikte Rumeli kadınının genel konumu da değişti. Özellikle kentli kadınların ekonomik imkânları arttı. Rumeli’de artan fabrika üretimi, ekonomik gelişmeler ve savaşlar nedeniyle erkek işgücünün üretime daha az katkı sağlaması, kadınların ekonomik hayat içinde daha fazla etkin rol almalarını sağladı. Ekonomik olarak güçlenen kadınların sosyal konumu da iyileşti.
7

Anooshahr, Ali. "Early Safavid Campaigns in the Caucasus." Iran and the Caucasus 27, no. 2 (June 16, 2023): 170–83. http://dx.doi.org/10.1163/1573384x-02702003.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Abstract The chronicle of Qasim Beg Hayati of Tabriz, written during the reign of Shah Tahmasp (d. 1576), provides new information on early Safavid history that is absent from the other Persian historical literature of the sixteenth and seventeenth centuries. In particular, Hayati shows how important the Caucasus was for the rise of Shaykh Junayd (d. 1460) and Shaykh Haydar Safavi (d. 1488). Using plunder and slaves gained from raids on the Circassians and the Georgians, Junayd and Haydar maneuvered themselves into a position of leadership of their familial order to which they were not entitled by birth. The disastrous ends of both men meant that there could be little continuity in the movement, but they still placed their line at the head of the shrine of Ardabil, and bequeathed to the young Shah Isma’il (d. 1524) a few surviving veterans with valuable experience about campaigning.
8

AKSAKAL, Zeynep Nermin. "Death and Life as a Divine Recompensement in the Holy Books of the Abrahamic Religions." İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 12, no. 5 (December 31, 2023): 2992–3012. http://dx.doi.org/10.15869/itobiad.1347052.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Semavi dinlerin kutsal kitapları Tanah, Yeni Ahit ve Kur’ân’da ölüm ve yaşamın ilahi karşılıkla bir bağlantısı vardır. Yaratana isyanın karşılığı ölüm, sadakatin karşılığı ise yaşamdır. Ancak bu ölüm ve yaşamın hakiki anlam yanında mecazi anlamları da vardır. Bu anlamların oluşum sürecini anlamak için kutsal kitaplardaki yaratılış kıssasından başlamak gerekir. Çünkü insanın dünya hayatı ve akıbetiyle ilgili bazı dini öğretiler özünü bu kıssadaki ilk günah bahsinden alır. Bu çalışma, kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın anlam alanını, ilk günah kıssası ve konuyla ilgili diğer kutsal metinler ve tefsirleri çerçevesinde tespit ve mukayese etmeyi amaçlamaktadır. Böylece bir karşılık olarak ölüm ve yaşam hakkındaki hangi öğretilerin hangi temeller üzerine kurulduğu anlaşılacaktır. Çalışma, kutsal kitaplarda ölüm konusunu yaşamla birlikte bir karşılık olarak ve ilk günah özelinde incelemesi yönüyle diğer çalışmalardan ayrı bir önemi haizdir. Çalışmada ulaşılan sonuçlara göre; Yahudi ve Hıristiyan tefsirlerinde ilk günah, insanın kötülük eğilimine sahip ölümlü tabiatının nedenidir. Bu yaklaşım günah ve kefaret, ilahi buyruklara bağlılık ve mükâfat üzerine kurulu tüm Yahudilik tarihinin temeli iken Hıristiyanlıkta asli günah, vaftiz, kurtarıcı Mesih’le özdeşleştirilmiş kefaret ve gelecek yaşam öğretilerinin temelidir. Kur’ân ve tefsirlerine göre ise insanın yaratılıştan iyilik ve kötülük potansiyeline sahip ölümlü tabiatı, ilk günahın nedenidir. Bu durum, ilk günahla bağlantısı kurulan kadim öğretileri bozan unsurlar içerir. Diğer taraftan kutsal kitaplarda ilahi bir karşılık olarak ölüm ve yaşamın mecazen ortak bir anlam alanı vardır. Buna göre ölüm, kötülüklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette kötü bir hayat sürmek iken yaşam, iyiliklerin karşılığı olarak dünya ve ahirette iyi bir hayat sürmektir. Dünyevi kötü ve iyi yaşam Tanah’ta daha ziyade maddi hayat koşulları ve ömrün süresiyle ilgiliyken Yeni Ahit ve Kur’ân’da maneviyatla, kalbin diri ve huzurlu olup olmamasıyla ilgilidir. Uhrevi kötü ve iyi yaşam ise tüm kitaplarda cehennem ve cennet hayatı demektir.
9

Aslaner, Serhat. "Mebusan-ı Kiramın Terceme-i Hal ve Sergüzeştleri: Meşrutiyet Devrinden Unutulmuş Bir Biyografi Risalesi." Belleten 77, no. 280 (December 1, 2013): 955–82. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2013.955.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bu çalışma; İbnü'r-Raci Nuri tarafından yayına hazırlanan ve ilgili literatürün ilgisine mazhar olmayan Mebusan-ı Kiramın Tercüme-i Hal ve Sergüzeştleri başlıklı eserin (1908) Latin harfleri ile neşri ve metne yazılmış bir giriş bölümünden oluşmaktadır. II. Meşrutiyet devrinin ilk mebuslarının hayat hikayelerini siyaset merkezli olarak vermeyi amaçlayan bu metnin eldeki nüshasında 8 mebusun hayatı yer almaktadır. Makalenin giriş bölümünde ise bu çalışma vesilesiyle biyografi çalışmalarının Os­manlı/Cumhuriyet siyaset geleneğini anlama ve anlamlandırmada önemli bir araç olduğu tezi bu ve diğer örnekler üzerinden savunulmuştur.
10

ÖZKAYA, Yücel. "XIX. Yüzyıl Türk Yazarları ve Avrupalı Seyyahlara Göre Türk Kadını." Erdem, no. 51 (August 1, 2008): 179–94. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2008.51.179.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Osmanlı İmparatorluğu'nda Türk kadınları daha çok içine kapanık, ekonomik özgürlüğü olmayan, evine bağlı, genellikle eğitimden yoksun idiler. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren açılan okullara az sayıda olsa da girmişlerdir. XIX. yüzyılda siyâsî derneklerde olmamalarına karşın, sosyal derneklerde görev almışlardır. Harem hayatı her zaman yabancıların ilgisini çekmiştir. Harem, ev reisinin kadınlarının, cariyelerinin ve çocuklarının yaşadığı yer olup, aynı zamanda evin kadını anlamına gelmekte idi. Padişahın kız kardeşleri ya da kızları serbest bir hayat sürerlerdi. XIX. yüzyılın ikinci yarısında kadınların dışarıda serbestçe dolaşması artmıştır. Müslümanların dışındaki kadınların serbestçe dolaşması ve giyinmesi hoş görüyle karşılanmaktaydı.
11

Bayrak Ferli̇baş, Meral. "Rusçuk’ta Kaybolmuş Osmanlı Mirası: Vakıflar." Belleten 79, no. 286 (December 1, 2015): 931–78. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.2015.931.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bütün İslam dünyasında toplumsal bir ruh haline gelen hayrat sistemi vakıf eserlerin oluşmasını ve vakıfların kurulmasını sağlamış, Osmanlılarda büyük bir gelişme göstererek tüm toplumsal ihtiyaçlar vakıflar tarafından karşılanmıştır. "Vakfın en üstünü insanların en çok ihtiyaç duyduğu alanlarda yapılandır" düşüncesi bölgeye ve zamana göre değişen ihtiyaçları giderecek kurumların sayısının kısa sürede artmasına yol açmış, çeşitli köy ve şehirlerin kurulmasında ya da yeniden teşkilatlandırılmasında önemli rol oynamıştır. Bu tarz kurumlar bir kaza merkezi olan Rusçuk'ta da hayat bulmuş, dini, hayri, sosyo-kültürel merkezler durumunda olan çok sayıdaki cami ve mescidin yanında mektep, medrese, tekke, zaviye ile su ihtiyacını karşılayacak çeşme, şadırvan, fıskiye topluma hizmet sunmuştur. Osmanlı toplumsal yaşamının ayrılmaz bir parçası olan ancak günümüzde mevcut olmayan Rusçuk'taki vakıflardan bazılarının tanıtılması amacıyla bu makale yazılmış, arşiv kaynakları esas alınarak vakıf eserler, kurucuları, gelir kaynakları, muhasebe bilançoları, çalışanları vs. hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.
12

Çubukçu, İbrahim Agâh. "Kültür Tarihimizde Din." Belleten 54, no. 210 (August 1, 1990): 773–804. http://dx.doi.org/10.37879/belleten.1990.773.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Din, geniş anlamıyla, insan ile Tanrı arasında kutsal bir bağdır. İnsanoğlu, öteden beri hayata bir anlam vermek istemiştir. Düşünürler, evrenin başlangıcını, sonunu ve nasıl meydana geldiğini çözmeye çalışmışlardır. Evrenin ilk unsuru üzerinde kafa yormuşlardır. Varlığı anlamak istemişlerdir. Düşünürler, ayrıca insanın evren içindeki yerini tespit etmek için çaba harcamışlardır. İnsanın yazgısı sorunu üzerinde düşünmüşlerdir. Birçok düşünürü ölümden sonraki hayat meşgul etmiştir. Şu kadar var ki, bu konularda din, insanlığa en azından bir avuntu sağlamıştır. Gerçi dinler arasında ortak bir düzen ve ortak bir açıklamanın olduğu iddia edilemez. Ancak, hemen hemen bütün dinlerde kutsal değerlere inanmak sözkonusudur. Evrene ve insana bakış da sözkonusudur. Ne var ki, kimi dinler konuyu ilkel biçimde çözümlemeye çalışmış, kimileri de daha ayrıntılı dile getirmiştir.
13

KARABULUT, Hasan. "Tanzimat Dönemi Türk Romanlarında İstanbul ve Paris’e Bakış." Erdem, no. 56 (April 1, 2010): 103–14. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2010.56.103.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Osmanlı devletinde kentleşme olgusu, Tanzimat döneminde daha da önem kazanır. Özellikle 19. yüzyılda kentleşmeyle beraber, kültürel değişim de hızlanır. Batılılaşma hareketleri Tanzimat döneminde her bakımdan günlük hayata yansır. Saraydan başlayarak toplumun bütününe yansıyan yenilik düşüncesi, eski hayat tarzının değişmesinde etkili olur. İstanbul ve İstanbul halkı değişimden çok etkilenir. Bu kent, semtleriyle de zenginliğin cazibe merkezi olur. Beyoğlu ve Galata en gözde mekanlardır. İstanbul'daki Adalar, Boğaziçi, Çamlıca, Yeniköy, Tarabya ve Büyükdere mesire ve eğlence yerlerine karşılık olarak Paris'te Bologna veya Vincent ormanları görülür. İstanbul, Batılı yaşam tarzı, mimarî, kılıkkıyafete, arabalar, alafranga sofralara kadar Paris'e benzer. Bu durum, dönemin romanlarına da önemli ölçüde yansır. Tanzimat dönemi yazarları romanlarında İstanbul ve Paris kentlerini birçok yönden karşılaştırır.
14

BULAT, Serap. "HAYAT AĞACI." Journal of Academic Social Sciences 61, no. 61 (January 1, 2017): 470–77. http://dx.doi.org/10.16992/asos.13045.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
15

YURİLİNA YILDIRIM, Ramilya. "Tatar Yazarı Galimcan Gıylmanov’un “Uçan İnsanlar” Adlı Romanında Mitoloji." Erdem, no. 63 (August 1, 2012): 247–56. http://dx.doi.org/10.32704/erdem.2012.63.247.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Son yıllarda özgürlüğüne kavuşan ve yaratıcılık yoluna çıkan Tatar nesrinde hem gerçekçilik metodu çerçevesinde, hem romantizm akımı dışında eserler meydana geldi. Arkaik, kozmik vb. gibi mitolojiyi edebi eserin temeline alan konular işlendi. Tatar nesrinde arkaik tip imajlar ve yeni mit yaratma çabalarının yaygın olduğunu görüyoruz. Çağdaş yazarlar, mitolojik imajları ve eski motifleri ele alarak onları ana probleme uygun bir şekilde kullanıyorlar, değiştiriyorlar, kendi mitlerini yaratıyorlar. G. Gıylmanov'un "Oça Torgan Keşeler" yani "Uçan İnsanlar" adlı nesrinde kozmik mit ve dağ mitolojik imajı kullanılarak, eski kültürümüz ile bugünkü hayat arasında bağlantı kuruluyor. Gerçek ve mitolojik konuların sentezi yardımıyla bizim bildiğimiz gerçek hayata, oradaki kanunlara, çevremize, hatta kendi yaşam tarzımıza yön veriliyor. Anahtar Kelimeler: Tatar edebiyatı, Galimcan Cıylmanov, kozmik mit, mitoloji, dağ poetik imajı, lirik-felsefi bakış.
16

ÖZEL, Harun. "Küşâcim’in Şiirlerinde Dönemin Sosyal Hayatına Dair İzler." Mütefekkir 10, no. 19 (June 15, 2023): 117–43. http://dx.doi.org/10.30523/mutefekkir.1312454.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Abbâsîler döneminde kentleşmeyle birlikte pek çok câhilî özelliklerini kaybeden bedevî Araplar içki ve eğlencelere dalmışlardır. Yabancı unsurların özellikle de Abbâsî devletinin kurulmasında emeği geçen İranlıların günlük yaşantıda büyük tesiri olmuş ve bu tesir yemekler, içecekler, ev eşyası gibi hususlarda kendini göstermiş, satranç, tavla ve polo gibi oyunlar yaygınlaşmıştır. Bazı şairler çevrelerinde meydana gelen bu olayları, farklı hayal unsurları ve imgelerle tasavvur etmişler, bu tasavvurları şiirlerinde başarılı bir biçimde kullanmışlardır. Bu şairlerin başında Abbâsîler döneminin en meşhur edebiyatçıları arasında gösterilen Küşâcim (ö. 358/969[?]) gelmektedir. Küşâcim, mediḥ, hiciv ve mers̠iye gibi klasik şiir temalarının yanı sıra tasvir şiirleriyle dikkat çekmektedir. Abbâsî toplumunun birçok âdetini, yaşayışını, oyunlarını usta bir şekilde şiirlerinde yansıtmıştır. Bu alanda söylediği şiirlerinin kalitesinden dolayı zamanının reyḥânetu’l-edeb’i diye isimlendirilmiştir. Bu çalışmada Küşâcim’in hayatı ve edebî kişiliği hakkında kısa bilgi verildikten sonra gündelik hayata dair pek çok görüntüleri barındırdığı düşünülen şiirlerinden örnekler sunulmaya çalışılmıştır. Şiir örnekleri; Yiyecekler, Meslekler, Eğlence Hayatı, İlim Meclisleri, Bayram Kutlamaları, Hediyeleşme ve Matem olmak üzere toplam yedi başlık altında incelenmiştir.
17

al-Ahnaf, Mustapha. "L’affaire Haydar Haydar." Égypte/Monde arabe, no. 3 (June 30, 2000): 167–202. http://dx.doi.org/10.4000/ema.807.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
18

DİYADİN LENGER, Aslı. "Covid-19 Salgınının Konut Tercihleri Üzerindeki Etkisi: İzmir İli Örneği." İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10, no. 1 (March 31, 2023): 113–27. http://dx.doi.org/10.17336/igusbd.962053.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Covid-19 salgını tüm dünyada, bir yılı aşkın bir süredir ekonomi, eğitim, sosyal yaşam ve çalışma hayatı gibi birçok alanda etkisini göstermektedir. Covid-19 salgınının etkisiyle bireylerin tüketim alışkanlıkları ve tercihlerinde belirgin değişiklikler yaşanmıştır. Temizlik ürünlerinin tüketimi artmış, maske zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiş, hayat tarzında değişikliğe gidilmiştir. Bu bağlamda, çalışmanın temel amacı, Covid-19 salgınının tüketicilerin konut tercihleri üzerinde bir etkisi olup olmadığını anlamaktır. Çalışmada, dünyaca tanınan ve zincir olan bir konut danışmanlık firmasının İzmir ilinde faaliyet gösteren, bir ofisi (20 emlak danışmanı) ile görüşülmüş ve derinlemesine mülakat yöntemiyle veri toplanmıştır. Çalışmanın sonucunda, son bir yılda tüketicilerin konut tercihleri üzerinde keskin bir değişim olduğu ortaya çıkmıştır. Müstakil evlere doğru kayan talep ile birlikte, konut alımlarında nakit ödeme yöntemi tercihinin arttığı sonucu ortaya çıkmıştır. Artan talebin etkisiyle, fiyatlar yükselmiş ve yetersiz alan sebebiyle, yerleşim merkezden uzağa doğru kaymıştır.
19

BUĞDAYCI YALÇIN, Bengü Nehir, and Muzaffer ESKİOCAK. "Immunization at the goal of health for all." Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 16, no. 1 (April 30, 2023): 120–30. http://dx.doi.org/10.26559/mersinsbd.1138090.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Çeşitli bulaşıcı hastalıkların mortalite ve morbiditesini azaltmada etkili, uygun maliyetli ve kabul edilmiş bir yöntem olarak aşılama toplum sağlığının en önemli başarıları arasında gösterilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü küresel bağışıklamanın yılda 2–3 milyon ölümü engellediğini bildirmiştir bu da aşılamanın toplum sağlığı için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Aşının kendi başarısı sonucunda günümüzde aşı ile önlenebilen hastalıkların az görülmesi, toplumda aşının yararlarının unutulmasına yol açabilir. Aşının sağladığı kazançların devamlılığının sağlanması bu hedeflere ulaşmaktan daha önemlidir. Sağlıklı bir hayat için aşı sadece bebeklik ve çocukluk çağında değil bireyin bütün hayatı boyunca sağlığını korumasına yardımcı bir araçtır. Türkiye’de çocukluk çağı için oldukça başarıyla uygulanan Genişletilmiş Bağışıklama Programı olmasına rağmen erişkin bağışıklamasında hedeflenen oranlara ulaşılamamıştır. Ortalama yaşam süresinin ve yaşlı nüfusun giderek artması erişkin bağışıklama konusunun önemini arttırmıştır. Bu derlemede; herkes için sağlık hedefinde her yaşta aşının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.
20

İlhan, AKİPER. "Değerli Bir Hayat." Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 56, no. 2 (2007): 1. http://dx.doi.org/10.1501/hukfak_0000000328.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
21

KARATAŞ DEĞİRMENCİ, Melike. "DİN VE HAYAT." Premium e-Journal of Social Science 4, no. 4 (January 1, 2020): 51–52. http://dx.doi.org/10.37242/pejoss.16.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
22

YETİK, Şahin. "Hayat Rehberi Kur'ân." Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 7, no. 14 (July 8, 2020): 379–84. http://dx.doi.org/10.17050/kafkasilahiyat.742771.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
23

KURBANOV, Babek. "Ressamın Hayat Salnamesi." Journal of Turkish Research Institute, no. 10 (January 1, 1998): 179. http://dx.doi.org/10.14222/turkiyat192.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
24

Grant-Brook, William. "Documenting life amidst the Syrian war: Hay’at Tahrir al-Sham’s performance of statehood through identity documents." Citizenship Studies, February 29, 2024, 1–16. http://dx.doi.org/10.1080/13621025.2024.2321718.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
25

Keser, Ahmet, and Fareed Fakhoury. "Hay’at Tahrir Al-Sham (HTS) from an Insurgent Group to a Local Authority: Emergence, Development and Social Support Base." Studies in Conflict & Terrorism, May 30, 2022, 1–21. http://dx.doi.org/10.1080/1057610x.2022.2082833.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
26

ÖZYURT, Cevat. "Soviet Work Life and Labor Relations in Aitmatov’s Works." Bilig, December 1, 2022, 145–72. http://dx.doi.org/10.12995/bilig.10606.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Cengiz Aytmatov’un Sovyet çalışma hayatı ve emek ilişkilerine bakışındaki tarihsel kırılma ve değişimleri anlamak, bu makalenin ana amacını oluşturmaktadır. Onun çalışma hayatı ve emek ilişkilerine dair eserleri iki döneme ayrılarak incelenecektir. İlk eserler, Sosyalist Devrim’in yeni hayata ilişkin vaatlerinin gerçekleştiği varsayımıyla yazılmıştır. Emekçiler, sistemle ve çevreleriyle uyumlu, mutlu, müreffeh bir hayat yaşarlar. Sömürü, tabakalaşma ve toplumsal çatışma sorunları çözülmüş ve emekçilerin ontolojik güvenliği sağlanmıştır. Bu bakış, ikinci döneme ait Elveda Gülsarı romanında değişerek eleştirel bir nitelik kazanır. Eser, sosyalist emekçi ve sosyalist devlet arasındaki çelişkileri sorgular; resmî söylemleri demistifiye ederek, planlama ve merkezileştirme süreçlerinde kolhoz emekçilerinin ürün ve ilişkilerinin kendilerine nasıl yabancılaştığına açıklık getirir. Yazarın Sovyetler Birliği döneminde kaleme aldığı çalışma hayatı ve emek ilişkilerine eleştirel yaklaşımının kültürel, ahlaki ve ekolojik eleştirilerin arka planında kaldığı Beyaz Gemi, Gün Olur Asra Bedel ve Dişi Kurdun Rüyaları romanlarının detaylı analizi, makale formatını zorlamamak için bu çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır.
27

AYDIN, Sami. "Social Life of Durri Ahmed Efendi's Diwan." Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi 7, no. 2 (July 27, 2023). http://dx.doi.org/10.34083/akaded.1323039.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
XVII. yüzyılın sonu ile XVIII. yüzyılın başlarında yaşayan Dürrî Ahmed Efendi’nin Divanı’nda yer alan sosyal hayata dair unsurların tespit edilip ilim camiasına sunulması bu çalışmanın temel hedeflerindendir. Çalışmanın ilk aşamasında Dürrî Ahmed Efendi’nin hayatı, iş deneyimleri, edebî kişiliği ve eserlerine yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci ve asıl kısmı ise divanda geçen sosyal hayata dair unsurların tespitine ayrılmıştır. Bu bölüm, Ordu ve Sarayla İlgili Unsurlar, Eğlence Hayatı, Süs Eşyaları, Güzel Kokular, Günlük Hayatta Kullanılan Eşyalar, Giyim Eşyaları, Yapı Unsurları, Deniz ve Deniz Araçları, Tıbbî Unsurlar, Yazı ile İlgili Gereçler, Yiyecek ve İçecekler ve Silahla İlgili Unsurlar olmak üzere toplamda on iki ana başlık halinde incelenmiştir. Divanda geçen sosyal hayata dair unsurların öncelikle tanımları yapılmış, ardından bunların ne şekilde ele alındığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunulmuştur. Bu değerlendirmelerden sonra divanda yer alan konuyla ilgili beyit veya bentler açıklanarak sunulmuştur. Tespit edilen unsurlar ve kaç adet oldukları çalışmanın sonuç kısmında tablolarla gösterilmiştir. Özellikle tarih düşürmedeki mahareti ve devlet adamı kişiliğiyle öne çıkan Dürrî Ahmed Efendi, bu yönleriyle XVIII. yüzyıl edebiyat sahasında itibar gören şairler arasına ismini yazdırmayı başaran şairlerden olmuştur. Şairin eseri incelendiğinde özellikle tarih manzumelerinin sosyal hayata dair unsurlar barındırdığı tespit edilmiştir. Dönemin tarihine ve kültürel değerlerine bu şiirleriyle ışık tutan şairin divanı o döneme ait sosyal yapılaşma hakkında bilgi vermesi açısından önem arz eden eserlerdendir. Bu çalışmada, eserde tespit edilen sosyal hayat unsurları örnekleriyle birlikte ortaya konmuş; sosyokültürel alandaki araştırmalara ve Türk kültürüne katkısı olacağı düşünülen bu veriler ilim camiasına sunulmuştur.
28

IŞIK, Mesut. "KUR’AN’A GÖRE ŞÜKRÜN İNSAN HAYATINDAKİ ÖNEMİ." Diyanet İlmi Dergi, March 8, 2024. http://dx.doi.org/10.61304/did.1359727.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
İnsan, varlık sahnesinde bir hiçken Allah tarafından şükür ve nankörlükle imtihan edilmek üzere ilkin topraktan sonrasında ise pis bir suyun özünden en güzel biçimde ve en iyi kıvamda yaratılmış ve varlıklar arasında güzide bir konuma yerleştirilmiştir. İman/şükür ile küfür/nankörlük arasında tercih yapmakta serbest bırakılmış özgür irade sahibi insan ister iman etsin ister küfretsin, dünya hayatında mutlu ve refah bir hayat yaşama gayesi güder. Diğer bir ifadeyle dünya hayatında herkes varlıklı, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmek ister. Hiç şüphesiz ki mutlu ve huzurlu bir hayat için insanın sahip olması gereken birtakım değerler ve taşıması gereken bazı erdemler bulunmaktadır. İnsanın dünya ve ahirette huzur ve mutluluğunu temin edecek değer ve erdemlerden belki de en önemlisi Kur’an’da imanla eşdeğer olarak kullanılan şükür nimetidir. Bu sebeple makalede huzur ve sükûnet dolu bir hayatı yaşamayı sağlayan en temel etken olan şükrün, Kur’an’da kullanımlarına örnekler verilerek günlük hayatta insanın yaşamındaki vazgeçilmez önemine değinilecektir. İnsanı hayata bağlayan ve hayata anlam katan bir değer olarak şükrün, değerli ve ahsen-i takvim üzere yaratılan insanın kişiliğine, gelişimine, olgunluğuna, ruh-beden sağlığına, erdemli ve mutlu bir yaşam sürmesine eşsiz ve olumlu katkısı üzerinde durulacaktır. İnsanın mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamasının rabbine her nefeste muhtaç oluğu şuuruyla derinden şükretmesine bağlı olduğu gerçeği ve şükrün maddi ve manevi kazanımları örneklerle izah edilecektir. Çalışmamız Kur’an perspektifinde şükrün insanın günlük hayatındaki kazanımları, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmesindeki işlevi ve kulluk bilinci kazandırmasındaki rolü üzerinde durması yönüyle bu alanda yapılmış çalışmalardan ayrılmaktadır.
29

ŞENYAYLA, Gencal. "Mescidi Hayat, Hayatı Mescit Kılanlar: Mescit Güvercinleri." Universal Journal of Theology, June 6, 2023. http://dx.doi.org/10.56108/ujte.1293111.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
İslam medeniyeti mescit (cami) merkezlidir. Kurulduğu günden itibaren Müslümanları bir arada tutan, onları vahyin potasında eriten yerlen olan mescitler yüzyıllarca Müslümanlara hayat veren mezkezler olarak varlığını sürdürmüştür. Mescitler tarihi süreçte fonksiyonlarından önemli bir kısmını kaybetmiş ve 21. yüzyılın yaşam şartları ile insanlar mescitlerden uzaklaştırmıştır. İlk dönem İslam toplumu örnekliğinde mescitlerin fonksiyonelliğinin artırılması ve yeni bir ruh ve heyecanla tekrar hayatın merkezleri haline getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Bu bağlamda mescitleri cemaatle doldurmak, buraları ilmi faaliyetlere uygun hale getirmek, zikir, sohbet vb. faaliyetler düzenlemek bu mekanları fonksiyonel hale getirebilmek için yapılması gereken çalışmaların başında gelmektedir. Ayrıca geleneğimizde önemli yerleri olan İslam büyüklerinden bazılarının mescitlerle olan özel irtibat ve ilişkileri öne çıkarılarak bir farkındalık oluşturulması bu kapsamda önemli katkılar sağlayacaktır. Bu çalışmada kaynaklarda kendilerine “mescit güvercini” şeklinde lakap takılan sahâbe ve tâbiin neslinden 8 kişiden bahsedilecektir. Bahse konu bu kişilerin zamanlarının büyük bölümünü mescitlerde geçirdikleri, kalplerinin mescitlere bağlı olduğu, mescitlere olan bağlılıkları sebebiyle yaşadıkları dönemlerde bu şekilde künyelendirildikleri anlaşılmaktadır. Sahabe ve tâbiin neslinden bazı önemli kişilerin de içinde bulunduğu mescit güvercinlerinin hayat hikayeleri ve mescitlerle irtibatlarının öne çıkarılması, geleneği önemseyen günümüz Müslümanlarının mescitlerle irtibatını güçlendirme noktasında olumlu etkiler doğuracaktır. Genellikle bütün dinlerde pozitif bir hayvan olarak görülen güvercine İslam geleneği ve Türk kültüründe de kutsal gözle bakılmış, mescitlerde yuva yaptıkları gerekçesi ile güvercinlerin eti yenmediği gibi, dinen haram olmadığı halde bazı bölgelerde haram kabul edilmiştir. Dolayısıyla cami, mescit, güvercin ve mescit güvercinleri fenomenlerinin birlikte değerlendirilip mezcedilmesi, kalbi ve zihni bağlamda Anadolu insanında pozitif etkiler oluşturarak mescitlere ilgiyi artırabilecektir. Böylece mescit ve camilerin fonksiyonel hale getirilmesine önemli katkılar sağlanmış olacaktır.
30

MEMMEDOV, Rövşen. "MİKAYIL MÜŞFİK’İN ŞİİRLERİNDE HAYAT FELSEFESİ." Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, July 21, 2023. http://dx.doi.org/10.55179/dusbed.1247990.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Makale Azerbaycan romantik şairi Mikayıl Müşfik’in hayat konulu şiirlerine adanmıştır. Müşfik, Sovyetler Birliği tarafından Türk ajanı olarak itham edilmiş, kısa süren mahkeme ile ölüm cezasına çarptırılmıştır. Kısa ömrüne 11 kitap sığdırmayı başaran Müşfik, romantik şiirleriyle Azerbaycan edebiyatına damga vuran isimlerdendir. Hayatı romantik bakış açısından analiz eden şairin şiirlerinde sonsuz aşk, hayat sevgisi, milli değerlere, örf adetlere bağlılık, ana babaya saygı, geleceğe inanmak duygusu güçlüdür. Onun kişiliği, millî şuur ve vatanseverliğin sembolü olup, edebi kişiliği genç neslin milli benlik bilincinin gelişmesi ve genç nesilde vatanseverlik duygularının eğitimi için paha biçilmez bir hazinedir. Müşfik’in eserlerinin ana kahramanı hayatın kurucusu, aktif bir liderdir. Bu şiirlerin benzersiz özelliklerinden biri, şairin kendisinin tüm olayların merkezinde olması ve aktif bir katılımcı olarak ortaya çıkmasıdır. Şiirler hayatı ve hayat severleri mutlu bir geleceğe seslemektedir. Hayatı, yaşamayı seven Müşfik, tüm şiirlerinde bunu dile getirmiştir. Bu doğrultuda onun hayat konulu şiirleri günümüz edebi teknikleri açısından incelenerek tahlil edilecektir.
31

Korkmaz, Mehmet. "Ali Haydar Emir Alpagut: His Life and Works." Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları - Recent Period Turkish Studies, June 30, 2019. http://dx.doi.org/10.26650/yta2019-583766.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
32

Eshonqulov, J. ""The artistic characteristics of social life and social environment criticism in Hayrat Bukhari’s works"." Scientific journal of the Fergana State University 29, no. 1 (2023). http://dx.doi.org/10.56292/sjfsu/vol29_iss1/a81.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
33

MEMİÇ, Fatih. "DİNDAR BİR HAYATA DOĞRU: R. MENACHEM MENDEL SCHNEERSON’IN LİDERLİK ÖNCESİ HAYATI." Kilis 7 December University Journal of Theology, December 12, 2022. http://dx.doi.org/10.46353/k7auifd.1173851.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Yerel bir hareket olarak ortaya çıkan Habad-Lubaviç, her bir liderin (rebbe-tsadik) katkılarıyla gelişimini sürdürerek günümüzdeki duruma gelmiştir. Kurucu lider R. Shneur Zalman’ın ezoterik öğretinin kitlelere yayılması gerektiği düşüncesi hareketin bağımsız bir gelenek olarak ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Öğretilerin daha geniş kitlelere yayılması gerektiği hususunda R. Zalman’ın talebesi R. Aaron ile mücadeleye girişen oğul R. Dov Baer’in liderliği ise hareketin hanedana dönüşmesinde atılan ilk adımdır. R. Menahem Mendel dönemi, liderlik mücadelesinde ikiye ayrılan hasidik kitlenin tekrardan birleşmesine ve kendisinden sonra birçok liderin aynı anda olabileceği fikrinin hareket içerisinde yer bulmasına imkân vermiş, oğul R. Samuel Schneersohn’ın liderliğiyle de harekette hanedan prensibi tamamen benimsenmiştir. R. Shalom Dov Baer’in dönemi ise hareketin ve dünya Yahudilerinin içeriden ve dışarıdan büyük tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir zaman dilimidir. Haskala, Siyonizm vb. hareket ve ülküler dindar kesimleri rahatsız etmiş ve buna yönelik cevap arayışları ortaya çıkmıştır. Bu noktada R. Shalom Dov Baer, içinde bulunulan zamanı Mesihî sürecin parçası olarak görmüş ve Habad-Lubaviç’i buna yönelik olarak yeniden kurgulamıştır. Hareketin faaliyetleri Mesih’in gelişinin birer müjdecisi olarak görülmüş ve bu tavır R. Joseph Isaac Schneersohn döneminde de hız kesmeden sürdürülmüştür. Kurumsallaşmanın temelleri atılmış ve hareket, mensuplarıyla birlikte Amerika’ya göç etmiştir. Burada yapılacak faaliyetlerin ve her bir Yahudi’nin eyleminin, Mesih’in gelişinde önemli bir parametre olduğuna dikkat çekilerek büyük bir ivme yakalanmış ve hareket mensupları aktif hâle getirilmiştir. Göçe manevi misyon yükleyen bu tavır, dünya çapında örgütlenme ve kıtaları aşan organizasyona dönüşümle sonuçlanmıştır. Bunun gerçekleşmesindeki en büyük etken şüphesiz ki son lider R. Mendel Schneerson’dır. Öyle ki hareket neredeyse onunla özdeşleşmiştir. R. Mendel Schneerson, karizmatik kişiliği, vizyoner tavrı ve görüşleriyle hareket üzerinde ciddi etkiler bırakmıştır. Gündemi yakından takip etmesi ve bunu Yahudi bireyler için kullanmaya çalışmasıyla da Yahudi dünyasının neredeyse son yüzyılına damga vurmuştur. Ancak dindar bir imaj çizilen R. Mendel Schneerson’ın liderlik öncesi hayatı sanıldığı gibi değildir. Hasidik bir hayat yaşama niyetinde olmayan ama ömrünün sonuna doğru Mesih olduğuna inanılan R. Mendel Schneerson’ın önceki hayatının gün yüzüne çıkartılması bu açıdan önem arz etmekte ve çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Hayat tarzı ve birikimi dindar bakış açısından problem teşkil etmiş ve aleyhine olan bir durumu ortaya çıkarmıştır. Ancak ilerleyen süreçte yine bu birikim, önündeki engellerin kalkmasında ve lider seçilmesinde önemli bir etken olmuştur. Almış olduğu eğitim ve yaşamış olduğu tecrübe dindar kitle için bilinmeyen bir dünyaya yönelik bilgi ve beceriyi getirmiş, devamında ise bu vukûfiyet ve müktesebat kitlelerin ona ilgi ve alaka göstermesine yol açmıştır. Hareketin geleceğini şekillendiren R. Mendel Schneerson’ın liderliği boyunca meselelere yaklaşımından, eylemlerinde seleflerinden ayrılmasına, hareketin mevcut karakteristiğinin oluşmasından dünya çapında organizasyon kabiliyeti kazanmasına kadar vermiş olduğu birçok kararda yine yaşamış olduğu bu hayatın izini sürmek mümkündür. Bundan dolayı hem kendisinin sanıldığı gibi biri olmadığının ortaya konulması hem de hareket liderliğinde almış olduğu kararlarda bu hayatın önemli bir vizyon değişikliği getirdiği düşüncesi konunun araştırılmasını önemli hâle getirmiştir. R. Mendel Schneerson’ın liderliği öncesi hayatı şu şekilde özetlenebilir: Onun çocukluğu hasidik hayat tarzının içerisinde ama nispeten bundan uzak olunan bir ortamda geçmiştir. Gençliğinde tamamen seküler hayatın peşinde koşmuş ve bu uğurda Almanya-Fransa’da eğitim görmüştür. Ancak yine aynı dönem içerisinde kayınpederi ve hareketin altıncı lideri R. Isaac’in yer yer müdahaleleriyle hasidik hayat tarzının içinde tutulmaya çalışılmıştır. Eğitim hayatında yaşamış olduğu sıkıntı ve R. Isaac’in yönlendirmeleri R. Mendel Schneerson’da çifte bir hayata kapı aralamıştır. Bu durum da yer yer içerisinden çıkamadığı problemleri ortaya çıkarmıştır. Liderliğine giden süreçte ise R. Mendel Schneerson’ın hareketle ilişkisi daha yakınlık arz etmiştir. Kabul etmesiyle de uzak durmaya çalıştığı hayata tamamen entegre olmuş hatta ilerleyen süreç kendisinin Mesih ile ilişkilendirilmesine bile yol açmıştır.
34

LEKESİZ, Fazilet, and Nermin KÜÇÜKSÖNMEZ. "MODERN YAŞAMIN ÇELİŞKİLERİ: BOHEM HAYATI (BOHEEMİELÄMÄÄ)." Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, March 14, 2023. http://dx.doi.org/10.52642/susbed.1225140.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bir yaşam şekli olarak 19. Yüzyıl’da ortaya çıkan bohem, modernleşme hareketleri ile yakından ilgilidir. Bohem, modern bireyciliğin çatışmalarını, çelişkilerini ortaya koyan ve orta sınıf yaşamı ile bağlantılı olan bir kavramdır. Yaygın görüşe göre, burjuva kavramı ile doğrudan ilişkili olan ve bir anlamda bu yaşam tarzına bir tepki olarak ortaya çıkan 19. Yüzyıl bohemleri kendilerini baskılayan, ötekileştiren orta sınıf değerlerine giyimleri, yaşam şekilleri, düşünceleri ve faaliyetleri ile meydan okumuştur. Dönemin sanatçıları tarafından sanatın başkenti olarak kabul edilen Paris’i merkezine alan bohemler entelektüel birikimi yüksek, ideolojik olarak muhalif bir ruh barındıran ressamlar, yazarlar, müzisyenler vb. sanatçılardan oluşmaktadır. Bu çalışmada Finlandiyalı yönetmen Aki Kaurismäki’nin bohem yazar Henri Murger’in ‘Scènes de la vie de bohème’ eserinden uyarladığı Bohem Hayatı (Boheemielämää, 1992) filmi ele alınmıştır. Filmde, Paris’te yaşayan üç bohem sanatçının hayat mücadelesi anlatılmaktadır. Film yönetmenin kendi bohem kişiliğini ortaya koymak amacıyla auteur eleştiri ve burjuvazi-bohemizm ilişkisinin ideolojik çatışması ya da birlikteliğini değerlendirebilmek amacıyla da ideolojik eleştiri yöntemleriyle ele alınmaktadır. Yönetmen Kaurismäki, filmindeki bohem karakterleri aracılığıyla kendi bohem kimliğini de ortaya koymaktadır. Bohem karakterlerin hayata bakışı, yaşam şekilleri ve ilişkileri film örnekleminde ele alınmıştır.
35

ADITATAR, Funda, and Meral SALMAN YIKMIŞ. "İZMİR’DEKİ TAHTACI TOPLULUKLARIN YERLEŞİK HAYATA GEÇMESİNDE SALGIN HASTALIKLARIN ETKİSİ." Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, August 23, 2023. http://dx.doi.org/10.60163/hbv.108.003.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bu makalede, İzmir’de yaşayan Alevi-Kızılbaş Tahtacı topluluklarının yerleşik hayat geçişleri hakkında belleklerinde yer etmiş anlatıların, tarihsel gerçeklik için kaynak olup olamayacağını eleştirel biçimde değerlendirmek amaçlanmıştır. Yatırların ve Yanyatır Ocağının dedesinin kerametiyle salgın hastalığın durdurulduğu yerlere ait yerleşme anlatılarından yola çıkarak, Tahtacıların İzmir’de yerleşik hayata geçmelerinde salgın hastalıkların olası etkisi, arşiv belgelerine dayanarak araştırılmıştır. Bahsi geçen salgın hastalıkların veba olabileceği tespit edilmiş fakat ilgili nüfus kayıtları araştırıldığında, İzmir’de Tahtacıların vebadan etkilendiğine dair bir bulguya ulaşılamamıştır. İzmir’e en yakın bölge olarak Söke’de Tahtacıların veba salgınından etkilendiği tespiti, birbiriyle etkileşim halinde olan Tahtacı topluluklar arasında salgın hastalık anlatısının yayılmış olabileceğini fikrini vermiştir. Bellekte yer eden salgın anlatılarının kerametle örülü olması, Tahtacıların etraflarını çevreleyen dünyayı nasıl kavramış olduğuna ilişkin ipuçları vermektedir. Ayrıca, yerleşik hayat geçişte temel etkenler olan devletin yerleşik hayat geçirme politikalarının ve ormancılıkta modernleşme girişimleriyle geleneksel tahtacılık mesleğinin sona erişinin değil de salgın hastalık ve keramete ilişkin anlatıların bellekte yer etmesi, yüzyıllardır konar göçer olarak yaşamış Tahtacıların yerleşik hayata geçirilmeyi kabul edilir bir hale getirmesinin yolu olarak okunabileceğine dikkat çekilmiştir.
36

KAVAS, Yusuf Bahadır. "Finansal Durum ve Ticari Hayat ile İlgili Söylemlerin Cuma Hutbelerindeki Yeri." ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD), February 21, 2023. http://dx.doi.org/10.48146/odusobiad.1167302.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Milyonlarca kişinin aynı zaman diliminde bir araya geldiği ve dinlediği düşünüldüğünde cuma hutbelerinin önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Cuma hutbesinin amacına ulaşmasında konu seçimi ve hutbede gerçekleştirilen söylemlerin önemli bir rol oynadığı açıktır. Bu çalışmada; Ocak 2014-Temmuz 2022 yılları arasında yayımlanan 451 Cuma hutbesinde toplumun tamamını ilgilendiren ticari hayat ve finansal durum ile ilgili söylemlerin hangi aralıklarla kendisine yer bulduğu analiz edilmektedir. Finansal durum ve ticari hayatı daha fazla açıklayacağı düşünülen faiz, ticaret, alışveriş, borç-alacak ilişkisi, vergi, rüşvet, hırsızlık, hile, tüketim kelimelerinin yıllar itibari ile frekans analizleri yapılmış ve Cuma hutbelerindeki yer alan söylemler incelenmiştir. Elde edilen bulgular ışığında faiz, ticaret, alışveriş, borç-alacak ilişkisi, vergi, rüşvet, hırsızlık, hile, tüketim kelimelerinin toplamda 61 farklı hutbede 96 kez geçtiği tespit edilmiştir. Ancak bu kelimelerin en sık bahsedildiği yılların 2018 ve 2019 olduğu görülmektedir. Bu iki yılda toplam 42 kez bu kavramlar geçmektedir. Bahsi geçen yılların neredeyse yarısını (%44) bu iki yıl oluşturmaktadır. Finansal durum ve ticari hayat ile ilgili kelimelerden ticaret kelimesi 22 kez, alışveriş 14 kez, tüketim ve hile kelimeleri ise 13’er kez Cuma hutbesinde geçmektedir. En az bahsedilenlere bakıldığında rüşvet ve vergi kelimelerinin yer aldığı görülmektedir. Finansal durumu en iyi açıklayacak sözcük olan ve dinimizce yasaklanan faiz kelimesinin 2017 ve 2020 yıllarındaki hutbelerde toplamda 10 kez geçtiği tespit edilmiştir. Bu hutbelerden yalnızca üçünde ana konu faizdir. Benzer şekilde 451 adet hutbenin yalnızca ikisinde vergi ödevi ve vergi kaçakçılığına kısaca değinildiği tespit edilmiştir. Finansal durum ve ticari hayata dair kavramlara Cuma hutbelerinde bazı yıllarda daha fazla bahsedildiği tespit edilmekle birlikte yine de her yıl itibariyle yeterince değinilmediği görülmektedir.
37

ŞAHİN, Muhammet Şevket. "On Birinci Kalkınma Planı'nda Hayat Boyu Öğrenme Politikalarının Değerlendirilmesi." Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, October 4, 2023. http://dx.doi.org/10.34056/aujef.1153144.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Türkiye için en önemli gereksinim kalkınmayı gerçekleştirecek insan gücünün yetiştirilmesidir. Kalkınma planları devletlerin geleceklerine yön verecek politikaları içerir. Kalkınma planlarının amaç ve politikalarının uygulamadaki başarısı, toplumsal ve ekonomik kalkınma ile devletin geleceği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle insan gücünün yetiştirilmesi için kalkınma planlarında hayat boyu öğrenme politikalarına yer verilir. Bu çalışma Türkiye’de On Birinci Kalkınma Planı’nda yer alan hayat boyu öğrenme politikalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Veri toplama yöntemi olarak nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. On Birinci Kalkınma Planı’nda; gelişen teknolojiler doğrultusunda hayat boyu öğrenme yaklaşımının her alanda çeşitlenerek eğitimin kalitesinin artması gerektiği, hedeflere ulaşmak için reformların yapılması gerektiği ve hayat boyu öğrenme imkânlarına erişimin kolaylaştırılarak “ulusal hayat boyu öğrenme ve izleme” sisteminin kurulacağı ifade edilmiştir. Hayat boyu öğrenmeye katılım oranının 2018 yılı için %6,2 olarak tespit edildiği ve plan dönemi sonunda 2023 yılı için %8 olarak hedeflendiği belirlenmiştir. Bunlarla birlikte işgücü, aile, kırsal kalkınma, üretim, istihdam, kadın, çocuk, dezavantajlı guruplar, çalışma hayatı, nüfus, yaşlanma, kültür ve sanat alanlarında hayat boyu öğrenme politikaları ve hedefler belirlenmiştir. Özellikle kız çocukları ile kadınların hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde yararlanmaları için hayat boyu öğrenme hedef tedbir ve politikaları belirlenmiştir. Kalkınma planlarında, hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin nitelik ve nicelik sorunlarını ortadan kaldıracak tedbir, hedef ve politikaların geliştirilmesi ile eğitim başlığı altında hayat boyu öğrenmeye yönelik daha belirgin, ulaşılabilir ve ölçülebilir hedefler ortaya konulmalıdır.
38

ARI, Sinan, and Emine Huma KARADAYI. "Hayat Bilgisi Dersi Kapsamında Dersimiz Atatürk Filminin Analizi." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, March 4, 2024. http://dx.doi.org/10.29000/rumelide.1446945.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bu çalışmada, hayat bilgisi dersi öğretim programında yer alan Atatürk ile ilgili kazanım ifadeleri ve açıklamalarından yola çıkarak Dersimiz Atatürk filminde; Atatürk’ün hayatı, çocukluğu ve kişilik özelliklerinin nasıl işlendiğini incelemek amaçlanmıştır. Çünkü günümüz eğitim öğretim ortamları artık ders kitaplarının yanı sıra diğer birçok çeşitli öğretim araç ve materyallerinin kullanılabileceği donanımdadır. Eğitim öğretim ortamlarında kullanılabilecek bu araçlardan birisi de izleyenlerin birden fazla duyu organına hitap eden eğitsel filmlerdir. Bu amaçla çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında filmle ilgili notlar alabilmek amacıyla Atatürk’ün hayatı, çocukluğu ve kişilik özellikleri temaları altında bir kontrol listesi oluşturulmuştur. Film her iki araştırmacı tarafından birbirinden bağımsız olarak titizlikle incelenmiş, notlar alınmıştır. Daha sonra bu notlar karşılaştırılarak uyuma bakılmıştır. Toplanan veriler betimsel analizle çözümlenmiştir. Bulgular sunulurken çalışmanın her aşaması içerikte açıklanmış, filmlerden sıklıkla alıntılar yapılmış ve görseller sunulmuştur. Çalışma sonunda filmin Atatürk’ün hayatı, çocukluğu ve kişilik özellikleri üzerine yeterince bilgi verdiği, temel eğitim düzeyindeki öğrenci seviyesine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu doğrultuda hayat bilgisi derslerinde Atatürk ile ilgili konularda “Dersimiz Atatürk” filminin öğrencilerle birlikte izlenilmesi, filmin öğrenciler üzerinde etkili olup olmayacağı üzerine farklı sınıf düzeylerinde uygulamalı araştırmalar yapılması, Atatürk konularının farklı yöntemlerle işlenmesi üzerinden karşılaştırmalı çalışmalar yapılması önerilebilir.
39

ORDU, Fatih. "BAHTİYAR VAHABZADE: GEÇİP GİDEN ZAMANA NOTLAR." Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, May 3, 2023. http://dx.doi.org/10.20875/makusobed.1257733.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bahtiyar Vahabzade 20. yüzyıl Azerbaycan edebiyatının en önde gelen sanatçılarından biridir. Daha çok şiirleriyle tanınan sanatçı, çeşitli tiyatro eserlerinin yanı sıra makaleler de kaleme almıştır. Vahabzade üzerine yapılan ilmî çalışmalarda genellikle şairin sosyal meselelere bakışı öne çıkarılmış ve bu doğrultuda incelemeler yapılmıştır. Oysa Vahabzade sosyal ve siyasi problemlerin yanında ferdî meseleleri de titizlikle ele almış bir şairdir. Dikkatle incelendiğinde şairin şiirlerinin felsefi sorgulamalarla yüklü olduğu görülür. Bu sorgulamaların pek çoğu dünya ve hayat üzerinedir. Dünyayı ve hayatı birbirine bağlayan unsur ise zamandır. İnsanın zaman içine hapsolmuşluğu, hayat ve ölüm tezadı bir yandan ironik bir dille işlenirken bir yandan da sorgulamalara tabi tutulur. Bu çalışmada Bahtiyar Vahabzade’nin eserlerinde ferdî bir mesele olarak zaman düşüncesi ele alınmış; şairin hayat, ölüm ve zaman üçgenindeki soruları ve tespitleri gösterilmeye çalışılmıştır.
40

GÜNGÖR KILIÇ, Esra, and Recep Volkan ÖNER. "A Lefebvrian Perspective on Turkish Modernization, Everyday Life, and Cinema Relationship in the Early Republican Era." İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, October 18, 2023. http://dx.doi.org/10.47998/ikad.1333149.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Öz Sinema görsel ve işitsel anlamda etki gücü yüksek; tutum ve davranışların yerleşmesinde etkili bir sanat formudur. Erken Cumhuriyet olarak kabul edilen, Cumhuriyetin ilanından 1950 yılına kadar geçen süre devrimlerle birlikte gündelik hayat içerisinde köklü dönüşümlerin yaşanması açısından önemli bir zaman dilimine karşılık gelmektedir. Bu bakımdan, gündelik hayat pratiklerinde gerçekleşen bu devrimci yaklaşımın yaşandığı dönemde sinemanın edindiği yeri açığa çıkarmak bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu amaca ulaşmak adına öncelikli olarak, dönemin ruhunu oluşturan Türk modernleşmesine gündelik hayat çerçevesinden bir bakış yerleştirilmiştir. Ardından, dönemin kurucularının sinemaya ilişkin tutumuna yer verilerek çalışmanın tarihsel bağlamı konumlandırılmıştır. Erken Cumhuriyet döneminde sinema ve gündelik hayat ilişkisini açığa çıkarabilmek için iki yönlü bir sorgulama gerçekleştirilmiştir. Birincil olarak, fiziki bir mekân olarak sinemanın ve seyir pratiklerinin gündelik hayat içerisindeki yeri, ikincil olarak sinemada seyri gerçekleşen anlatılar dolayısıyla gündelik hayata yansıyanlar ve bu yansımaların kamusal etkileri. Çalışma kapsamında gündelik hayat kavramı Lefebvreci anlamıyla ele alınırken sinemanın yeri ve anlatılarının gündelik hayatla ilişkisi ise ideolojik analiz yöntemi tasarımı kullanılarak irdelenmiştir. Sonuç olarak, sinemanın modernleşme adımlarının atıldığı bu dönemde devlet destekli bir proje olarak yürütülmemesine karşın gündelik hayattaki değişimlerin gerçekleşmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu tespitine varılmıştır.
41

YAVUZDOĞAN, Seçkin, and Uğur ELİBÜYÜK. "Kamu Görevlilerinin Özel Hayatına İlişkin Davranışlarını Sınırlayan Disiplin Suçları Üzerine Genel Bir Değerlendirme." Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, December 22, 2022. http://dx.doi.org/10.47140/kusbder.1216441.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Özel hayata ilişkin koruma Anayasa, uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve yargı kararları ile geniş bir ölçekte sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak, söz konusu kamu görevlisinin özel hayatı olduğunda bakış açısı farklılaşmaktadır. Herhangi bir birey için özel hayata girdiğine şüphe bulunmayan bir olay, kamu görevlisi açısından bu bağlamda değerlendirilmemektedir. Hatta, bireyin mahrem alanına giren kimi eylemler dahi kamu görevlisi tarafından gerçekleştirildiğinde, tabi olduğu disiplin mevzuatına göre ağır disiplin cezaları ile muhatap olmasına ya da kamu görevinden ihraç edilmesine sebep olabilmektedir. Başka bir ifade ile bağlı oldukları mevzuatta belirtilen ödev, görev, yasak ve sorumluluklar kamu görevlilerinin özel hayatı açısından bir sınır oluşturmaktadır.
42

BEKTAŞ, Mustafa. "Birinci Sınıf Hayat Bilgisi Dersindeki Demokratik Hayata Hazırlayıcı Kavramlara Yönelik Öğretmen Görüşleri." Educational Sciences: Theory & Practice, August 29, 2013, 1–15. http://dx.doi.org/10.12738/estp.2013.4.1624.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
43

AMBER, Sadık. "Karizmatik Bir Lider Olan Bâbür Şah’ın Hayatı ve Babürlü Toplumundaki Dini Hayat." Yeni Fikir Dergisi, December 1, 2022. http://dx.doi.org/10.57205/yenifikirjournal.1153079.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bâbür Şah, üstlendiği roller, yaptığı icraatlar sebebiyle karizmatik ve çok yönlü tarihsel bir liderdir. Bâbür Şah; devlet başkanlığı, ordu komutanlığı, şairlik, mimarlık, hattatlık gibi birçok özelliğinin yanında "Bâbürnâme" gibi bir esere yazarlık yapmış bir şahsiyettir. Bâbür Şah, 332 yıl tarih sahnesini işgal etmiş, yeni bir çığır açmış ve Türklere ait bir medeniyetinin bu topraklara taşınmasına ciddi katkılarda bulunmuş bir imparatorluğun temellerini atmıştır. Bâbür Şah kişiliği itibariyle çok yönlü bir Müslüman Türk liderdir. Bâbürlüler’de, farklı din ve kültürlerin olduğu bir coğrafya kurulan, ellerinden geldiği kadar dini müsamahaya önem veren ve laiklik tarzı anlayışları asırlar evvel ortaya koyan bir imparatorluktur. Bu İmparatorluk, Safevi ve Osmanlılar’la aynı dönemde yaşamış, bir Türk imparatorluğudur. Türklerin kurduğu bu üç imparatorluk, dünya siyasetine uzun süre yön vermiş ve dünyanın kaderinde söz sahibi olmuştur. Osmanlı ve Bâbürlü imparatorlukları Sünnî iken, Safeviler ise Şiîliğe intisap etmişti. Bâbürlüler, dinî konularda hoşgörüyle hareket etmişlerdir. Bununla beraber, bazı dönemlerde ırklar ve dinler arası çatışmalar çıkmış ve problemler hiçbir zaman tamamen ortadan kaldırılamamıştır. Bâbürlü sultanlarının geneli Sünnî’yken, içlerinden Şiîliğe yakın duranlar da olmuştur. Ekber Şah'ın Dîn-i İlâhî adında kurduğu dinî yapı, bazı âlimlerin muhalefeti ve başka sebeplerden dolayı uzun ömürlü olamamıştır. Evrengzîb ve Eber Şah'ın, dinî anlayışları, birbirlerine tezat teşkil eder mahiyettedir. Ekber Şah, laik bir anlayışı savunurken, Evrengzîb ise, İslâm dinini kendisi bizzat yaşamaya çalışmış ve toplumunda yaşaması için gayret göstermiştir. Güney Asya, İslâm dünyası ve Batı'dan birçok araştırmacı tarafından, Babür Şah ve Bâbürlüler’e dair, birçok çalışma yapılmış ve yapılmaya da devam etmektedir. Çalışmanın amacı Irksal ve dinsel yönden Türkiye Türkleriyle ortak yönleri olan Bâbürlüler’in dini hayatını ve Bâbür Şah’ın kişiliğini tahlil ederek farkındalık oluşturmak ve Bâbürlüler’deki dinsel anlayışın Türkiye inanç yapısına sağlayabileceği katkıların olup olamayacağını değerlendirmek. Çalışmada ikincil verilerden yararlanılarak kaynak taraması yapılmıştır.
44

ARSLAN, Nazlı, and Funda KERESTECİOĞLU. "MADEN KENTİNİN GÜNDELİK HAYATI VE ÜRETİME DAYALI MEKÂNSAL KULLANIMLARI; 1850-1926 ZONGULDAK ÜZÜLMEZ VADİSİ." Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, September 22, 2022. http://dx.doi.org/10.31765/karen.1126944.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Maden kentleri yer altı ve üstünde devam eden kömür üretimi ve üretime dayalı sanayi faaliyetleri sebebiyle üretilen mekanların ve kullanımlarının özelleştiği bölgelerdir. Maden kentinin mekan yapısına yönelik sorun ve çözümlerinin okunabileceği bir alan olarak gündelik hayatı, o kente özgü yeni mekan kullanımlarını işaret etmektedir. 19. YY Sanayi Devrimi ile önemi artan kömür üretimi sebebiyle yeni pazar arayışlarının artması, yabancı sermayenin kömür rezervinin var olduğu Zonguldak’ta da yatırımlar yapmasını beraberinde getirmiştir. 20. YY başlarına kadar artan yabancı sermaye yatırımları ile çok uluslu yapıya evirilen Zonguldak, dönemin maden politikaları ve teknolojik koşulları çerçevesinde kömür üretim pratiğine bağımlı bir gündelik yaşantıya referans vermektedir. Kömür üretimine dayalı bu yaşantı sadece kömür çıkarım ve nakliye işlemlerini değil, aynı zamanda üretime katılanların gündelik ihtiyaçlarına cevap verecek barınma, eğitim, üretim, sağlık, ulaşıma çözümlerini de beraberinde getirmektedir. Yabancı ve yerli sermayenin kömür üretimi adına mekana müdahaleleri ve bu müdahaleler neticesinde kentlinin mekan kullanımları, yaşanan mekana dair bilgi vermektedir. Yaşanan mekânın hakikatine erişebilmenin yolu olarak; gündelik hayatın keşfine çıkmak ve bu çözümlemeyi gündelik hayat literatürüne katkı koyan düşünür ve kavramlar üzerinden yorumlamak çalışmanın yöntemini oluşturmaktadır. Çalışmada yabancı ve ulusal sermayenin hibrit üretim anlayışını ifade eden 1850-1926 arasında, üretimin yoğunlaştığı Üzülmez Vadisi ve koloniyel yapılarının gündelik yaşantısı, gündelik hayat literatürüne katkı koyan düşünürler; Lefebvre, De Carteau ve Bourdieu’nun geliştirdiği kavramlar üzerinden analiz edilmektedir. Üzülmez Vadisi’nin 20. YY başındaki gündelik hayatına yönelik yapılan çalışma; kömür üretim pratiğinin kentsel mekanı ve ona dayalı yaşantıyı şekillendirmedeki rolünü, gündelik hayata referans veren strateji, taktik, ritimanaliz ve habitus kavramları üzerinden ortaya koymuştur. Çalışma kömür üretimi ile şekillenen Zonguldak Üzülmez Vadisi habitusunda, yabancı ve ulusal sermayenin hibrit üretim anlayışını ifade eden 1850-1926 tarihleri arasında gündelik hayattaki üretim, ulaşım, barınma, eğitim, ve sağlık fonksiyonlarının kullanımına yönelik olarak geliştirilen çözümler ve mekansal kullanımlarının ritimlerini zaman mekan ekseninde inceleyerek sınıflandırmıştır.
45

ELGÜN TOĞRUL, Emel Şeyda. "HAYAT SİGORTALARI KAPSAMINDA HACİZ HAKKI." Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, September 5, 2022. http://dx.doi.org/10.32957/hacettepehdf.1099564.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Hayat sigortasında riziko, insanların ölümü veya sigorta sözleşmesinde belirtilen tarihte hayatta kalmasıdır; bunun yanı sıra ölüm ve hayatta kalma olasılığına karşı karma şekilde de hayat sigortası sözleşmesi yapılabilir. Hayatı üzerine sigorta sözleşmesi yapılan yani sigorta sözleşmesine konu olan kişiye sigortalı; sigortacıya prim ödeyerek sigortalının menfaatini sigortacı nezdinde sigortalayan kişiye sigorta ettiren; hayat sigortası sözleşmesinin tarafı konumunda olmayan fakat lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi halinde kural olarak sigorta bedelini sigortacıdan isteme hakkına sahip olan kişiye ise lehtar denilmektedir. Sigorta ettiren hayat sigortası sözleşmesini kendi lehine yapabileceği gibi; üçüncü kişi lehine de yapabilir. Sigorta ettiren, dönülebilir ya da dönülemez şekilde lehtar tayin edebilir. Rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigortacının sigorta bedelini kime ödeyeceğinin ve dolayısıyla sigorta bedeli üzerindeki alacak hakkının kimin malvarlığına dâhil olduğunun tespiti gerekir; bu tespit haciz bakımından önem arz eder. Zira haczin konusu borçlunun malvarlığıdır. Sigorta bedeli üzerindeki alacak hakkı da haczin konusunu oluşturur niteliktedir. Sigorta bedelinin sigorta ettirenin malvarlığında olduğu kabul edilirse, sigorta ettirenin alacaklılarının; lehtarın malvarlığında olduğu kabul edilirse, lehtarın alacaklılarının bu bedel üzerine haciz koydurmak suretiyle alacaklarına kavuşmaları söz konusu olabilecektir.
46

BALCI, Merve. "Siyerin Mekke Dönemi." Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, June 1, 2023. http://dx.doi.org/10.17120/omuifd.1265614.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Siyer kelimesi sözlükte “davranış, hal, yol, âdet, bir kimsenin ahlakı, seciyesi ve hayat hikayesi” gibi anlamlara gelen sîret kelimesinin çoğuludur. Terim olarak ise Hz. Peygamberin hayatı, onun hayatını konu edinen bilim dalı ve bu alanda yazılan eserler için kullanılır. Günümüze kadar siyer adı altında yazılan kitaplara bakıldığında önemli bir külliyat oluşturmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi İslam dünyasında Hz. Muhammed’in hayatı ve kişiliğine duyulan ilgi ve önemdir. Ele alacağımız eser, Hz. Muhammed’i ve siyer konularını vahyin belirlediği bakış açısıyla okurlarına sunmaktadır. Ayrıca yazar hikaye ve hurafelerden arındırılmış bir Peygamber portresi sunarak aslında insan Hz. Muhammed’i anlatmaktadır.
47

MEVSİM, Hüseyin. "SOME OBSERVATIONS ON THE FIRST TRAVEL TO ISTANBUL IN BULGARIAN LITERATURE." Balkanistik Dil ve Edebiyat Dergisi, June 19, 2023. http://dx.doi.org/10.53711/balkanistik.1309822.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Yüzyıllar boyunca İstanbul; Bulgar siyasi, askerî ve manevi tarihinde tayin edici rol oynamıştır. Günümüzde de her Bulgar, Boğaz kıyısındaki eşsiz şehri kendine çok yakın bulur. Ancak Bulgar edebiyatında İstanbul’u odağına alan ilk seyahatname, oldukça geç, 19. yüzyıl sonlarında kaleme alınır. Bu gecikmenin açıklanabilmesi için Bulgar’ın içindeki seyyahın, Bulgar toplumunun kaçınılmaz sancılar beraberinde modern hayata eklemlenmeye çabaladığı 1890’larda ortaya çıktığının göz önünde bulundurulması gerekir. Daha önceki yıllarda yazılan ve seyahatname türünün başlıca ögelerini barındıran eserlerde yerel coğrafyanın kapsandığı, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarının dışına çıkılmadığı görülür. Bu çalışmada payitahtın Bulgar tarihindeki yeri, ünlü şair ve gazeteci Petko Slaveykov’un İstanbul tasviri (1866) ve ilk doktoralı Bulgar hekim olan Dimitır Mollov’un bir dergide yayınladığı İstanbul izlenimleri (1888) hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Bulgar edebiyatında ilk İstanbul seyahatnamesinin yazarı olan Todor Yankov’un hayat hikâyesi ve anılan eserle ilgili bazı gözlemler üzerinde durulmaktadır. Avrupalı bir seyyah yaklaşımı içinde şehrin sadece parıltılı yerlerini ve mekânlarını gezmekle yetinmeyen yazar, İstanbul’un eğri sokaklarına iner, caddelerde sokak köpekleri ve faytonlar arasında yürür, çarşılarda dolaşır, kahvehanede Türk kahvesi yudumlar, tekkede müridin tutkusuna ortak olur. Todor Yankov’un sıradan insana ve tekdüze akan hayatı canlandırmaya yönelik çabası, seyahatnameye ayrı değer katar ve özgünlük kazandırır. Kadim şehirde yalnızca Bulgar millî ve manevi tarihinin iz düşümleriyle ilgilenmemesi ise Avrupa değerlerini benimsemiş, farklı dünya görüşüne sahip bir kuşağı temsil etmesiyle açıklanabilir.
48

GÜNGÖR, Engin. "Bozkır Türk Kültüründe Ant İçme Törenlerinde Kullanılan Kutsallar ve Ant Kardeşliği." Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, August 16, 2023. http://dx.doi.org/10.56720/mevzu.1327972.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Bu makalede bozkır Türk kültürü şeklinde tanımladığımız yapı, genel olarak Gök Tanrı inancıyla hayat sürmüş olan eski Türklerdir. Bilindiği üzere bu Türkler tarih sahnesine çıktıkları coğrafyanın gereği olarak konar-göçer bir hayat tarzı sürmüşlerdir. Çoğunluğu bu hayat tarzından kaynaklı olarak yazıyı diğer medeniyetlere göre daha geç ve daha seyrek kullanan eski Türkler için sözlü kültür büyük ehemmiyet arz etmiştir. İşte bu çalışmada sözlü kültür dairesinde, sözün kıymet ve bağlayıcılığını ortaya koyan ant içme geleneği, bu gelenek vasıtasıyla oluşturulan ant kardeşliği ve ant içme ritüelleri esnasında kullanılan kutsal varlıkların bozkır Türk kültürü içerisindeki manası açıklanmaya çalışılmıştır. Genel olarak toplum önünde ve törenler eşliğinde gerçekleştirilen ant içme geleneği bozkır coğrafyasında hayatta kalıp zorluklarla mücadele edebilmek için Türkler açısından son derece önem arz etmiştir. Çünkü yaşadıkları coğrafya gereği büyük göç ve akınlar gibi son derece riskli işlerle uğraşmak zorunda kalan Türkler için toplumsal birlik ve dayanışmayı sağlayabilmek hayati bir mesele olmuştur. Bu dayanışma ruhunu diri tutabilmek adına düzenlenen törenlerde karşılıklı yemin ederek inşa edilen ant kardeşliği bu makalenin ele aldığı diğer bir husus olacaktır.
49

AVCİL, Ceren. "Kadın Akademisyenlerin Toplumsal Cinsiyet, Ev-Çalışma Hayatı Dengesi ve Şiddete İlişkin Gündelik Hayat Deneyimleri." Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, April 21, 2021. http://dx.doi.org/10.18506/anemon.889141.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
50

ÇAKIR, Melike, and Rıfat KARAKOÇ. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE PARLAMENTODA KADIN TEMSİLİ." Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, February 11, 2023. http://dx.doi.org/10.53443/anadoluibfd.1194027.

Full text
APA, Harvard, Vancouver, ISO, and other styles
Abstract:
Türk parlamento hayatı Osmanlı Devleti döneminde başlayan tarihsel bir süreci içermektedir. Osmanlı Devleti’nde başlayan bu parlamento hayatı Cumhuriyet döneminde varlığını güçlendirerek korumaya devam etmiştir. Türkiye’de parlamentolu hayat ilk olarak erkeklerin temsil edildiği bir alan olarak ortaya çıkmış olsa da Cumhuriyet’in ilanının sonrasında kadınlar da parlamentoda temsil edilmeye başlanmıştır. Kadınların parlamentoda temsil edilmeye başlandığı ilk dönem, 18 kadın milletvekili parlamentoya girmeyi başarmıştır. Ancak o günden günümüze kadar olan süreçte kadınların temsil oranları erkeklerden her zaman düşük düzeyde kalmıştır. Bir diğer yönden diğer ülkelerin kadınlarından daha önce siyasi haklarını kazanan Türk kadınının parlamentoda temsil açısından geri planda kaldığı açık biçimde görülmektedir. Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti’nde kadın parlamenter oranının belirlenmesi ve bu oranın tarafımızca eksik bulunması nedeniyle bu duruma yönelik çözüm önerilerinde bulunmak amaçlanmaktadır.

To the bibliography